Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
Kânûnî Sultan Süleymân sadrazamı ibrahim paşa


Kânûnî Sultan Süleymân Han’ın ikinci sadrâzamı. 1493 yılında Epir’de Parga yakınlarında bir köyde doğdu. Altı yaşlarında iken Bosna beylerbeyi İskender Paşa’nın bir akını sırasında ele geçirildi. İstidat ve kabiliyeti görülerek Kefe sancakbeyi olan şehzâde Süleymân’a hediye edildi. Onunla beraber büyüdü. İslâm terbiyesi ile yetiştirildi. Şehzâde Süleymân’ın îtimât ve dostluğunu kazandı. Onun 1520’de babasının yerine tahta geçmesi üzerine, İstanbul’a geldi.

Sarayda mühim vazîfeler gördü ve gittikçe nüfuz kazandı. 1521’de kapıağası (Bâbüsseâde ağası) oldu. Belgrad seferine katıldı. Bu esnada İstanbul’da onun için bir konak yapıldı. Sadrâzam Pîrî Mehmed Paşa, konağın inşâsı ile sefer esnasında bile alâkadar oldu. 1522’de yapılan Rodos seferine hasodabaşısı ve iç şahinciler ağası sıfatıyla katılan İbrâhim Ağa’nın, birçok işlerde nüfuz ve te’siri gün geçtikçe daha bariz şekilde görünmeye başladı. Pâdişâh; bilgisi, görgüsü ve kültürü ile vezir olacak şekilde yetiştirilmiş olan İbrâhim Ağa’yı sadrâzam yapmak istiyor, onun üstün vasıflarından bir an önce ve daha te’sirli şekilde istifâde etmeyi arzu ediyordu.

Baba yadigârı sadrâzam Pîrî Mehmed Paşa’ya da bir şey diyemiyordu. Fakat Pîrî Mehmed Paşa, vaziyeti öteden beri biliyor, İbrâhim Ağa’nın ehil hâle gelmesi, yerine lâyık olması için elinden geleni esirgemiyordu. Pâdişâh bir gün Pîrî Mehmed Paşa’ya; “Hizmetinden gayet memnun olduğum bir hizmetkârımı Enderûn dışında bir işle görevlendirmek isterim, bilmem ne mansıbla çıkarsam?” dedi. Durumu hemen anlayan Pîrî Mehmed Paşa; “Ona bendenizin yeri münâsibdir” diyerek sadrâzamlık mührünü Kânûnî Sultan Süleymân Han’a teslim etti. Pâdişâh da hasodabaşı İbrâhim Ağa’yı Rumeli beylerbeyliği de uhdesinde olmak üzere sadrâzam yaptı. Pîrî Mehmed Paşa, emekliye ayrıldı. Sadrâzamlık bekleyen ikinci vezir Hâin Ahmed Paşa, Mısır beylerbeyliğini isteyerek İstanbul’dan ayrıldı. Mısır’a vardıktan bir müddet sonra da isyân etti.
 
kızlar bı tanıdıgım hoca anlattı o zamn fatıh sultan mehmetın yaptıgı kanuna gore padısahlar tek basına yemek yıyorlarmıs ve bu kanunmus kanunı sultan suleyman donemınde de bu kanun devam edıyomus yanı dızıdekı gıbı hurremle kanunı romantık yemekler yemıyolar tabı bunlar dızıye süs vermek ıcın tabi
 
1521-şehzade mehmet doğuyor.1522-mihrimah sultan doğuyor. 1523-şehzade abdullah doğuyor. 1524-şehzade selim. 1526-şehzade beyazit.daha çok hürremin doğumunu izleriz.bu arada şehzade mehmet 22 yaşında hastalıktan,şehzade abdullah da doğumundan 3 sene sonra ölüyor.beyazit kardeşi selimle taht kavgasına giriyor selim tarafından öldürülüyor. bir de cihangir var.en küçük oğulları doğumunu bulamadım.abdullahın adı geçmiyor aslında heralde 3 sene sonra öldüğünden.belki dizide de geçmez.çoğu yerde mehmet selim beyazit cihangir 4 oğlu var deniliyor.bir de cihangir özürlüymüş.onun hakkında yazılanlardan bazıları:
Cihangir hürrem sultan ve kanuninin hasta oğullarıdır. hürrem sultanın göz bebeğidir. kambur olması nedeniyle kendi öz kardeşleri tarafından alay konusu olan ve küçük düşürülen şehzadedir. fakat ona iyi davranan öz kardeşi olmasa da abilik yapan şehzade mustafadır. hürrem sultanın yaptığı entrikalar nedeniyle ( iran seferine çıkmakta olan kanuniye, manisa sancak beyliğinde şehzade olan mustafanın ordusuyla tahtı almaya geldiğini idda etmiştir). şehzade mustafanın kanuni tarafından boğulmasına çok üzülen cihangirin intihar ettiği sanılmaktadır.

