Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv

Telefon eden meçhul kişi

CEM Garipoğlu’nun teslim süreci önceki gün akşam saatlerinde avukatı Aytekin Kaya’ya gelen telefonla başladı. Telefondaki erkek sesi Cem Garipoğlu’nun bugün teslim olacağını, kendisinden gelecek ikinci telefonu beklemesini söyledi.
* Bu kişinin kimliğinin belli olmaması yardım ve yataklıktan yargılanmasını ve Cem’in 197 günü üzerindeki sır perdesinin korunmasını sağladı.

Avukat önce dedektifi aradı

Telefon üzerine Avukat Kaya buna rağmen hemen Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’nde uzun süredir irtibatta olduğu Arif ismindeki dedektifi aradı. Dedektif Arif, heyecandan titreyen ve bu heyecanı sesine de yansıyan Avukat Aytekin Kaya’ya sakin olmasını söyledi. “Gelecek 2’nci telefondan sonra bizimle irtibat kurun. Ekipleri gönderelim. Cem’i teslim alalım. Siz de sakin olun” dedi.
* Avukatın müvekkiliyle ilgili bir durumu tam netleşmeden bir polis ile paylaşması pek görülen bir şey değil. Bu teslim oluşun spontane gelişmediği izlenimi veriyor.

Buluşma için otoyol seçildi

Avukat, asistanı ile birlikte ofisinde heyecan içinde ikinci telefonu bekledi. Geceyarısına dakikalar kala telefon tekrar çaldı. Telefondaki ses, Cem Garipoğlu’nun Bahçelievler, Şirinevler civarında E-5 kenarında bulunacağı yeri söyledi. Aytekin Kaya, asistanıyla birlikte, otomobiline binerek verilen adrese doğru gitti.
* Geceyarısı belirgin bir adres yerine bir otoban kenarında ayarlanan buluşma mekanla ilgili sorgulanabilecek herkesi saf dışı bıraktı. Cem’i teslim edenlerin izi yok oldu.

Cem’in saçları tıraşlıydı

Kısa bir süre sonra Kaya’nın otomobilin farları Cem Garipoğlu’nun yüzünde parlıyordu. Otomobilinden inerek, daha önce hiç tanışmadığı müvekkiline doğru ilerledi. Sakalları uzayan Cem’in, kafasında beyaz bir beyzbol şapkası, üzerinde lacivert mont ve jean vardı.
* Cem’in sakallarının uzun, saçlarının kısa oluşu çelişkiydi. Elbise ve ayakkabısı eski ama temizdi. Bu haliyle 197 gün boyunca her türlü destekten yoksun bir evde tek başına kalmış bir hali yoktu.

Savcı yerine polise teslim

Kaya, Cem Garipoğlu’nu E-5 Karayolu Bahçelievler mevkiine giderek yol kenarında saat 00.45’te yol kenarından aldı. Sırasıyla Bahçelievler ılçe Emniyet Müdürlüğü’ne, Çocuk Şube Müdürlüğü’ne ve Asayiş Şube Müdürlüğü’ne gitti. Ardından sabah Çocuk Mahkemesi’ne getirildi. Peki avukatı Cem’i neden savcı yerine polise teslim etti.
* Münevver cinayeti yüzünden yıpranan ıstanbul Emniyeti, Cem’i teslim alarak durumunu kurtardı. Oysa polis, 18 yaşından küçük bir bireyi zaten sorgulayamazdı. Gece yarısı gelişen olayda 4 polisten oluşan bir birim 30 gazeteciyi arayarak “Şube’ye gelin” dedi. Gidenler karşılarında Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, Emniyet Müdürü Çapkın ve Vali Güler’i buldular.

