Nasıl açacağım bu çocuğu?

katip genelde sokakta oynayan çocuklar daha özgüvenli daha sosyal oluyor, çünkü özgürler. park aynı şey değil.
tabi bu dediğim artık çok mümkün değil. çocuğu sokağa bırakamazsın ama spora yönlendirseniz. bireysel bile olur. kız çocuğu istidatı varsa bale çok güzel. özgüveni yerine gelir. hem serpilir büyümesi bile güzel olur. tam da yaşı, yaşıtlarıyla beraber sosyalleşir.
kendi kızımdan örnek vererek yazdım. çok sessiz sakin bir çocuktu ama yaşadığım yer siteydi ve sokakta yaşıtlarıyla çok oynardı. ana sınıfına verince hırpalanır diye çok korkmuştum. evde sessiz sakin olan kız, okulda malkoçoğlu oluyordu. hala da öyle koskoca genç ama kendini kimseye ezdirmez. çoğu zaman beni bile o korur kollar.
 
Merhaba hanımlar.

Derdim büyük kızım. 1.sınıfa başladı. Pandemiden dolayı anaokuluna göndermemiştik. Bir sıkıntımız var, çocuğum içine kapanık, pısık bir çocuk. Bundan korkuyordum hep, iletişim kuramaz, ezilir, iyice içine kapanır diye. Bugün iki kız arkadaşı gelmiş kalemliğini almış kızımın, gık dememiş. Başka bir arkadaşı ödünç kalem vermiş. Koca gün öğretmenine bile bir şey dememiş, gelmiş akşam evde kalem silgi aranıyor. Sordum nerde diye, öyle öğrendim. Ağzından kerpetenle laf alırız zaten, alabildiğim bu, ya alamadığım? Çok geriliyorum şu an, ben de böyle bir çocuktum, ne kadar unuttuğum, unutmak istediğim, beynimin karanlık dehlizlerine attığım iğrenç anım varsa hepsi çıktı şimdi. Ne yapacağım? Beynim durdu, ne yapacağım?
Ben de böyle bir cocuktum. Bu şekilde olduğum dönem ailemle aile binasından uzakta yaşıyorduk. İlkokul ikinci sınıfta geri döndük. Kendimle yaşıt erkek kuzenim ve onun ablasıyla vakit geçirmeye başladım. Abla da yaşına göre inanılmaz açık bir çocuktu. Ve dışarda parkta biri beni ittiginde falan yirtardi kendini öyle korurdu. Onlarla dolaşa dolaşa ve kuzenimden çirkeflik öğrene öğrene açıldım şimdi hepsinden daha fenayım hala derim kız sen olmasan ben adımı soyleyemiyordum diye ahshsh güven ortamında sosyallik işe yarıyor yani
 
Ben de böyle bir cocuktum. Bu şekilde olduğum dönem ailemle aile binasından uzakta yaşıyorduk. İlkokul ikinci sınıfta geri döndük. Kendimle yaşıt erkek kuzenim ve onun ablasıyla vakit geçirmeye başladım. Abla da yaşına göre inanılmaz açık bir çocuktu. Ve dışarda parkta biri beni ittiginde falan yirtardi kendini öyle korurdu. Onlarla dolaşa dolaşa ve kuzenimden çirkeflik öğrene öğrene açıldım şimdi hepsinden daha fenayım hala derim kız sen olmasan ben adımı soyleyemiyordum diye ahshsh güven ortamında sosyallik işe yarıyor yani
İstanbul 'da yaşıyoruz, görümcem ve eski bakıcıları memlekete yerleşti. Biz de 2 yıl sonra gitmeyi planlıyoruz, bekliyorlar bizi. Belki kızım da onlardan öğrenir bir şeyler. :) Şöyle kuzenlerim olmadı ya, sülalece sakindik. 😀
 
