gerçekten film gibi. nikah fotograflarını cebinde mi gezdiriyormuş o arkadaş? işinizin bu kadar rast gitmesi mucize gibi gerçekten.
O bayanla görüştüğümde neler konuştuğumuzu yazacağımı söylemiştim. Bugün kendisiyle görüştüm.
Dışarıda bir kafede buluştuk. İlk andan itibaren, ne sıcak ne de çok soğuk davrandı bana. Zaten sıcak davranmasını beklemiyordum, bu biraz şaşırtıcı olurdu ama beklediğim gibi çok soğukta davranmadı. Öncelikle kendisine görüşmeyi kabul ettiği için teşekkür edip, "O" kişiyle ve evlilikleriyle ilgili sorular sordum. Bana 2,5 yıl önce evlendiklerini, evliliklerinin aile baskısıyla gerçekleştiğinin doğru olduğunu ama evli olmalarına rağmen bir karı, koca hayatı yaşamadıklarını söyledi. Geçtiğimiz bir yıla kadar aynı evde iki yabancı gibi yaşadıklarını, yaklaşık bir yıl önce "O" kişinin ayrı bir eve çıktığını söyledi. Ben bunun üzerine ailelerin bu durumdan haberdar olup, olmadığını sordum. Kendi annesinin ve "O" kişinin annesinin bu durumdan baştan beri haberleri olduğunu ama yaşananları babalarına yansıtmadıklarını, yansıtamadıklarını söyledi. İkisininde babalarının bu evliliği istediği için onlardan sahte bir evlilik yaşadıklarını gizlediğini söyledi. Peki, neden bu zamana kadar boşanmadıklarını sordum. Bana, özellikle kendisinin babasından çekindiğini (sanırım tamamen babasının esareti altında bir hayat yaşamış, ben başka bir anlam veremedim) bu nedenle boşanmayı ertelediklerini söyledi. Boşanma davasının açıldığını ve ikisinin ortak bir dilekçe verdiğini duyduğumu, bunun doğru olup olmadığını sordum. Doğru olduğunu söyledi. Babandan çekinirken, şimdi nasıl boşanmaya cesaret edebildiğini sordum. Bana "O" kişinin artık kesin kararlı bir şekilde kendisiyle konuştuğunu ve bunun geri dönüşünün olmadığını söylediğini, bu nedenle uzun zamandır ertelenen boşanma işlemlerinin artık nihayete ulaştığını falan söyledi. Ailelerin bu boşanma durumundan haberdar olup, olmadıklarını sordum bu seferde. Babaları dahil herkesin haberi olduğunu, zaten annelerinin bunu gayet normal karşıladığını ama babalarının sorun çıkarttığını söyledi. Buna rağmen ortak bir dilekçe verdiklerini, ilk celsede boşanacaklarını, ailesinin yanına döndüğünde babasının tepkisinden ve ona karşı yaklaşımından endişe ettiğini söylese de yalan bir evliliğin bitecek olmasından dolayı bir yükten kurtulduğunu söyledi.
Daha sonra, benden bu görüşmeden önce haberi olup, olmadığını sordum. Bizzat haberi olmadığını ama yaklaşık bir yıl önce "O" kişi evleri ayırırken yaptığı konuşmadan sonra bunu tahmin ettiğini söyledi. O konuşmada neler söylediğini sordum. Bana, artık yeni bir hayata başladığını, bundan sonra her ne kadar karı, koca hayatı yaşamasakta, aynı evde kalmamızın da doğru olmadığını söyledi dedi. Peki, gerçekten bu kişiyi hiç sevmedin mi, ve hiç kocan olarak görmedin mi, diye sordum. Bana hiç bir zaman kocam olarak davranmadı, bende ona hiç bir zaman karısı olarak yaklaşmadım, bu nedenle attığımız imzalar haricinde, tüm evliliğimiz sahtelikten ibaretti ve onu bir eş anlamında sevebilmem için hiç bir nedenin olmadığını söyledi. Son olarak; benim görüştüğü için teşekkür edip, beni yuva yıkan bir kişi olarak görmemesini, "O" kişinin evli olduğunu bilmediğini, bunu öğrendiğimde tüm ilişkimi kestiğimi ve bundan sonrada bir geleceğimizin olmasının çok zor olduğunu, boşansanız bile benim o kişiye karşı çok ciddi bir güven problemimin doğduğunu söyledim. Bana, zaten yuva denilecek bir kavramın içinde bulunmadıkları için beni bu durumda görmediğini ve benim için en hayırlısının olmasını dilediğini söyledi. Bende aynı dileklerle karşılık verdim ve görüşme böylece sonlandı.
