Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
Merve survivor'dan paraları kaptı.Ama ola ola cariye olmuş:)
hemde padişah işini bitirince çıkabilirsin dedi.beğenmedi gacıyı:))
 
Yazdıklarınızı okudum ve sizin okudugunuz kitapla yaptığınız yorumunuz bana gayet mantıklı geldi..

tek takıldığım "kimsenin gerçeklerle ilgilenmekle

alakası yok,kulaktan dolma klişe bilgilerle aynı şeyleri tekrar edip duruyolar," bu cümleniz oldu.. Burada olmamış işte dedim... birçok kişinin bilgisizce yorum yaptıgına dair sizle hemfikirim ama gerçeklerle ilgilenmekle alakası yok demek son derece iddiali bir yorum ... sizin yazdıgınız yorumla ilgili onay almadığınız için arkadaşlara verdiğiniz sert bir tepki gibi geldi bana... o güzel yorumun arkasından bu sert eleştiri araştırmacı bir bayana yakıştıramadığım içindir... Yazımızı yazarız , kabul edip etmemek herkesin özgür iradesine bağlıdır benim dediğim doğrudur gerçek budur demek için o işin yada o konunun alimi olmak gerekir kii konu din bilim, tarih ve edebiyatsa..

Sevgiler...

Ben burdaki yorum yapan arkadaşları kasdetmemiştim o şekilde yazarken,toplumda genel olarak

öyle bi algı var,dizide nasıl anlatılırsa kolayca inannılıyo,araştırma gereği duyulmuyo diye düşünerek

onu kastetmiştim,

Ama önemli değil,tabiki ben bu konunun uzmanı değilim,okuduklarımı paylaştım sadece,

Yanlış anlaşılma olsa da güzel bi uslupla bunu dile getirdiğiniz için teşekkür ederim,

Dediğim gibi tartışmadan güzelce herşeyi paylaşabiliriz burda,sonuçta geçmişte ne olduğunu kimse

tam olarak bilemez,biz diziye bakalım,oyunculuk nasıl,kalite nasıl onları yorumlayalım...
:KK31:
 
ben bayıldım diziye çok güzeldi tarihi osmanlı eski şeylere bi merakım var zaten eskidden dünya nasılmış diye... çok iyi yapmışlar
 
Diziyi yorumlayacak olursak,

Animasyonlar gerçekten çok belli ediyodu kendini,

Kıyafetler güzeldi,işlemeli tam padişahlara sultanlara layık,

Dekor da güzel ama sahneler The Tudors kokuyordu resmen buram buram,

Kanuni biraz daha alçak gönüllü,halim selim biri olarak tasvir edilseydi daha hoş olurdu gibi geldi bana,

Tamam haşmetli cengaver ama biraz da tevazu sahibi olmalıydı,Halit Ergenç biraz daha çalışmalı rolüne,

Hürrem karakterini oynayan kız da hiç o kadar çakici alımlı biri değil,güzel tamam,

Ama onun yerine Bihter kadar çekici hırslı cazibeli biri daha iyi giderdi,

Evet her gece için bi kız seçmesi gerçeklere aykırı ama dizi kurgu işi sonuçta,

Yanlış olmuş ayıp olmuş ama işte reyting meselesi,

Bence de Hürremin padişahın iplerini ellerine alıp entrikalarına başladığı zaman bu Harem konuları biraz arka planda kalıcak gibi,

Ama o ihtişamı pek hissettiremedi dizi sanki,Valide Sultan,cariyelerin başındaki kadın ve erkekler! çok güzel uymuş karakterlerine,

Ama Hürrem ve Kanuni biraz daha çalışmalı rollerine diye düşünüyorum...

Devamını izler miyim,izlerim,çünkü daha fazla saçmalarlar mı ya da daha güzelce oturur mu dizi bakmak gerek,

Çarşambalar da boş olunca malum bakarız,ama iyice cıvıtır da tadını kaçırırlarsa izlemeye değmez...