İstanbul 'da yaşıyoruz, görümcem ve eski bakıcıları memlekete yerleşti. Biz de 2 yıl sonra gitmeyi planlıyoruz, bekliyorlar bizi. Belki kızım da onlardan öğrenir bir şeyler. :) Şöyle kuzenlerim olmadı ya, sülalece sakindik. 😀
Ya kuzenim tam bir ablaydi. Evin içinde bizimle dalga geçer dışarda tabiri caizse kimseye yedirmezdi. Eve gelince de bana ogretirdi bak sana bunu yaparlarsa bunu de baktın olmuyor saçını çek. Seni ablama söylerim de diye shshshs
Annem kendince sessiz olduğum dönemlerde benimle hep sohbet etmeye çalışırdı. İzlediğim çizgi filmlerden kitaplardan konuşurdu hep o da kendimi ifade ederken özgüven kazanmami sağladı. Aklınızda olsun.
 
Ya kuzenim tam bir ablaydi. Evin içinde bizimle dalga geçer dışarda tabiri caizse kimseye yedirmezdi. Eve gelince de bana ogretirdi bak sana bunu yaparlarsa bunu de baktın olmuyor saçını çek. Seni ablama söylerim de diye shshshs
Annem kendince sessiz olduğum dönemlerde benimle hep sohbet etmeye çalışırdı. İzlediğim çizgi filmlerden kitaplardan konuşurdu hep o da kendimi ifade ederken özgüven kazanmami sağladı. Aklınızda olsun.
Ay ben görümce ve kızlarından umutluyum, tam deli bozuk hepsi 😀 çoğoşuma gidiyo. 😀
 
Ya kuzenim tam bir ablaydi. Evin içinde bizimle dalga geçer dışarda tabiri caizse kimseye yedirmezdi. Eve gelince de bana ogretirdi bak sana bunu yaparlarsa bunu de baktın olmuyor saçını çek. Seni ablama söylerim de diye shshshs
Annem kendince sessiz olduğum dönemlerde benimle hep sohbet etmeye çalışırdı. İzlediğim çizgi filmlerden kitaplardan konuşurdu hep o da kendimi ifade ederken özgüven kazanmami sağladı. Aklınızda olsun.
Ay ben görümce ve kızlarından umutluyum, tam deli bozuk hepsi 😀 çoğoşuma gidiyo. 😀
 
Hayır demeyi öğretin. Evde oyuna çevirebilirsiniz. Hoşuna gitmeyen şeylere hayır desin, işe yaramıyorsa öğretmenine söylesin. Kişisel alan ve kişisel eşyaların izin almadan alınmayacağı gibi durumları belki oyunlaştırarak anlatabilirsiniz. Neden hayır demedin neden öğretmenine söylemedin demek sadece daha da pekiştirir bence... Kolaylıklar diliyorum
 
Demek ki kendinin cozebilecegi bir şey değil. Bence çocuğuna nasıl yaklasman gerektiğine dair bir uzmandan yardım al. Belki böyle böyle , gide gele kendi içindeki yaralarını da sarmayı öğrenirsin. Annem, 30 yil kadar önce ablamı psikologa götürmüş. Bir seneye yakın gidip gelmişler. Aslında ablamın bir durumu yokmuş ama böyle böyle seanslarla annemin panikatagi geçmiş:KK66:)
Ablam demişken, o da aynı böyle bir çocuktu . Ergenlikte açıldı. Simdiyse çocuğuna 'olsun canım,bir kerecik yesin" diye paketli gıda vermeye korkuyoruz, annesinin gazabından 😂

Bence psikologa goturmek onemli yuzde yuz katiliyorum eklemek istedigim bir sey daha var ama: cocugu sanki olmadigi biri gibi olmaya zorlamamaya da dikkat etmek lazim. Cocuklar anne babanin hayal kirikligini anliyor ve bu onlari daha da ozguvensiz yapiyor.