Avukatın “çocuk” vurgusu

Avukat Kaya, Cem’i gördüğü anı şöyle anlattı: “Aklımdan geçen ilk şu oldu: ‘Gazetelerde yazılan televizyonlarda her gün gördüğümüz Cem bu mu?’ Kısa boylu, çelimsiz bir çocuktu. Cinayeti bu çocuk mu işlemişti? Çocuk çok üzgündü. Titriyordu. Tedirgindi. Ağzından çıkan ilk kelimeler, ‘Babamın tutuklanmasına çok üzüldüm. Benim yüzümden annem ve babam perişan’ oldu.”
* Avukatın sürekli “çocuk, çelimsiz, titriyordu” gibi ifadeler kullanması psikolojik bir etki yaratma çabası olarak algılandı. Avukatın otomobilinde o sırada Frank Sinatra çalıyordu. Ve Cem tedirginliğinin aksine “Vay Frank Sinatra dinliyoruz haa” dedi.

‘Sucuk ekmek’ hikâyesi

Otomobilde, dedektifler ile buluşma noktasına gidecekleri sırada Cem’e “Aç mısın?” diye soran Kaya, “Karnının aç olduğunu söyledi. Yol kenarındaki sucuk ekmekçiye yanaştım. Bir şey içmek istemedi. Otomobille giderken sucuk ekmeğini yedi” dedi.
* Cem’in cebinde yemek yiyecek bile parası olmayan aç bir çocuk olarak karnını ısmarlanan sucuk ekmekle doyuruyor olması hazırlanan özenli tablonun bir parçasıydı.

Avukatı soru sormamış

Cem ile birlikteyken özellikle yurtdışına kaçıp kaçmadığı ve nerede saklandığı yönünde sorular sormadığını söyleyen Kaya, “Bilmek istemiyordum. Cem ile otomobilde birlikte olduğumuz süreç en fazla 15-20 dakika oldu” dedi.
* Avukatın polise gitmeden önce Cem’e en temel soruları sorması için zamanı vardı. Ancak Kaya kendisine yararı olabilecek hiçbir şeyi sormadı.

ne güzel masal uydurmuslar
 
karabulut ailesi cemin kemik yaşının tespitini isteyecekmiş..bir tek orada biraz umudum var oradada birşey çıkmazsa..
17 yaşında ,kendi teslim oldu,bir anlık öfke,beni tahrik etti gibi hafifletici sebeplerden dolayı 5 yıla kadar düşebirilmiş cezası..5 yıl sonra çıkar burada yaşayamazsa gider yurt dışına paşa paşa yaşar..ondan sonra bizde kime güveneceğiz,adalet nerede,çocuklarımızı nasıl büyüteceğiz diye kara kara düşünür dururuz..
 
kızlar ben yarın sabah tatile gidiyorum bayramda yokum nete giremeyebilirim o yüzden şimdiden hepinizin bayramı mübarek olsun...cem ve cem gibi insanların olmadığı nice bayramlara hep birlikte inşaallah..
 
kızlar ben yarın sabah tatile gidiyorum bayramda yokum nete giremeyebilirim o yüzden şimdiden hepinizin bayramı mübarek olsun...cem ve cem gibi insanların olmadığı nice bayramlara hep birlikte inşaallah..

bende yarın bayram tatiline çıkıyorum. aynı temenniler benden size olsun. allah sevdiklerinizle birlikte çok güzel bir bayram nasip etsin. çok bayramlar göresiniz inşallahhhh:Saruboceq::Saruboceq::Saruboceq:
 



kızlar bu resim hoşuma gitti. sizlerle paylaşmak istedim:roflol:

cem garipoğlunun çocuk şubesi resmi
alıntıdır
 
Son düzenleme:
puhahaha dora süper :)) ağlanıcak halimize güldüm bi kaç saniye olsada.minicik bir karikatür ne güzelde anlatmıs bu acınılası durumu??
 
çok hoş gerçekten...aslında benim anlamadığım şimdi çocuk şubede olsa bile 18 ine 1 ay varmış..sonrasındada mı orada kalacak...
 
Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Garipoğlu, dün gece çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından ceza kanunundaki karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis olan, "canavarca his sahikiyle çocuğa karşı adam öldürmek" suçlamasıyla tutuklanarak Maltepe Çocuk Tutukevi'ne konuldu. Savcılık ve mahkemede susma hakkını kullanmayan Garipoğlu'nun pişmanlık duyduğunu üç-beş saat mesafede ıstanbul dışında bahçeli bir evde saklandığını söylediği öğrenildi. Önceki gece polise teslim olan Cem Garipoğlu, teslim olduktan sonraki 6.5 saat boyunca gözaltında tutulduğu emniyette, "Keşke o kız geri gelse, yaşasa da ben idam edilsem" dedi. Yaşı küçük olduğu için ellerine kelepçe takılmayan Cem Garipoğlu, Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde nezarethane yerine avukatların görüşme odasında tutuldu. Üzerinden 213 lira, nüfus cüzdanı ve kendi adına hiç kullanılmamış bir kredi kartı çıkan Garipoğlu'nun kıyafetlerinin çok temiz olması dikkat çekti. Polise teslim edildiğinde elleri ve ayaklarının buz gibi soğuk olduğu belirtilen Garipoğlu'nun, olay gününden beri sakallarını hiç kesmediği anlaşıldı. Vücudunun her yerini sıkıntıdan sivilce bastığı gözlenen Garipoğlu, kaçtığı süre boyunca 11 kilo vererek 76 kilodan 65 kiloya düştüğünü söyledi.

KEKELEYEREK KONUŞTU
Titreyen, sorulan sorulara kekeleyerek cevap veren Cem Garipoğlu'nun, Münevver'in adını her duyduğunda ağladığı belirtildi. Olay günü Münevver'le nasıl buluştuğunu yarım saatte zor anlatan ve kopuk kopuk cümleler kuran Cem Garipoğlu, cinayet anıyla ilgili soruya "Lütfen bununla alakalı bana hiçbir şey sormayın" karşılığını verdi. Cem Garipoğlu, "Sebep olduğum şeylerden, yaşattıklarımdan herkes çok zarar gördü. Polisten, aileden, tüm Türkiye'den, herkesten çok özür diliyorum" diye konuştu. Avukatının huzurunda ifade vermek isteyen Garipoğlu'nun ifadesi alınmadı. Görevlilerle "sohbet" ortamında konuşan Garipoğlu'na, dedektifler sahurda kendi kumanyalarından ikramda bulundu.

SAKLANDIĞI YERı SÖYLEMEDı

Garipoğlu, "Münevver'i seviyor muydun?" sorusuna, "Tabii ki, deliler gibi" cevabını verdi. "Evlenecek kadar mı?" diye sorulunca "ıleriye dönük ciddi bir planım yoktu" dedi. 197 gün boyunca nerede olduğuna, nerede saklandığına ve cinayeti neden işlediğine ilişkin sorulara ise hiç cevap vermedi. Bir dedektif, "Peki nasıl bu kadar zaman saklanabildin" deyince, "Hiçbir iletişim aracı kullanmadım. Haberleri sadece televizyondan takip ettim" diye konuştu. Öte yandan Çocuk Mahkemesi'ndeki savcının, Cem Garipoğlu'nun yanı sıra, olay günü Cem'i evden alan taksici, villaya Münevver'le birlikte girdiklerini gören bahçıvan, konteynerin olduğu yerdeki 2 güvenlikçi ve tesetereyi satan nalburun da ifadelerini aldığı belirtildi. Şüphelilerin tümü Cem Garipoğlu'nu teşhis etti.

"KAÇACAK HALıM KALMADI"
Cem Garipoğlu, "Artık kaçacak halim kalmadı, siz (polis) çok baskı yapınca, artık dayanacak gücüm kalmadı. Bir an intihar etmeyi bile düşündüm, ancak yapamadım. Nasıl olsa yakalanacaktım, 'Belki ceza indirimi alırım' diyerek teslim oldum" diye konuştu Olay günü Münevver'i okuldan aldığını, annesini arayarak bir arkadaşıyla eve geleceğini söylediğini anlatan Cem Garipoğlu, polislerle sohbet ederken, "Ceset bavula sığmadığı için başını kestim" dedi.

