Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,4%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 44 19,0%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,1%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,4%

  • Ankete Katılan
    231
Bugün gördüğüm duruma bakarak yazıyorum bunları...
Malesef halkımız kitap okumaktan yoksun kalıp sadece dizilere yoğunlaşmış.
Bir arkadaşım Kanuni ne kadar kötü bir herifmiş diyince farkettim bunu, tabi o diziyi görüp bu yorumu yaptı, oysaki hiç okumamış çok yazık...
Bizim ülkemizdekiler böyle düşününce yurtdışından birinin yanlış anlaması çok normal...
Yani ecdadını kötü gösteren bir devletin, kendi kalesine gol atan bir futbolcudan ne farkı varki?
 
10 dk izledim,fragmanları da gördüm, ve hemen rtük e şikayetimi bildirdim. yeter artık bu milletle dalga geçtikleri.. elin almanları bile kendi tarihine, hitlere bile daha çok sahip çıkıyolar yazıklar olsun.
 

güzel arkadaşım tabiikide yorum yapabilirisniz dizi sizlerin
bn tarihçi olmuş diyince latife yapmak istedim ortam yumuşatmak baabında yani
dizi daha başlamadan gerilimler başladı konu elbette dizi ama bunu ecdada atatürke geldiğinde
kısacası işin cılgı çıkmadan müdahale etmek de bnm görevim değil mi?
 

Malesef ki tarihini hiç bilmeyen ve bu diziyle yalan yanlış öğrenecek olan o kadar çok insan var ki.Sana izleme diyen olmuş mu acaba.
 
Konu başlığı muhteşem yuzyılı begenenler değil..Bir dizi adı ve..Her dızıde olduğu gıbı sevenler sevmeyenler gelıp konu hakkında yazı yazacaktır..

Başrol oyuncusunun rolu nu begenmeyıp yazı yazanlara kımse ızlemesın demıyor...


Ama konu hakkında fıkır beyen edenlere ızlemeyın yorum yazmayın demek ne kadar doğru..


Herkesın hür iradesi karşısındakı ınsanı kırmadığı ölçüde fikir beyen edebilir..

İzleyen ınsanlarada ben sadece saygı gözsteririm..
Ama 10 yıllık bır tarıh öğretmenı olarak ta yazılan yanlış tarıhı bılgılerıde düzeltmek icin yorumu yazarım...


Harem hakkında bilgi isteyenlere...



Harem lûgatte korunan, mukaddes ve muhterem yer anlamına gelir. Ev, konak ve saraylarda genellikle iç avluya bakacak bir şekilde planlanan, kadınların yabancı erkeklerle karşılaşmadan rahatça günlük hayatlarını sürdürdükleri kısımdır. Burada yaşayan kadınlara da harem deniyor olması, İslamiyet'in bu bölümlere, özellikle hane kadınlarıyla belirli bir kan bağı dışında kalan erkeklerin (nâmahrem) girişini yasaklamasından kaynaklanır


Devlet içinde yer edinmeye başlayan harem, Kanuni Sultan Süleyman devrinde kurumsallaşmasını tamamlamıştır. İki temel fonksiyonu vardır. Birincisi Padişahın özel yaşamını sürdüğü ve eş bulduğu yerdir. Fatih'le birlikte şehzadeler yabancı hanedanlarla evlenmeyi bıraktıklarından bu çok önemli ve hanedanın devamı için vazgeçilmez bir fonksiyondur. İkincisi bir okuldur. Enderun mezunu devşirme gençlerle sarayda eğitim almış cariyelerin evlendirilmesiyle eğitime dayanan bir aristokrasi kurulmuştur. Padişaha ve hanedana bağlı bir aristokrasi yaratılmasını sağlamak için cariyelerin eğitilmesini sağlayan kurumdur.

Osmanlı’da harem, herkesin giremediği bir ortamdı. Sözcük olarak harem 'dokunulmaz, kutsal' anlamına gelir. Bilinenin aksine Osmanlı'da 'Harem-i Humayun', devlet adamları yetiştiren 'Enderun' mekteplerine paralel bir kurumdu.



filimde anlaşılan padışaha gece sunulmak ıcın eğitilen kadınlar..Vucutları ıncelenıyor.Padışahın karşısında gecıp raks edıyorlar..vs vs

Padışahın karşısında bır çok carıyenın dans ettığı hıc bır kaynakta yazmaz...