Ben kucukken bilirdim mesela benim gibi asiri sessiz, asiri sakin, hayal dunyasinda yasayan, surekli bir seyleri unutan, dalgin, arkadaslari tarafindan ezilen ve saf bi cocuk yerine soyle derli toplu, girisken, becerikli, cevval bir kiz cocugu istediklerini soylemeseler de cok iyi bilirdim ve surekli bu eksiklik hissiyle yasardim. Annem benim pisirik oldugumu gorunce bir de o kizacak diye endiselenirdim hatta ezildigim olaylarda bile yalan soylerdim ogrenmesinler diye. Bence cocugun karakterini degistirmek degil de kabul edip ozguven artirmak lazim. Malesef Turkiye'de sadece 1 tip insan makul. Sessiz sakin insanlar cok begenilmiyor ezik goruluyor ve bir de bundan dolayi ozguvenleri zedeleniyor. Yani bir kismi karakterse bir kismi da sonradan gelisitirilen bir eziklik oluyor.
 
Bence psikologa goturmek onemli yuzde yuz katiliyorum eklemek istedigim bir sey daha var ama: cocugu sanki olmadigi biri gibi olmaya zorlamamaya da dikkat etmek lazim. Cocuklar anne babanin hayal kirikligini anliyor ve bu onlari daha da ozguvensiz yapiyor.

Ben kucukken bilirdim mesela benim gibi asiri sessiz, asiri sakin, hayal dunyasinda yasayan, surekli bir seyleri unutan, dalgin, arkadaslari tarafindan ezilen ve saf bi cocuk yerine soyle derli toplu, girisken, becerikli, cevval bir kiz cocugu istediklerini soylemeseler de cok iyi bilirdim ve surekli bu eksiklik hissiyle yasardim. Annem benim pisirik oldugumu gorunce bir de o kizacak diye endiselenirdim hatta ezildigim olaylarda bile yalan soylerdim ogrenmesinler diye. Bence cocugun karakterini degistirmek degil de kabul edip ozguven artirmak lazim. Malesef Turkiye'de sadece 1 tip insan makul. Sessiz sakin insanlar cok begenilmiyor ezik goruluyor ve bir de bundan dolayi ozguvenleri zedeleniyor. Yani bir kismi karakterse bir kismi da sonradan gelisitirilen bir eziklik oluyor.

Mesela Avrupa'ya gittim 1 sene. 16 yasindaydim degisim programindaydim. Yine ice kapanik yine baya bir utangac biriyim. Sinif arkadaslarimdan benim gibi utangac ve ice donuk kisilikler var. Ama ozguvensiz degillerdi mesela. Sasirmistim. O yasa kadar benim bildigim disa donuk insanlar populer olur utangac insanlarin ozguveni olmaz gibi bir kalip var kafamda. Kim sessiz kaliyorsa onu kaale almiyorlar yasitlarim. Ama aslinda yapi olarak ice donuk ve hafif utangac biri de gayet ozguvenli olabilir gayet oz degerinin farkinda olabilir, istemedigi bir seye hayir diyebilir istedigi seylerin pesinden gidebilir.

Bence ailede bunu saglayacak birkac sey var. Bunlar kendi ailemi gozlemleye gozlemleye ogrendigim seyler yaptiklari hatalari asagida siraliyorum ki baska anne babalar yapmasin bunlari:

1. Ailede hayir diyebilmek: annesine babasina karsi gelebilen cocuk genelde disarda da hayir diyor.

2. Ailede bazi secimler yapabilmek, ozgur olmak: annem babam kizar korkusuyla yetisen cocuk ogretmenim kizar arkadasim kizar patronum kizar diye de korkuyor. Ama mesela kurallari bilen ihlal ettiginde de neyle karsilacagini bilen ve anne babasi kuralci ama sakin cocuklarin oyle bi korkusu yok.

3. Ailede kabul gormek: akilli kizim guzel kizim gibi degil de, gercekten dinleyen ana baba, duygulari anlayan ve normallestiren ana baba. Mesela arkadasi kalemini almis. Neden verdin diye sormak yerine. A nasil oldu, ne hissettin? Haklisin zor bir durum. Sence bir sonrakinde ne yapabilirsin? (Su an verdigim ornekler cok tirt ama Leyla Navaro Dogan Cuceloglu gibi psikologlarin aktif dinleme konusunda yazdiklari seyler bence cok onemli, cok dogal gelmiyor ama prensipleri anlayinca bence cok ise yariyor. Aktif dinleme ve empati kurma cocukla iletisimde en onemli 2 sey).