Bazı arkadaşlar gerçek eşi olup, olmadığından emin olmamı, karşıma sahte birini çıkarabileceklerini söylemiş. Açıkçası bu hiç aklıma gelmedi. Çünkü; ortak arkadaşımız o bayanın fotoğrafına bana gösterdiğinde, o fotoğraf nikah fotoğrafları olduğu için bu denli bir şüpheye hiç düşmedim. Sonuç olarak; "O" kişinin dedikleri doğru çıktı ve önümüzdeki ay boşanacaklar. Fakat; o denli bir güven problemi yaşıyorum ki boşanıp karşıma geldiğinde, kaldığım yerden devam edebilmemin mümkünatı yok. Hayatım boyunca güven denilen duyguya son derece önem vermiş bir kişi olduğum için, hiç bir şey yaşanmamış gibi davranmam imkansız. Zaman neyi gösterecek bilmiyorum. Şu an affedip, hiç bir şey olmamış gibi davranır mıyım ? hayır. Fakat; zaman benim tekrar "O"na güvenmemi sağlar mı ? bilmiyorum. O bayanla görüştükten sonra, bir nebze olsun içimin rahatladığını hissettim. Kendisi de bu görüşmeden rahatsız olmadığı için mutlu oldum. "O" kişinin bu görüşmeden şu an haberi yok, ya da en azından ben öyle biliyorum. Haberi olduğunda ne tarz bir tepki verir bilmiyorum, açıkçası önemsemiyorum da.
Bana destek olanlara, fikirleriyle yol gösterenlere çok teşekkür ederim. Zaman içerisinde herhangi bir şey yaşanırsa, buraya yazıp tekrar fikirlerinize başvurabilirim.
konunuzu ilk okuduğumda size destek olmuş, seviyorsanız boşandığında barışın, demiştim....
ama şu üstteki yazınızı okuyunca konunuz inandırıcılığını kaybetti gözümde, ya anlattıklarınız gerçek değil yada affetmek için resmen bir senaryo yazmışsınız... kusura bakmayında hiç bir kadın şu yukarıda kurduğunuz cümleleri söylemez, niye bu kadar ilgilensin ki sizinle??
konunuzu ilk okuduğumda size destek olmuş, seviyorsanız boşandığında barışın, demiştim....
ama şu üstteki yazınızı okuyunca konunuz inandırıcılığını kaybetti gözümde, ya anlattıklarınız gerçek değil yada affetmek için resmen bir senaryo yazmışsınız... kusura bakmayında hiç bir kadın şu yukarıda kurduğunuz cümleleri söylemez, niye bu kadar ilgilensin ki sizinle??
