Ne yiyorsunuz?

Bence bu kadar detaya takılmamak lazım. Ailecek vitamin eksiğiniz varmış bir de.
İnsanlık tarihini okursanız çeşitli kaynaklardan, belki size faydası olur. Avcı-toplayıcılar ateşi bulduktan sonra kömür ile etleri pişiriyorlarmış ve o dönemde de kanser hastalığı yüksekmiş. Ya da tarım devrimi döneminde tek tip beslenme tarzı yüzünden insanlar 20 yaşını zor görüyormuş çoğunlukla. Eskiden her şey doğaldı diye yaşam kalitesi ve süresi fazla değilmiş yani. Bence şu an yaşanılan dönem, insanlığın sağlık ve gıda açısından en konforlu olduğu zaman dilimi.
Doğa her zaman canlının yanında değildir. Ya da “doğal olan her şey faydalıdır” kafası doğru değil.
Mantıklı :)

Hormonsuz yediğimde doymuyorum. Dermişim :) Şaka şaka. Bizde köy falan yok. Bağ bahçe yayla yok. Doğal kalmış herhangi bir toprakla bağlantı yok. Annem deseniz hiç salça yaptığını, turşu kurduğunu görmedim. Yazın Antalya dönüşü maksimum Toroslar’dan muz alır yeriz.

Kısacası doğal beslenme hiçbir zaman gündemimde olmadı. Şöyle ki çocuk sahibi oldum, yumurta tavuk harici aldığım hiçbir ürüne hala dikkat etmiyorum (yumurta ve tavuktan oldum olası huylanırım).

Yani hakikaten beslenmeyle alakalı kanser var, şeker var diyoruz ama bi yandan da 100 yaşına kadar yaşamayı biliyoruz. Öyle bir hal ki 80 yaşında ölen adama “daha gençmiş” demeye başladık. Ben bu yaman çelişkiyi çözemiyorum. Gıda terörüyle ilaç sektörü işbirliği mi? Bilmiyorum kafam o kadar basmıyor. Ama dürüst konuşmak gerekiyor bugüne kadar yediğim hiçbir domates için “bunun da tadı yok be” demedim. Gerçek domatesin tadı nasıl onu mu bilmiyorum acaba? :)
 
Kiymayi guvenli bir yerddn alip buzdolabinda kendiniz sucuk yapabilirsiniz
1 senedir hic yagda kizartma yapmadim
Patatesleri, sebzeleri dograyip 1 yemek kasigi yagda harmanlayip firinladim, cok hafif oluyor
Paketli urunler almamaya calisiyorum, alirsam da sadece gercekten guvendigim markalari aliyorum
Aburcubur canim cok cekerse NBS icermeyenlerden secmeye calisiyorum. Elimden bu kadari geliyor. Fazla takinti etmeyin, aç kalirsiniz
 
Mantıklı :)

Hormonsuz yediğimde doymuyorum. Dermişim :) Şaka şaka. Bizde köy falan yok. Bağ bahçe yayla yok. Doğal kalmış herhangi bir toprakla bağlantı yok. Annem deseniz hiç salça yaptığını, turşu kurduğunu görmedim. Yazın Antalya dönüşü maksimum Toroslar’dan muz alır yeriz.

Kısacası doğal beslenme hiçbir zaman gündemimde olmadı. Şöyle ki çocuk sahibi oldum, yumurta tavuk harici aldığım hiçbir ürüne hala dikkat etmiyorum (yumurta ve tavuktan oldum olası huylanırım).