Hele ki Deli Saraylı gibi kaliteli tarihi bi diziyi kaldırdılar,bunu iyice çarpıtırlarsa reyting uğruna yol RTÜK gibi görünüyor...
 
bencede yaa deli saraylı çok güzel bi diziydi
bunu ben de yarım yamalak izledim ve düşündüm eski padişahların ağzından Allah Ku'an düşmüyo ama geceleri yaptıkları da başka bişey
ama başlangıç bu gibime geliyo bu kız yüzünden sorunlar çıkacak ve bu harem olayları bu kadar göz önünde olmayacak gibi
 
Osmanlı Devleti'nde Harem

Osmanlı Devletinde harem denilince maalesef padişahların evi ve eğlence yeri olduğu ifade edilmekte hatta farklı fikirler neredeyse kabul dahi görmemektedir.

Bilgi ve birikimden yoksun Osmanlıya ve İslam’a düşman kişiler tarafından Osmanlı’da harem yanlış olarak aktarılmakta ve zihinler karıştırılmaktadır.


İster Topkapı isterse Yıldız Sarayı olsun saray denilince sadece padişahların oturdukları evleri köşkleri akla gelmemelidir. Bu saraylar bugünkü anlamda Cumhurbaşkanlığı köşkü veya Başbakanlık konutu ve bakanlıklar gibi devlet daireleridir. Bugünkü anlamıyla Cumhurbaşkanlığı lojman veya konutu demek olan mekanlar harem denilen yerlerdir.

Harem kelimesi anlamı itibariyle girilmesi yasak olan yer manasına gelmektedir. Bu manadan hareketle kadınların ikamet ettikleri ve yabancı erkeklerin girmesi yasak olan evlere de İslam aleminde harem adı verildiği gibi yabancı erkeklere haram olan kadınlara da harem adı verilmektedir. Girilmesi yasak olan harem kısmı kadınların ikametlerine tahsis edilmiştir.

Osmanlı haremini üçe ayırmak gerekmektedir. Birincisi asıl harem kapısına kadar olan hareme medhal (antre) kısmıdır. Bu bölümde harem ağalarının emri altındaki erkek köleler istihdam olunmaktadır. Bu bölümde birtek kadın köle yani cariye bulunmamaktadır. İkincisi asıl haremde yaşayan kadın efendilerin padişah ve aileleri içindeki herkesin hizmetçisi durumundaki cariyelerindir. Bu cariyelerin hiçbirisi ile padişahların karı-koca hayatı yaşadığı söylenemediği gibi ilgileri de kesinlikle yoktur. Üçüncüsü asıl haremde yaşayan ve padişahın ailesi kavramı altında toplanan kadın efendiler yani dinen evlenilmesinde sakınca olmayısan eş olarak kendileri ile karı-koca hayatı yaşayan cariyelerdir. Bu gurubun başı bazen baş kadın bazen de valide sultan olmuştur. Batılı bir kısım yazarların haremle ilgili kitapları erotik romanlar gibidir. Tamamen ütopik ifadeler ve sahnelerle doludur. Batıda XVII. yüzyılda başlayan bu yazılar hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadığı gibi mevcut belgelerin ve hatıraların hiçbiri bu nakledilenleri tasdik etmemektedir.

İşin doğrusunu ve batılı yazarların meseleyi çarpıttıklarını 1960’ lı yıllarda haremin restorasyonunda görev alan Fransız tarihçi olan Robert Anhegger ile evli olan Mualla Anhegger’den konumuzla alakalı bir bölümü aktarmak istiyorum:

“Haremin Avrupalıların yazıp çizdiği ile hiçbir alakasının olmadığını fark ettim. Harem Padişahın dilediği kadınla yatması için düzenlenmiş bir kurum değil. Mimarisi bile buna göre düzenlenmemiştir. Padişahın cariyeleri görebilmesi ve aralarından birini seçebilmesi mümkün değil. Kapılar daireler ve geçişler buna göre planlanmamış. Cariyeler yirmibeş kişilik koğuşlarda yatıyor; üst kata yatan kalfaların sıkı denetimi söz konusu… Padişahın kalkıp cariyeler bölümüne geçmesi için kuş olup uçması lazım! Harem bir üniversite gibi düşünülmüş cariyeler ise öğrenci. Zaten cariyelerin yaşadığı bölümün kapısında “Allah’ım bize de hayırlı kapılar aç” yazıyor ve bu yazı doğrultusunda çoğu padişah tarafından çeyizleri verilip evlendirilmiş. Çünkü cariye köle değil cinsel köle hiç değil bence doğru deyim cariyenin padişahın evlatlığı olduğudur. Ve gerçekten de evlatlık gibi hoş tutulup iyi eğittikleri anlaşılıyor. Haremin mimarisi düzenlenirken burada yaşayan herkesin bir dakika bile boş kalmaması hedeflenmiş olmalı. Harem; sanki askeri bir teşkilat. Bu askeri teşkilat düşüncesini haremi restore ederken sık sık fark ettim. Haremdekiler son derece iyi yetişmiş terbiye edilmiş zeki ve yetenekli kimseler. Yalnızca güzel değil aynı zamanda zeki de olanlar devlet kademelerinde yükselmek istiyorlar. Bunda şaşılacak yada ayıplanacak bir yön göremiyorum. Kendilerine güvenen erkekler gibi haremin kadınları da şanslarını sonuna kadar zorluyorlar. Sanılanın aksine yükselmek için dünya güzeli olamaya gerek yok. Kendisine verilen eğitimi en iyi özümsemiş olan güzel yazan güzel konuşan bu yarışa avantajlı başlıyor…”

Sonuç olarak bilinenin aksine Osmanlı’da ‘Harem-i Humayun’, devlet adamları yetiştiren ‘Enderun’ mekteplerine paralel bir kurumdu. Buralar, cinselliğin ayyuka çıktığı, padişahın canı çektiğinde içinden kadın seçip beraber olduğu bir yer değildir. Buradaki kadınlar, Osmanlı’nın en üst kültür grubunu temsil ederdi.

Not : Osmanlıda en üst düzey yöneticilerin dahi giremediği Harem dairesini sanki içinde yaşamış gibi yalan yanlış bilgilerle resmetmeye çalışan gayrimüslim yazarlara itibar ederek Osmanlıyı ve Harem dairesini karalamak tarihimize ihanettir.

Saygılar...

Bu mesajı da ayakta alkışlıyorum :KK9::KK9:,okuduğum kitaptan alıntı galiba,Prof.Dr.Ahmed Akgündüz ün İslam

Hukukunda Kölelik-Cariyelik Müessesesi ve Osmanlı'da Harem adlı kitabında da aynı şeyleri okudum ben,

Ayrıca bu kadının notlarını TRT de Osmanlı belgeselinde de anlatıyolar,hem de yabancı bir araştırmacı aynı şeyleri anlatıyor...

Biz onların yaşadıklarına şahit değildik ama Avrupalı bazı kendini bilmezlerin hayallerine inanacak kadar

da saf olmayalım o kadar belge kanıt varken...değil mi değerli arkadaşlar?
:KK31:
 
komşum 22 yıllık tarih öğretmeni.babasıda tarihçiymiş,zaten o yönlendirmiş
tam bir osmanlı hayranı ailedir..çok ahlaklılardır,dürüst insanlardır
akşam bir ara karşılaştık ayak üstü konuştuk..merak ettim nasıl vereckler diye muhteşem yüzyılı izledim kalbim dyanmadı kapattım çok üzüldüm çok dedi...

ilk nasıl caab diye açtım,kanuni tahta çıkıyordu,divandakilerde eteğini öpüyordu.ilk tahta çıktıklarında divan üyelerine culüs bahşişi verilir onun başıydı işte sesleniyor,şu paşa bu sadrazam vs vs...
bide demezlermi kaptanı derya cafer paşa diye...o devirde daha kaptanı derya divan üyesi olmamıştı ki..ne kadar araştırarak aslına göre yaptıkları belli diziyi

ya yapanda hayır yok zaten.tims production.
ne zaman dizi sektörüne girdi herif bütün inandıklarımızı örf adetlerimizi yerle bir etti..
kavak yellerini büyük bir sevinçle takip ediyordum ama kimin eli kimin cebine döndü iş..malesef arada meraktan bakıyorum alışkanlık..keşke bakmasam

ayrıca ayşeyi tutup sen kal deyip o gece onunla yatması iğrençti..tam kendi düşündkleri istedikleri gibi anlatmışlar..seni seçtim pikaçu deyip tek gecelik ilişki:KK20:
ne bileyim kızların hazırlanıp raks etmesi..saçmalıktan başka bişey değildi
eşim bile allah sizi bildiği gibi yapsın deyip kapattı.

keşke deli sraylı devam etseymiş böyle saçma bir yapıt gelecğine..gerçekleri olduğu çekmek yemiyor tabi.
 