4. Anne babanin elestiriye acik olmasi: bir ust maddedeki cocugu dinlemenin uzantisi. Anne baba cocugu gercekten dinleyip evde demokratik bi ortam saglarsa o cocuk ozguvenli oluyor abi. Anne baba son karar mercii arkadasimiz degil evet cok dogru. Ama cocuk da o ailenin uyesi olarak degerli biri. Bence bu denge kurulunca cocuklar cok daha rahat iletisim kuruyor.

5. Cocugu degil davranisi elestirmek, siyah-beyaz, genelleyici ifadelerden kacinmak: cocuk kucuk yasta uzerine yapisan bir kimlik edinmesin. Bu mesela benim cok buyuk bir sorunumdu. Ismimin fonetigi ezik kelimesiyle benzesiyor. Anneannem demis ki anneme cocugun adini XXX koyma ezik derler. Ve annem bunu benim yanimda soyler "keske anneannesini dinleseydik bu cocugun kafasina vur ekmegini al lokmasini" filan diye hayiflanirdi. Lan bir bekle di mi? Belki asiri cevval bisey olucam? (Spoiler: olamadi....) ama yani belki gunde 12344 kere ne kadar sessiz sakin ve safsalak bi cocuk oldugumu duymasaydim belki de olabilirdim :P

Bunlar benim gozlemlerim, anne babalari da anliyorum cocuk zor seyler yasayacak diye cok korkuyorlar ama bu korkular gercekci mi ona bakmak lazim ve korkularin kendini gerceklestiren kehanet olmamasina calismak lazim.
 
Katip öncelikle sakin ol, muhtemelen kızının anlattıklarından kendi uğradığın zorbalıklar aklına geldi şuan ona üzülüyorsun aslında, ama kızın sen değil ve şuan bi yetişkin onun yaşadığı şeyin farkında, dolayısıyla senin gibi olmayacak. İlk yapacağın şey kızına hissetiği şeyi anladığını hissettireceksin, “Çocukken benim de kalemliğimi alırlardı ben tepki veremezdim eğer verirsem bana daha büyük bi zarar verecekler diye korkardım hatta öğretmenime bile şikayet edememiştim, onları şikayet ettiğimi farkederler sonradan beni oyunlarına almazlar sanardım” diye hissettiği şeyi tanımlayıp ona yardımcı olacaksın, halbuki ne zaman etrafımdaki büyüklerden yardım istedim bu tarz şeyler sona erdi biliyor musun diye usulca aslında yapması gerekeni söyleyeceksin. Kendim de tepki verdim biliyor musun diyeceksin. Vs vs

Evde bize aslansın millete kedisin kendini ezdiriyorsun nolacak böyle vs deyip eleştirmek yok. Bakalım nasıl karşılayacak. Katibin Ruhu Katibin Ruhu

Benim babam ortaklari tarafindan 1234 kere dolandirdi. Herkese borc para verdi herkese inandi. Sabah uyanmaz aksam uyuyamaz duygusal, bir anda parlar, her seye aglar, ucaklarini otobuslerini kacirir, tembel ve usengec, kimseyi dinleyemez, ortamlarin sevimli ama ciddiye alinmayan nesesidir. Kucuklukten beri babama benzetilmek kaderim oldu. Babam daha cok kizardi benim kendisine benzedigimi gordukce... Sonra da genetik DEHB hastaligimiz oldugunu kesfettik. DEHBe bagli ozguven ve ozsaygi eksikligi ve kendini adamdan saymama, defolu mal gibi gorme gelismis bizde. Ben cocugum olursa artik farkli davranirim. Herkes farkli ama herkes ozeldir. Butun cocuklarin ozguven kazandirilmaya, dinlenmeye, desteklenmeye ihtiyaci var. Keske herkes Katip gibi bilincli olsa da bu sekilde forumlara soru sorup kendini gelistirmeye calissa. Anne babalikta bence Turkiye'de cok yol kat edildi.
 