Yani hakikaten beslenmeyle alakalı kanser var, şeker var diyoruz ama bi yandan da 100 yaşına kadar yaşamayı biliyoruz. Öyle bir hal ki 80 yaşında ölen adama “daha gençmiş” demeye başladık. Ben bu yaman çelişkiyi çözemiyorum. Gıda terörüyle ilaç sektörü işbirliği mi? Bilmiyorum kafam o kadar basmıyor. Ama dürüst konuşmak gerekiyor bugüne kadar yediğim hiçbir domates için “bunun da tadı yok be” demedim. Gerçek domatesin tadı nasıl onu mu bilmiyorum acaba? :)
Benim 13 aylık bebeğim var. Sebze meyve pazardan alıyoruz, yemeklerini 1 saat önce yapıyorum taze olsun diye bir de bağırsak flora dengesi için yoğurdunu işlenmemiş sütle mayalıyorum. Çocukları yaşamlarının ilk zamanlarında şeker ve tuzdan uzak tutmak, hazır gıda tüketmemesini sağlamak kafi bence. Sebzelerin organiğine kafa patlatınca, tohumların işlenmiş olduğunu unutuyoruz. Sebze ve meyvelerin yabani şeklini araştırın; ne çilek tatlı ne muz dikensiz.
Atalarımız çiğ et yerken ya da ineğin memesinden sütü taze alırken hastalanmıyor muydu? Bulunan fosilleri de araştırın, bağırsak parazitleri yüzünden konforlu bir hayat sürememişler, keza dişleri de çürükmüş. Bu adamlar doğal şeker tüketti mesela. Neden dişleri çürük? Günde 2-3 kez diş fırçalıyoruz. Ulaşılabilir sağlık hizmeti bu yüzyılda muazzam. Politik sağlık hizmetlerine girmiyorum. 2. Dünya savaşından sonra sanayi, tarım, hayvancılık çok gelişmiş.
Et ürününde(sucuk-salam) kemik var diye ölecek miyiz mesela? Kemik de faydalı. Biraz da beyin yönlendiriyor hastalıkları. Beynimizin muz yerken aldığı haz, belki de bizi oynanmış tohumun kanser riskinden korkuyor.
Bu arada 2 kuşak öncenize bakarsanız kanser, şeker ve teşhis edilmemiş birçok hastalıktan öldüklerini görürsünüz çünkü sağlık hizmeti yetersiz. Annemin 5 kardeşi ölmüş. Onlar yumurtayı tavuğun poposundan yiyordu. Bizi kanatlı hayvan endüstrisi besliyor. Aşıların koruduğu hastalıklar da muazzam.
Velhasıl bu organik tarım gakguk u da yalan dolan bence. Ha mesela seferihisarda antik tohumla tekrar üretilen ekmek benim için değerlidir. Ama ona da ulaşamıyorum maalesef.
Bu kadar düşünmeyin. Yiyin gitsin.

En önemlisi dna mız. Dna kuşağımız sağlamsa ayakta kalıyoruz bence. Doğal seleksiyon, her yerde çalışıyor.
 
Yemekleri sağlıklı pişirmeye özen gösteriyorum..
Elimden geldiğince doğal ürün almaya çalışıyorum.
Yazın yaz , kışın kış sebzesi girer sadece evimize.
Hazır paket ürünler azami miktarda evime girer.
Z.yağını eksik etmem.

Bunun dışında o zararlı bu zararlı diye hiç kafama takmıyorum.
Alıyorum , yapıyorum, kızartıyorum , yiyorum v.s
Ne kadar çok takarsak o kadar çok hasta oluruz. Her şey beyinde biter.

Medya ve gidacilar her ay bir ürüne takıyorlar . Yeriyorlarda yeriyorlar.

Pirinç neden sağlıksız olsun ki , yerli bir pirinç ise hiçte zararlı değil. Aksine faydası var.

Patates kızartması ise tüm kizartmalar gibi haslamanin arkasından geliyor elbette ama öyle bucak bucak kaçacak kadar zararlı değil eğer yağına ve kızartma oranına dikkat edersek.

.....

Doktor vermediği sürece vitamin turu haplar zararlı .Maalesef ki ülkemizde reklamlarda bile dayatılıyor.
 
