kızlar ben iki kişi arasında kaldım. biri nişanlım biri liseden beri sevdiğim, bir zamanlar soğudum sandığım kişi..
onu lise yıllarımdan beri seviyordum. bi ayrılıp bi barışırdık, kendisi bir restoranda şef garson ve lise mezunu. o yıllarda bana karşı çok ilgisizdi. yani sevdiğini biliyordum ama bana zarar vereceğini düşünüyordu, onun içinde benden uzak duruyordu. çünkü ben okuyordum, hemde binbir güçlükle. geleceğim parlaktı, ailemin beni okutmak için ne kadar çabaladığını biliyor ve buna mani olmak istemiyordu. 5 yıl bu şekilde geçti, onu tanığımda 15 yaşındaydım, onunla birlikte lise ve ünv dönemlerimi geçirdim. aslında böyle normal bi çift gibi çıkmıyorduk. ben ilgisizliğinden yakınıp ayrılırdım, o bir iki hafta aramazdı beni, kendince zarar vermemekmiş niyeti, sonra bi akşam alkol alır, o sarhoş haliyle aşkını söyler, evlilik hayalleri kurardı. aslında ayrı olduğumuz zmnlarda bile beraberdik. biliyordumki beni çok seviyordu. kendi işini yapsa ne bileyim maddi olarak daha güçlü olsa hiç şüphem yoktu hemen evlenelim derdi, okul bitmesini bile beklemeden. ama garson olması kompleks yapmasına sebep oluyordu, lise mezunu olması vs.. seni bana layık bulmazlar bana vermezler derdi hep. aslında iyide bir maaşı evi fln vardı ama yinede beni çok yukarda görürdü. neyse biz bu şekilde bir dargın bir barışık ilerlerken bnm okul bitti ve calışmaya başladım. işimde yükseliyordum, görüntümden dolayıda çok ilgi görüyordum. anlayacağınız egom tavandaydı. eski aşkımda çalışma hayatıyla birlikte yavaş yavaş geride kalmıştı. artık çalıştığı yere hiç gitmiyordum. üstü düzey insanlarla o toplantı bu yemek derken kariyere kariyer katma derdindeydim. mali müşavir olayım dedim. sınav için kursa başladığım zamanlarda eski aşkım uğur beni aradı bi gece. evlenelim diye yalvardı resmen. buna benzer bi telefon daha öncede gelmişti, ben geçti artık senin ilgisizliğinden bıktım fln deyip geçiştirmiştim. yine aynı şeyi yaptım teklifini reddettim. bnm gibi kariyer sahibi yanıma yakışacak birini istiyordum kendime.
derken bikaç ay geçti ve ben o kişi ile tanıştım. aile olarak durumları çok iyiydi. çocuk istda ünv okumuş, bilgi,kültür,konuşma,hava,endam ne varsa istediğim onda vardı. dedimki beklediğime değdi. gayette ilgiliydi bana karşı. biz tanıştıktan 40gün sonra askere gitti, kısa dönem. bende bekledim askerden dönmesini. o da bnmle evlenmek istiyordu. geçtiğimiz temmuz ayında nişanlandık.
ama hiçbişey uğurla (eski aşkım)la yaşadığım gibi değil. tmm beni seviyor ama başbaşa kalmak için hiç bişey yapmıyor. bi dışarı çıksak arkadaslarını takıyor peşine. bana sesini yükseltmekten cekinmiyor. ona sorsan biz sorunsuz bi çiftiz. ama insan nişanlılıkta istemezmi bi gezsin bi başbaşa kalsın bunda yok. kendini evliliğe saklıyormuş. sanki kız cocuğu.
bu arada eski sevgilim ailesinin baskısıyla evlendi ve bir oğlu var 9 aylık. evlenirkende bana yine yine yalvarmıştı. aile zoruyla evlenmesinin sebebi de annesi. bu motor kazası geçirmişti, annesi altını bile temizlemiş, hani vefa borcu gibi bişey ama şimdi hepsi mutsuz. çünkü evliliği iyi gitmiyor. karısı 2-3 ay annesinde kalıyor daha doğrusu bu gönderiyor.
şimdi yine beni arıyor, boşanacağım diye. benimse aklım karmakarışık. bi yanda herkesin ideal eş gibi gördüğü ama benim aşık olmadığım insan. bi yanda benim tek lafımda boşanacak olan, yıllardır sevdiğim insan.
bi yandada ben varım tabi, burnum sürtüldü. Allah öyle bir cezamı verdiki, insan nasıl küçük görülürmüş, nasıl canı yanar pişman olurmuş gördüm.
nişanlımın arayıp sormasından yana bi sıkıntı yok, ama hani insan aşık olur, bir an görmek için heyecanlanır, bi kelimesini saatlerce düşünür ya böyle bi duygu yok yani.
uğurunda ii yada kötü bi evliliği çocuğu var. yuva yıkmak istemiyorum.
daha doğrusu ben nişanlımdan ayrılsam belkide kimseyi sokmıcam hayatıma. bide etraf var tabi, herkesin gözünde zengin yakışıklı biriyle evleniyor görünüyorum ve kıskanıyolar. ayrılırsam onlarda çok mutlu olacak. bi yandanda kendi hayatımımı mahvedeyim diyorum. ama bi yandanda ya mutlu olursam diyorum.
hiç bilmiyorum yani..
