Yorumlara ayri soktayim su konuda kiz tarafinin hakli oldugu bir yer bile yok yahu.
Madem size elbise aliniyor ve cok adet seversiniz siz de takim elbise alacaksiniz pasa pasa.
Durumu olmayan insanlara 1500 lira elbiseye odetmek nedir daha bunun bir suru masrafi var yazik gunah. Bir de uygun demissin ben sana trendyoldan 500 e bulurum hem de binlerce liralik gozukur.
Annenin yaptigi konusma o kadar yanlis ki insanlari nasil ezmissiniz benzinin bile lafini yapmissiniz. Annenizi gorenin sizden suphelenmesi cok normal.
Bu kadar adet meraklisiysaniz evlendikten sonra kv evimi temizle gel git adettir diyince laf yapmazsiniz artik. Pes yani.
Araya çok fazla kişi karışmışHerkese merhaba. Sizden fikir almak istedim. 2şubatta nişanımız vardı fakat iptal edildi. Karşı tarafın maddi durumu pek iyi değil Maddi bir beklentimiz yoktu zorlama yapmadık. Nişanın bozulması ise şöyle oldu. alınacaklar belliydi. Nişan/söz elbisesi ayakkabı vs alınacaktı. Adet gereği biz ise erkek tarafına takım elb yerine düğünde damatlık alacaktık, bunu belirtmiştik. Günlerce ailemle uygun abiye için gezdim. 1500 bine zor bela bir abiye buldum. Kendisi uzakta olduğu için karttan kendim ödedim sen sonra bana atarsın dedim. Söz elbisesini en son beğendin mi diye atarken bir şey diyeceğim dedi. Söz elbisesini vs herkes kendi almıyor mu bunudamı ben alacağım senin de bana takım elbise alman gerekiyor diye bir çıkış yaptı. Ben şaşırdım. Bu konunun önceden konuşulduğunu şu an neden böyle bir şey dediğini sordum.( damatlık alacağımızı, bohçada gömlek pantolon saat vs yapacağımızı belirtmiştim ) Günlerden beri biriktiğini hep ona yüklenildiğini iki tarafında elini taşının altına koyması gerektiğini vs söyledi. Alttan almaya çalıştım. Tamam alırız takım elbise maddi şeylet sorun olmamalı dedim. Bana şuan konuşmak istemediğini söyledi. Kendimi şöyle hissettim, sanki ben erkek o kız, istediği şey karşısında bana tavır yapıyor. Evrensel adetler vardır söz/nişan elb erkek tarafı yapar sonuçta ve ben en uygunlarına bakmaya çalışmıştım ve belirtmiştim. Hatta söz nişan bir olsun masraf olmasın dedim istemedi. Bu tavrına o kadar üzüldüm ki. Bana baskı yapıyordu psikolojik olarak. Bu muhabbet 3-4 gün sürdü. Şaka yoluyla bana yine takım elb alırsın artık gibi bir ima yaptı. Ben de kendimi bir erkek gibi hissettiğimi olayları toparlamaya çalıştığımı ama hala toparlanmadığını belirttim. Bu sefer benim erkekliğime mi laf yapıyorsun deyip yine benimle konuşmadı, ben de öyle demek istemediğimi kırdıysam özür dilerim deyip yazmadım geri çekildim. Bu süreçte o kadar sinirsel ve üzgün olmuşum ki ailem bunu fark etti. Sonra beni aradı yine takım elb alma konusunda bir şey ima etti (senden hatıra kalsın istemiştim sen al istemiştim gibi bir şekilde ifade ederek) ben de artık bu konunun kapatılması gerektıgını bizimde durumumuzun pek olmadığını artık bu durumun hoş olmadığını belirttim. Ailem bu davranışları karşısında benimle konuşmak istedi. Benim çok sinirsel olduğumu, bu şekilde evlilik kararının sağlıklı olmadığını nişanın ertelenmesinin ve benim düşünmemin uygun olacağını belirtti. Hem de