Sizin damağınızın tadı kalmamış falan olabilir mi?
Bir kere hiç pirinç yemeyip sadece bulgur yiyen sağlıkçılar kimmiş merak ettim. Gluten diye bir şey duydunuz mu? Asya mutfağı ne kadar sağlıklıdır bilirsiniz, adamlar pirinçle yaşıyor. Abartmamak gerekir ama bulgur pirinçten daha iyi diye bir şey yok artık.
Salça domates vs konusu da zaten mevsimi değil şuan.
Yıllar önce yiyecekleri doğal yiyorlarmış da atıyorum grip olup ölüyorlarmış.
Bence sizde bir sorun var bu konuda. Çok takmışsınız.
 
Bu mevsimde salatalik domates patlican zaten olmaz dogal ariyorsaniz. Mevsiminde yiyin. Tarhana corbasi icin kendiniz yapin zor degil. Yazin tum hazirliklarinizi yapin kisa oyle girin. Buzlugu dolduruyorum ben yazin. Kozlenmis biber,bezelye,taze fasulye,enginar,kereviz,brokoli,lahana koyarim hep. Halka halka kesilmis domates,yesil biber hep bulunur. Ayrica haslanmis nohut ve kuru fasulye olur.
Et ihtiyacimiz icin hayvan kestiriyoruz yilda 4-5 defa buyukbas. Tavuk,ordek,,kaz eti de koyden aliyoruz. Yumurta da koyden. Salcayi menemeni esimin teyzesi yapar yollar. Yogurdu evde yaparim. Paketlenmis sut asla icmedim icmem. Icinde bir sey kalmiyor cunku islenmekten. Peynir tereyagi ozel yaptiririm mandirada,parasi senelik verilir. Zeytini kendim kurarim. Tursu limon ve sirkeyle yaparim o eczanelerden alinma sentetik seylerle degil. Receli gercek sekerle kendim yapabiliyorum. Kompostoluk meyve de buzlugumda hep hazirdir.

Patates kizartmasi yemem,kimseye de yedirmem. Kabuklariyla atin firina 200 derecede 1 saat pissin. Mis gibi kozlenmis patates yedirin cocuklariniza. Haslaninca suyuyla beraber tum vitamini cope gidiyor. Bilinclenmek adina beslenme kitaplarindan yararlanin

Aycicek ve benzeri sagliksiz yaglari kullanmam. Sadece zeytinyagi ve tereyagiyla yaparim yemekleri. Pirinc koyden alirim evde kuruturum. Takintim yok bulgur da yerim pirinc de. Ekmek asla yemem zaten..
Yaparsaniz olur. Yapmazsaniz elbette lezzetli ve saglikli gida gokten size dusmez.
 
Patates kızartması, en sevdiğim :-)
Pirinç pilavına da asla hayır diyemem :-)
Ye gitsin ya kasma fazla, ne kadar dikkat edersen et sonuç aynı. Bari rahat yaşa. Fazla kastığın yerden kırılıyorsun bence. Rahat olmak en rahatı :-)
 
Bu sağlıklı değil şu sağlıklı değil derseniz hiçbir şeyden tat alamazsınız zaten yiyecek bir şey de bulamıyormuşsunuz. Tek yiyeceklerden mi hastalık kapıyoruz sanıyorsunuz aslında her şey ama her şey zararlı...
 
Bir de eskiler doğal diyoruz, her şey iyi diyoruz da. Yaşam standardı ve ölüm yaşı gittikçe yükseliyor bu iyi bir şey. Eskiden 50 demeden ölüyorlarmış.
Yani yemeyle içmeyle alakalı olsaydı.

Her neyse bir araştırmada okumuştum, her konuda fazla takıntılı olan insanlara gelme olasılığı daha fazlaymış. Yani şöyle söyleyim kanser olmaktan çok korkarsan bu hastalık sana daha çok yaklaşıyor gibi. Doğruluk payını bilmiyorum ama mantıklı gelmişti. Sakınan göze çöp batar misali. Ölümden fazlaca korkan adamın erken ölmesi gibi gibi. Her şeyi kontrol altında tutmak imkansız. Bu da sizi ve beyninizi yorar.
 
