- 12 Mart 2020
- 4.385
- 6.629
Sorun binalar degil bu defa deprem yüzeye çok yakın ve merkez üssü şehrin göbegi 500 yıldır birikmiş bir enerji patlaması binalar degil yollar yarıldı uçurum gibi göçtü bu normal Bi deprem değil dag taş yerinden oynuyor Türkiye 3 km kaymış buna ne olsa dayanmazBu yeni binalarla ilgili benim de soyle bir soru isaretim var bilen varsa aydinlatsin beni litfen. Soyleki 99depreminde hep kalitesiz cinentodan bahsedildi. Cimento yerine kum yuzdesinin cok oldugundan. Sonra tum insaatlarda hazir beton kullanma zorunlulugu getirildi. Bunun bir standarti var. ve devlet boyle kurumlara yuksek cezalar kestigi icin standartlarin da korundugunu dusunuyorum. Cok iyi biliyorum insaat sorketlerinin faturalari kontrol ediliyor, insaat ne asamaya gelmis, kac kamyon cimento kullanilmis. Ayni sekilde demir. Hangi binada ne kadar demir kullanilacagi/ kullanildigi denetleniyor. Tum bu kontrollerle yeni binalarin nasil curuk olduklarini anlayamiyorum.
Bu yeni binalarla ilgili benim de soyle bir soru isaretim var bilen varsa aydinlatsin beni litfen. Soyleki 99depreminde hep kalitesiz cinentodan bahsedildi. Cimento yerine kum yuzdesinin cok oldugundan. Sonra tum insaatlarda hazir beton kullanma zorunlulugu getirildi. Bunun bir standarti var. ve devlet boyle kurumlara yuksek cezalar kestigi icin standartlarin da korundugunu dusunuyorum. Cok iyi biliyorum insaat sorketlerinin faturalari kontrol ediliyor, insaat ne asamaya gelmis, kac kamyon cimento kullanilmis. Ayni sekilde demir. Hangi binada ne kadar demir kullanilacagi/ kullanildigi denetleniyor. Tum bu kontrollerle yeni binalarin nasil curuk olduklarini anlayamiyorum.
Kendimden zerre korkum yok ama çocuklar akşam olup uyutunca içimi Bi ürperti kaplıyor böyle bişey olsa hangisine koşabilirim 2 si de ayrı odada 2 sine de yetişemem diye korkuyorum sonra enkaz altındaki onlarca bebek bunu yaşayan anne geliyor aklıma içim acıyor..Çok kötü cok korkunç. Elde değil bir yandan üzülüyoruz bir yandan korkuyoruz. İki küçük çocuğum var kaç gündür tek yaptığım şey onların karnını doyurmak için yemek yapmak. Ruh gibi hissediyorum kendimi. Eskiden hayat ucgeni vs saçma sapan bir ümidimiz vardı istanbulda. Şuan neye yarar ki bu diyorum . Sanki büyük deprem olsa biri gelip bizi kurtarabilecek mihepsi hikayeymis iki çocuğumla o an ne yaparım. Ya çocuğum okulda olursa ne olacak ikinci kattan deprem anında koşmak daha mı mantıklı acaba diyorum en azından bir ihtimalimiz var sanki gece her uyandığımda tam uyuyacakken gözümün önüne hataydaki yardım çığlıkları geliyor. Bagiriyolar ama kimse gelmiyor Allah im bizi felaketlerin tekrarından korusun. Bu felaketi yaşayan göçük altindakilerin kurtulmasini nasip etsin. O kadar umutsuz haldeyiz ki.