Bır cok öğrencım 'bızım atalarımız ağzının tadını bılıyor muş'Bızım tek işimiz varmış en guzel kadını seçmek....duşunmeye ınanmaya başladı..

Bellı bır eğitim sevıyesınde olanlar ızlemeyebılır.İnanmayabilir..Ama geçlerimiz bunları kendılerıne ornek alıyor maalesef...

Biz mıllet olarak kotuyu taklıt etmekte ornek almakta bır numarayız..

Buyuk Önder 'ın dedıği gıbı ^'Türk milleti tarıhını okudukça daha büyük işler yapmak için kendınde kuvvet bulacaktır...

Gencliğimiz teknolojik gelışmeler yuzunden okumaktan araştırmaktan bır haber..

Tarıhı yazık boyle dızılerden öğrenıp İNANIYORLAR...

Kanunı 1520 tahta gectıgınde harem Topkapı sarayında bıle degıldı.Oysa Topkapı Sarayı'na haremin gelmesi 1540'ta başlar. Bu tarihten önce harem, Beyazıt'taki Eski Saray'daydı.
Senaristler bıle kımse tarıhlere bakmaz bunu anlamaz Okumayan araştırmayan bır mılletız ya....Biz ne versek inanırlar dıye düşündükleri için
(nıtekım cogu ınsanda ınandı)




Ama fılım reytgın yapsın dıye Koca padışah ılk bolumde hemen odasındakı kadına sen kal dıyor..

Sonra eglence duzenlenıyor..Daha babası yenı ölmüş..Bunlar ınanılacak gercekler değil.Cunku harem o esnada sarayda bıle değil..Ama ızleyenlerın coğu fılımde hıc yalan yanlış bılgı yok bunlar dogru dıye ınanıyor.

Bu yuzden tepkı alıyor..
 
2.Bölüm özeti

Sultan Süleyman karşısında Alex'i bulmayı beklerken,Mahidevran'la karşılaşır.Alex saray personeli tarafından son anda durdurulur.Kapıdan geri çevrilir.Ve hayalkırıklığı yaşar.Yaşanan bu karışıklığın soumluluğu İbrahim'e kalır.Sultan Süleyman Birahim'i sert bir şekilde fırçalar.Yaşananlardan sorumluluk hisseden Valide Sultan,Sultan Süleyman ile konuşmaya karar verir.Ama beklemediği bir tepki ile karşılaşır.

Süleyman bir elçi aracılığı ile Macar kralı Layos'a hedeflerini anlatan bir mektup gönderiri.Sultan Süleyman kendi iktidarından önce de alınması denenen,ama bir türlü feth edilemeyen Rodos'a seferre çıkmaya kararlıdır.

Süleyman yarım kalan buluşmanın hızla tekrarlanmasını ister.Bu sefer Alex ve Sultan Süleyman'ın buluşmasını kimse engelleyemez.iİkili ilk kez yalnız kalır.Sultan Süleyman ve Alex'in halveti beklenenden çok uzun sürer.Bu durum Sultan Süleyman ve Mahidevran'un rutine kavuşmalarını bozacak gibi görünmeye başlar.

Sultan Süleyman'ın kardeşi Hatice Sultan ise odasına dolanan keman sesinden çok etkilenir.Hızla keman sesinin kaynağını bulur.Keman sahibini hayran bir şekilde izlemeye koyulur....
 

 


Verdiğin bilgiler için teşekkürler :13:

Padişahın ilk bölümde eğlence düzenlemesi, raks eden kızlar, mor mendil vermesi hemen ertesi geceye kızın hazırlanması bunlar bana da hayal fantazi ürünü geldi.
 

ağzına sağlık kardeşim ben de bundan bahsediyordumki sen benden daha önce davrandım.gerçekten ama gerçekten bi padişah hele ki osmanlı padişahı aynı zamanda islamı temsil eden bi halife nasıl olur da tahta çıktığı ilk gün bi cariyeye sen kal deyip babasının vefatından hemen sonra eğlence düzenleyebilir ya.hala şoktayım inanın.muhteşem SÜLEYMAN'a yazık etmişler.
Aynı batılılrın istediği gibi oldu tarimize leke sürdük.hem de kim?o tairihin evlatları.ya tarihi olduğu gibi gösteren bi dizi yapılsın yada bu tarihi karalamaktan vazgeçilsin.ne bu yaa..hangi tarih kitabında yazıyor bunlar?nerde duyulmuş bi kadının padişahın önüne başörtüsüz çıktığı?ben tarihçi değilim ama az çok tarihimizi araştıran birisi bile bu dizinin ne kadar uydurmaca ve düzmecce bi dizi olduğunu anlar.
Nekadar çok meraklıymışız batılılaarı sevindirmeye,onlar gibi olmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz ya.biz kanuni den bahsediyoruz arkadaşlar '' fransa da vals'i yasaklayan kanuni ''den.bukadar da olmaz.
 