Geçen bir yerde mi izledim, okudum mu, gerçek bu ama birinin hayat hikayesindendi. Bir hanım Japon biri ile evlenip Japonya'ya yerleşmiş. Orada iz bilmez, dil bilmez, evde otur otur hayat geçmez... "En iyi yapabildiğim şey ne?" diye düşünmüş, sonra "Neden burada Türk yemekleri yapmıyorum" demiş.

Sonra dil öğrenmiş vs vs... Bir minik büfe ile başlamış, sonra lokanta vs...
Tabi "Sağlıksız bunlar" eleştirisi de gördüğü olmuş, Japonlar haliyle tuttuğunu çiğ yiyen adamlar yani :)
Neyse, 97 yaşında bir dede ve arkadaşları gelmişler bir gün, kadın ona sormuş "Nasıl, beğendiniz mi? Sizin yemeklerinize göre biraz sağlıksızlar ama" filan gibisinden. Dede de "Bizim yemekleri yiyip 97 yıl yaşayacağıma, sizin yemeklerle 60 yıl yaşamayı tercih ederdim" demiş :KK70:

Sağlık apayrı bir konu, evet, elimden geldiğince bazı ürünleri tüketmemeye dikkat ediyorum.
Mesela hazır dondurma nefret ederim, resmen dondurulmuş şekerli süt tozu tadını alırım yani. Akdeniz bölgesinde yaşıyorum, buralara Maraştan dondurmacılar gelirdi, keçisütü ile yapılan dondurmanın tadı derim... Sonra bir isli/yanık dondurma vardır, sütü mangalda yaktırarak ondan yaparlar Antalya'da of of... Bakarsan, hazır dondurmadan daha sağlıklı bir tercih, ama yine de tamamen sağlıklıdır denemez. Bu ufak tercihler işte sağlık/lezzet açısından benimkiler.

Domates, narenciye, avokado, muz, çilek vs göbeğindeyiz zaten. Bahçeden koparma imkanım var, pazarlarda önümüze serili hepsi... Zeytin ve zeytinyağı bahçeden gelir, çoğu yağı bulabildiğim-güvendiğim yerlerden soğuk pres almaya dikkat ederim, ama arada kızartmalar için ayçiçek yağım olur. E onu da ister damağım arada. Patates kızartması şu hayatta en sevdiğim şeylerden biri olabilir ve hatta kendim evde yaptığımdan çok şu paketli olanlar var ya hani soğuyunca lastiğe dönenler, nedendir bilinmez onlara bayılıyorum. Belki içine msg karıştırıyorlardır ama seviyorum. Çocuğuma yedirmem, kendim arada yerim. 90 yıl yaşamayıvereyim yani.
 
Yazdan hazırlık yapabilirsiniz.salca,domates,taze fasulye,biber,vs yapılabilir.peynir yağ zeytin annemler kaynanamlar kendileri yapıyor.tarhana kuru dolma,asma yaprağı vs aynı şekilde kendimiz yapıyoruz.süt alıp yoğurt mayalıyorum.marketten bu tarz şeyler alınmaz.siz yapmıyorsanız en azından doğal yapan kişiler vardır.onlardan alın.
 
Ben de aileme sağlıklı şeyler yediririm ama ne biliyim hiç bu zamana kadar ne yiyeceğiz diye düşünmedim..Kış sebzeleri bence harika.Bakliyat,ette sorun yok (tavuk tatsız ona katılıyorum)
Kışın patlıcan domatesten bahsetmişsiniz onların şuanda tatsız olması doğal değil mi?
Sebze, meyve,peynir,zeytin gibi şeyler için birşey diyemem,hepsinin iyisi kötüsü mevcut ama yemek meselesi belki biraz el lezzetiyle ilgili olabilir.
Mesela makarna denen şey sosuyla ,hiç olmazsa yağıyla anlamlı,tek başına zaten hamur sadece ,bir ev eriştesi olmaz elbette...
 
