- 6 Kasım 2006
- 100
- 35
- 298
MUTSUZ evlilik hastalık nedenimidir?!.. ‘Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır’ sözü evlilikteki aileyi anlatmaktadır. Çerçevesinde anladığımız mantıklı iyimserliğin, sağlık uzun ömür ve başarı getirdiği tıbben ispatlanmıştır. Amerikan Koruyucu Hekimlik Araştırma Merkezi'ne göre, fikir ve tavır ayarlamaların; diyette ve egzersiz alışkanlıklarında yapılan değişikliklerle kıyaslandığında, hastalık oluşumunu daha fazla engellediği belirtilmektedir.
Mutsuz ve problemli evlilikler, psikolojik bozukluklara, buna bağlı olarak vücut anatomisinde bozukluklara, (kalp ritminin bozulmasına, sinir sisteminin çökmesine, bunlara bağlı olarak kanserojen hücrelerin oluşmasına) neden olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Evliliklerinde problem olan insanlarda genellikle hipertansiyona rastlanmaktadır. Bilindiği gibi hipertansiyon, modern dünyada en çok öldüren hastalıklar listesinin en başında yer almaktadır. Hipertansiyona yakalanan hastaların geneline doktorlar, “ailenizle mutlu musunuz, eşinizle aranız nasıl, çocuklarınız sizi çok mu sıkıyor, akraba eş ve dost ziyaretlerini ne kadar aralıklarla yapıyorsunuz, çevrenizdeki insanlarla uyum diyalogunuz nasıl, sevdiklerinize en son ne zaman hediye aldınız?!” gibi vb. sorular yönelterek hipertansiyonun kaynağına inmeye çalışmaktadırlar.
Aşırı derecede stres ve huzursuzluk hipertansiyonun oluş nedenlerinden sadece birisidir. Diğer hastalıklarda olduğu gibi bu rahatsızlıkta başka nedenlere bağlı olarak ta çıkabiliyor. Amerika’da “evlilik danışmanlığı veya hakemliği” (Marital Counselling) denilen bir hekimlik türü sadece bu gibi konularla ilgilenmektedir. Dr. Brian Baker’e göre insanlarla iyi ilişkiler kurulması ve insanlardan gelen sosyal destek, kan basıncını düzenlemektedir. Kalp damar sistemi başta olmak üzere insan vücudu, sosyal destek konusunda çok hassas olup, anında ve doğrudan cevap vermektedir.
Aile içerisinde mutsuz olan insanlarda genelde ruhsal çöküntüden, kıskançlıktan ve başarısızlığın etken olduğu görülmektedir. Bir insan kendi ailesi içerisinde neden huzursuzluk yaratır… Bilim adamları bunu etkenlerini de şöyle açıklamıştır....
TOPLUM içerisinde, (iş, çevre ve kişisel ilişkiler)de başarısız olan kişiler genelde aile üzerinde baskı kurarak onlara kendini kabullendirmeye çalışması (hegomonya kurması). Böyle bir durumun oluşmasında huzursuzluk başlar…
KISKANÇLIK, bu durum karşısındaki kişinin (mutluluğunu, başarısını, aile ve çevresindeki insanlarla uyumunu vs) kıskanmasıyla doğan huzursuzluğu aile içerisine yansıtması…
İSTEMEDİĞİ birisiyle evlenmesi, (kadın veya erkek, böyle bir durum karşısında birbirlerini kabullenmeme ve sürekli dışarıda arayış içerisinde olma) bu tip davranışlar huzursuzluk yaratması…
EVLİLİĞİN, kişi üzerinde beklentilerinin umduğundan az olması, (Evlenecek olan kişi, kendi ailesinde umduğunu bulamayınca, hayallerini evleneceği kişiyle olan beraberlikte araması, maddi, manevi, etkinlik, evlenecek kişinin davranışları, yaşayış tarzı) pembe hayalleri olumsuz çıkınca huzursuzluk yaratmaktadır…
OLDUĞUYLA yetinmemek, “Aradığı her şeye sahiptir, ama o kişi sürekli başkalarında gördüklerinin hep kendinde olmasını istemesi, olunca da yine farklı şeylerin istemesi vb) bu ve buna bağlı olarak istediği her şeye sahip olamaması durumunda huzursuz olması ve çevresine rahatsızlık vermesi.