Cihangir,
En küçük oğul olan Cihangir, özürlüydü. Hürrem’in çok sevdiği, üzerine titrediği Cihangir, kamburundan dolayı müteessirdi. Kendisi ile en çok ilgilenen kişi ise tabiri caizse annesi Hürrem’in gazabına uğrayan üvey ağabeyi Mustafa idi. Duygusal bir çocuk olan Cihangir, savaşmaktan çok şiir ve sanata düşkündü, ayrıca Mustafa abisini çok seviyordu. Fakat O’nun ölümünden sonra ruhi bunalıma girdi ve bir süre sonra hayatını kaybetti.
 
Pargalı Damat İbrahim Paşa (1493-15 Mart 1536) Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 1523?-1536 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Kökeni

Bugün Yunanistan'da kalan Parga yakınlarındaki bir köyde doğdu. Değişik kaynaklarda doğumunda Rum ya da İtalyan kökenli olduğu belirtilmektedir. Babası bir balıkçıydı. (İbrahim Paşa'nın anne ve babasını Sadrazamlığı sırasında İstanbul'a getirttiği kayıtlara geçmiştir.) 6 yaşında korsanlar tarafından kaçırılarak Manisa'da satıldı. Kanuni şehzadeliği sırasında Manisa'da karşılaştığı ve arkadaşlık kurduğu İbrahim'i maiyetine aldı.

Yükselişi

Kanuni'nin maiyetinde idamına kadar geçirdiği yıllar boyunca onun yakın arkadaşı ve danışmanı oldu. Kanuni padişah olduktan sonra onunla birlikte İstanbul'a geldi ve Osmanlı Devletinde Sadrazamlık, Anadalu ve Rumeli Beylerbeylikleri ve Seraskerlik (1528?29-1536) dahil olmak üzere en üst düzeylerde görevlerde bulundu.

Kanuni'nin Padişah olması ile birlikte ilk önce Hasodabaşılık görevine atandı. Ve bu noktadan sonra kendi yetenekleri ve Kanuni ile aralarındaki sıradışı güven ve ilişki sayesinde görülmedik bir hızla yükseldi.

1521'de Belgrad'ın Fethinde görev aldı. 1522'de Rodos seferine katıldı. 1523'te (Çeşitli kaynaklarda 1522 ve 1524 olarak da tarihlenmektedir. E.J. Brill's first encyclopaedia of Islam, 1913-1936, Volume 2 By Martijn Theodoor Houtsma' a göre 27 Haziran 1524) sadrazamlığa getirildi. 1524'te Kanuni'nin kızkardeşi Hatice Sultan ile evlendi. Mısır'da asayişi sağlamakla görevlendirildi ve kendisine Mısır Beylerbeyi unvanı verildi. Macaristan seferine katıldı ve Mohaç Savaşının kazanılmasında önemli rol oynadı.

Daha sonra Anadolu'daki Kalenderi isyanlarını bastırmakla görevlendirildi. Anadolu'da aldığı tedbirlerle isyanları sona erdirdi. I. Viyana Kuşatması ile sonuçlanan 2. Macaristan seferine katıldı. Avusturya İmparatorunu Osmanlı Sadrazamına eşit sayan 1533 tarihli İstanbul Antlaşması'nın müzakerelerini yürüttü. Safevilere karşı düzenlenen Irakeyn seferine katıldı. Tebriz'i aldıktan sonra Kanuni'ni kuvvetleri ile birleşti ve Bağdat'ın fethinde görev aldı.

"Pargalı", "Frenk", "Damat", "Makbul ve Maktul" ve hatta "Gavur" lakaplarıyla anılan İbrahim Paşa, çelişkili kaynaklarda 1522 ile 1524 arasında gösterilen Sadrazamlığa getirilişinden 1536'da idam edilene dek bu makamında oturdu.