Ben hic pirinc tuketme, hic ekmek tuketme diyenleri anlamiyorum. Sanki bir kaşık pirinç yense olecekmis gibi davranıyorlar. Burda da değinilmiş artık insanlar 100 sene yaşıyor. Ben 2 ayda 8 kilo verdim, ama pizza da yedim, çikolata da.Önemli olan az yemek, ozellikle karbonhidratı ve işlenmiş sekeri mümkün olduğunca az tüketmek. Pirinç bulgurdan daha zararli dediler diye 2 tabak bulgur tüketmenin mantığı yok, sebze yemeğinin yanında 1-2 kaşık pirinç ya da bulgur tuketebilirsiniz.
Tat konusuna gelince, marketlerde kaliteli ve organik ürün de var ucuz urunler de var. Sebzeyi meyveyi ya mevsiminde tüketin, ya da mevsiminde kendiniz hazırlayın, derin dondurucuya atın. Ben cok canim çekerse donmuş sebze alıyorum. Çünkü mevsiminde yapıldığı için donmuş sebzeler daha lezzetli ve ucuz oluyor.
Kışın aldığınız domatesten cilekten tabi ki tat alamazsınız. Şarküterilerde organik köy ürünleri oluyor, tabi ki fiyatları market ürünlerine göre cok daha pahalı. Onlardan alabilirsiniz. Gerçek patatesten ve kaliteli yagdan yapılan patates kızartması neden zararlı olsun ki. Onların dediği su donmuş patateslerden yapılan en kalitesiz yağda kızartılmış fast food işi patates kızartmasıdır.
 
Benim 13 aylık bebeğim var. Sebze meyve pazardan alıyoruz, yemeklerini 1 saat önce yapıyorum taze olsun diye bir de bağırsak flora dengesi için yoğurdunu işlenmemiş sütle mayalıyorum. Çocukları yaşamlarının ilk zamanlarında şeker ve tuzdan uzak tutmak, hazır gıda tüketmemesini sağlamak kafi bence. Sebzelerin organiğine kafa patlatınca, tohumların işlenmiş olduğunu unutuyoruz. Sebze ve meyvelerin yabani şeklini araştırın; ne çilek tatlı ne muz dikensiz.
Atalarımız çiğ et yerken ya da ineğin memesinden sütü taze alırken hastalanmıyor muydu? Bulunan fosilleri de araştırın, bağırsak parazitleri yüzünden konforlu bir hayat sürememişler, keza dişleri de çürükmüş. Bu adamlar doğal şeker tüketti mesela. Neden dişleri çürük? Günde 2-3 kez diş fırçalıyoruz. Ulaşılabilir sağlık hizmeti bu yüzyılda muazzam. Politik sağlık hizmetlerine girmiyorum. 2. Dünya savaşından sonra sanayi, tarım, hayvancılık çok gelişmiş.
Et ürününde(sucuk-salam) kemik var diye ölecek miyiz mesela? Kemik de faydalı. Biraz da beyin yönlendiriyor hastalıkları. Beynimizin muz yerken aldığı haz, belki de bizi oynanmış tohumun kanser riskinden korkuyor.
Bu arada 2 kuşak öncenize bakarsanız kanser, şeker ve teşhis edilmemiş birçok hastalıktan öldüklerini görürsünüz çünkü sağlık hizmeti yetersiz. Annemin 5 kardeşi ölmüş. Onlar yumurtayı tavuğun poposundan yiyordu. Bizi kanatlı hayvan endüstrisi besliyor. Aşıların koruduğu hastalıklar da muazzam.
Velhasıl bu organik tarım gakguk u da yalan dolan bence. Ha mesela seferihisarda antik tohumla tekrar üretilen ekmek benim için değerlidir. Ama ona da ulaşamıyorum maalesef.
Bu kadar düşünmeyin. Yiyin gitsin.