CİNSEL faktör, eşler arasında cinsel uyumsuzluk nedeniyle veya buna bağlı olarak uyumludur ama eşlerden birinin sürekli arzularının dışarıda olması. Böyle bir durum aileler arasında sorun ve problemler çıkartmaktadır. Böyle bir durumun da huzursuzluk ve sorunlar yaratmasına neden olmaktadır.
BİR DE kişinin kendisiyle olan problemler (kendini beğenmeme ve toplumdan hep aşağı görme veya yükseklerde görme) böyle bir durumda kişi ne çevresiyle ne de yakınlarındakilerle uyumluluk içerisine girmektedir. Böyle insanlar, aile içerisinde olmama, aileyi görmeme, (sanki hayatında böyle bir aile yokmuş gibi davranma) veya sürekli aile içerisinde huzursuzluk yaratma kişilerin bedenleriyle, sosyal yaşantılarıyla uğraşma…
DIŞ etkenlere bağlı olma, (kumar, alkol, sex, uyuşturucu vb) unsurlar nedeniyle aile içerisinde meydana gelen huzursuzluklar…
Yukarıda belirttiğimiz sorunları sizinde gördüğünüz gibi kişinin kendisinden meydana gelen rahatsızlıklardan oluşmaktadır. Bu tip kişilerin mutlaka bir doktor gözetimi altında olması gerekmektedir. Bu gibi sorunlar veya olgular görüldüğünde mutlaka tedavi edilmesi şarttır. Dış etkenlere bağlı olmayan tedaviler genelde dışarıda ve psikologların gözetimi altında yapılmaktadır. Günümüzde, kentsel yaşamdan dolayı strese bağlı meydana gelen rahatsızlıklar genelde psikologlar tarafından tedavileri yapılmaktadır. Bu rahatsızlıklar günümüzde normal karşılanmaktadır. Bu tip rahatsızlıkların fazla ilerleyip hastalık durumunun oluşumunu sağlamadan bir an önce önlem almanızı tavsiye ediyoruz.
Mutluluklar
Mutsuz ve problemli evlilikler, psikolojik bozukluklara, buna bağlı olarak vücut anatomisinde bozukluklara, (kalp ritminin bozulmasına, sinir sisteminin çökmesine, bunlara bağlı olarak kanserojen hücrelerin oluşmasına) neden olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Evliliklerinde problem olan insanlarda genellikle hipertansiyona rastlanmaktadır. Bilindiği gibi hipertansiyon, modern dünyada en çok öldüren hastalıklar listesinin en başında yer almaktadır. Hipertansiyona yakalanan hastaların geneline doktorlar, “ailenizle mutlu musunuz, eşinizle aranız nasıl, çocuklarınız sizi çok mu sıkıyor, akraba eş ve dost ziyaretlerini ne kadar aralıklarla yapıyorsunuz, çevrenizdeki insanlarla uyum diyalogunuz nasıl, sevdiklerinize en son ne zaman hediye aldınız?!” gibi vb. sorular yönelterek hipertansiyonun kaynağına inmeye çalışmaktadırlar.
Aşırı derecede stres ve huzursuzluk hipertansiyonun oluş nedenlerinden sadece birisidir. Diğer hastalıklarda olduğu gibi bu rahatsızlıkta başka nedenlere bağlı olarak ta çıkabiliyor. Amerika’da “evlilik danışmanlığı veya hakemliği” (Marital Counselling) denilen bir hekimlik türü sadece bu gibi konularla ilgilenmektedir. Dr. Brian Baker’e göre insanlarla iyi ilişkiler kurulması ve insanlardan gelen sosyal destek, kan basıncını düzenlemektedir. Kalp damar sistemi başta olmak üzere insan vücudu, sosyal destek konusunda çok hassas olup, anında ve doğrudan cevap vermektedir.