kardeşimin ameliyatı vardı bu süreç bize ağır gelecekti. Ben de kardeşimin ameliyatı olduğunu belirterek erteleme fikrini söyledim. Burda ipler koptu. Annesi beni aradı olumsuz bir durum mu var diye hayır yok dedim. Sonra annemi aradı. Annemle gergin bir diyalog oldu. Adetlerden bahsedildi. Karşı taradın düğün mobilya her şeyin ortak olduğunu, erkek ne alırsa kız tarafı da onu alır gibi adetlerini söyledi. Annem de buna karşın bizim adetlerden bahsetti ( başlık parası vs gibi) ama bunların uygulanmadığını aetık bazı adetler evrensel olduğunu, nişan kına kız tarafı yapar düğünü erkek tarafı yapar gibi durumları söyledi. Karşı taraf sürekli elimizde yok durumumuz yok demesine karşın annem nişanın yaza doğru yapılmasında bir bahis olmadığını o zamana kadar sizin de elinizin bollaşacagını, ordan burdan kısarak nişan olmayacağını, düğün işinin zor olduğunu belirtti. Bu süreçte abiye bile bakarken zorlandığını, arabaya iki depo yakıt yaktığını yediğinş içtiğini her şeyin masraf olduğunu söyledi. (annemin bu konuşmasını şahsen ben onaylamadım, yanlış yere çekmeye çok müsait cümlelerdi) benim elbiseyi ödediğimi , bir şey alırken muhatap bulamadığını da belirtti. Annem açıkçası sinirleri bozulduğu için sert bir çıkış yaptı. Bu sert çıkış tabi bana patladı. Erk ark annesinin çok üzüldüğünü, fakir olduklarını yüzüne vurduğumuzu, iki depo yakıtın dahi hesaplandığında vs söyledi. Ortam gerildi. Benimle konuşmadı. O kadar arada kaldım ki. Annesini aradım. Annemin öyle demek istemediğini , maddi durum önemli olsaydı şu an nişan sürecinde olmadığımızı , ama yine de kırıldıysanız özürlerimi vs ilettim fakat yine düzelmedi. Bana hevesinin kırıldığını söyledi. Erk ark da bunu yineledi. Hevesim kırıldı istemiyorum dedi. Annesine bak kızını al olmasın gibi bir cümle ile itham etti. Anneme durumu anlattım erk ark ile konuşmak istedi. Fakat güzel bir konuşma geçmedi. Erk ark sorgular nitelikte soru sordu annem daha çok sinirlendi bu sefer sen kimsin benimle böyle konuşursun gibi tatsız bir konuşma geçti. Velhasıl erk ark annene çok kırgınım bana nasıl sen kimsin der bana travma oldu kaldıramıyorum bu durumu diyor annem o nasıl saygısız bi çocuk bana nasıl üst üste mahkemedeyim gibi soru soruyor dik konuşuyor yapıcı değil yıkıcı oluyor diyor. Ailem çocuk sıkıntılı olmaz diyor erk ark annenle daha görüşmek istemiyorum diyor. Erk ark babasi en son aradı işte durum vs düzelsin diye ailem erk ark özür bekliyor. Fakat erk ark ise asıl annen benden özür dilesin diyor. Böyle saçma sapan bir şekilde ortada kaldım. Her şey hayal kırıklığı. Gerçekler ile mi yüzleşmek ağrıma gidiyor bilemiyorum. Ben ne yapacağım. Hem seviyorum hem olayları kaldıramıyorum. Olay o dedi bu dediye döndü.
Eğitim seviyesi yükseldikçe düğün masrafı düşersiz neden bu kadar kına nişan düğün işine girdiniz ki madem paranız yoktu ? bir tanıdığım evlendi ve gerçekten durumları iyi, isterlerse çırağan’da da düğün yaparlardı karı koca uzman dr. kız gelinlik bile giymedi sade beyaz bir elbise giydi adam da bir damatlık gittiler nikah kıyıp geldiler. siz neden böyle sade bir nikah yapmıyorsunuz ki..?