Sorun binalar degil bu defa deprem yüzeye çok yakın ve merkez üssü şehrin göbegi 500 yıldır birikmiş bir enerji patlaması binalar degil yollar yarıldı uçurum gibi göçtü bu normal Bi deprem değil dag taş yerinden oynuyor Türkiye 3 km kaymış buna ne olsa dayanmaz
Bilmiyorum ne düşüneceğimi de bilmiyorum kafam allak bullak oldu tek Bildigim şuan bunları konuşmak için çok geç kaldıgımız binlerce can gitti daha binlercesi de çıkarılmayı bekliyor bu saatten sonra inşallah ders alınır ve bişeyler düzelir onca yavru anne hepsi perişan oldu rabbim bian önce kurtulmayı bu mahşer yerinin içinden çıkmayı nasip etsinDayanır. Lütfen böyle kulaktan dolma bilgilerle, bu şekilde yazılar yazma. Bu deprem bölgesi olan, fay hattının geçtiği yer için beklenen, olası bir depremdi. Eğer evler doğru şekilde inşa edilseydi, zemin araştırmaları yapılarak planlaşma yapılsaydı. Kerpiçten yapılan ev bile bu depreme dayanırdı.
Naci görür konuşmalarında daha farklı şeyler söylüyor.Önlem alınabilirdi..Projeler sunmuş kabul etmemişler.Deprem komisyonuna bir tek onu ve Celal Şengörü davet etmemişler.Ve bir tek bu iki bilim adamının dedikleri çıktı.Bu şekilde düşünmek bizi daha çok kahreder. Dün yabancı bir uzman bu depremle japonyadaki depremi karşılaştıramayız ordakiler genellikle okyanus içerisinde oluyor. Japonya’da karada gerçekleşen buna benzer bir depremde çok fazla yıkıma yol açmıştı daha öncesinde demişti. Bu gerçekten çok çok fazla büyük bir deprem. Elbistan’daki ikinci depremde 500 600 km ilerisindeyiz biz il olarak o kadar yüksek hissettik ki. Ayağa kalktım ve bi yerden tutunma ihtiyacı duydum. Ne kadar şiddetli olduğunu anlayabiliriz burdan. Tabi ki malesef malzemeden çalışan binalarda var ama bu kadar yıkım olması tamamen ona bağlı değil. Depremin şiddetinden kaynaklı
bu kelimelerinize katılmıyorum Türkiyenin 7ide birinden bahsedilen bir alan var... o alandaki yolları sizde görmüşsünüz. ulaşmak zor olmuş. ulaşılamayan yer en son vardı... yollar açılıp ulaşıma devam ediliyor... çok ama çokkk zor..Bina sorunları ülkemizde hep var bundan sonra da düzelir mi bilmiyorum ama Bi gerçek var ki bu deprem normal Bi deprem degildi japonyada olan depremler böyle merkez üssü şehir olan yerler olmuyor bu kadar yıkım olma sebebi bu ve deprem yüzeye çok yakın gerçekleştiği uzun sürdüğü için böyle hadi binalar çürük tamam ama yollar yarılmış nasıl yerinden oynamış görünce insan şok oluyor yani olay sadece binalar degil bu çok olağanüstü bir afet Benim asıl kızdığım kısım bu bekleniyormuş yer bilimciler uyarı yapmış ona ragmen bu kadar hazırlıksız plansız ilerlemeleri sistemsizlik depremden ölmeyenler soguktan açlıktan çaresizlikten öldüler çünkü yetişilemedi hepsine hala da yetişilemeyen çok var Allahım yardımcıları olsun benim yüreğim dayanmıyor artık gördükçe aglıyorum 2 çocugum var her yatırışımda aklıma oradaki bebekler geliyor yaşıyoruz evimizdeyiz ama içim, umudum öldü orada olanlarla beraber
Farklı şeyler söylemiyor bu boyutta 9 saat arayla olan iki büyük depremin her yerde aynı hasarı oluşturacağından bahsediyor kendisi de. Yapılar sağlam demedim zaten. Tuz buz olmuş çoğu.Naci görür konuşmalarında daha farklı şeyler söylüyor.Önlem alınabilirdi..Projeler sunmuş kabul etmemişler.Deprem komisyonuna bir tek onu ve Celal Şengörü davet etmemişler.Ve bir tek bu iki bilim adamının dedikleri çıktı.
Önlem alınabilirdi.Tedbirsizlik öldürdü insanları.