En önemlisi dna mız. Dna kuşağımız sağlamsa ayakta kalıyoruz bence. Doğal seleksiyon, her yerde çalışıyor.
Misal kapıma süt gelse ömrüm billah almam. Yıllardır aynı markanın sütünü içiyorum. Dişlerim beton kadar sağlam. Yirmi yaş dişimi iki kişi zor çektiler. Kemikler desen onlar da sağlam zannımca. O kadar düşmeye kalkmaya, yok kırılmıyorlar. Köy yumurtası diye satılan her yumurtaya ölümcül bir şüpheyle yaklaşıyorum. Organik domates dedikleri sebzelere bi bakıyorum, hepsi birbirinin tıpkısının aynısı. Şekilli mekilli kalemle çizilmiş gibi. Bilmiyorum galiba bende de doğal besin fobisi var :)
 
Valla sebze meyveyi organik alıyorum yoksa tadı yok. Türkiye yine iyi market sebzesi alınır yenir tadı var burda o da yok marketten meyve alıyorum tat yok koku yok su gibi

Yoğurt kendim yapıyorum

Et kasap reyonundan alıyorum

Peynir de hiç sağlıklı değil bence. Market peynirleri afedersiniz ama sümük kıvamında

Kutulu ambalajlı şeyler almıyorum hepsi kimyasal bombası.

Yiyecek bir şey bulamıyorum yani

Ankarada organik, köy ürünleri satan yerler bilen varsa lütfen yazsın
 
arkadaşlar bu soruyu ciddi ciddi soruyorum. Son günlerde büyük bir sıkıntı yaşıyorum. Yiyecek bir şey bulamıyorum. Neden mi? Hiçbir şeyin TADI yok!!
Marketten aldığım peynir peynir değil, gerçek bir köyden akrabamız göndermiş; onun gibi değil mesela. Zeytin alıyorum, tatsız yine. Üzerinde acayip benekler var. Bilemiyorum. Daha önce bir kaç kez Ege’den zeytin geldi bir iki arkadaştan. O tat Yok mesela. Biz o zeytinleri çerez gibi yiyorduk, şimdi kahvaltıya koysam mı koymasam mı bilemedim. Salam sucuk sosis hiç almıyorum zaten. Çok zararlı diye her yerde yazılıp çiziliyor. Domatesin tadı unutuldu gitti zaten. Patlıcan kocaman hormonlu patlıcan. Daha ne söyleyim. Bakliyat var, tamam. Her gün Peş pese kuru fasülye, nohut, mercimek olmuyor ama. Sağlıkçı arkadaşlar asla pirinç yemiyor. Onu da bıraktım, bulgur pilavına geçtim. O da hergün olmuyor tabii. Dün makarna pişirdim, hazır makarna. Yemin ediyorum öyle tatsız ki..salça desem sanki boya gibi, oğlumun ağzı kıpkırmızı oldu.
Nereden alıyorsun diye sorarsanız bu genel marketlerden alıyorum. Ama kendi ürünlerini asla almıyorum, hep bilinen markalı ürünlerden. İsim vermeyim. Şimdi kahvaltıya geçeceğim. Düşünüyorum yani. O kahvaltı sofralarında börek oluyor, patates kızartması, krepp. Ama hepsi sağlığa zararlı diye de yasaklanıyor. Börek yiyorum ama patates kuzartmasını bıraktım. Gıdacı bir arkadaşım, bildiğin zehir dedi patates kızartması için. Mecburen haşlıyorum ama onu da çocuklar yemiyor. Ailecek hepimizde vitamin eksikliği var, her gün b12 için falan tablet, şurupları kullanıyoruz. Gerçekten siz ne yiyorsunuz, hem sağlıklı hem de tadı olanlardan?
Patatesi az bir yağa bulayıp fırında kızartabilirsin. En güvenilir peynir lor peyniri. Süt kesiğinden yapılıyor üstelik kalsiyum deposu. Köy pazarından yumurta al ve lor peyniri ile pişir. Kışın domates yeme. Hepsi serada yetişiyor. Ve hormonlu. Serada da sağlıklı sebze yetiştirilebilir ama kar amacı güderek üretilen bir şeyin hilesiz olacağına inanmıyorum. Güneş alan bir balkonun varsa bir kaç saksı salkım domates, biber yetiştirebilirsin. Çok güzel oluyor. Ben bir yaz boyunca balkonumdaki domatesleri kullandım. Hiç satın almam gerekmedi ve çok lezzetliydiler. Marketlerde satılan peynirde nişasta var. Sütün yağını alıp, biraz da bitkisel yağ ekleyip köy tereyağı diye yağsız süte de margarin ve nişasta ekleyip peynir diye satıyorlar. Mümkün olduğu kadar herşeyi kendiniz yapın. Mesela eti kasaptan görerek alın ve evde kendi sosislerinizi yapın. Çok tarif var internette. Peynirini bile yapabilirsin. Süt al köy kadınlarından ve labne peyniri yap. Her şeyin tarifini bulabilirsin.
 