Ben bunu favladım arada girer okurum çok iyi yazmışsınız.2000 yılına milenyum demişlerdi de günlerce konuşulmuştu zamanında. Vay efendim milenyuma girince hayatımız nasıl değişecekten tutun da , çağ mı atlayacağız muhabbetlerine dek.
Sonra insanları ayrıştırmak için dediler ki kuşak muhabbeti çıkaralım. X kuşağı , y kuşağı , son gelenler z kuşağı.
Sözde genç nesil daha aydın ve ileri görüşlü olacaktı.
Ancak nasıl olduysa gördük ki insanoğlu işine gelen her konuyu kabullenmeyi , gerisini dışlamayı tercih ediyor halen.
Konuyu baştan sona okudum. Erkeği ve erkek tarafını yerenleri hayretle okudum.
1500 tllik elbiseyi ne zamandır ucuz diye nitelendiriyoruz ?
Vakti zamanında şahane bir ticari taktikle abiye elbiseyi hayatımıza sokan zat-ı muhterem dışında kime faydası var bu abiye elbisenin ?
Düğünlerde bir ev salonuna fon perde olması gereken , salonun yarısını kaplayan gelinlikleri moda diye kabullendirdiler. Simli pullu, taşlı tuşlu abiye olmazsa olmaz dediler. Dediler de kim dedi ? Para senin , keyif senin.
Memleket vermeyeyim ancak gördüm ki ben istanbulda büyümüş biri olarak memleketimde aaa bizde adet denen çoğu şeyi son 2-3 senede gördüm ,duydum. Sonradan adet bulmuşlar iyi mi !
Herkes işine geldiği gibi adet uyduruyor. Açıyor bir romantik film ; ne görse yazıyor adet diye.
Bakın son dönemdeki en basit listeye :
İsteme elbisesi ( söz , nişan bir aradaysa ne ala değilse geç alta )
Nişan elbisesi
Kına elbisesi
Bindallı
Nikah elbisesi
Gelinlik
Düğün sonrası parti elbisesi veya düğünde 2 gelinlik vs giyenler
Bohça geçmişte çok mantıklı temelleri olan bir konu iken bugün çok farklı yerlere çekiliyor.
Bohça geçmişte neden vardı ? Bundan 45 sene ve daha da öncesinde çoğunlukla köy ortamında geçen bir adet ağırlıklı olarak. Köyden kasabaya gidip her daim alışveriş imkanı olmadığı içindi o duyduğunuz 12 atlet , 12 don , çorap , şalvarlık kumaş alışverişi. Düşününce çok mantıklı. Köy yerlerinde sene de bir panayır olurdu eskilerin de avmsi oydu. 1 seneyi geçirmeyi hedefliyor bohçalar o dönemde.
Şimdi girdiğin markette bile o dönemin bohçasindaki herşeye ulaşabildiğine göre , sor kendine bohça neyime.
Ya hiç adetlere girilmeyecekti ya da her adet uygulacaktı. Benim görüşüm bu yönde, kusura bakmasın kimse ama 2022 yılda öyleyiz peki bizim milletimiz kaçta haberiniz var mı? Sen 2022 yılındayız saçma adetler dersin, hiç bir şey talep etmezsin, adam yarın bir gün çıkar “siz hiç bir şey istemediniz, hiç zorlamadınız, dünden razıydınız, ne kusurun vardı” der.
İyi olmuş ayrılmışsınız kızım verilmiş sadakan varmış. Bu devir de deveyi diken insanı öpen, bunu aklına yaz. Boşanınca daha çok üzülürdün sakın geri dönme sakınn!
Ben bunu favladım arada girer okurum çok iyi yazmışsınız.