Ya valla kusura bakmayın da kimse "ben müteahhitlerin cebini doldurmalarını sağlayıp, denetimsizlik kol gezdiği için sözde depreme dayanıklı bir ev alıp, gece yarısı öleceğim " diye bir anlaşma ile gelmiyor.Arkadaşlar hepimizin içi yanıyor.
Yalnız; binalar sağlam olsaydı emin olun 9,5 şiddetinde deprem olacaktı ve yine aynı olay yaşanacaktı.
Bizler dünyada yalnız bırakılmadık. İlahi sistemde her şey milim milim hesaplanıyor ve her an, her saniye sınavdayız.
Dünya gezegeni de tekamülünü tamamladı ve yeni bir döneme geçiş yapılıyor. Bu olaylar henüz başlangıç. Tüm ülkelerde çeşitli olaylar olacak. Bizimki de bitmedi. Bunlar ağır sınavlardır. Hepimiz öyle ya da böyle bu durumu yaşayacağız.
Hepimiz ruhsal anlaşmalarımızı yaparak bedenleniyoruz. Amaç bu dünyada mutlu olmak değil zaten, tekamül yolculuğu, sınavlarımızı ve dünyaya geliş amacımızı yani
vazifemizi başarıyla tamamlamak. Biz şu an beşer şuurumuzla bazı şeyleri idrak edemiyoruz.
Yazacak çok şey var.. Şunu da bilmeliyiz ki; biz bedenlenirken, vazifemizi, ailemizi, ölüm şeklimizi, Ruhsal rehberlerimizle birlikte planlıyoruz. Seçim yasası gereğince yüksek benliğimiz. insanı kamil olmak için neye ihtiyacı varsa onu seçiyor.
Bu öyle yüce bir ölümdür ki, ruh varlığımızda büyük bir sıçrama yaşatır. Bunları anlamak, kabullenmek çok kolay şeyler değil.
Vefat edenlerin geçişleri kolay olsun inşallah. Bu şekilde dua edelim lütfen.
Umarım bu ağır sınavlardan birlik olup çıkabiliriz. Kimseyi ayrıştırmadan, herkese nefret değil sevgi ile yaklaşarak, iyi bir insan olarak. Bu zor değil.
Lütfen bu olaylar vesilesi ile kendimizi arındıralım. Öfke duyduğumuz, affedemediğimiz, nefret hissi yaşadığımız hiç kimse kalmasın. Ne kadar temizlenirsek o kadar yumuşak geçişler yaparız. Birlik olmak dileği ile hepimize büyük geçmiş olsun.
Benim bahsettiklerim çok farklı. O müteahhit vs sorumlu her kimse, yanlarına mı kalacak sanıyorsunuz? Katiyen!Ya valla kusura bakmayın da kimse "ben müteahhitlerin cebini doldurmalarını sağlayıp, denetimsizlik kol gezdiği için sözde depreme dayanıklı bir ev alıp, gece yarısı öleceğim " diye bir anlaşma ile gelmiyor.
Ahlaksız, denetimsiz bir toplumuz ve ne yazık ki insan hayatı çok ucuz! İki gündür küçük büyük ölçekli bazı firmalar ürünlerin fiyatını arttırıyor. Bu insanlara mı sevgi duyalım? Ya da yağmacılara mı? Ya da enkaz altında dalga geçen haysiyet yoksunu insancıklara mı? Ya da hırsız olan müteahhitlere mi?
Net söylüyorum. Benim hümanistliğim bitti. Yukarıda yazdıklarımın hiç biri yaşamayı dahi hak etmiyor.
İdrak edilmesi gereken şeyler benim için çok başka. Aynı pencereden bakamıyoruz şu an. Yakınını kaybeden kimse sizin bakış açınız ile bakamaz... Ben de herkesin uyanmasını diliyorum ve artık depremden bir kişiyi kaybetmeye tahammülüm yok.Benim bahsettiklerim çok farklı. O müteahhit vs sorumlu her kimse, yanlarına mı kalacak sanıyorsunuz? Katiyen!
Evet biz seçiyoruz. Beşer bilincimizle seçmiyoruz. Yüksek benliğimizle.İnsan bedenine hapsolmuş bir şuur çok çok kısıtlıdır. Bunu idrak etmenin çok kolay olmadığın da belirttim zaten.