İktidarı

İbrahim Paşa'nın dönemindeki gücünü ortaya koyacak en önemli veri; Kanuni tarafından Seraskerlik makamına getirildiğinde İmparatorluğun o güne dek dört tuğla simgelenen gücü yedi tuğa çıkarılması ve İbrahim Paşa'nın da altı tuğ taşımaya yetkili kılınmış olmasıdır. Kanuni'den eksiği sadece Hilafet tuğudur. Osmanlı imparatorluğunun o dönemde bilinen dünyayı şekillendiren dominant dış politikasının kontrolü tamamen İbrahim Paşa'nın elindedir. Ayrıca Avusturya Kralı ve Hristiyan dünyasının neredeyse yarısının temsilcisi olan Ferdinand da Avusturya - Osmanlı barış anlaşması sırasında İbrahim Paşa'yı eşiti hatta ağabeyi olarak tanımış ve Osmanlı İmparatorluğu nezdinde temsilcisi olmasını istemiştir. Yani İbrahim Paşa Avusturya İmparatorluğunun da etkili bir ismi haline gelmiştir. Venedik diplomatlarının İbrahim Paşa'ya [[Kanuni]'ye atıfla "Muhteşem İbrahim" dedikleri kayda geçmiştir. Fransa ile yürütülen işbirliğinde önemli rolü vardır.

Gözden düşüşü ve idamı

İbrahim Paşa'nın idamında birkaç faktör etkili oldu. En önemlisi İbrahim Paşa'nın iktidarda ulaştığı güç ve bu gücün yarattığı kişisel hırs ve iktidar sarhoşluğudur. İbrahim Paşa'nın Kral Ferdinant'ın elçilerine söylediği aktarılan şu sözler onun bu hırsını ortaya koyar: "Bu büyük devleti idare eden benim; her ne yaparsam yapılmış olarak kalır; zira bütün kudret benim elimdedir. Memuriyetleri ben veririm, eyaletleri ben tevzi ederim, verdiğim verilmiş ve reddettiğim reddedilmiştir. Büyük padişah bir şey ihsan etmek istediği veya ettiği zaman bile eğer ben onun kararını tasdik etmeyecek olursam gayr-ı vaki gibi kılınır. Çünkü her şey; harb, sulh, servet ve kuvvet benim elimdedir." Ve İbrahim Paşa'nın Serasker Sultan ünvanını kullanmakta ısrar edişi de bir tür meydan okuma olarak alınmış olabilir.

Bir başka faktör Kanuni'nin eşi Hürrem Sultan ile aralarındaki çekişmedir. Özellikle İbrahim Paşa'nın taht için Kanuni'nin ilk eşinden olan en büyük oğlu Mustafa'yı (Kanuni tarafından 1553'te boğdurularak idam ettirilmiştir.) açıkça destekliyor oluşu ve Kanuni üzerindeki Hürrem Sultan ile yarışan etkisi bu çekişmeyi yaratmıştır. İbrahim Paşa'nın Bağdat'ın Fethinin ardından Defterdar İbrahim Paşa'yı idam ettirmesi ve buna onay veren Kanuni'nin daha sonra duyduğu pişmanlık da İbrahim Paşa'nın gözden düşmesinde etkendir.

Geride Bıraktıkları

13 sene sadrazamlık yapan ve Farsça, Rumca, Sırpça ve İtalyanca bilen İbrahim Paşa, bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan İbrahim Paşa Sarayından başka, İstanbul Mekke Selanik, Hezergrad (Razgrad) İbrahim Paşa Camii ve Kavala'da Cami, Mescid, Mektep, Medrese Zaviye, Hamam ve Çeşme gibi eserler inşa ettirmiş ve bunlara vakıflar tahsis ettirmiştir. Önemli bir sanat ve özellikle edebiyat hamisidir. (wikipedia)

Pargalı damat ibrahim paşa imiş

Megim doğru tahmin etmişsin hayatım
 
zannediyorsam bilgilerinizi vikipedia gibi bir kaynaga dayanarak soyluyorsunuz
tairh te asil damat olmasi sebebiyle direk damat ibrahim pasa diye anilan baska bir osmanli pasasidir
 
[video=youtube;1sryxTz_8i8]http://www.youtube.com/watch?v=1sryxTz_8i8[/video]
yeni fragman
 
halvetlü padişahın gecesüüü :92:
 
acaba mahidevran sülümana şap felanmı içirdi halvete girmesin diye
 
endiselenmeye gerek yok kizlar bu aksam halvet var bence victoria elinde bicakla sulumanin arkasinda ya onun odasinda halvet icin gitmistir kesin
 
Bu aksam kiyamet kopacak gibi
ben sahsen nefret ediyorum hürremden seytanin ta kendisi icide kötü yüzüde
helede o gicik gicik gülmesi deli ediyo beni zapliyorum oralari hersey büyüle felan olmuyor demekki
mahidevran daha müsdehcen hanim hanimcik bana göre gecersin hürrem gibilerrrr
 
benim gibi garibanlarda ancak izlesin
tv sayesinde teorik olarak her şeyi öğrendim,iş pratiğe kaldı puhaahaha
diziler bana kötü örnek oluyor smileyi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…