Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
O lalanin sakallarini yolasim geldi pis herif

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.

zaten herşey Lala yüzünden oldu o tarafa geçmeseydi gönderdiği elbise ile ilgili gerçekleri Selim'in yaptıklarını anlatsaydı böyle olmazdı sonra da üzülüyor söz de pislik. Hayır Bayazıd neden kaçtı sanki İran'a. Madem savaşacak gücü yok babasına sığınsa daha iyiydi kardeşim savaşı devam ettirmek istiyor bana karşı yürüyor koruyun deseydi belki babası öldürmezdi. Gerçi tarihte teslim alan ve öldüren babası ama o zamanda işte kaçmasaydı. Ya da kardeşi yakaladı öldürdü diyelim babasına Selim bunun hesabını nasıl verecekti. Daha babası yaşıyor ölüpte arkasından olan bir taht savaşı değil ki. Şimdi nasıl açıklayacak peki İran şahı mı öldürmüş diyecekler acaba bu durumu nasıl sindirir Süleyman gerçi sindirmeyip ne yapacak taht varisi tek erkek evlat kaldı başka yok eeh başka şehzade yapacak gücü de yok. Yalnız haftaya son bölüm ve ben Selim'in tahta çıkmasını ve onun çöküşünü de ölümünü de görmek istiyordum gösterecekler mi acaba bence birkaç bölüm daha uzayıp gösterseler iyi olurdu şarapçı Selim'in halini.
 
zaten herşey Lala yüzünden oldu o tarafa geçmeseydi gönderdiği elbise ile ilgili gerçekleri Selim'in yaptıklarını anlatsaydı böyle olmazdı sonra da üzülüyor söz de pislik. Hayır Bayazıd neden kaçtı sanki İran'a. Madem savaşacak gücü yok babasına sığınsa daha iyiydi kardeşim savaşı devam ettirmek istiyor bana karşı yürüyor koruyun deseydi belki babası öldürmezdi. Gerçi tarihte teslim alan ve öldüren babası ama o zamanda işte kaçmasaydı. Ya da kardeşi yakaladı öldürdü diyelim babasına Selim bunun hesabını nasıl verecekti. Daha babası yaşıyor ölüpte arkasından olan bir taht savaşı değil ki. Şimdi nasıl açıklayacak peki İran şahı mı öldürmüş diyecekler acaba bu durumu nasıl sindirir Süleyman gerçi sindirmeyip ne yapacak taht varisi tek erkek evlat kaldı başka yok eeh başka şehzade yapacak gücü de yok. Yalnız haftaya son bölüm ve ben Selim'in tahta çıkmasını ve onun çöküşünü de ölümünü de görmek istiyordum gösterecekler mi acaba bence birkaç bölüm daha uzayıp gösterseler iyi olurdu şarapçı Selim'in halini.

SÜLEYMAN ölecek bence dejavu hesap soracak gücü kalmayacak çünkü son iki bölümü kaldı zaten selim tahta çıkacak

Ama dün çok kötü oldum ağladım bile
 
SÜLEYMAN ölecek bence dejavu hesap soracak gücü kalmayacak çünkü son iki bölümü kaldı zaten selim tahta çıkacak

Ama dün çok kötü oldum ağladım bile

son iki değil son bir bölüm kaldı 11 haziran final canım. Hem hesap soracak hali yok evet iyice bitikleri oynuyor yerinden kalkamıyor hem de bu saatten sonra hesap sorsa ne tek evladı kalmış taht boş mu kalsın. Gerçi küçük yaşta torunlarda geçebiliyormuş tahta. Ama yine de açıklama yapması gerekecek sonuçta ah Bayazıd az daha direnip güçlenseydi başka bir yere sığınsaydı zaten babası ölecekti çıkardı tahta.

Ben de çok kötü oldum çok ağladım o çocuklara özellikle ve gerçekten yaşanmış olması içler acısı. Çokça da beddua ettim yerine ulaşmıştır umarım. Biz en küçük günahımızdan af diliyoruz da bu insanların bunca günahının yanında bizimki kum tanesi kalır. Hem de din kurallarına göre yönetilen bir devlette evladını torunun öldürmek çok zıt şeyler. :KK5:
 
taihte okuduğum kadarıyla bu şekilde ölmemişler selimle kanuni birlikte hareket etmiş deniyor birlikte pazarlık yapmışlar yani öldürülmesinde süleymanın da parmağı var ama birde şu tez var şaha öldürmesi için para verdiği söyleniyor böylece şah öldürttü diye geçiyor hatta buna karşılık kanuni şaha 10 kere 100bin altın yollamış teşekkür adına rivayetler çok bence nasıl öldükleri muammma ama kanuninin izni olmadan böyle bir ölüm yaşanmazdı diye düşünüyorum yine bir evlat katli var sonuçta
 
ayrıca mustafadan çok daha beter şekilde öldü beyazıt o çaresizlikleri beni mahvetti göğsüme taş oturdu resmen evlatları karşısında bir babanın bu kadar çaresiz kalışı ve ölümlerini izlemesi insan bin defa ölür o an bir defa değil
 