Cunku hersey kapitalizm....2000 yılına milenyum demişlerdi de günlerce konuşulmuştu zamanında. Vay efendim milenyuma girince hayatımız nasıl değişecekten tutun da , çağ mı atlayacağız muhabbetlerine dek.
Sonra insanları ayrıştırmak için dediler ki kuşak muhabbeti çıkaralım. X kuşağı , y kuşağı , son gelenler z kuşağı.
Sözde genç nesil daha aydın ve ileri görüşlü olacaktı.
Ancak nasıl olduysa gördük ki insanoğlu işine gelen her konuyu kabullenmeyi , gerisini dışlamayı tercih ediyor halen.
Konuyu baştan sona okudum. Erkeği ve erkek tarafını yerenleri hayretle okudum.
1500 tllik elbiseyi ne zamandır ucuz diye nitelendiriyoruz ?
Vakti zamanında şahane bir ticari taktikle abiye elbiseyi hayatımıza sokan zat-ı muhterem dışında kime faydası var bu abiye elbisenin ?
Düğünlerde bir ev salonuna fon perde olması gereken , salonun yarısını kaplayan gelinlikleri moda diye kabullendirdiler. Simli pullu, taşlı tuşlu abiye olmazsa olmaz dediler. Dediler de kim dedi ? Para senin , keyif senin.
Memleket vermeyeyim ancak gördüm ki ben istanbulda büyümüş biri olarak memleketimde aaa bizde adet denen çoğu şeyi son 2-3 senede gördüm ,duydum. Sonradan adet bulmuşlar iyi mi !
Herkes işine geldiği gibi adet uyduruyor. Açıyor bir romantik film ; ne görse yazıyor adet diye.
Bakın son dönemdeki en basit listeye :
İsteme elbisesi ( söz , nişan bir aradaysa ne ala değilse geç alta )
Nişan elbisesi
Kına elbisesi
Bindallı
Nikah elbisesi
Gelinlik
Düğün sonrası parti elbisesi veya düğünde 2 gelinlik vs giyenler
Bohça geçmişte çok mantıklı temelleri olan bir konu iken bugün çok farklı yerlere çekiliyor.
Bohça geçmişte neden vardı ? Bundan 45 sene ve daha da öncesinde çoğunlukla köy ortamında geçen bir adet ağırlıklı olarak. Köyden kasabaya gidip her daim alışveriş imkanı olmadığı içindi o duyduğunuz 12 atlet , 12 don , çorap , şalvarlık kumaş alışverişi. Düşününce çok mantıklı. Köy yerlerinde sene de bir panayır olurdu eskilerin de avmsi oydu. 1 seneyi geçirmeyi hedefliyor bohçalar o dönemde.
Şimdi girdiğin markette bile o dönemin bohçasindaki herşeye ulaşabildiğine göre , sor kendine bohça neyime.