SAVCIYA "KISKANÇLIK" DEDı
Cem Garipoğlu, dün sabah saat 11.00'de Emniyet'ten Gülhane'de çocuk mahkemesinin bulunduğu adliyede savcılığa yaklaşık 3 saat ifade verdi. Olay günü Münevver'in mutfakta bulunduğu sırada kurcaladığı cep telefonunda gördüğü mesajlar nedeniyle tartıştıklarını belirten Cem Garipoğlu, mutfaktan aldığı bıçakla bıçakladığını, gerisini hatırlamadığını anlattı. Cem, savcının ısrarlı sorusu üzerine, cesedi valize sığmadığı için testere ile kestiğini söyledi. Sorgulamada yorgun olduğunu söyleyen Garipoğlu, babasına üzüldüğünü, korktuğu için teslim olmadığını ifade etti. Garipoğlu daha önce MSN kayıtlarında "Önce sana sarılırım, sonra başlarım sıkmaya boğana kadar" yazışmalarını ise şaka olarak niteledi.

'BABAMIN ARKADAŞI GÖTÜRDÜ'

Nerede kaldığı sorulan Garipoğlu, tanımadığı birinin evinde kaldığını, yemekleri ara sıra bir kişinin getirdiğini söyledi. Garipoğlu'nun şunları söylediği öğrenildi: "Kıskançlık duygularıyla işlediğim cinayetin ardından babamla kafeye gittik. Babam beni o kafede bıraktı. Sonra babamın bir arkadaşı geldi. Benimle hiç konuşmadı. Uzaktan eliyle beni çağırdı. Şokta olduğum için arabanın modelini ve rengini hatırlamıyorum. Beni arabaya aldı arka koltuğa yatırdı. Üzerimi bir örtüyle örttü. 3-5 saat yol gittik. Daha sonra tek katlı bahçeli bir evin önünde durduk. Beraber içeriye girdik. Beni götüren adam oradan ayrıldı. Kim olduğunu bilmiyorum. Babamın arkadaşı olduğunu biliyorum. Hep bu evde kaldım. 10 günde bir bana malzeme (gıda ve elbise) getiriyorlardı. Getirenleri tanımıyordum. Kapıyı çalıp malzemeleri bırakıp gidiyorlardı. Ben de kapıdan alıyordum. Evden dışarı hiç çıkmadım."

ıSTANBUL DIŞINDA BıR EV

Savcının uyuşturucu kullanıp kullanmadığı şeklindeki sorulara kullanmadığı şeklinde yanıt veren Garipoğlu'nun olaydan pişman olduğunu, herhangi bir ruhsal bunalımı olmadığını söyledi. Sultanahmet Adliyesi önünde konuşan Cem Garipoğlu'nun avukatı Aytekin Kaya, sanığın mahkemede suçunu kabul ettiğini ve olay günü Münevver'in cep telefona gelen mesajları görünce tartıştıklarını sonrada cinnet geçirerek cinayeti işlediğini söyledi. Avukat Kaya, mahkemede Cem Garipoğlu'nun kanları temizlemek için evde babasının kirli çamaşırları kullandığını söylediğini ifade etti. Garipoğlu'nun olayın ardından tanımadığı kişilerle üç-beş saat boyunca yol gittiğini, ıstanbul dışında bilmediği bir yere gittiğini söylediği öğrenildi.

4 KıŞıLıK KOĞUŞA KONDU

Olayın vahameti ile ilgili herhangi bir cinsel istismara maruz kalıp kalmadığı sorulan Cem Garipoğlu, böyle bir olaya maruz kalmadığını, geçmiş hayatı ile ilgili bir sorunu olmadığını söylediği ifade edildi. Garipoğlu sahte nüfus cüzdanı ile ilgili olarak da, bunu barlara girmek için yaptığını söylediği öğrenildi. Cem Garipoğlu savcılık sorgusunun ardından "tasarlayarak canavarca ve çocuğa karşı adam öldürmek" suçundan tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edildi. Sultanahmet Adliyesi'ne getirilen Cem Garipoğlu, mahkemeye verdiği 4 saatlik ifadenin ardından saat 23.00 sıralarında tutuklandı. "Tasarlayarak" ve "canavarca his saikiyle çocuk öldürmek" suçundan tutuklanan Garipoğlu, Maltepe Çocuk Tutukevi'ndeki 4 kişilik karantina koğuşuna konuldu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…