Ah ah gitti dağ gibi Beyazıt:KK14:

Selim uyuzu Beyazıtı İran şahının öldürttüğünü söyleyecek kesin. Yoksa mümkün değil sıyrılamaz işten. Uyuz eşşek.:KK19:
 
aynen son sahne yaktı evlatlarıyla gitti çok acı

merak ettiğim rüstemin cenazesi ne oldu lala nasıl öldü
 
Hürremi sevmezdim etmezdim amma hürrem gitti kimse toparlanamadı ve hürrem yaşıyo olsaydı beyazıt bu hale gelmezdi..
Içim cız etti resmen ya..
Ilk önce atmacanın ölümü..
Sonra beyazıtın diğer o has admaları nasıl bıçaklandı öyle ayyy..
Sonrada en fecisi beyazıt ve çocukları offf yaa...
Ah sarı selim geç bakalım tahtına ne hayrını göreceksen vicdansız..
Dün zaten duygusallığım had safhadaydı tam güzel bu dizi :KK14::KK14:
 
Hürremi sevmezdim etmezdim amma hürrem gitti kimse toparlanamadı ve hürrem yaşıyo olsaydı beyazıt bu hale gelmezdi..
Içim cız etti resmen ya..
Ilk önce atmacanın ölümü..
Sonra beyazıtın diğer o has admaları nasıl bıçaklandı öyle ayyy..
Sonrada en fecisi beyazıt ve çocukları offf yaa...
Ah sarı selim geç bakalım tahtına ne hayrını göreceksen vicdansız..
Dün zaten duygusallığım had safhadaydı tam güzel bu dizi :KK14::KK14:

tarihin en korkak şehzadesinin tahta geçmesi ne tuhafff adam hemen ağlıyor kusuyor felan ne anlar bu işlerden :KK9:
 
1. bölümü bırak reklamlarını bile izlememiş olmanın haklı gururunu yaşıyorum:KK15:
 
(ya da Lala Kara Mustafa Paşa; ö. 7 Ağustos 1580), III. Murat saltanatında 28 Nisan 1580-7 Ağustos 1580 tarihleri arasında üç ay dokuz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
İlk büyük başarısını 1570 yılındaki Kıbrıs serdarlığı sırasında gösterdiğinden "Kıbrıs Fatihi" olarak anılır. "Lala" ünvanı, şehzadeliğindeII. Selim’e lalalık etmiş olmasından kaynaklanır. Seferlerden elde ettiği servet ile imparatorluğun çeşitli yerlerine hayır eserleri yaptırmıştır