Gülmeyin, Mars'ta koloni kurulunca bizden de birileri gitmeyecek mi? Al işte evrensel adet.Evrensel adetler
Yol yakınken bitmesi sizin için en sağlıklı karar olmuş. Sakın evlenmeyin. Evlendikten sonra bu olayların x5 yaşarsınız. Sevgi varken Maddiyatın bir önemi yok. Ama öyle ki karşı tarafın niyeti işi yokuşa sürmek. Geçinmek isteyen her türlü bir yol bulur. Hayırlısı olmuş. Hiç üzülmeyinHerkese merhaba. Sizden fikir almak istedim. 2şubatta nişanımız vardı fakat iptal edildi. Karşı tarafın maddi durumu pek iyi değil Maddi bir beklentimiz yoktu zorlama yapmadık. Nişanın bozulması ise şöyle oldu. alınacaklar belliydi. Nişan/söz elbisesi ayakkabı vs alınacaktı. Adet gereği biz ise erkek tarafına takım elb yerine düğünde damatlık alacaktık, bunu belirtmiştik. Günlerce ailemle uygun abiye için gezdim. 1500 bine zor bela bir abiye buldum. Kendisi uzakta olduğu için karttan kendim ödedim sen sonra bana atarsın dedim. Söz elbisesini en son beğendin mi diye atarken bir şey diyeceğim dedi. Söz elbisesini vs herkes kendi almıyor mu bunudamı ben alacağım senin de bana takım elbise alman gerekiyor diye bir çıkış yaptı. Ben şaşırdım. Bu konunun önceden konuşulduğunu şu an neden böyle bir şey dediğini sordum.( damatlık alacağımızı, bohçada gömlek pantolon saat vs yapacağımızı belirtmiştim ) Günlerden beri biriktiğini hep ona yüklenildiğini iki tarafında elini taşının altına koyması gerektiğini vs söyledi. Alttan almaya çalıştım. Tamam alırız takım elbise maddi şeylet sorun olmamalı dedim. Bana şuan konuşmak istemediğini söyledi. Kendimi şöyle hissettim, sanki ben erkek o kız, istediği şey karşısında bana tavır yapıyor. Evrensel adetler vardır söz/nişan elb erkek tarafı yapar sonuçta ve ben en uygunlarına bakmaya çalışmıştım ve belirtmiştim. Hatta söz nişan bir olsun masraf olmasın dedim istemedi. Bu tavrına o kadar üzüldüm ki. Bana baskı yapıyordu psikolojik olarak. Bu muhabbet 3-4 gün sürdü. Şaka yoluyla bana yine takım elb alırsın artık gibi bir ima yaptı. Ben de kendimi bir erkek gibi hissettiğimi olayları toparlamaya çalıştığımı ama hala toparlanmadığını belirttim. Bu sefer benim erkekliğime mi laf yapıyorsun deyip yine benimle konuşmadı, ben de öyle demek istemediğimi kırdıysam özür dilerim deyip yazmadım geri çekildim. Bu süreçte o kadar sinirsel ve üzgün olmuşum ki ailem bunu fark etti. Sonra beni aradı yine takım elb alma konusunda bir şey ima etti (senden hatıra kalsın istemiştim sen al istemiştim gibi bir şekilde ifade ederek) ben de artık bu konunun kapatılması gerektıgını bizimde durumumuzun pek olmadığını artık bu durumun hoş olmadığını belirttim. Ailem bu davranışları karşısında benimle konuşmak istedi. Benim çok sinirsel olduğumu, bu şekilde evlilik kararının sağlıklı olmadığını nişanın ertelenmesinin ve benim düşünmemin uygun olacağını belirtti. Hem de kardeşimin ameliyatı vardı bu süreç bize ağır gelecekti. Ben de kardeşimin ameliyatı olduğunu belirterek erteleme fikrini söyledim. Burda ipler koptu. Annesi beni aradı olumsuz bir durum mu var diye hayır yok dedim. Sonra annemi aradı. Annemle gergin bir diyalog oldu. Adetlerden bahsedildi. Karşı taradın düğün mobilya her şeyin ortak olduğunu, erkek ne alırsa kız tarafı da onu alır gibi adetlerini söyledi. Annem de buna karşın bizim adetlerden bahsetti ( başlık parası vs gibi) ama bunların uygulanmadığını aetık bazı adetler evrensel olduğunu, nişan kına kız tarafı yapar düğünü erkek tarafı