Ohhhhh Kanuni ile Hürrem bu kez yalnız kalıyorlar Hürrem nasıl da havalara binmiş "Ben Hürremim" diyip duruyor..Teşekkürler azrasılam fragman için
 
Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) 2010 yılının dokuz aylık döneminde 64 bin 664 bin vatandaş bildirimi yapılırken, kamuoyunda tepkilere yol açan ''Muhteşem Yüzyıl'' dizisiyle ilgili 11 Aralık-6 Ocak tarihlerinde 74 bin 911 şikayet geldi.

Dizinin fragmanlarının ekranda yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan, 6 Ocak akşamına kadar bütün program türlerinde gelen şikayetlerin yüzde 93'ü ''Muhteşem Yüzyıl''la ilgili oldu.

RTÜK Başkanı Davut Dursun, dizinin tanıtım görüntülerinin yayımlanmaya başladığı 11 Aralıktan itibaren kendilerine çağrı merkezinden ya da web sitelerinden izleyici tepkileri geldiğini belirtti. Üst kurula 2009 ve 2010 yılında gelen toplam seyirci şikayetlerinin ortalamasının 65-70 bin olduğunu kaydeden Dursun, ''Sadece bu program için gelen ve kısa bir süreyi kapsayan şikayetler 74 bin. Bir yıl içerisinde yapılmış olan ortalama şikayeti de aşan bir oranda bu programa yönelik şikayet var. Bunu önemsemek gerekir bu basit bir şey değildir'' dedi.

Genel olarak şikayetlere bakıldığında bu tarihten itibaren giderek artan bir tepki yoğunluğu olduğuna değinen Dursun, ''Şimdiye kadar çok az karşılaştığımız bir durum. 6 Ocak akşamına kadar gelen toplam şikayetin yüzde 93'ü diziyle ilgili. Burada normal tepkinin ötesinde olağanüstü bir tepki var'' diye konuştu.Tepkiyi, toplumun bu konudaki hassasiyeti bakımından önemsemek, ciddiye almak gerektiğini ifade eden Dursun, vatandaşın yanı sıra sivil toplum örgütleri, sendikalar, muhtelif örgütlerin de tepkilerini RTÜK'e ulaştırdığını bildirdi.

DİZİ SEYREDİLMEDEN HASSASİYET OLUŞTU

Dursun, dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayınlandığını ancak şikayetlerin büyük bir bölümünün henüz program yayınlanmadan, tanıtımların dönmeye başladığı 11 Aralıktan itibaren başladığına dikkati çekerek, ''Yani seyredilmeden, dizi henüz yayımlanmadan önce bir hassasiyet oluşmuştu'' diye konuştu. Bu dönemde izleyicilerden dizinin durdurulması yönünde talepler geldiğini kaydeden Dursun, RTÜK'ün yayımlanmamış bir programla ilgili tasarrufta bulunma ya da yayınlanan bir programı yayından kaldırma yetkisinin bulunmadığını belirtti.

İHLAL OLDUĞUNA YÖNELİK RAPOR GELİRSE DEĞERLENDİRİRİZ

Dizinin ilk bölümünün 5 Ocakta yayımlandığını kaydeden Dursun, yayımlanan bir programın RTÜK uzmanlarınca, Üst Kurul kanunun 4. maddesindeki yayın ilkelerine uygun olup olmadığı yönünden denetlendiğini hatırlatarak, ''Uzmanlarımız çalışıyorlar. Yayın ihlali olduğu yönünde rapor gelirse, konuyu öncelikli olarak kurul gündemine alırım. Üst Kurul değerlendirir eğer hatalı görürse kendi sistematiği içerisinde müeyyide uygulanır'' şeklinde konuştu.