Benim babam ortaklari tarafindan 1234 kere dolandirdi. Herkese borc para verdi herkese inandi. Sabah uyanmaz aksam uyuyamaz duygusal, bir anda parlar, her seye aglar, ucaklarini otobuslerini kacirir, tembel ve usengec, kimseyi dinleyemez, ortamlarin sevimli ama ciddiye alinmayan nesesidir. Kucuklukten beri babama benzetilmek kaderim oldu. Babam daha cok kizardi benim kendisine benzedigimi gordukce... Sonra da genetik DEHB hastaligimiz oldugunu kesfettik. DEHBe bagli ozguven ve ozsaygi eksikligi ve kendini adamdan saymama, defolu mal gibi gorme gelismis bizde. Ben cocugum olursa artik farkli davranirim. Herkes farkli ama herkes ozeldir. Butun cocuklarin ozguven kazandirilmaya, dinlenmeye, desteklenmeye ihtiyaci var. Keske herkes Katip gibi bilincli olsa da bu sekilde forumlara soru sorup kendini gelistirmeye calissa. Anne babalikta bence Turkiye'de cok yol kat edildi.

Sen de çok yol katettin artık farkındalığın çok yüksek neyi niye yaşadığını biliyorsun ve zaman zaman depresifleşsen de kendinden ümidini hiç kaybetmiyorsun, ben de seni takdir ediyorum.

Ben de çocuklarımı yetiştirirken kendi çocukluğum hep ensemde, duygularını anlamaya çalışmak bazen tüm günümü alıyor. O yüzden katipi çok iyi anlıyorum
 
Benim babam da ilkokul öğretmeniydi. Sabah kızımın öğretmeni ile mesajlaşırken düşündüm, babam milletin çocuklarına koştururken kendi çocuklarına sıra gelmemiş. Bilmiyorum, belki sadece bana gelmemiştir o sıra. Erkek kardeşim ile ilgilendi, aynı okuldalardı zaten. Ben depresyona girince akılları başlarına geldi, ama olan da olmuştu. Çok geçti bir şeyleri düzeltmek için, yıkılan yıkılmıştı. Doğrultmak zaman aldı.
 
Kesinlikle uzman yardimi benzer şeyleri bende yaşadım inanır mısınız bu durum oz guven eksikliğine kadar gidiyor şuan yasi çok küçük belki onun buhrani var bir de dediğiniz gibi pandemi de çocuklar eve kapanmak durumunda kaldı. Umarım güzel gelişmeler yaşarsınız bahtı güzel olsun meleginin🌸
 
ben de çok içime kapanık bir cocuktum. Kimseye sesim çıkmazdı.
Sınıfta derse bile katılamazdım utanırdım.

şimdi 31 yaşımdayım. büyük ölçüde geçti . Ortamda konuşurum, sosyalim , canı yakın davranırım.
Fakat hala çok kalabalık bir ortama sonradan giremem, birileri bana bakıyorsa konusurken kızarırım.
Hala özgüvenim yüzde yüz yerinde değil maalesef :(
 
Oğlum da bu kadar olmasa da çekingen bir cocuk. İlk zamanlar kendine güveni olmadığı için defterine kapanarak yazıyormuş. Öğretmenin çektiği resimlerden gördüm,Biz gözü bozuk sandık doktora gittik ,birşey çıkmadı. Öğretmeni söyledi kendine güvenmediği için benim görmemi istemiyor defterini bu yüzden kapanıyor diye. Öğretmeni çok üstüne düştü ,ödüllendirdi , şu anda defterini kendi gidip öğretmenine gösteriyormus.
Parmak kaldırmıyor Muş mesala yanlış yapma korkusundan olduğunu söyledim öğretmenine ,konuştu oğlumla ,şimdilik onu da yendik gibi.

Sizin dezavantajiniz sınıfın çok kalabalık olması, öğretmenin birebir sorunu görme.ihtimali düşük sanırım . Ama bu sorunları biraz da öğretmen ile çözmeniz lazım
 
Back
X