Osmanlı Devleti'nde Harem

Osmanlı Devletinde harem denilince maalesef padişahların evi ve eğlence yeri olduğu ifade edilmekte hatta farklı fikirler neredeyse kabul dahi görmemektedir.

Bilgi ve birikimden yoksun Osmanlıya ve İslam�a düşman kişiler tarafından Osmanlı�da harem yanlış olarak aktarılmakta ve zihinler karıştırılmaktadır.


İster Topkapı isterse Yıldız Sarayı olsun saray denilince sadece padişahların oturdukları evleri köşkleri akla gelmemelidir. Bu saraylar bugünkü anlamda Cumhurbaşkanlığı köşkü veya Başbakanlık konutu ve bakanlıklar gibi devlet daireleridir. Bugünkü anlamıyla Cumhurbaşkanlığı lojman veya konutu demek olan mekanlar harem denilen yerlerdir.

Harem kelimesi anlamı itibariyle girilmesi yasak olan yer manasına gelmektedir. Bu manadan hareketle kadınların ikamet ettikleri ve yabancı erkeklerin girmesi yasak olan evlere de İslam aleminde harem adı verildiği gibi yabancı erkeklere haram olan kadınlara da harem adı verilmektedir. Girilmesi yasak olan harem kısmı kadınların ikametlerine tahsis edilmiştir.

Osmanlı haremini üçe ayırmak gerekmektedir. Birincisi asıl harem kapısına kadar olan hareme medhal (antre) kısmıdır. Bu bölümde harem ağalarının emri altındaki erkek köleler istihdam olunmaktadır. Bu bölümde birtek kadın köle yani cariye bulunmamaktadır. İkincisi asıl haremde yaşayan kadın efendilerin padişah ve aileleri içindeki herkesin hizmetçisi durumundaki cariyelerindir. Bu cariyelerin hiçbirisi ile padişahların karı-koca hayatı yaşadığı söylenemediği gibi ilgileri de kesinlikle yoktur. Üçüncüsü asıl haremde yaşayan ve padişahın ailesi kavramı altında toplanan kadın efendiler yani dinen evlenilmesinde sakınca olmayısan eş olarak kendileri ile karı-koca hayatı yaşayan cariyelerdir. Bu gurubun başı bazen baş kadın bazen de valide sultan olmuştur. Batılı bir kısım yazarların haremle ilgili kitapları erotik romanlar gibidir. Tamamen ütopik ifadeler ve sahnelerle doludur. Batıda XVII. yüzyılda başlayan bu yazılar hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadığı gibi mevcut belgelerin ve hatıraların hiçbiri bu nakledilenleri tasdik etmemektedir.

İşin doğrusunu ve batılı yazarların meseleyi çarpıttıklarını 1960� lı yıllarda haremin restorasyonunda görev alan Fransız tarihçi olan Robert Anhegger ile evli olan Mualla Anhegger�den konumuzla alakalı bir bölümü aktarmak istiyorum:

�Haremin Avrupalıların yazıp çizdiği ile hiçbir alakasının olmadığını fark ettim. Harem Padişahın dilediği kadınla yatması için düzenlenmiş bir kurum değil. Mimarisi bile buna göre düzenlenmemiştir. Padişahın cariyeleri görebilmesi ve aralarından birini seçebilmesi mümkün değil. Kapılar daireler ve geçişler buna göre planlanmamış. Cariyeler yirmibeş kişilik koğuşlarda yatıyor; üst kata yatan kalfaların sıkı denetimi söz konusu� Padişahın kalkıp cariyeler bölümüne geçmesi için kuş olup uçması lazım! Harem bir üniversite gibi düşünülmüş cariyeler ise öğrenci. Zaten cariyelerin yaşadığı bölümün kapısında �Allah�ım bize de hayırlı kapılar aç� yazıyor ve bu yazı doğrultusunda çoğu padişah tarafından çeyizleri verilip evlendirilmiş. Çünkü cariye köle değil cinsel köle hiç değil bence doğru deyim cariyenin padişahın evlatlığı olduğudur. Ve gerçekten de evlatlık gibi hoş tutulup iyi eğittikleri anlaşılıyor. Haremin mimarisi düzenlenirken burada yaşayan herkesin bir dakika bile boş kalmaması hedeflenmiş olmalı. Harem; sanki askeri bir teşkilat. Bu askeri teşkilat düşüncesini haremi restore ederken sık sık fark ettim. Haremdekiler son derece iyi yetişmiş terbiye edilmiş zeki ve yetenekli kimseler. Yalnızca güzel değil aynı zamanda zeki de olanlar devlet kademelerinde yükselmek istiyorlar. Bunda şaşılacak yada ayıplanacak bir yön göremiyorum. Kendilerine güvenen erkekler gibi haremin kadınları da şanslarını sonuna kadar zorluyorlar. Sanılanın aksine yükselmek için dünya güzeli olamaya gerek yok. Kendisine verilen eğitimi en iyi özümsemiş olan güzel yazan güzel konuşan bu yarışa avantajlı başlıyor��

Sonuç olarak bilinenin aksine Osmanlı�da �Harem-i Humayun�, devlet adamları yetiştiren �Enderun� mekteplerine paralel bir kurumdu. Buralar, cinselliğin ayyuka çıktığı, padişahın canı çektiğinde içinden kadın seçip beraber olduğu bir yer değildir. Buradaki kadınlar, Osmanlı�nın en üst kültür grubunu temsil ederdi.

Not : Osmanlıda en üst düzey yöneticilerin dahi giremediği Harem dairesini sanki içinde yaşamış gibi yalan yanlış bilgilerle resmetmeye çalışan gayrimüslim yazarlara itibar ederek Osmanlıyı ve Harem dairesini karalamak tarihimize ihanettir.

Saygılar...

:KK9::KK9:En Büyük TÜRKİYEEn Büyük TÜRKİYE
 
koskoca bir Osmanlı devleti haremle kurulmadı. Padişahlar elbette zevke sefaya lükse düşkündüler ama aylar süren savaşlardan bahsediyoruz. O kocaman devleti uçkur düşkünü insanların oluşturması mümkün değil elbette..

Film , Hürremi ilk başta tanıtmak amaçlı elbette harem ağırlıklı başladı... ama Hürremin Sultan olduğu konulara geçince haremden o kadar bahsedeceklerini düşünmüyorum.. Kanuni Sultan Süleyman aynı zamanda şairdi. Aşk adamı... Padişahlığın babadan oğula geçtiği bir dönem.. o da soyunu erkek çocuklarla devam ettirmek zorunda... Bu yüzdende haremde seçme kadınlar mevcut.. Hürreme olan aşkıda herkes tarafından biliniyor zaten.. Ve Hürremin saray içinde yaptıgı entrikalarda biliniyor. Elbette bunlarıda işleyecekler konu içinde.. Ama bir Osmanlı ağırlığını henüz yakalayamadım dizide. Hareme ait konular biraz geçince ve Hürrem Sultan olunca sanırım o ağırlığı yakalayacağız..


ilk bölümde cariyelerin gelişi felan işlenmiş padişahın ilk gunleri gayet normal gidiyor dizi bence

zaten sonraki bölümlerde süleymanın aldıgı topraklardan bahsedicekler ve hürrem sultanınn entirikalarını öyle bir kadınki şahzede mustafa varya ufak cocuk obur kadından olan onu bile oldurcek ilerleyen bölümlerde ve osmanlıda bir ilk olukcak hürrem sultan ilk resmi nikahli karsı olucak hürrem ..
 
Allahım bende tüm dizi boyunca onu düşündüm kimdi diye.Pc boş olsaydı anında bakacaktım,çatladım yani...