Aile içerisinde mutsuz olan insanlarda genelde ruhsal çöküntüden, kıskançlıktan ve başarısızlığın etken olduğu görülmektedir. Bir insan kendi ailesi içerisinde neden huzursuzluk yaratır… Bilim adamları bunu etkenlerini de şöyle açıklamıştır....
TOPLUM içerisinde, (iş, çevre ve kişisel ilişkiler)de başarısız olan kişiler genelde aile üzerinde baskı kurarak onlara kendini kabullendirmeye çalışması (hegomonya kurması). Böyle bir durumun oluşmasında huzursuzluk başlar…
KISKANÇLIK, bu durum karşısındaki kişinin (mutluluğunu, başarısını, aile ve çevresindeki insanlarla uyumunu vs) kıskanmasıyla doğan huzursuzluğu aile içerisine yansıtması…
İSTEMEDİĞİ birisiyle evlenmesi, (kadın veya erkek, böyle bir durum karşısında birbirlerini kabullenmeme ve sürekli dışarıda arayış içerisinde olma) bu tip davranışlar huzursuzluk yaratması…
EVLİLİĞİN, kişi üzerinde beklentilerinin umduğundan az olması, (Evlenecek olan kişi, kendi ailesinde umduğunu bulamayınca, hayallerini evleneceği kişiyle olan beraberlikte araması, maddi, manevi, etkinlik, evlenecek kişinin davranışları, yaşayış tarzı) pembe hayalleri olumsuz çıkınca huzursuzluk yaratmaktadır…
OLDUĞUYLA yetinmemek, “Aradığı her şeye sahiptir, ama o kişi sürekli başkalarında gördüklerinin hep kendinde olmasını istemesi, olunca da yine farklı şeylerin istemesi vb) bu ve buna bağlı olarak istediği her şeye sahip olamaması durumunda huzursuz olması ve çevresine rahatsızlık vermesi.
CİNSEL faktör, eşler arasında cinsel uyumsuzluk nedeniyle veya buna bağlı olarak uyumludur ama eşlerden birinin sürekli arzularının dışarıda olması. Böyle bir durum aileler arasında sorun ve problemler çıkartmaktadır. Böyle bir durumun da huzursuzluk ve sorunlar yaratmasına neden olmaktadır.
BİR DE kişinin kendisiyle olan problemler (kendini beğenmeme ve toplumdan hep aşağı görme veya yükseklerde görme) böyle bir durumda kişi ne çevresiyle ne de yakınlarındakilerle uyumluluk içerisine girmektedir. Böyle insanlar, aile içerisinde olmama, aileyi görmeme, (sanki hayatında böyle bir aile yokmuş gibi davranma) veya sürekli aile içerisinde huzursuzluk yaratma kişilerin bedenleriyle, sosyal yaşantılarıyla uğraşma…
DIŞ etkenlere bağlı olma, (kumar, alkol, sex, uyuşturucu vb) unsurlar nedeniyle aile içerisinde meydana gelen huzursuzluklar…
Yukarıda belirttiğimiz sorunları sizinde gördüğünüz gibi kişinin kendisinden meydana gelen rahatsızlıklardan oluşmaktadır. Bu tip kişilerin mutlaka bir doktor gözetimi altında olması gerekmektedir. Bu gibi sorunlar veya olgular görüldüğünde mutlaka tedavi edilmesi şarttır. Dış etkenlere bağlı olmayan tedaviler genelde dışarıda ve psikologların gözetimi altında yapılmaktadır. Günümüzde, kentsel yaşamdan dolayı strese bağlı meydana gelen rahatsızlıklar genelde psikologlar tarafından tedavileri yapılmaktadır. Bu rahatsızlıklar günümüzde normal karşılanmaktadır. Bu tip rahatsızlıkların fazla ilerleyip hastalık durumunun oluşumunu sağlamadan bir an önce önlem almanızı tavsiye ediyoruz.
Mutluluklar