yapar gibi durumları söyledi. Karşı taraf sürekli elimizde yok durumumuz yok demesine karşın annem nişanın yaza doğru yapılmasında bir bahis olmadığını o zamana kadar sizin de elinizin bollaşacagını, ordan burdan kısarak nişan olmayacağını, düğün işinin zor olduğunu belirtti. Bu süreçte abiye bile bakarken zorlandığını, arabaya iki depo yakıt yaktığını yediğinş içtiğini her şeyin masraf olduğunu söyledi. (annemin bu konuşmasını şahsen ben onaylamadım, yanlış yere çekmeye çok müsait cümlelerdi) benim elbiseyi ödediğimi , bir şey alırken muhatap bulamadığını da belirtti. Annem açıkçası sinirleri bozulduğu için sert bir çıkış yaptı. Bu sert çıkış tabi bana patladı. Erk ark annesinin çok üzüldüğünü, fakir olduklarını yüzüne vurduğumuzu, iki depo yakıtın dahi hesaplandığında vs söyledi. Ortam gerildi. Benimle konuşmadı. O kadar arada kaldım ki. Annesini aradım. Annemin öyle demek istemediğini , maddi durum önemli olsaydı şu an nişan sürecinde olmadığımızı , ama yine de kırıldıysanız özürlerimi vs ilettim fakat yine düzelmedi. Bana hevesinin kırıldığını söyledi. Erk ark da bunu yineledi. Hevesim kırıldı istemiyorum dedi. Annesine bak kızını al olmasın gibi bir cümle ile itham etti. Anneme durumu anlattım erk ark ile konuşmak istedi. Fakat güzel bir konuşma geçmedi. Erk ark sorgular nitelikte soru sordu annem daha çok sinirlendi bu sefer sen kimsin benimle böyle konuşursun gibi tatsız bir konuşma geçti. Velhasıl erk ark annene çok kırgınım bana nasıl sen kimsin der bana travma oldu kaldıramıyorum bu durumu diyor annem o nasıl saygısız bi çocuk bana nasıl üst üste mahkemedeyim gibi soru soruyor dik konuşuyor yapıcı değil yıkıcı oluyor diyor. Ailem çocuk sıkıntılı olmaz diyor erk ark annenle daha görüşmek istemiyorum diyor. Erk ark babasi en son aradı işte durum vs düzelsin diye ailem erk ark özür bekliyor. Fakat erk ark ise asıl annen benden özür dilesin diyor. Böyle saçma sapan bir şekilde ortada kaldım. Her şey hayal kırıklığı. Gerçekler ile mi yüzleşmek ağrıma gidiyor bilemiyorum. Ben ne yapacağım. Hem seviyorum hem olayları kaldıramıyorum. Olay o dedi bu dediye döndü.
Cunku hersey kapitalizm....
Isteme, yuzuk takma bir arada olunca nisan olmuyormus mesela yeni ogrendim
Guzel ulkem biraz gosteris meraki olan bi gelenege sahip.
Ben avrupada, isteme, yuzuk, soz, nisan hepsi bir arada gordum bunu nisan saniyodum megersem Turkiyeye gore degilmis
Mesela ben nikahimdan sonra 70 kisilik bi restoranda yemek yeme ve bikac dans, oyun tarzi evlendim 4 saatte bitti. Bu dugunden sayilmiyormus ama neyseki nikahim var evlenmis sayilabiliyorum cok sukur
Nebilim konusuncada konustun diyip linc ediliyorum surada
Üstelik işsizlik sigortasından en az 8 ay boyunca maaşın %80' i ödeniyor.senin ve kardeşinin yurtdışında olduğunu bilmeyince işsiz diye eleştirilmiş normal.bizim ülkede işten ayrılınca yeni işi aylarca bulamıyorsun da
Ayrıca yeni iş bulana kadar da işsizlik ödemesi yapılıyor. Benim yaşadığım yerde 8 ay ve maaşın %80'i ödeniyor.Arkadaslar bizim yasadigimiz ulkede issizlik sizin dusundugunuz seviyede degil. 2 aya kalmaz is bulur. Hatta sirket iflas etti diye kardesim maadur sayildigi icin 700 euro para aldi.
Bu aklima gelmemisti canim haklisin
Burda 8 ay diye bi surede yokÜstelik işsizlik sigortasından en az 8 ay boyunca maaşın %80' i ödeniyor.
Ayrıca yeni iş bulana kadar da işsizlik ödemesi yapılıyor. Benim yaşadığım yerde 8 ay ve maaşın %80'i ödeniyor.