Diziye gelince;
Sırf meraktan izledim.Ne desem bilemiyorum.Utanç verici diye düşünüyorum.Gerçekten tarihi bilmeyen,belki ilgilenmeyip bu dizi sayesinde izleyip öğrenmek isteyenler için oldukça kötü bir izlenim teşkil ediyor.İzleyecek başka bir kanal olmadığından izledim.İzlemeyi düşünmüyordum...
Şunu da söylemeden edemeyeceğim,Atatürk düşmanlığı yapıp Osmanlı'ya hayran olduğunu dile getiren bir kısım insanın bu diziye yorumu ne oldu acaba."Bu mu hayranı olunan Osmanlı devri" dedirten cinsten bir yapım...

Saygılar...

Tarihi diziden öğrenmeye kalkan zihniyete gülerim ben :KK53:
Hürrem'i beğendim..Diziyi de beğendim, Halit'i de beğendim, bu köşkü satsak parasını da yesek :KK53:
 
Bence rolüne en yakışmış kişi Halit Ergenç.. Birde Hürrem Sultanı oynayan bayan..

Valide sultan çok sosyetik görünüyor yada kafamızsa aşkı memnudan öyle kaldı :)))

Haremdeki totoşlar komikti ama saray ya saray :) daha ağır düşünüyo insan zihninde :)) Haremi Moulin Rouge havasıyla anlatmaları kötü olmuş biraz ..
 
Tarihi kitaplardan da öğrenemiyoruz
okullarda okutulan Tarih kitaplarının tam olarak gerçeği yansıtmadığını herkes biliyor.
ilk bölümde harem çok ön plana çıkmıştı ama dizi ilerleyen dönemde olması gerektiği gibi devam edeceğini düşünüyorum. Belki de ilk bölümü dikkat çekmek için bu kadar abartmış olabilirler malum Türk toplumu olarak böyle entrikalı dizileri severiz

ayrıca oyuncularda gayet iyi.
Halit Ergenç bu role yakışmış...
 
halit ergenç olmamış.neden diyeceksiniz,şöyle daha böyle cüsseli ve kalıplı biri olsa daha iyi olurmuş.hiç olmamış saç baş tip .o elbiseler hiç ona gitmemiş .
 
tarih olarak bakacak olursan evet çirkin şeyler.... mesela sultan süleymanın uçkuru için yapılanlar falan filan bunu begenmedim pek..ama tarihten bagımsız bir dizi olarak izledim ve keyif aldım.
zaten yapımcısıda aynı şeyi sölemişti tv de: bunu osmanlı tarihi olarak deil osmanlı romanı olarak yaptık.izleyenler bu şekilde yorumlasın die..
 
Nikah kıyılan ilk cariye! Hürrem...

Yani cariyeler köle statüsünde oldukları için nikahın geçerli sayılması için önce

Kanuni onu azad edecek sonra nikahına alacak...yani aslı öyleymiş...
 
Arkadaslar yapmayin allah askina..
bastan söyleyim ben diziyi izlemedim..
gercek disi olacagi bes belli.
maksat tarihi bir belgesel edasinda anlatmak deil elbette, seyirci cekmek ve reyting yapmak..

cok ilgiliyseniz , tarihi dizilerde deil, tarih kitaplarinda ararsiniz..
BU ülkede kac dizi gerceklerle örtüsüyor ki?
 
Bu diziyi Osmanlı Tarihi'ni öğrenmek için izlenmez
ama Tarih kitaplarında da Tarih öğrenilmez
ilerleyen bölümlerde yapılan seferleri diziye alınırsa dizi daha güzel olur diye düşünüyorum
pembe dizi havasında izlenebilir en azından Fatmagül'ü izlemekten iyidir:KK53:
 
dizi gerçekten topkapı sarayında çekilmiş ha vaybe güzel hoş ama birebir tarih böylemiymiş orası tartışılır bence boşverin diziyi izleyelim:KK24:
 
diziyi izlemedim izlemeyi de düşünmüyorum.
show tvnin haberlerini bile izlemiyorum..
deli saraylı gibi bir diziye sahip çıkamayan kanal..:63:
neyi başlasa yarım bırakıyor.
umarım diziyi izleyip devam edecekler daha sonra hüsrana uğramazlar benim gibi...
 
X