BU BİR BELGESEL DEĞİL DİZİ

Türk toplumunun, tarihteki önemli şahsiyetlerin ve ünlü simaların takdimi konusunda hassasiyeti olduğuna işaret eden Dursun, ''Osmanlı padişahlarının başarıları ve onları sahiplenmemiz konusunda bir hassasiyetimiz var. Ona uygun düşmediğini var saydığımız herhangi bir şey gördüğümüzde tepki gösteriyoruz. Unutmamak gerekir, Neticede bu bir belgesel değil, dizi. Burada bir kurgu söz konusudur'' değerlendirmesinde bulundu.Dizinin sonunda ''tarihi gerçeklerden hareketle kurgulama yapılmıştır'' şeklinde bir ifadenin yer aldığını hatırlatan Dursun, kurgu bile olsa yayıncıların da izleyicinin hassasiyetini gözeterek senaryoyu oluşturmasının önemine değindi.

İŞTE ŞİKAYET GEREKÇELERİ

Şikayetlerde, çoğunlukla Osmanlı hanedanının yanlış tanıtıldığı, tarihimize hakaret edildiği konuları üzerinde duruldu.RTÜK iletişim merkezine ve web sitesine dizi yayına girmeden önce ve sonra gelen şikayetlerden bazıları ise şöyle:''Muhteşem Yüzyıl isimli dizide gerçeklerle ve tarihle alakası olmayan görüntülere yer verildiği için şikayetçiyim.Dizide, Osmanlı padişahlarının ahlak dışı yalan yanlış görüntüler içinde yer almasından rahatsız oldum ve şikayetçiyim. Lütfen bu dizi yayınlanmasın.

Osmanlı Devleti'nin, milletimin tarihinin bir avuç kadının çekişmesinden ibaretmiş gibi gösterilmesini, saygı duyduğum insanların ülkeyi boş verip kadınlara odaklanmış şekilde lanse edilmesini, zalim, gaddar addedilmesini izlemek istemiyorum. Kanuni Sultan Süleyman'ın kazandığı onca zafer, ordusunun kazandığı onca savaşın elin tersiyle itilip şaibesi bin kat artırılarak aktarılan şahsi ilişkilerini, evet, devlet yönetimini etkilemiş olsa da devletin sırf bundan ibaretmiş gibi gösterilmesinden hoşnutsuzluk duyuyorum. Benim gibi düşünen onca insanın dikkate alınmasını, gereğinin yapılmasını talep ediyorum.

Tarihimizi yalanlayan, atalarımızı ve Osmanlı devletini aşağılayan, aldatıcı, halkı yanlış bilgilendiren yayın yapılıyor. Lütfen amacına ulaşmadan engellensin.''


alıntı..

Reklamın ıyısı kotusu olmaz..ıkıncı bolumu bırıncı bolumu gecer ızlenmede.
 
bence gayet guzel izlencek diziii uff millet yuizunden buda gidecek
 

Valla helal olsun çok güzel yazmışsınız.

ahh bide anlasalarr .. Bu diziler yüzünden halkımızda yanlış bilgilendiriliyor ( bilgi sahibi olmayanlar )

kendi milletimizden soğutmaya çalışıyorlar.

Bu normal bir dizi değil. çünkü normal bir dizi normal bir Türk böyle ecdadını geçmişi zaferlerle dolu

Osmanlı Kanuni zamanını böyle lanse etmezdi.
 
gerci osmanli zamanindn pek bilgim yok belkide ondan guzel geliyordur bana
 
gerci osmanli zamanindn pek bilgim yok belkide ondan guzel geliyordur bana

geçmişini bilmezsen yada öğrenmez böyle gördüğün herşey sana gerçek hoş ve güzel gelir.biraz araştır bakalım bizim milletimiz bu kadar mı ahlaksızmış.

Kurgu yapılacaksa biir dizide bu tarihimizi anlatan bir dizi olmamalı.yoksa daha çok tepkiler almaya devam eder ve dediğiniz gibi kapatılır,ki bukadar tepki alan bi dizi de kapatılmalı.
ben aşkı memnuyu da izledim ama hiç bi tepki göstermedim niye sadece kurgu ve bi hikaye olduğu için ama gerçekleri çarpıtarak yansıtmak gençlerimize yanlış bilgiler vermek demektir.
 
dizinin senaristi meral okay ntv de resmen dedi özel hayat ve harem olayları tarih kitaplarında yok orada devreye biz girdik kurgulaadık diyor
o zaman muhteşem yüzyılla ne ilgisi var yani ya tarihte yazılı olanları dizi yapsalarmış yada hiç dizi yapmasalarmış.

mllet eski roman dizilerini izliyolar diye iyice millet sapıttı ya tarihede bulaştılar.

keşke gerçekten tarihi bir dizi olsaydıda adam gibi izlesydik.
 
Haremle ilgili bilgi isteyen arkadaşlara,daha önce de yazdığım mesajı ekliyorum,okunmamış galiba

çünkü herşeyi yazmıştım elimden geldiğince,olmazsa evdeki kitabı getirir,direk kaynak göstererek

merak ettiklerinizi yazarım...



Ben bu Harem konusunu yılllardır merak etmişimdir,ve tesadüf mü dersiniz bilemem,yıllar önce

Kocatepede kitap fuarında gezerken karşıma tam bu konuyu anlatan bi kitap çıktı,

Çok kalındı ama inanın bi çırpıda okudum merakımdan,

Kitabun adı : İSLAM HUKUKUNDA KÖLELİK-CARİYELİK MÜESESESİ VE

OSMANLI'DA HAREM / PROF.DR.AHMED AKGÜNDÜZ

Burda anlatılanları kısaca özetlemeye çalışıcam,çünkü bana,görevi dini yaymak,adalati,hoşgörüyü

sağlamak vb. olan bir devletin padişahlarının öyle Avrupalıların anlattığı gibi karı-kız düşkünü içki

mübtelası olan insanlar gibi gösterilmesi çok tezat gelmişti,

Osmanlı devleti kurulana kadarki dönemde siz de bilirsiniz ki kölelik sistemi vardı tüm milletlerde,

Hindistanda,Romada,Çinde ,Araplarda vs. hatta Türklerde de varmış,

İslam geldikten sonra,bu kölelik sisteminde yeniliklere gidilmiş,sistemin kurallarını iyileştirme,kölelerin

haklarını koruma vs. söz konusu olmuş,hatta bilirsiniz köle azad etmek çok büyük sevap kabul edilir

dinimizde,yani din bu katı kurallı,çoğu eziyetle ölümle sonuçlanan kölelik sisteminin koşullarını bi nebze

iyileştirme,ve köleleri de insan yerine koyup onların da eğitilmesini insan gibi yaşayıp evlenip çoluk

çocuk sahibi olmaları yoluna gitmiştir,ona göre yasalar kanunlar çıkarmıştır,ve zamanla bu sistem

ortadan kalkmıştır,

Burdan yola çıkarak,saraya padişaha ve ailesine-ki padişahın ailesi demek aslında harem sözcüğüdür-

hizmet etme amacıyla köleler alınmıştır,öyleki şimdiki Cumhurbaşkanlığı Köşkünü düşünün,burada

çalışan her işçi,aşçısı,çamaşırcısı,koordinatörü,sekreteri vs. Cumhurbaşkanıyla ilişkiye mi

giriyo,HAYIR,sadece işlerini yapıyolar,tek fark o zaman bu işlerin hepsinin saray içinde olması,ve saray

çalışanlarının aynı çatı altında kalması,dışarıya dedikodu laf çıkmasın diye saray içinde istihdam

edilmesi,bir de bunlardan bazıları yine bu kölelik müessesesine göre cariye,kadın efendi,gözde

vb.isimlerle adlandırılmış ve bunların eğitimlerine önem verilmiştir.İslamda o zamanki kölelik-cariyelik

müessesesine göre bunların ayrı ayrı görevleri vardır ve padişahın da bu köle-cariye statüsündeki

kadınlardan kendisine -dini kurallar içerisinde-eş edinmesi hak olarak kabul edilmiştir,bu kitapta ayrıntılı

olarak işlenmiştir- köle edinme,yani karı-koca hayatı yaşamak- şeklinde kadın efendiler

edinmiştir,cariyeler edinmiştir,ama bunlar nikahlı değildir çünkü köle olarak vasfedildikleri için onların

nikah hakkı yoktur.şayet padişah evlenmek isterse,önce cariyesini azad eder sonra ona nikah

kıyarmış,HÜRREM Sultan da bu şekilde evlenmiştir Kanuniyle,

Bu nedenle bazı padişahların eşleri,nikahlı karısı,cariyesi,1.Kadın Efendisi 2. Kadın Efendisi,gözdeleri ve

peykleri olup çocuk sayısı artmıştır.

Fakat bu hep böyle değildir,padişahın bazı köleler ve cariyeler arasında azad edip çeyizlerini bile verip

birbirleriyle evlendirdikleri de olmuştur.