şimdi nişanlım aradı, bireysel emekliliğe başvuralım diye. düşüncelerimden utandım resmen ama aklımdan uğuru atamıyorum. belkide saplantı bilmiyorum ama böyle işte..
onu lise yıllarımdan beri seviyordum. bi ayrılıp bi barışırdık, kendisi bir restoranda şef garson ve lise mezunu. o yıllarda bana karşı çok ilgisizdi. yani sevdiğini biliyordum ama bana zarar vereceğini düşünüyordu, onun içinde benden uzak duruyordu. çünkü ben okuyordum, hemde binbir güçlükle. geleceğim parlaktı, ailemin beni okutmak için ne kadar çabaladığını biliyor ve buna mani olmak istemiyordu. 5 yıl bu şekilde geçti, onu tanığımda 15 yaşındaydım, onunla birlikte lise ve ünv dönemlerimi geçirdim. aslında böyle normal bi çift gibi çıkmıyorduk. ben ilgisizliğinden yakınıp ayrılırdım, o bir iki hafta aramazdı beni, kendince zarar vermemekmiş niyeti, sonra bi akşam alkol alır, o sarhoş haliyle aşkını söyler, evlilik hayalleri kurardı. aslında ayrı olduğumuz zmnlarda bile beraberdik. biliyordumki beni çok seviyordu. kendi işini yapsa ne bileyim maddi olarak daha güçlü olsa hiç şüphem yoktu hemen evlenelim derdi, okul bitmesini bile beklemeden. ama garson olması kompleks yapmasına sebep oluyordu, lise mezunu olması vs.. seni bana layık bulmazlar bana vermezler derdi hep. aslında iyide bir maaşı evi fln vardı ama yinede beni çok yukarda görürdü. neyse biz bu şekilde bir dargın bir barışık ilerlerken bnm okul bitti ve calışmaya başladım. işimde yükseliyordum, görüntümden dolayıda çok ilgi görüyordum. anlayacağınız egom tavandaydı. eski aşkımda çalışma hayatıyla birlikte yavaş yavaş geride kalmıştı. artık çalıştığı yere hiç gitmiyordum. üstü düzey insanlarla o toplantı bu yemek derken kariyere kariyer katma derdindeydim. mali müşavir olayım dedim. sınav için kursa başladığım zamanlarda eski aşkım uğur beni aradı bi gece. evlenelim diye yalvardı resmen. buna benzer bi telefon daha öncede gelmişti, ben geçti artık senin ilgisizliğinden bıktım fln deyip geçiştirmiştim. yine aynı şeyi yaptım teklifini reddettim. bnm gibi kariyer sahibi yanıma yakışacak birini istiyordum kendime.
derken bikaç ay geçti ve ben o kişi ile tanıştım. aile olarak durumları çok iyiydi. çocuk istda ünv okumuş, bilgi,kültür,konuşma,hava,endam ne varsa istediğim onda vardı. dedimki beklediğime değdi. gayette ilgiliydi bana karşı. biz tanıştıktan 40gün sonra askere gitti, kısa dönem. bende bekledim askerden dönmesini. o da bnmle evlenmek istiyordu. geçtiğimiz temmuz ayında nişanlandık.
ama hiçbişey uğurla (eski aşkım)la yaşadığım gibi değil. tmm beni seviyor ama başbaşa kalmak için hiç bişey yapmıyor. bi dışarı çıksak arkadaslarını takıyor peşine. bana sesini yükseltmekten cekinmiyor. ona sorsan biz sorunsuz bi çiftiz. ama insan nişanlılıkta istemezmi bi gezsin bi başbaşa kalsın bunda yok. kendini evliliğe saklıyormuş. sanki kız cocuğu.
bu arada eski sevgilim ailesinin baskısıyla evlendi ve bir oğlu var 9 aylık. evlenirkende bana yine yine yalvarmıştı. aile zoruyla evlenmesinin sebebi de annesi. bu motor kazası geçirmişti, annesi altını bile temizlemiş, hani vefa borcu gibi bişey ama şimdi hepsi mutsuz. çünkü evliliği iyi gitmiyor. karısı 2-3 ay annesinde kalıyor daha doğrusu bu gönderiyor.
şimdi yine beni arıyor, boşanacağım diye. benimse aklım karmakarışık. bi yanda herkesin ideal eş gibi gördüğü ama benim aşık olmadığım insan. bi yanda benim tek lafımda boşanacak olan, yıllardır sevdiğim insan.
bi yandada ben varım tabi, burnum sürtüldü. Allah öyle bir cezamı verdiki, insan nasıl küçük görülürmüş, nasıl canı yanar pişman olurmuş gördüm.
nişanlımın arayıp sormasından yana bi sıkıntı yok, ama hani insan aşık olur, bir an görmek için heyecanlanır, bi kelimesini saatlerce düşünür ya böyle bi duygu yok yani.
uğurunda ii yada kötü bi evliliği çocuğu var. yuva yıkmak istemiyorum.
daha doğrusu ben nişanlımdan ayrılsam belkide kimseyi sokmıcam hayatıma. bide etraf var tabi, herkesin gözünde zengin yakışıklı biriyle evleniyor görünüyorum ve kıskanıyolar. ayrılırsam onlarda çok mutlu olacak. bi yandanda kendi hayatımımı mahvedeyim diyorum. ama bi yandanda ya mutlu olursam diyorum.
hiç bilmiyorum yani..
şimdi nişanlım aradı, bireysel emekliliğe başvuralım diye. düşüncelerimden utandım resmen ama aklımdan uğuru atamıyorum. belkide saplantı bilmiyorum ama böyle işte..
Son düzenleme: