Haremle ilgili bilgi isteyen arkadaşlara,daha önce de yazdığım mesajı ekliyorum,okunmamış galiba
çünkü herşeyi yazmıştım elimden geldiğince,olmazsa evdeki kitabı getirir,direk kaynak göstererek
merak ettiklerinizi yazarım...
Ben bu Harem konusunu yılllardır merak etmişimdir,ve tesadüf mü dersiniz bilemem,yıllar önce
Kocatepede kitap fuarında gezerken karşıma tam bu konuyu anlatan bi kitap çıktı,
Çok kalındı ama inanın bi çırpıda okudum merakımdan,
Kitabun adı : İSLAM HUKUKUNDA KÖLELİK-CARİYELİK MÜESESESİ VE
OSMANLI'DA HAREM / PROF.DR.AHMED AKGÜNDÜZ
Burda anlatılanları kısaca özetlemeye çalışıcam,çünkü bana,görevi dini yaymak,adalati,hoşgörüyü
sağlamak vb. olan bir devletin padişahlarının öyle Avrupalıların anlattığı gibi karı-kız düşkünü içki
mübtelası olan insanlar gibi gösterilmesi çok tezat gelmişti,
Osmanlı devleti kurulana kadarki dönemde siz de bilirsiniz ki kölelik sistemi vardı tüm milletlerde,
Hindistanda,Romada,Çinde ,Araplarda vs. hatta Türklerde de varmış,
İslam geldikten sonra,bu kölelik sisteminde yeniliklere gidilmiş,sistemin kurallarını iyileştirme,kölelerin
haklarını koruma vs. söz konusu olmuş,hatta bilirsiniz köle azad etmek çok büyük sevap kabul edilir
dinimizde,yani din bu katı kurallı,çoğu eziyetle ölümle sonuçlanan kölelik sisteminin koşullarını bi nebze
iyileştirme,ve köleleri de insan yerine koyup onların da eğitilmesini insan gibi yaşayıp evlenip çoluk
çocuk sahibi olmaları yoluna gitmiştir,ona göre yasalar kanunlar çıkarmıştır,ve zamanla bu sistem
ortadan kalkmıştır,
Burdan yola çıkarak,saraya padişaha ve ailesine-ki padişahın ailesi demek aslında harem sözcüğüdür-
hizmet etme amacıyla köleler alınmıştır,öyleki şimdiki Cumhurbaşkanlığı Köşkünü düşünün,burada
çalışan her işçi,aşçısı,çamaşırcısı,koordinatörü,sekreteri vs. Cumhurbaşkanıyla ilişkiye mi
giriyo,HAYIR,sadece işlerini yapıyolar,tek fark o zaman bu işlerin hepsinin saray içinde olması,ve saray
çalışanlarının aynı çatı altında kalması,dışarıya dedikodu laf çıkmasın diye saray içinde istihdam
edilmesi,bir de bunlardan bazıları yine bu kölelik müessesesine göre cariye,kadın efendi,gözde
vb.isimlerle adlandırılmış ve bunların eğitimlerine önem verilmiştir.İslamda o zamanki kölelik-cariyelik
müessesesine göre bunların ayrı ayrı görevleri vardır ve padişahın da bu köle-cariye statüsündeki
kadınlardan kendisine -dini kurallar içerisinde-eş edinmesi hak olarak kabul edilmiştir,bu kitapta ayrıntılı
olarak işlenmiştir- köle edinme,yani karı-koca hayatı yaşamak- şeklinde kadın efendiler
edinmiştir,cariyeler edinmiştir,ama bunlar nikahlı değildir çünkü köle olarak vasfedildikleri için onların
nikah hakkı yoktur.şayet padişah evlenmek isterse,önce cariyesini azad eder sonra ona nikah
kıyarmış,HÜRREM Sultan da bu şekilde evlenmiştir Kanuniyle,
Bu nedenle bazı padişahların eşleri,nikahlı karısı,cariyesi,1.Kadın Efendisi 2. Kadın Efendisi,gözdeleri ve
peykleri olup çocuk sayısı artmıştır.
Fakat bu hep böyle değildir,padişahın bazı köleler ve cariyeler arasında azad edip çeyizlerini bile verip
birbirleriyle evlendirdikleri de olmuştur.
Aklımda kalanlar bunlar,ama kitap çok ayrıntılı,hangi padişahın kaç karısı,cariyesi vb. var,kaç çocuğu var kimden olma kimin taht hakkı var hepsi tek tek yazıyo.
Ha bu İslam kuralları içinde olan ilişkiler tabiki bazı padişahlarca suistimal edilip farklı olaylar olmuş
olabilir,içki konusunda da adını tam hatırlayamadım ,çok içip de içkiye mübtela olan da vardır,ha tevbe
edip etmediğini bilemeyiz ama bir iki padişahta galiba böyle konulardan bahsedilir.
Size tavsiyem gerçekten kitabı alıp okumanız.
Ama bu dizide ve Avrupa menşeli çoğu kaynaklarda anlatıldığı gibi,Harem bir kadın seçme zevkü sefa
yeri değildi,eğitim yeri okuldu,padişahın ailesinin yaşadığı yerdi.Hatta ben Trt de bu konuyla ilgili bi
belgesel izledim,bizzat yabancı bi araştırmacı anlatıyor,diyorki bu şekilde padişahın gelip her gece için
ayrı bi kadını seçip eğlenmesi mümkün değil,çünki haremin yapısı buna müsait değildir diyor,Haremi
gezdiyseniz bilirsiniz odalardan farklı bölmelerden geçmeden padişahın odasına ve ya kadınların olduğu
bölümlere ulaşmak imkansız,yani ona göre dizayn edilmiş,hatta anlatıyor,şu oda Valide Sultanın,bu oda
birinci kadın efendinin gibi...hem de bu cariyeleri padişahın gözü önüne getirmek de kolay
değilmiş,Valide sultan yani annesi hangisini beğenirse ona göre padişaha gösteriyomuş galiba,ona
göre azad edip evlenme olabiliyomuş galiba.
Benim tepkim de sizler gibi yalan yanlış ecdadımızın anlatılması ve reyting uğruna onların ismini
hayatının ahlaksızca gösterilmesi,buna karşıyım ben yani,dediğiniz gibi Deli Saraylı çok kaliteli bi
yapımdı,eğlenceliydi de ama işin içinde cinsellik,entrika falan olmayınca hemen bitirdiler işte,
Neyse uzun oldu umarım anlatabilmişimdir,ben nasıl gösterilecek diye bir iki bölüme bakmayı
düşünüyorum,yine burda yorumlarımızı paylaşırız,ama tartışmayalım olur mu arkadaşlar...
Ayrıca hadi bunları geçtik kurgu bazı sahneler dedik,adamın babası ölmüş,validenin de kocası hemen
ertesi günü şölen düzenlenip danslar edilmesi falan normal bişey mi,bu zamanda bile böyle bişeyi akıllı
bi insan yapmaz kaldı ki koskoca padişah ve annesi,böyle saçma kurgu olur mu ALLAH aşkına!bari
zaman belirtselerdi,babam öleli 20-30 gün oldu falan gibisinden...