- 12 Mayıs 2017
- 203
- 322
- 103
- 34
- Konu Sahibi Crazy-cat-lady
- #1
Merhaba hanımlar. Yine ben, yine at hırsızlarını elimle koymuş gibi bulmaktaki masterım, yine karışan kafam, yine baskın gururum. Hep birlikte sizlere merhaba diyoruz.
26 yaşındayım, yaşıtlarım patır patır evleniyor, ben de ilişkilerimde bu ihtimali gözeterek seçimler yapmaya çalışıyorum. İlişkilerim dedim diye çok hareketli bir aşk hayatım olduğu da sanılmasın, beş yıllık güven problemleriyle ve sonumuzun olmayacağını fark ettiğim bir ilişkinin ardından, 2 aylık ve henüz biten bir ilişkiden ibaret liste.
Derdim ise 2 aylık, son ilişkinin bitişi.
Karadenizin küçük, mahrum bir ilçesinde yaşıyorum. Memurum. Yine aynı şehirde nispetle daha iyi koşullara sahip ve biraz daha az küçük olan ilçesinde çalışan bir beyle, bir eğitimde tanıştık. Düzgün, ahlaklı biri izlenimi edindim, kendisinin bana ilgisini hissettim, ciddi şeyler yaşamaya uygun biri gibi buldum ve eğitimin sonunda kendisi bana ulaşınca da ilişkimiz başladı. Kendisi ilişkimizin başlarında söylediği kadarıyla ailenin tekne kazıntısı çocuğuydu, bu sebeple de el bebek gül bebek büyümüştü. İlgi sürekli üzerimde olsun isterim, ilgi üzerimdeyken çok mutluyken ilgi dağıldığında çok mutsuz hissedebilirim, bu da bende duygusal yorgunluk yaratır dedi.
Bunu ilişki içinde de hissetmek mümkün olabiliyordu. İletişimimiz azıcık sekteye uğrasım hemen isyana başlıyor, kıskanılmaktan keyif alıyor ve hatta bazen şakayla karışık beni kıskandırıyordu. Benim kafamdaki profilin sarsılışı da bu kıskandırışların birinde oldu.
Bayram haftasında kendisi ailesinin yanına gitmişti, oradaki arkadaş grubuna dair bir fikrim olmamasına rağmen kendisini hiç bunaltmadım, neredesin kimlesin diye sormadım. Bayramdan sonra 1 hafta normal şekilde geçerken, o haftayı takip eden hafta ben 2 iş arkadaşımla birlikte tatile çıkacaktım. Bana bak bu çocuk boş bırakmaya gelmez, memleketime gittiğimde de bana bir sürü yazan oldu gibi laflar etti. Ben demesene öyle şeyler diye sitem ederken ağzından birden istersen ekran görüntüsü atayım cümlesi çıkmış bulundu. Ben de at dedim, attı.
Ekran görüntüsü bir whatsapp konuşmasına ait, kızın resmi ve ismi karalanmış, erkek arkadaşımın yazdığı cümleler karalanmış, sadece kızın yazdıkları görünüyor ve affedersiniz ama kız erkek arkadaşıma istikrarla asılıyor. Bugünü unutmadın umarım, ne zaman buluşacağız, hey telefonuna bakmayacaksan niye taşıyorsun falan filan. Bir kere zaten erkek arkadaşımın kendi yazdıklarını karalamış olması ve belli ki karaladığı kısımlarda kızı bozan bir şeyler söylemiyor oluşu beni birden afallattı. Ben bunun bir sorun olduğunu söylerken, erkek arkadaşım birden "Böyle yaparsan seninle bir daha hiçbir özelimi paylaşmam", "Bana güvenmeyi öğrenmelisin", "Ben sana eğlenelim diye gönderiyorum seninse yaklaşımına bak beni karalamaya yönelik şeyler yapıyorsun" ve hatta "Biz yapamıyoruz" gibi sözlerle kontratağa geçti.
Ben de özeli böyleyse daha da bir şey paylaşmamaktan yanaydım zaten, bu benim için aşılamaz bir konuydu, peki ayrılalım dedim. (Erkek arkadaşım her tartışmanın ardından "Nee, ne diyosun, senin ağzından çıkanı kulağın duyuyo mu, ben senden ayrılamam" gibi laflar duyup kendini vazgeçilmez hissetmeyi umar) Tam beklediğim gibi dedi. Ve ayrıldık. Bana ekran görüntüsünün karalanmamış halini attı "Senden haber bekliyorum"lu, "bebek:*"li karalanmış kısımlar, ve konuşmaya bakılırsa buluşma gerçekleşmemiş.