Yaşamı
Boşnak asıllıdır ve Sokollu Mehmed Paşa'yla aynı köydendir. Ağabeyi Deli Hüsrev Paşa'nın desteğiyle[1] I. Selim devrinde saraya girdi.
Berber olarak çalışırken, I. Süleyman'ın dikkatini çekti. Daha sonra çeşnigir ve mirahorluk yaptı. 1555’te Damat Rüstem Paşa’nın sadrazam olmasından sonra saraydan uzaklaştırıldı; Filistin-Safed Sancakbeyi oldu.
1556'da Manisa Valisi Şehzade Selim’in lalalığına tâyin edildi. Bu görevi sırasında Şehzade Selim ile Şehzade Bayezid'in arasındaki rekabetin ortaya çıkmasına neden olduğu ve Bayezid'in isyanında önemli rol oynadığı düşünülür.[2] Daha önce Bayezid'in hizmetinde bulunmuş olan Lala Mustafa onu babasına Selim'i kötüleyen mektuplar yazmaya teşvik etmiş[3]; iki kardeşin arasının açılması üzerine ortamı yatıştırmak için Selim'i Konya'ya, Bayezid'i Amasya'ya atayan Kanuni; Lala Mustafa Paşa'yı Selim'in yanına göndermişti. Başlangıçta Kütahya'dan ayrılmak istemeyen Bayezid, Amasya'ya gitmek zorunda kalınca yolda asker topladı; kardeşi Selim'in topladığı ordu ile 1559'da Konya'da çarpıştı. Bu çarpışmada Lala Mustafa Paşa, Bayezid'a karşı savaştı. Bayezid yenilerek, Amasya'ya kaçmak zorunda kaldı.
Lala Mustafa Paşa 14 Eylül 1560’ta önce Budin-Pojega Sancakbeyi, sonra da Van Beylerbeyi'ne getirildi.[4] Erzurum, Halep ve Şambeylerbeyliklerinde de bulunan Lala Mustafa Paşa, II. Selim devrinde 1567’de Yemen’de Zeydi imamlarından Topal Mutahhar’ın isyân çıkarması üzerine, vezir olarak oraya gönderildi. Mısır’da Yemen harekâtının hazırlıkları ile meşgûlken, yerine Koca Sinan Paşa tayin edilip İstanbul’a çağrıldı ve altıncı vezir olarak Divân'a girdi.[5]
Kıbrıs'ın fethi[
1570 yılında Venedikliler’in elindeki Kıbrıs adasının Rum halktan gelen yardım talebi üzerine Kıbrıs'a sefere yapılması gündeme geldiğinde Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen Kıbrıs seferini destekledi. Piyale Paşa komutasındaki donanma ile birlikte[6] komutasındaki yaya 60.000 kişiden oluşan Osmanlı Ordusunu, 2 Temmuz 1570'de Limasol'a çıkardı.[7] 15 Eylül 1570 tarihinde Lala Mustafa Paşa, tören ile Lefkoşa şehrine girdi.[8]15 Eylül 1571’de adadan ayrıldı ve İstanbul'a döndü.
İran seferi
III. Murat devrinde, İran seferi dolayısıyla Erzurum kuvvetleri serdarlığına atandı. 5 Nisan 1578'de sefere çıktı. Aynı yıl İran ordusunu bozarak Tiflis'e girdi. Gürcistan ve Şirvan'ı aldı. Ardından, komutayı Özdemiroğlu Osman Paşa'ya bırakarak İstanbul'a döndü. İbrahim Peçevi, onun İran Seferi hakkında;[9]
İranlılar, ondan yedikleri dayağı hiçbir serdârdan yemediler!
demiştir.
Sadrazamlığı
30 Eylül 1579’da Sokollu Mehmet Paşa'nın ölümüyle ikinci vezir, yeni Sadrazam Şemsi Ahmet Paşa'nın kısa süre sonra ölümü ile 28 Nisan 1580'de sadrazam oldu. 3 ay 9 gün sonra 7 Ağustos 1580'de İstanbul'da vefat etti.
Evlilikleri
İlk evliliğini Memlük Hükümdarı Kansu Gavri’nin oğlu Mehmed Beyin kızı Fatma Hatun ile yaptı. Bu evliliğinden olan oğlu Mehmed Paşa, babasının vefatından beş yıl önce Halep Beylerbeyi iken vefât etti.[4]
İkinci evliliğini Kanuni Sultan Süleyman Hanın oğlu, Şehzade Mehmed’in kızı Hümaşah Sultan ile yaptı. Bu evliliğinden de Sultanzade Abdülbaki Bey isimli bir oğlu oldu.[4]
Hayır işleri]
Kıbrıs ve Kafkasya fetihlerindeki ganîmet hissesi olmak üzere, elde ettiği serveti hayır işleriyle harcadı. Konya’da Şehzade Selim’in lalasıyken Ilgın’da cami, bedesten, kervansaray;Erzurum’da beylerbeyi iken Lala Mustafa Camii; Şam’da beylerbeyi iken 360 odalı Lala Paşa Hanı ve Hamamı, tekke; Suriye'nin Kuneytra şehrinde câmi ve imaret; Kıbrıs'ın fethinden sonra Lefkoşa’da açtığı Hz. Ömer Camii'ne vakıflar; İran Seferi sırasında Kars’ta, Tiflis’te camiler yaptırmıştır. Hicaz bölgesinde Mekke ve Medîne’de bâzı hizmetleri vardır.[4] Paşanın kabri Eyüp Sultan Camii müştemilatında bulunmaktadır. Latin harfleriyle yazılan mezar taşında "Kıbrıs Fatihi" ifadesi yer almaktadır.
 
Kanuni Sultan Süleyman’ın genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmet’ten geriye tek yadigar kalmıştı: Hümâşah Sultan. Üçüncü vezir olan Ferhat Paşa ile evlendirilen sultanın mutluluğu uzun sürmedi. Eşi sekiz yıl sonra amansız bir hastalığa yakalandı...