Yazdan hazırlığımi yapıyorum kisin pek sebze almam....
Salcamiz ev yapımı yillik 20 25 kg yerim
Tereyağını ozel getiririm
Kızartma hamur isi dahil herseye zeytinyağı kullanırım oda yılda 20 25 lt gelir ..
Makarna çorbalık hersyei evde yapariz kuru gidalar memleketten gelir baharatlarda .
Tuzumu bile köyden getitirim göl yüzü 20 kg aldim kendime aldim geriri kv o salcada tursuda kullanıyor

Kasap disindan et tavuk almam sucuk kasap sucuğu ya da bir iki güvendigum markadan alirim .babam sucuk fabrikasindan emekli o yüzüden salam sosisi zamanında cok yedik simdi onlari da almam .. sucuk ve kavurma alinir .

Yogurudmu kendim yaparim yada bir iki markadan alriim

Biz bir gun oğlum iki gün balik yer haftalık
20 30.kavoniz meyve suyu yaparim bir kis yeter oğluma ... esimin amcanin bahçesi var tek pazar gunum var ama gider ne varsa toplarım kisa hazırlık yaparim. Zeytin peyniri yumurtayi pazardan alirim .cunku pazara günlük gelir yumurta peynir zeytin tenekesi o gun acilir gayette lezzetlidir bozulma olmaz ..
Gıdada seciciyim doğal olması gerek oğlum hep boyle beslendi prematüre bide .. güçlü olsun diye iskembe pöc ciger nr varsa yediririm.
Meyve suyunu nasıl yaptığınızı tarif edermisiniz?
 
Ben patatesi fırında yapıyorum bildiğin kızartma patatesten daha lezzetli oluyor. Elma dilim doğrayın, isterseniz kabuklarıyla doğrayın ama iyice yıkamayı unutmayın ben telle ovuyorum kabuklu patates yapıyorum. Sonra istediğim baharatlardan koyuyorum, biraz zeytinyağı ekliyorum karıştırıp yağlı kağıdın üzerine ya da borcama koyup pişiriyorum. O kadar lezzetli oluyor ki.

Sebzeleri genelde pazardan alıyorum, memnunum. Tanıdığım pazarcı da var ben işten geç çıktığım için bana sebze ayırıyor sağ olsun. Zeytin ve zeytinyağını Olive Farm'dan alıyorum, internet siteleri var oradan sipariş edebilirsiniz. İstanbulda şubeleri de var. Biraz fiyatı yüksek ama çok lezzetli ve organik, en azından boyalı zeytin yemediğimi biliyorum. Peynir olarak kaşar peyniri nadiren tüketiriz, genelde beyaz peynir ve İzmir tulumu yiyoruz bazen Ezine alıyorum. Krepleri tam buğday unundan yapıyorum, ama sürekli yaptığım bir şey değil. Pirinç pilavı yiyorum ben valla sevdiğim için :D Ama bulgur pilavı da severim.
 
Back
X