Yatay değil de dikey tesirlerin daha çok alınabileceği bir uyanış diliyorum herkese.
Mesele sadece binalarn sağlamlığı değil. Bilir kişilerin açıkladığına göre evler sağlam olsa bile yıkılacak güçte bir deprem oldu çünkü fay hattı kırıldı. Turkiye konum olarak 3 metre yerinden oynamış dusuneblyormusnuz felâketi.. Farkndaysanz evler yere çöküyor yan yatmyor alttaki fay açıldığı için evler gömüldü. Bu denli bır afet dünyada ilk deniyor. Normal bir afet değil bu. Ve çok uzun sürdü 7.7 siddetyle 1.5 dakika sallandı heryer hemde iki kez normalde saniyeler sürer sadece. İlk defa bir ülkede 10 şehirde bukadar feci yıkım oldu. Bu gerçekten bizi aşan bir afet olduğuna inanyrm.. iki gündür kendime gelemedim uyku yok yemek dahi yyemyrm hersey haram sanki üstelik hamileyim.. Allah'ım orada olan yarım kalan muhtac kalan herkesin yardımcısı olsun.. çok zor kelimeler kifayetsiz..
Çok acı çoookk bende maraş merkezdeyim heryer bitti evler kalmadı bebekler ölüyor kimse birşey yapamıyor. Feryatlar kulaklarımızda çınlıyor. Küçük bebeğim oldugu için orda kalıp yarım edemedimkayseriye gelmek zorunda kaldım. Dışarıda 2 gün bekledik aç susuz. Aşırı bir soğuk var soğuktan hicbiryerimizi hissedemiyoduk. Mecbur kaldım geldim keşke orada kalıp yardım edebilseydim keşke... Rabbim yardimcilari olsun inşallah hepsinin. 3 yaşındaki çocuğum anne evimize gidelim odamı istiyorum anne diye ağlıyor. Yardımlar çok yetersiz. Çoğu yere yardım gitmedi. Çoğu kişi aç susuz enkazının başında bekliyor. Kimi cocugunu kimi annesini babasını kardeşini bekliyor. Allah rızası için yardım etsinler. Elimizden hicbirsey gelmiyor. Dua edin nolur bitti güzel Maraş'ımız Hatayımız Antepimiz ve bir çok ilimiz bitti herseyimiz. Şükür ben kurtuldum bile diyemiyorum. Ordakiler düşündükçe.Bir tarafta elinde dünden aldığı bir paket bisküvi ile ağlayarak enkazdan yavrularının çıkmasını bekleyen baba,bir tarafta ailesinin ölümünden habersiz gülümseyen bir bebek...
Bir tarafta dualar,bir tarafta beddualar..İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı.3 milyona insanlar ölümlerini satın almışlar..Deprem Allah’tan gelen bir afet.Bu kadar ölüm insanların suçu değil mi?
Bu yaralar nasıl sarılacak..Bu babanın ağıtları diner mi?Hepimizin bir tarafı kırık..Hayatımız bu kadar ucuz mu?
İçim yanıyor,oturduğum yerden sadece içim yanıyor..Kahroluyorum..İnsan hayatının bu kadar kolay bitmesine kahroluyorum.Japonya da 9 şiddetindeki depremlerde can kaybı olmazken bu kadar çok binanın yıkılması..
Daha ne hikayeler çıkacak yarım kalan..Daha çok ağlayacağız..Her şey gibi bunu da unutacağız..Biliyor musunuz ,çok şükür diyorum bize böyle bir acı gelmediği için.Sonra kendimi kahrediyorum..Nasıl bencilsin buna bile sevinebiliyorsun diyorum.Ama onlar hiç bir zaman unutmayacaklar..Hep yarım ,eksik kalacaklar..
Umarım sebep olanlar hesaplarını verirler..Umarım bu yaralar sarılır..Umarım bu sefer,bari bu sefer ders olsun..