Sizce bu bir ihanet sayılır mı? Bu duruma siz olsanız ne ad verirdiniz?
Birkaç saat sonrasında ve birkaç gün devam ederek, pişman olduğunu beni sevdiğini ilişkimizin istediğim kadar şeffaf olacağını ona bi şans daha vermem gerektiğini söyleyip durdu.
Benimse kafamdaki güvenilir profili sarsılmıştı ve ciddiyete kavuşması planlanan bir ilişki için karşılaştığım durum çok pürüzlü gelmişti. Önceki ilişkimde verilen şansların ne kadar nafile olduğunu çok kere görmüştüm, ama bu bey efendiye -biraz vakit geçip özlemeye de başlayınca- bu şansı hiç vermemiş olmak acaba kayıp mı oldu diye de düşünmeye başladım.
Kendisi "Beklentilerimiz farklı, sen biraz daha bu tarz ilişkilerle belki de heyecanını dindirmelisin" dediğim için çok kırıldı (komik değil mi?) ve bana bir daha yazmama ve ulaşmama sözü verdi, 8 gündür ulaşmıyor.
İkinci şansına güvenmek istememinse şöyle bir sebebi var. Normalde kendisi hız tutkunudur. Kendisiyle bir gün memleketiyle yaşadığımız şehrin ne kadar sürdüğünğ konuşurken, bana aileme söz verdiğim için normal hızda geldim ve şu kadar sürdü demişti. Kimse onu görmezken, kontrol etmezken sözünü tutmuş olması bana kaydadeğer gelmişti. Sizce bahaneler mi arıyorum, sizce bu işin doğrusu yanlışı var mı, varsa nedir, bana biraz fikir verirseniz memnun olurum.
Artık her erkekte bu tarz hareketlere denk geldikçe umudumu kaybediyorum ve sorunu kendimde aramaya başlıyorum.
Buraya kadar gerçekten okuyan olduysa çok teşekkür ederim:) Olmadıysa da canınız sağ olsun. Herkesin işi rast gitsin, şimdiden teşekkürler :)
26 yaşındayım, yaşıtlarım patır patır evleniyor, ben de ilişkilerimde bu ihtimali gözeterek seçimler yapmaya çalışıyorum. İlişkilerim dedim diye çok hareketli bir aşk hayatım olduğu da sanılmasın, beş yıllık güven problemleriyle ve sonumuzun olmayacağını fark ettiğim bir ilişkinin ardından, 2 aylık ve henüz biten bir ilişkiden ibaret liste.
Derdim ise 2 aylık, son ilişkinin bitişi.
Karadenizin küçük, mahrum bir ilçesinde yaşıyorum. Memurum. Yine aynı şehirde nispetle daha iyi koşullara sahip ve biraz daha az küçük olan ilçesinde çalışan bir beyle, bir eğitimde tanıştık. Düzgün, ahlaklı biri izlenimi edindim, kendisinin bana ilgisini hissettim, ciddi şeyler yaşamaya uygun biri gibi buldum ve eğitimin sonunda kendisi bana ulaşınca da ilişkimiz başladı. Kendisi ilişkimizin başlarında söylediği kadarıyla ailenin tekne kazıntısı çocuğuydu, bu sebeple de el bebek gül bebek büyümüştü. İlgi sürekli üzerimde olsun isterim, ilgi üzerimdeyken çok mutluyken ilgi dağıldığında çok mutsuz hissedebilirim, bu da bende duygusal yorgunluk yaratır dedi.
Bunu ilişki içinde de hissetmek mümkün olabiliyordu. İletişimimiz azıcık sekteye uğrasım hemen isyana başlıyor, kıskanılmaktan keyif alıyor ve hatta bazen şakayla karışık beni kıskandırıyordu. Benim kafamdaki profilin sarsılışı da bu kıskandırışların birinde oldu.