çok enteresan bir öykünüz var.klasik evli erkek bekar kadın hikayeleri gibi olmadığı kesin.olmaz diye bir şey yok.ancak şu olayları okurken,sanki; şu bir çoğumuzu hayallere sürükleyen aşk konulu diziler var ya,onlardan birini izliyor gibi oldum.hikayenin kahramanları müthiş bir aşk yaşıyorlardır.kız güzel,alımlı,iyi bir işi olan beğenilesi bir kızdır.(öyle ya adam nasıl emek veriyo anacım)adam yakışıklı,esprili,zengin üstelik de aşkı için savaşan ender bir örnektir.bir ara bir kabus çöker, ama en sonunda...final sahnesinde muhteşem bir düğünle kahramanlarımız evlenirler...
inanın sanki dizi izliyorum.olaylar gerçekten anlattığınız gibi gelişiyorsa,bence size söylenilen yalan haricinde yaşadığınız herşey herkesin gıpta edeceği türden...adamın yalanı dışındaki şeylere bir bakar mısınız kızlar;
1-adam muhteşem bir aşk yaşatıyor kızımızın anlattığına göre
2-adamın bir çok iyi özelliği var son yalan olayına kadar
3-adam 1 yıl önce son derece onurlu ve duyarlı bir davranış sergileyip,evi ayırıyor ve gayet güzel bir açıklama yapıyor eski eşine..ve ilişkisine sadakatı ortaya çıkıyor,ayrıca eşini de aldatmış falan olmuyor ,kadın herşeyin farkında ve son derece cool..
4-ayrı kurduğu bu hayat içerisinde sevdiği kıza ateşle barut misali davranıp,cinsel yönden yaklaşmıyor.arkadaş bu nasıl bir duyarlılıktır.günümüzde cinsel çıkarlarını herşeyin üstüne koyan bir çok erkeğin aksine..
5-boşanıp geleceğim diyor ve kızı ikna etmek için canı çıkıyor,kapısını tırmalıyor falan..ve sonra onurlu bir şekilde davranıp iki hafta hiç aramıyor.
6-herşey gayet yolunda ve yıkılan bir yuva olmadığnıı bahsi geçen eş söylüyor zaten...
itiraf edin kızlar...evli olduğunu gizlediğini unutun bir an ,ki kadınla yapılan konuşma kilit nokta, aydınlığa çıkmak için. ve diğer tüm ayrıntılara bir bakın;sizin için böyle mücadele eden,aşkına sahip çıkan,aşkının arkasında duran,peşinizde pervane olan,ömrünün sonuna kadar hayatınızda olmak istediğini söyleyen esprili,romantik,zengin ve iyi bir aşığınız oldu mu?olmasını hiç arzulamadınız mı?imrenmediniz mi?
sayın konu sahibesi;bu yönlerden bakınca çok sevilesi bir güzellik ve erdem abidesi gibi duruyor ve aynı zamanda çok şanslı görünüyorsunuz...bana öyle görünüyorsunuz.Ah bir de yapacağınız nazın keyfini çıkarın.bol bol trip atın süründürün(evli olduğunu gizledi ya)adam ayaklarınıza kapanır bence...ya bi şi dicem eğer evlenirseniz lütfen şurada resminizi paylaşın.(arkadaşlar bu klasik bir hikaye değildi,kabul edin...gerçek ötesi gibi...:44: kızın güveninin sarsılması berbat bi şey tabi ama bu adam bu kızı ikna eder benden söylemesi...)
arkadşım bunun neresi güzel aşk hikayesi ya
her ilişkide olan şeyleri bu arkadaşlar da yaşamış
tek bi farkla tabi arada kocaman bi yalan ve kandırmaca var
adamı evi ayırmış diye erdemli bulmanı hiç anlamadım
konu sahibi evli olduğunu duymasa boşanmak adamın aklına bile gelmeyecekti
şu andabo tarafla da ayrı yaşadığı için mantıklı geldi o yüzden boşanıyo eldekinden de olmamak için
madem çok seviyodu yeni bi hayat kurmak istiyodu niye bu evliliği daha önce bitirmedi neden duyulmasını bekledi
resmen her şeyi unutup biraz nazlanın trip atın affedin diyosunuz inanılır gibi değil yani
yaptığı şey bu kadar basit birşey mi Allah aşkına
tatlım film gibi bir hikaye var karşımızda,ne dememi bekliyorsun.biraz öyküsel yazayım dedim.biraz kinaye falan kattım.yoksa banane..yani hayat onun hayatı...konu sahibesine bilmeden bir etiket yapıştıracak değilim ama bu hikayede tuhaflıklar var.masalsı olmuş.gerçeğe çok uygun değil.ama ben bilemem Allah bilir.