Murat Kutlu
1566’da Hümaşah Sultan ile evlenen Ferhat Paşa, eşine kendi yazdığı bir Kur’an-ı Kerim hediye etti. Sultan bu hediyeyi ömrünün sonuna kadar saklamıştı.
Şehzade Mehmet, genç yaşta hakkın rahmetine kavuşunca babası Kanuni Sultan Süleyman çok üzülmüş, oğlundan kendine kalan tek yadigar Hümâşah Sultan’ı gözünün önünden hiç ayırmamıştı. Sarayda dedesinin yanında ikamet eden Hümâşah Sultan; 16 yaşında Ferhat Paşa ile evlendirilmiş, eşi amansız bir hastalığa yakalanıp ölene kadar mutlu mesut bir hayat yaşamıştı.
Hümâşah Sultan’ın eşi Ferhat Paşa, Enderun’da yetişmiş akıllı, dürüst, kabiliyetli bir kimseydi. Sarayda uzun bir müddet hizmet ettikten sonra ikbal merdivenlerini hızla tırmanmış, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın takdiriyle üçüncü vezirliğe kadar yükselmişti. Ferhat Paşa, 1566’da Sultan Süleyman’ın yetim torunu Hümâşah Sultan ile evlenme şerefine nail oldu. Devrin iyi hattatları arasında sayılan Ferhat Paşa, kendi yazdığı bir Kur’an-ı Kerim’i evlendikleri ilk gün eşine hediye etmiş, Hümâşah Sultan da bu hatırayı ömrünün sonuna kadar saklamıştı.
EŞİNİN KOLLARINDA VEFAT ETTİ
Şehzade Camii yakınlarında güzel bir konakta hayatlarını sürdüren bu çift kumrular gibi birbirlerini çok sevdi. Aralarındaki bu güzel muhabbetten Hümâşah Sultan’ın dedesi Sultan Süleyman ve amcası II. Selim de çok memnun oluyor, Ferhat Paşa’ya duyulan teveccüh her geçen gün daha da artıyordu.
Evliliklerinin altıncı senesinde paşa, ne yazık ki böbrek ve mesanesinden ciddi bir hastalığa yakalandı. Başta eşi olmak üzere tüm sarayın gayretiyle memleketin en ünlü doktorları seferber olmuş, sonunda Ferhat Paşa, tabip Koca Şüca’ya teslim edilmişti. Ancak Koca Şüca’nın haftalar boyu paşaya uyguladığı tedavi hiçbir sonuç vermedi. Bunu gören Hümâşah Sultan kocasının gözleri önünde erimesine dayanamıyor hemen başka bir doktorun tedaviye devam etmesini istiyordu. Bu kez sonradan İslamiyet’i kabul eden yabancı bir tabip tedaviyi üstlenerek kendi yöntemlerini denemeye başladı. Lakin bu yeni yöntem de hiçbir netice vermedi ve paşanın durumu daha da kötüye gitti. Hümâşah Sultan’ın emriyle Koca Şüca yeniden saraya davet edilerek kendisinden tedaviye kaldığı yerden devam etmesi istendi. Önce gelme konusunda biraz alınganlık yapan Koca Şüca yapılan ısrarlara dayanamayarak teklifi kabul etti. Ancak iş işten çoktan geçmişti. Ferhat Paşa’nın hasta bedeni artık hiçbir tedaviye cevap vermiyor, yolun sonu yavaş yavaş geliyordu.
1574’te Ferhat Paşa büyük bir aşkla bağlandığı eşi Hümâşah Sultan’ın kollarında vefat etti. Ölümünün ardından III. Murat’ın emriyle zehirlenerek öldürüldü iddialarını araştırmak için bir soruşturma açıldıysa da hiçbir sonuç alınamadı.
KABRİMİN ÜZERİNE KONULSUN
Ferhat Paşa’nın vefatından sonra Hümâşah Sultan kederinden hastalanmış haftalarca odasından dışarı adımını atmamıştı. Kimseyle konuşmuyor, teselli olamıyor, günlerini kocasının evlendikleri gün hediye ettiği Kuran-ı Kerim’den sureler okuyup eşine hediye etmekle geçiriyordu. Yıllar sonra Hümâşah Sultan bu Kuran-ı Kerim’i vakfetti ve şu vasiyeti bıraktı: “Bu mushafı Şerifi Ferhat Paşa evlendiğim gece vermişlerdi. Ben öldükten sonra bu Mushaf-ı Şerife kimse mani olmayıp kabrim üzerinde tilavet oluna. Vakfetmişim, üzerimde dursun. Bir evladım dahleylemiye, ruhum için okuna. Allah rızası için ve Resulullah’ın pak ruhu için ve okuyanlar sıdkile ruhuma hibe ederler. Gece gündüz başucumda dura. Her kim bu vasiyetimi yerine getirmez ise yarın yevm-i mahşerde Hazret-i Hak huzurunda davacı olup iki elim yakalarında olsun.”
Hümâşah Sultan, 1592’de hakkın rahmetine kavuştu ve babası Şehzade Mehmet’in türbesine defnedildi
 
bende türk kanali cekmiyor bayadir.. internetimde SINIRLI.. coktandir izledim.. beyazit ölmüs Burda okuduklarima göre.. kim öldürdü ki.. :26:
 
X