Bayram haftasında kendisi ailesinin yanına gitmişti, oradaki arkadaş grubuna dair bir fikrim olmamasına rağmen kendisini hiç bunaltmadım, neredesin kimlesin diye sormadım. Bayramdan sonra 1 hafta normal şekilde geçerken, o haftayı takip eden hafta ben 2 iş arkadaşımla birlikte tatile çıkacaktım. Bana bak bu çocuk boş bırakmaya gelmez, memleketime gittiğimde de bana bir sürü yazan oldu gibi laflar etti. Ben demesene öyle şeyler diye sitem ederken ağzından birden istersen ekran görüntüsü atayım cümlesi çıkmış bulundu. Ben de at dedim, attı.
Ekran görüntüsü bir whatsapp konuşmasına ait, kızın resmi ve ismi karalanmış, erkek arkadaşımın yazdığı cümleler karalanmış, sadece kızın yazdıkları görünüyor ve affedersiniz ama kız erkek arkadaşıma istikrarla asılıyor. Bugünü unutmadın umarım, ne zaman buluşacağız, hey telefonuna bakmayacaksan niye taşıyorsun falan filan. Bir kere zaten erkek arkadaşımın kendi yazdıklarını karalamış olması ve belli ki karaladığı kısımlarda kızı bozan bir şeyler söylemiyor oluşu beni birden afallattı. Ben bunun bir sorun olduğunu söylerken, erkek arkadaşım birden "Böyle yaparsan seninle bir daha hiçbir özelimi paylaşmam", "Bana güvenmeyi öğrenmelisin", "Ben sana eğlenelim diye gönderiyorum seninse yaklaşımına bak beni karalamaya yönelik şeyler yapıyorsun" ve hatta "Biz yapamıyoruz" gibi sözlerle kontratağa geçti.
Ben de özeli böyleyse daha da bir şey paylaşmamaktan yanaydım zaten, bu benim için aşılamaz bir konuydu, peki ayrılalım dedim. (Erkek arkadaşım her tartışmanın ardından "Nee, ne diyosun, senin ağzından çıkanı kulağın duyuyo mu, ben senden ayrılamam" gibi laflar duyup kendini vazgeçilmez hissetmeyi umar) Tam beklediğim gibi dedi. Ve ayrıldık. Bana ekran görüntüsünün karalanmamış halini attı "Senden haber bekliyorum"lu, "bebek:*"li karalanmış kısımlar, ve konuşmaya bakılırsa buluşma gerçekleşmemiş.
Sizce bu bir ihanet sayılır mı? Bu duruma siz olsanız ne ad verirdiniz?
Birkaç saat sonrasında ve birkaç gün devam ederek, pişman olduğunu beni sevdiğini ilişkimizin istediğim kadar şeffaf olacağını ona bi şans daha vermem gerektiğini söyleyip durdu.
Benimse kafamdaki güvenilir profili sarsılmıştı ve ciddiyete kavuşması planlanan bir ilişki için karşılaştığım durum çok pürüzlü gelmişti. Önceki ilişkimde verilen şansların ne kadar nafile olduğunu çok kere görmüştüm, ama bu bey efendiye -biraz vakit geçip özlemeye de başlayınca- bu şansı hiç vermemiş olmak acaba kayıp mı oldu diye de düşünmeye başladım.
Kendisi "Beklentilerimiz farklı, sen biraz daha bu tarz ilişkilerle belki de heyecanını dindirmelisin" dediğim için çok kırıldı (komik değil mi?) ve bana bir daha yazmama ve ulaşmama sözü verdi, 8 gündür ulaşmıyor.
İkinci şansına güvenmek istememinse şöyle bir sebebi var. Normalde kendisi hız tutkunudur. Kendisiyle bir gün memleketiyle yaşadığımız şehrin ne kadar sürdüğünğ konuşurken, bana aileme söz verdiğim için normal hızda geldim ve şu kadar sürdü demişti. Kimse onu görmezken, kontrol etmezken sözünü tutmuş olması bana kaydadeğer gelmişti. Sizce bahaneler mi arıyorum, sizce bu işin doğrusu yanlışı var mı, varsa nedir, bana biraz fikir verirseniz memnun olurum.
Artık her erkekte bu tarz hareketlere denk geldikçe umudumu kaybediyorum ve sorunu kendimde aramaya başlıyorum.
Buraya kadar gerçekten okuyan olduysa çok teşekkür ederim:) Olmadıysa da canınız sağ olsun. Herkesin işi rast gitsin, şimdiden teşekkürler :)