Ve ben şimdi başka bir önemli kararın eşiğindeyim. Yakın bir akrabamız yurt dışında (ABD) yaşıyor. Ben ergenlik çağımdan beri, Amerika'ya gitmek, orada yaşamak istemişimdir. Daha önce tatil amaçlı o akrabamızın yanına giderek, bir nebze olsun o hayalimi gerçekleştirmiştim. Fakat; ben oraya temelli olarak yerleşmek istiyordum ve bu isteğimi hala daha koruyorum. Şu an tüm şartlar oluşmuş durumda. Akrabamızında yardımıyla orada bir hayat kurmam artık mümkün. Fakat; bunu yapmam demek, o insandan tamamen vazgeçmem demek. Oraya gidince dönmeyeceğim. En azından çok uzun bir süre. Yani, ya yardan geçeceğim, ya serden. Bir aydır ciddi şekilde karar vermek için düşünüyorum. Sizlerden de fikir almak istiyorum. Ne yapmalıyım ? Ona bir şans vermeli miyim, yoksa hayallerimin peşinde koşarak ona dair defteri tamamen kapatmalı mıyım ?
Bu forumu misafir konumunda ara sıra takip ediyordum. Forumun bu kısmına da fazla olmamakla beraber göz atıyordum ama bir gün buraya kendimle ilgili konu açacağım aklımın ucundan geçmezdi. Ne yazık ki aklıma gelmeyen, başıma geldi.
Yazdıklarımı sabırla okumanızı ve fikirlerinizi yazmanızı rica ediyorum.
Ben İstanbul da yaşıyorum ve özel bir bankada çalışmaktayım. Şu an çalışmakta bulunduğum bankada uzun bir zamandır görev aldığım için, ciddi bir arkadaşlık grubuna dahilim. Bir kaç kızın ve bir kaç erkeğin bulunduğu, beraber kendi açımdan mükemmel zaman geçirdiğim bir arkadaş grubu. Bu arkadaş grubumuza yaklaşık iki sene önce bir erkek daha dahil oldu. Yalnız bu kişi bankada çalışmıyordu, arkadaş grubumuzda bulunan birinin tanıdığıydı ve zamanla o da bize dahil oldu. Güler yüzüyle, esprileriyle, sıcak kanlılığıyla aramıza dahil olması çokta zor olmamıştı. Bu kişi ile benim aramda zamanla bir yakınlaşma oldu. Neyine kapıldım bilmiyorum, açıkçası sorgulamıyordum da. Çünkü bir önemi yoktu, ta ki bir gerçeği öğrenene kadar. Dediğim gibi, güler yüzlü, esprili, sıcak kanlı, bunların yanı sıra yakışıklı ve maddi durumu da gayet iyi olan bir insandı.
Hep beraber görüşmeye başladığımızdan altı ay kadar sonra bana yaklaşımı değişti. Bir arkadaştan öteye davranışlar sergilemeye başladı. Bu davranışlar kesinlikle rahatsız edici tarzda değildi ve açıkçası benimde hoşuma gidiyordu. Zira bende ondan hoşlanmaya başlamıştım. Bir kaç kere beni baş başa yemeğe davet etti. Buluştuk, yemek yedik, sohbet ettik, eğlendik vs. Bir kaç baş başa buluşmamızdan sonra bana açıldı ve benden hoşlandığını söyledi. Bende ona karşı boş olmadığımı itiraf ettim. Tabi bundan sonra aramızdaki ilişki arkadaşlık boyutundan çıktı ve iki sevgili boyutu kazandı. İlişkimiz bir yılı aşkın bir zamandır sürüyordu. Açıkçası çok mutluydum. Hayalimdeki erkek dersiniz ya, işte "O" öyleydi benim için. Beni inanılmaz mutlu ediyordu, benimde onu aynı şekilde mutlu ettiğimden bahsediyordu. Anlayacağınız, rüya gibi bir ilişki yaşıyorduk.
