Ekşi sözlükte birisi olayı özetlemiş.cidden çok ilginç
olayın özetleyecek olursak:
uzun süredir bir erkekle birlikte olan ve bu birlikteliklerinden 22 yaşında bir kız çocuğu olan
şükran aktaş isimli 60 yaşında bir kadın var. bu kadın aynı zamanda gençlik yıllarında hemşirelik de yapmış ve yaşadığı yer olan kumburgaz'da nedense
handan olarak tanınıyor.
neyse şükran aktaş, 8 mart günü fenalaşıyor ve silivri devlet hastanesine kaldırılıyor. yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamıyor. buraya kadar her şey normal. asıl olay ise bundan sonra başlıyor.
hastanede şükran aktaş'ın aslında erkek olduğu anlaşılıyor ve ''bu şahsın nasıl pembe kimliği olabilir?'' tartışmaları arasında ceset adli tıp'a götürülüyor.
bu haber üzerine aktaş'ın eşi ve 22 yaşındaki kızı şoka giriyor. nasıl girmesinler? böyle bir şey nasıl olabilir?
aktaş'ın eşi ''böyle bir şey olamaz, eşim kadındı. yıllarca çapa tıp'ta hemşirelik yaptı, benden hamile kaldığını söylemişti'' gibi ifadeler kullanıyor.
daha sonra işler daha da ilginçleşiyor.
şükran aktaş'ın gerçek isminin
nail ç. olduğu ortaya çıkıyor. peki ya şükran aktaş kim? bu kimlik nereden çıktı? iddialara göre şükran aktaş adlı 3 çocuk annesi bir kadın, 10 yıl önce kimliğini kaybediyor. bizim nail ç. de o kimliği alıp kendine yeni bir hayat kuruyor.
peki ya nail ç.?
nail ç.'nin ailesine ulaşılıyor. tabii ailesi de şok. verdikleri ifadede ''nail, bir gün köye geldi ve askere gideceğim diyerek eşyalarını aldı gitti. o günden sonra kendisini görmedik'' diyor. akrabaları da ''en son 12 yaşında gördük'' falan diyorlar.
olayın özeti genel hatlarıyla böyle. şimdi ise cevap bekleyen bazı sorular var...
22 yaşında kadar büyütülen genç kızın gerçek ailesi kim?
bu kız, o aileden nasıl alındı?
nail ç.'nin yani şükran aktaş'ın eşinin gerçekten hiçbir şeyden haberi yok mu?
böyle bir şey gerçekten mümkün olabilir mi?
gibi daha da uzatabileceğimiz bir sürü cevapsız soru. bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.