Ya deprem vergisi ödüyor bu insanlar yaa..
Yıkulan binaların satış ilanları duruyor hala..Deprem yönetmeliğine uygun yazmışlar utanmazlar..Nasıl bir insan bu kadar vicdansız olabilir.
Kardeşim inşaat mühendisi.Bir tane bile doğru düzgün iş teklifi gelmedi.Hepsi diplaöa kiralamak istiyorlar..Sen gelme ,sadece imza at diyorlar.Hepsini reddetti.
Alanı dışında başka bir iş yapıyor.İnsan hayatı kiralık bir diplomaymış maalesef..
Çok acı...Tedbirsizlik daha da acı..Gözgöre göre ölüme terk edilmek daha da acı...
Ya valla kusura bakmayın da kimse "ben müteahhitlerin cebini doldurmalarını sağlayıp, denetimsizlik kol gezdiği için sözde depreme dayanıklı bir ev alıp, gece yarısı öleceğim " diye bir anlaşma ile gelmiyor.
Ahlaksız, denetimsiz bir toplumuz ve ne yazık ki insan hayatı çok ucuz! İki gündür küçük büyük ölçekli bazı firmalar ürünlerin fiyatını arttırıyor. Bu insanlara mı sevgi duyalım? Ya da yağmacılara mı? Ya da enkaz altında dalga geçen haysiyet yoksunu insancıklara mı? Ya da hırsız olan müteahhitlere mi?
Net söylüyorum. Benim hümanistliğim bitti. Yukarıda yazdıklarımın hiç biri yaşamayı dahi hak etmiyor.
önce tedbir sonra tevekkül. Ben mesela o evleri yapanları affetmiyorum. Kendinizi koyun insanların yerine sevdiğiniz insanlar enkaz altında olsaydı yine ilahi kader diyebilir miydinArkadaşlar hepimizin içi yanıyor.
Yalnız; binalar sağlam olsaydı emin olun 9,5 şiddetinde deprem olacaktı ve yine aynı olay yaşanacaktı.
Bizler dünyada yalnız bırakılmadık. İlahi sistemde her şey milim milim hesaplanıyor ve her an, her saniye sınavdayız.
Dünya gezegeni de tekamülünü tamamladı ve yeni bir döneme geçiş yapılıyor. Bu olaylar henüz başlangıç. Tüm ülkelerde çeşitli olaylar olacak. Bizimki de bitmedi. Bunlar ağır sınavlardır. Hepimiz öyle ya da böyle bu durumu yaşayacağız.
Hepimiz ruhsal anlaşmalarımızı yaparak bedenleniyoruz. Amaç bu dünyada mutlu olmak değil zaten, tekamül yolculuğu, sınavlarımızı ve dünyaya geliş amacımızı yani
vazifemizi başarıyla tamamlamak. Biz şu an beşer şuurumuzla bazı şeyleri idrak edemiyoruz.
Yazacak çok şey var.. Şunu da bilmeliyiz ki; biz bedenlenirken, vazifemizi, ailemizi, ölüm şeklimizi, Ruhsal rehberlerimizle birlikte planlıyoruz. Seçim yasası gereğince yüksek benliğimiz. insanı kamil olmak için neye ihtiyacı varsa onu seçiyor.
Bu öyle yüce bir ölümdür ki, ruh varlığımızda büyük bir sıçrama yaşatır. Bunları anlamak, kabullenmek çok kolay şeyler değil.
Vefat edenlerin geçişleri kolay olsun inşallah. Bu şekilde dua edelim lütfen.
Umarım bu ağır sınavlardan birlik olup çıkabiliriz. Kimseyi ayrıştırmadan, herkese nefret değil sevgi ile yaklaşarak, iyi bir insan olarak. Bu zor değil.
Lütfen bu olaylar vesilesi ile kendimizi arındıralım. Öfke duyduğumuz, affedemediğimiz, nefret hissi yaşadığımız hiç kimse kalmasın. Ne kadar temizlenirsek o kadar yumuşak geçişler yaparız. Birlik olmak dileği ile hepimize büyük geçmiş olsun.