Şimdi o öğrendiğim ve beni yıkan gerçeğe geliyorum. Bizim bu ilişkimizi doğal olarak ortak arkadaş grubumuzda biliyordu. Onlarla her zaman ki gibi görüşmeye devam ediyorduk ki, zaten "O" hariç hepsiyle aynı yerde çalışıyordum. Bir gün o arkadaş grubumuzdan çok sevdiğim biri (bir kız) bana beraber olduğum kişiyle ilgili bir şeyler duyduğunu, bunu bana söyleyip söylememekte çok kararsız kaldığını falan söyledi. Bende her ne olursa olsun ne duyduğunu bana söylemesini istedim ve o da bana anlattı. Bana duyduklarını anlatan kız, beraber olduğum kişinin evli olduğunu ve bunu ona beraber olduğum kişiyi arkadaş grubumuza dahil eden kişiden duyduğunu söyledi. Aman yarabbi, o nasıl bir yıkımdır anlatamam. Başlarda inanmak istemesem de bunu sorgulamadan bu ilişkiye devam edemeyeceğimi gayet iyi biliyordum.
O akşam sevdiğim kişiyle buluştuk. Ona bir takım şeyler duyduğumu, onun evli bir adam olduğuna dair haberler aldığımı, bunun doğru olup olmadığını sordum. Önce sustu, hiç tepki vermeden yüzüme baktı. O an duyduklarım doğru olduğunu anlamıştım ama ağzından bunu duymak için bekledim. Kısa bir süre sonra "doğru" dedi ve ben ikinci yıkımı ama ilkinden çok daha büyük olan yıkımı yaşadım. Bunu bana neden yaptığını, neden evliliğini gizlediğini sordum. Yani hesap sormaya başladım. Benim evliliğim gerçek bir evlilik değil dedi. Aile zoruyla evlendirildiğini, karısını hiç bir zaman sevmediğin, onunla beraber dahi olmadığını falan söyledi. İnanmadım tabi. O yıkımı yaşarken, onun hiç bir lafına inanamazdım. Bana yeminler etti, en kısa sürede boşanacağını falan söyledi. Bana söyleyemediğini, çünkü beni kaybetmekten korktuğunu söyledi. Bende, bunun elbet bir gün ortaya çıkacağını, gerçekleri öğreneceğimi nasıl düşünemediğini söyledim ve beni zaten bundan böyle kaybettin dedim. Benimle konuşmaya devam etmeye çalıştı ama ben izin vermedim ve bulunduğumuz yerden ayrılıp evime gittim.
Beni defalarca aradı, açmadım. Evime geldi, (yalnız yaşıyorum) kapıyı açmadım. Mesaj çektim ve eğer gitmezse polise haber vereceğimi söyledim. Bir süre daha bekleyip gitti. Ertesi gün iş yerime gittiğimde o arkadaşımla konuştum. Sevdiğim kişiyi arkadaş grubumuza dahil eden arkadaşım. Bunu benden neden sakladığını sordum ona da. Özür diledi, hatalı olduğunu bildiğini ama ilişkimizin dışarıdan dahi ne kadar iyi gözüktüğünü falan söyledi. Onun eşiyle mutlu olmadığını, zoraki evlendirildiğini, eşinden boşanacağını ve "O"nun kendisine evli olduğunu bana söylememesi için yalvardığını söyledi. Her ne olursa olsun, bunu bana söylemesi gerektiği söyleyip onunla çok daha fazla konuşmadan, sohbeti bitirdim ve işimin başına geri döndüm.
