Sonra, bir melek gördüm. Horoz suretin de idi. Gayet büyük başı yüce arşla beraber olmuştu. Ayakları yedi kat yerden aşağı idi. İki kanadı vardı. Onları açtığı zaman, maşrıkla mağribi doldururdu.
O melek'in makamı: Sidre-i Münteha'dır. O melek'in vücudu beyaz inciden, ibikleri kızıl yakuttan yaratılmıştı.
Beneksiz beyaz horoz beslemekte büyük faydalar ve güzel hassalar vardır:
Bunun sırrı hikmeti de o melek'e benzemesindendir. Besleyenin yalnız kendi evinin değil, komşularının dahi, afetlerden ve musibetlerden korunmalarına sebep olur.
Bu manada, Resulüllah Efendimiz'in, şöyle buyurduğu rivayet olundu:
''-Beyaz horoz benim dürüst dostumdur. Cebrail'in dahi arkadaşı ve dostudur. Düşmanım şeytanın da düşmanıdır. Beslendiği evin sahibini ve çoluk çocuğunu civarında bulunan dokuz evin hane halkını korur.
Ancak, bu beyaz horozda şart şudur: Hiç beneği olmayıp, halis beyaz olacaktır. Eğer ibiği iki çatal gül ibikli olursa,bu horozun faydası daha çoktur.
Nitekim bu manada Resulüllah Efendimiz şöyle buyurdu:
''-Çatal ibikli beyaz horoz benim habibim ve sevdiğimdir. Habibim Cebrail'in dahi habibidir. Bulunduğu evin sağından dört, solun dan da dört, önünden dört, ardından dört, cem'an on altı evi ve içinde olan ehillerini afetlerden ve musibetler den korur.
Bu hadis-i şerifi, Enes (r.a.) naklen Ebuşşeyh çıkarıp rivayet etmiştir.
Bir başka hadis-i şerifi de; Beyhaki rivayet eder. Bunun ravisi ibni Ömer (r.a.) olup,
Resulüllah Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatır:
''-Horoz namaz vakitlerini Allah'ın kullarına bildirir. Her kim, evinde beyaz horoz tutup beslerse; o kimseyi üç şeyden korur :
1) Şeytanın şerrinden.
2) Büyücünün şerrinden.
3) Kahinlerin şerrinden.
Ancak, beyaz horoz besleyenler, onu kesmekten kaçınmalıdırlar.
Feth'ül-Kadir de bu işi deneyenlerden şöyle anlatıldı:
-Beyaz horoz kesenin hali kederden yana boş olmaz.
İmam-ı Salebi, İmam-ı Dümeyri'nin Hayat'ül-Hayvan adlı kitabından naklen şöyle anlattı:
-Güzin-i Enbiya Tac-ı Asfiya İmam-ı Etkıya Habib-i Hüda Resulüllah Efendimiz, inci saçan şu manayı ayan beyan anlattı:
Allah'ü Teala üç sesi sever. Bunlardan razıdır.
1) Kuran-ı Kerimi okuyanın sesini sever ve onlardan razı olur.
2) Horoz sesini sever ve razı olur.
3) Seher vaktinde istiğfar edenin sesini sever.
Peygamber Efendimiz, anlatmaya devam ediyor:
''-O horoz şeklindeki melek,gece olunca dünya semasına iner.
O meleğin tesbihi şudur:
''-Pek mukaddes Sultan, bütün noksanlıklardan münezzehdir. Her şeyden Yüce ve Büyük Zat noksan sıfatlardan münezzehtir. Ondan başka İlah yoktur. Hayatı ve kıyamı sonsuzdur.''
Cebrail'e sordum:
-Bu nedir?
Bana şöyle anlattı :
-Bunun için, Arşın Horozu..derler.
-Gece karanlığı olduğu zaman, dünya semasına iner. Gecenin üç bölüğünden biri geçtikten sonra kanatlarını çırpar
Ve şöyle der:
-Hani ibadet edenler? Namaza kalkacaklar kalksınlar.
Onun bu sesini, insan ve cinden başka bütün yaratılmışlar duyarlar. Yer horozları onun sesini işitince, kanatlarını çırpar
Şöyle seslenirler:
-Ey gafiller, Allah'ı zikre başlayınız.
Gece yarısı olunca, o melek yine kanatlarını çırpar
Şöyle seslenir:
-Teheccüde kalkacaklar kalksın; teheccüt kılsınlar.
Bu nidayı yaptığı zaman, tekrar yer horozları ötüp insanlara o meleğin haberini bildirirler.
Gecenin iki bölüğü geçip bir bölüğü kaldığı zaman,
o melek tekrar seslenip şöyle der:
-Hani günahından mağfiret isteyenler ve alemlerin Rabb'in dan ihtiyaçları ve muratları olanlar? Kalksınlar, istiğfar etsinler ve muratlarını arz etsinler
-Onun bu nidası üzerine yer horozları ötüp insanları ondan haberdar ederler. Tanyeri ağardıktan sonra tekrar
o melek kanatlarını çırpar ve şöyle der:
-Şimdiden sonra gafiller kalksın.Hem de üzerlerinde kat kat günahları olduğu halde.
Bunu söyledikten sonra, mekanına yükselir.Bunu duyan yer horozları da öter, onun söylediğinden haberdar ederler.
Cebrail devam etti :
-Ya Resulüllah, bu durum hep böyledir, taa.. kıyamete kadar.