O hasta ruh hali kader motifi dediklerinden tam sanırım.Aşık mısınız yoksa seviyor musunuz sevgilinizi? Benim ablam da şu an nişanlı ve adamı seviyor ama önceki ilişkilerine bakacak olursak aşık olmadığını sadece doğru insan olduğunu düşünerek devam ettirdiği kanısına vardım ben. Bu örneği veriyorum çünkü cümleleriniz ablamın cümleleri gibi. O da sürekli ilişkisinin sorunsuz ilerlediğini vs söyleyip büyük bir heyecan duymasa bile artık hayatında sevgiye saygıya daha önem verdiğini belirtiyor.
Her şeyin yolunda gitmesi her şeyin istediğiniz gibi gittiği anlamına gelmeyebilir her zaman. Yaşım itibariyle çok büyük hayat deneyimlerim yok ama hayatımda olduğu dönem hep inişli çıkışlı ilişkimizin olduğu biri vardı. Kendisiyle çoğu zaman hiçbir şey yolunda gitmezdi ama onunla sürekli bir kargaşa içinde olmayı başkasıyla iyi geçinmeye tercih ederdim.
Kader motifi nedir acaba? Cahilliğime verin lütfen ilk kez duyuyorum daO hasta ruh hali kader motifi dediklerinden tam sanırım.
Çok meşhur Budayıcıoğlu var ya onun ürettiği bi terim. Youtube'da izledim. Ultra haklı bence.Kader motifi nedir acaba? Cahilliğime verin lütfen ilk kez duyuyorum da
Çok meşhur Budayıcıoğlu var ya onun ürettiği bi terim. Youtube'da izledim. Ultra haklı bence.
Merak edip biraz baktim nedir bu diye ama dogru anladiysam eger ben herkeste işlediğini düşünmüyorum bu kader motifinin.
Eşim babamdan oldukca farkli, daha doğrusu babamdaki kotu huylar eşimde yok. Kendi kurdugum aile kök aileme de benzemiyor pek.
Sevgili seçimlerim bile farkliydi. Butun sevgililerimi toplasak cogu birbirinden oldukca farklidir karakter, tip olarak. Bikac olumlu ortak noktalari vardir anca.
'Sen bu adamla evlenirsen mutlu olur musun?' sorusunu rahat bir şekilde evet ile cevaplayamamam. Bazi konularda sirf kültürel farklılıklar dolayısıyla anlaşamamamız. Benim simdiye kadar kendimi 'iyi insan olsun, yeter' düşüncesiyle avutmam. Evlilik için karşındakinin sadece iyi olması yetmiyormuş, onu anladım. İçine sinmesi gerekmiş, içinin ısınması ve öyle de kalması lazımmış. Benim ona karşı tahammülüm azaldı, bunu da sevgimin azaldığına bağlıyorum.Kültürel farklılıklar dolayısıyla zamanla sorunlar yaşanabiliyor, babanızın biraz olumsuz bakması da belki sizi şüpheye düşürüyor olabilir. Bu tarz endişeleriniz olması normal tabi ki. Bizim kültürümüzde yabancı biriyle evlenmek bayağı radikal değerlendirildiğinden, evlilik öncesi de herkes son bir kez acaba diye sorup kılı kırk yarar. İçinize sinmeyen tam olarak nedir?
Tartıştığımız, kavga ettiğimiz muhakkak ki oldu. Ama hep saygı sınırını asmamaya özen gösterdik.İçime sinmiyor dediğiniz herhangi bir olay, küçücük bir söz, bir davranış oldu mu?
Olmadıysa işlerin ciddiye binmesinden ürküyorsunuz belki de.
Evet, haklısınız. Iyi bir insan olması, iyi bir eş olacağı anlamına gelmeyedebiliyormuş. Ben son zamanlarda kendime "aman saçmalama be periii, bundan daha iyisini mi bulacaksın" diye telkin de bulunurdum ama bu düşüncenin de ne kadar saçma olduğunun farkına varmaya başladımAşık mısınız yoksa seviyor musunuz sevgilinizi? Benim ablam da şu an nişanlı ve adamı seviyor ama önceki ilişkilerine bakacak olursak aşık olmadığını sadece doğru insan olduğunu düşünerek devam ettirdiği kanısına vardım ben. Bu örneği veriyorum çünkü cümleleriniz ablamın cümleleri gibi. O da sürekli ilişkisinin sorunsuz ilerlediğini vs söyleyip büyük bir heyecan duymasa bile artık hayatında sevgiye saygıya daha önem verdiğini belirtiyor.
Her şeyin yolunda gitmesi her şeyin istediğiniz gibi gittiği anlamına gelmeyebilir her zaman. Yaşım itibariyle çok büyük hayat deneyimlerim yok ama hayatımda olduğu dönem hep inişli çıkışlı ilişkimizin olduğu biri vardı. Kendisiyle çoğu zaman hiçbir şey yolunda gitmezdi ama onunla sürekli bir kargaşa içinde olmayı başkasıyla iyi geçinmeye tercih ederdim.
Bence kendimdenBence kendinden emin olamama.
Burda çok görüyoruz çok genç yaşta yapılan evliliklerde bir ton sorun var ama buna rağmen kızlarımız o kadar emin ki kendinden ve evliliğinden. Düşünmüyorlar bir şeyi.
Aşığım yanmışım sevdalanmışım diyerek türkü çığırarak dolanıyolar.
Bende seviyorum, ama sanırım artık bir arkadaş, bir dost olarak. Onunla evlenmeye yetecek kadar değil.Benim sevgilim de yabancı. Bir yıl olacak beraberiz. Bizim de ilişkimiz uzak mesafe ilişkisi oldu pandemi yüzünden. En son geleli 2 ay oldu. Yani bizim seninle ortak yönümüz çok. O da benim anneme anne der, çok saygılı çok iyi bir insan. Düşünüyorum çok da seviyorum onu. Bizim evliliğe daha yolumuz var fakat konusu çok geçiyor. Konusunun geçmesi bile kalbime oturuyor bazen. Nasıl yapacağım diye düşünüyorum hep. Kısa süre sonra 5 aylığına yurtdışına çıkacağız beraber. Sadece ikimiz olacağız ve ev olacak haliyle. Benim içimde şimdiden korkular başladı. Ya sıkılırsak, ya yapamazsak vs vs Oysa her geldiğinde uzun kalır bizim evimizde. Ama şimdi iki kişi olacak olmamız, parayı yönetecek olmamız, ev sorumlulukları... Allahım diyorum ya çok güzel olacak ya da batıracağız. Bu his ara ara beni de yokluyor. Sanırım alıştığımız ortamdan çıkacağız diye korkuyoruz.
Bence kendimden değil de karşı taraftan emin olamama. Yani tanıdıkça emin olamama. Zaten sırılsıklam aşık bir şekilde evlenme taraftarı değilim. Malum hastalık hali tarzı bi durum benim gözümde. Güzel bir his, şüphesiz, ama evlilik icin ne aşk yeterli ne de 'sadece' iyi insan olması.Bence kendinden emin olamama.
Burda çok görüyoruz çok genç yaşta yapılan evliliklerde bir ton sorun var ama buna rağmen kızlarımız o kadar emin ki kendinden ve evliliğinden. Düşünmüyorlar bir şeyi.
Aşığım yanmışım sevdalanmışım diyerek türkü çığırarak dolanıyolar.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?