Yaklaşık bir hafta beni aramadı, kapıma da gelmedi. İstediğim zaten buydu. Evli bir erkekle asla beraber olamazdım ve bu yıkımı onu görmeden atlatmak zorundaydım. Fakat; beni aramaması ve kapıma gelmemesi çok uzun sürmedi. Bir hafta sonra evime geldi yeniden, açmadım tabi kapıyı. Mesaj çekti, sadece konuşmak istediğini söyledi, kabul etmedim. Bir kaç saat bekledi, mesaj üstüne mesaj çekti. Son bir kez konuşmak istediğini, sonra bir daha beni rahatsız etmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine kapıyı açtım ve eve girdi. O konuşmaya başlamadan önce, onu sadece beş dakika dinleyeceğimi ve ardından buradan çekip gitmesini, bir dahada karşıma çıkmamasını söyledim. Tamam dedi ama lütfen beş dakika beni bölmeden dinle dedi ve anlatmaya başladı. Başta aynı şeyleri söyledi. Ailesini zoruyla evlendirildiğini, bu evliliği babasının iş nediyle istediğini, ne kadar karşı çıksa da en sonun kabul etmek zorunda kaldığını söyledi. Eşini ala sevmediğini, eşinin de onu sevmediğini, hatta benimle birlikte beraber olduğunu duyarsa bunu hiç bir şekilde önemsemeyeceğini, o derece bir birlerinden kopmuş olduklarını söyledi. Ardından, eşinden boşanacağını, bu zamana kadar boşanmamasının bir hata olduğunu bildiğini ama babası yüzünden bu boşanmayı ertelediğini söyledi. En kısa zamanda işlemleri başlatacağını, eşinin boşanma konusunda hiç bir aksilik çıkarmayacağını, çünkü onunda bu evlilikten mutlu olmadığını söyledi. Boşanma işlemleri tamamlanana kadar beni rahatsız etmeyeceğini, boşandıktan sonra yanıma geleceğini söyledi. Gitmeden önce son olarak, senden tek bir şey istiyorum, boşanıp sana gelicem, lütfen beni bekle, sana olan aşkıma inan, ben seninle bir ömür geçirmek istiyorum dedi ve gitti.
Bu konuşmamızın üzerinden iki hafta geçti ve duydum ki boşanma davasını açmış. Fakat ben bu durumu gururuma yediremiyorum. Bana ilişkimiz boyunca yalan söylediğini, bu gerçeği sakladığını unutamıyorum. Bu iki haftalık süreçte bana hiç ulaşmadı ama biliyorum ki boşanır boşanmaz tekrar beni görmeye gelecek. Onu seviyorum, buna ne şüphe. Sevmekten öte tapıyorum bile denebilir. O gerçeği öğrenene kadar onunda bana olan aşkından zerre şüphem yoktu. Tabi gerçekleri öğrenince, neye inanıp neye inanmayacağımı şaşırır durumda kaldım. Sizden ricam, bana fikirlerinizle yardımcı olmanız. Ben şimdi ne yapacağım ? Boşanıp geri döndüğünde ona nasıl davranmalıyım ? Mantığı masla diyor, asla kabul etmemelisin diyor ama kalbim tam aksini söylüyor. Yüreğimin sesini susturamıyorum, arafta kalmış gibiyim.
Lütfen, yorumlarınızla bana yardımcı olun. Ben ne yapmalıyım ? Boşanıp döndüğünde, yüreğimin sesini dinleyip affetmeli miyim ? Yoksa, mantığımı seçip onu gerimi çevirmeliyim ?
(Bunun ne derece önemli olup, olmadığını bilmiyorum ama bu kişiyle hiç cinsel yönden bir ilişkimizde olmadı. Bunu da bilmenizde belki yarar vardır.)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?