Yani benimki oyle davullu zurnali olmadigi icin dugun sayilmiyormus.70 kişi gayet makul. Türkiyede 300 kişilik salon tutuyor insanlar. Sonra salonu doldurmak için bakkala kadar davetiye veren gördüm. Niye o insan değil mi diyecek arkadaşlar için belirteyim : amaç komşuluk , hatır sayma olsa eyvallah ; ancak maksat salonu doldurmak.
Çok kalabalık ailelere sahip değilseniz temel kadro çok kişi olmuyor ki. Ben bekarım. Birkaç yıl önce arkadaşın düğünü için salon büyüklüğü konuşulurken ; merak edip , kendi adıma en yakın akraba kadromu saymıştım 35 kişi çıkmıştı.
Allah herkese yuvasında sağlık , mutluluk , huzur , hayırlı geçim versin ; gerisi teferruat.
Konu sahibi Nisan soz isteme bir arada olsun aileleri karistirmayalim demis ama karsi taraf kabul etmiyor.Yorumları okumadan yazıyorum, eklenen başka detaylar varsa haberim yok ona göre linçleyin sisterlarım.
1- Bu denli durumunuz yokken neyinize düğün, neyinize nişan? Ben de bunu anlamıyorum. Arkadaş, şu devirde bu tarz aktiviteler ciddi bütçeler istiyor artık. Olmayanı, olmayacağı oldurmaya çalışmak niye? Olmayan parayı harcamaya kalkıyorlar, ondan sonra da evlendikten sonra beş on sene borç ödüyor insanlar.Sözü nişanı ve düğünü de katarsak, toplam 4 gün millet eğlensin diye ne diye borç ödüyorlar, anlamıyorum. İnsan evlendiğini anlamaz ya hu, hep dar boğaz hep sıkıntı, bu nedir? He bir de durumlar çok iyi gibi damat bey, sözle nişan ayrı olsun diye tutturmuş. Her boyayı boyadınız fıstıki yeşil mi kaldı? İkisi bir olsa ne olurmuş, kim kusura kalırmış?
2- Bizde de var böyle adetler. Mesela kız tarafı mutlaka ama mutlaka saat alır damada, erkek tarafı da geline set alır. Takım elbise ve abiyeyi bilmiyorum. Yeni nesilde çok riayet etmiyoruz böyle şeylere. Çünkü altınını, adetini dört dörtlük istersen, o zaman da dört dörtlük gelinlik beklerler. Annem hep söyler, kayın ailen ne kadar çok şey verirse, o denli evliliğine müdahil olma hakkını bulurlar diye. O yüzden şahsım adına adettir, gelenektir uymayı düşünmüyorum. Ama sizinki çok ayağa düşmüş. Bunun bu kadar açığa saçılması, yüz olmanız aşırı çirkin. Abiyeyi ben almayayım, ama takım elbiseyi gelin tarafına aldırayım düşüncesi vs. çok küçük hesaplar. O topa giriliyorsa, bundan gayrısından hayır gelmez. Ben sözlünüzün davranışlarını hiç hoş bulmadım. Ben olsam böyle biriyle evlenmezdim.
3- Ailecek sizin de hatalarınız var. Çok fazla yüz göz olunmuş. Annenizin araması vs. çok gereksiz. Benim annem olsa tenezzül etmezdi. Lastik gibi sünen bir ilişkiler ağı var. Yok o özür dilesin, yok sen dile vs. ıyyy yani... Ortada öyle özür dilenip de düzelecek bir şey yok ki. Balık baştan kokmuş ayol, neyini düzelteceksiniz şu saatten sonra.
Sonuç olarak bence siz barışırsınız, o nişanı da yaparsınız, hatta evlenirsiniz de. Masrafların çoğunu da sanıyorum ki aileniz çeker. Ama ben diyeyim size, çoook sorunlar yaşarsınız.