Aklımda kalanlar bunlar,ama kitap çok ayrıntılı,hangi padişahın kaç karısı,cariyesi vb. var,kaç çocuğu var kimden olma kimin taht hakkı var hepsi tek tek yazıyo.

Ha bu İslam kuralları içinde olan ilişkiler tabiki bazı padişahlarca suistimal edilip farklı olaylar olmuş

olabilir,içki konusunda da adını tam hatırlayamadım ,çok içip de içkiye mübtela olan da vardır,ha tevbe

edip etmediğini bilemeyiz ama bir iki padişahta galiba böyle konulardan bahsedilir.

Size tavsiyem gerçekten kitabı alıp okumanız.

Ama bu dizide ve Avrupa menşeli çoğu kaynaklarda anlatıldığı gibi,Harem bir kadın seçme zevkü sefa

yeri değildi,eğitim yeri okuldu,padişahın ailesinin yaşadığı yerdi.Hatta ben Trt de bu konuyla ilgili bi

belgesel izledim,bizzat yabancı bi araştırmacı anlatıyor,diyorki bu şekilde padişahın gelip her gece için

ayrı bi kadını seçip eğlenmesi mümkün değil,çünki haremin yapısı buna müsait değildir diyor,Haremi

gezdiyseniz bilirsiniz odalardan farklı bölmelerden geçmeden padişahın odasına ve ya kadınların olduğu

bölümlere ulaşmak imkansız,yani ona göre dizayn edilmiş,hatta anlatıyor,şu oda Valide Sultanın,bu oda

birinci kadın efendinin gibi...hem de bu cariyeleri padişahın gözü önüne getirmek de kolay

değilmiş,Valide sultan yani annesi hangisini beğenirse ona göre padişaha gösteriyomuş galiba,ona

göre azad edip evlenme olabiliyomuş galiba.

Benim tepkim de sizler gibi yalan yanlış ecdadımızın anlatılması ve reyting uğruna onların ismini

hayatının ahlaksızca gösterilmesi,buna karşıyım ben yani,dediğiniz gibi Deli Saraylı çok kaliteli bi

yapımdı,eğlenceliydi de ama işin içinde cinsellik,entrika falan olmayınca hemen bitirdiler işte,

Neyse uzun oldu umarım anlatabilmişimdir,ben nasıl gösterilecek diye bir iki bölüme bakmayı

düşünüyorum,yine burda yorumlarımızı paylaşırız,ama tartışmayalım olur mu arkadaşlar...



Ayrıca hadi bunları geçtik kurgu bazı sahneler dedik,adamın babası ölmüş,validenin de kocası hemen

ertesi günü şölen düzenlenip danslar edilmesi falan normal bişey mi,bu zamanda bile böyle bişeyi akıllı

bi insan yapmaz kaldı ki koskoca padişah ve annesi,böyle saçma kurgu olur mu ALLAH aşkına!bari

zaman belirtselerdi,babam öleli 20-30 gün oldu falan gibisinden...
 
Arkadaşlar daha önceki mesajlarımda da yazmıştım TRT deki harem belgeselini,

Link veriyorum izlemek isteyen olursa izlesin,

Ki TRT nin yayınları genelde kalitelidir ve araştırmaya dayanır,öyle dandik bişey olduğunu sanmıyorum,

Zaten izleyince anlarsınız siz de...

http://www.trt.net.tr/ondemand/Medya...3-64865dd47da4

Hürremden ve Kanuninin ona yazdığı mektuptan da bahsediyor belgesel...

Merak edenler için yeniden ekledim,ama üşenip de izlemezseniz bilemem artık...
:97:
 
canım okuyan yokki.
sen ne güzel doğru bilgileri paylaşıyorsun çoğu okuma zahmetinde bulunmuyor..
sonra aaaa yok canım padişahlar yaparmı öyle şey diye dalga geçmeye başlıyorlar

bazılarınız yazdıklarımızı okumuyormu acaba bu kadar körmüsünüz...
biz harem hiç bir zaman amacından sapmadı
asla bir padişah içki içmedi
hiçbir zaman zevk sefaya düşmediler demiyoruzki!!!!!!!!
ama bunu yapan kanuni değildi diyoruz,yanlış lanse ediyorlar diyoruz neden anlamıyorsunuz.
evet padişahlarda asıl amaçlarından şaştılar bu yüzden çöküşe geçti osmanlı..herkes osman bey,fatih,kanuni gibi hassasiyette olsaydı osmanlı imparatorluğu çökmezdi.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…