Milyonluk mezarlar. Büyük İstanbul depremi .Göç dalgası

:KK43:
 

Eklentiler

  • EEA35B7E-EFD4-45B1-8546-667A74E7706B.jpeg
    EEA35B7E-EFD4-45B1-8546-667A74E7706B.jpeg
    122,2 KB · Görüntüleme: 140
  • 8B2E2735-887E-48FC-888C-D6CF73E8C7A6.jpeg
    8B2E2735-887E-48FC-888C-D6CF73E8C7A6.jpeg
    121,7 KB · Görüntüleme: 134
Bu aslında uzun yıllar sürecek bir kalkınma planı, yapılmaya kalkışılsa elbette kolay olmayacak, uzun sürecektir ancak en azından burada kalmak için gerçek bir sebebi olmayanların aklı başında davranması lazım.

Görümcemin ailesi bu konuda örnektir ; eşi emekli olacak, kendisi çalışmıyor, Anadolu yakasında yaşıyorlar, ev sahipleriyle sorunları var, iki yıldır bütçelerine uygun kiralık bir ev bulamadılar. İki çocukları var biri ortaokulda diğeri ilkokulda. Niye buradasınız dedim okulsa Trabzon'da var, eşin emekli olduktan sonra çalışacaksa ona uygun işte var, neden burada sürünüyorsunuz kıt kanaat ? düşündüler haklı buldular beni, kazandıklarıyla bu şehirde zaten çocuklarına yapabilecek bir yatırımları yok, boğaz tokluğuna bile değil yaşamları bu durumda olanlar en azından gidebilirler. Böyle böyle şehrin yükü hafifler diye düşünüyorum. Kızkardeşlerimden biri de bu durumda mesela ama o gitmem diyor, başka şehirde yaşayamazmış, bu şehirde oturduğu sokaktan başka bir halt görmüyor ama direniyor.

Yani şöyle bazı insanlar için iş sebebiyle zorunlu, tüm sanayi yatırımları ve istihdamı marmara bölgesinde durum öyle olunca da insanlar iş nerdeyse oraya gitmek zorunda. Mühendissen, finans yapıyorsan mesela zorundasın.

Öte yandan zorunda olmayan insanlar da çıkıp geliyor bunu anlamıyorum.:KK51: Taşınmak hem uşraştırıcı hem yorucu hem çok para, İstanbula göçüp Sarıyerde yaşamayacaksan gerçekten hiç gerek yok. Attan inip eşşeğe biniyorsun üstelik her şey pahalı, her yer aşırı kalabalık.

Bambaşka bir mesele var ki, ülkemizde neden bu konuda hiçbir planlama yok:KK51:Yatırım ve istihdam diğer bölgelere de yayılmalı mutlaka, bu şekilde tüm ülkenin ekonomisi tek bir şehre, bölgeye bağlanırsa sorunların çıkması kaçınılmaz. Almanya'ya bakıyorum mesela, her eyalette büyük şirket de var, sigorta şirketleri, kimya şirketleri, otomotiv şirketleri bölgelere dağılmış durumda. Güneyde araba şirketleri var mesela, Berlinde yazılım var, Haribo ise NRWden geliyor:)) İyi kötü her eyalette istihdam olanağı var. Bu şekilde tüm ülke 1 şehre yığılırsa kalabalıktan da pahalılıktan da insanların canı çıkar ancak.
 
Deprem gündemi olmasaydı,İstanbul’u terketme yolları araştıracaksın deseler inanmazdım. Ben aşığım bu şehire,iyisi ile kötüsü ile kabulüm,çok şikayet ediyoruz evet ama İstanbulsuz da olmuyor nasıl olacak hiç bilmiyorum bunalıma sokar bu kentin sevdalısıysan😢
Ama işte can telaşı

30 sene önce İstanbul'da keyif yaptığım için bu halini sevemiyorum
98 de ehliyet aldım ben, Haznedar'dan Aksaray'a 10 dakikada işe gidiyordum arabayla, o ortadaki tramvay falan yoktu o zamanlar
Eminönün'den başlarsın yürümeye balık ekmekçiler, simitçiler, yol üzeri her tür ıvır zıvır satan satıcılar...Mısır Çarşısından kahve alır Mercan'a çıkarsın, kumaş, tuhafiye ne alacaksan alırsın yürümeye devam, yokuştan geri Büyük Postane'nin oraya inersin bir çay içersin odun simidiyle.
Yürürsün Gülhane'ye cıvıl cıvıl izlersin şehri mola verdiğin yerden. Beyazıt'a çıkarsın sahaflara, kaldırımda oturur kitap okursun, öğrencilerle laflarsın... Güneş batmaktadır bir Taksim'e inersin Gezi parkında bir çay içersin, İstiklal'de yürürsün, Galata yı gören bir terasta akşam yemeğini yer Çiçek pasajına geçersin, Fransız sokağına yürürsün, 45 lik 'te tanımadığın insanlarla şarkı söyler dans edersin, tavla oynarsın kaldırım kafelerinde ...
Başka bir gün Sultan Ahmet'e çıkarsın, gönlünden kopa kopa dua edersin, hele Ramazansa değme keyfe iftar sonrası bir de Vefa'ya uğrarsın Atatürk'ün masasında bir boza içersin, için titrer sokakların güzelliğinden... Kışın en yakın Bakırköy'e giderdik sinemalar, kafeler, kimsenin kimseyi darlamadığı yerler.... Fatih'e giderdik alış verişe ne ararsan bulunurdu, abiyeler Nişantaşı'n dan alınırdı :))
Yaz gelir Menekşe, Florya, Yeşilköy denize girilirdi oralarda ben 18-20 yaşlarındayken... Basınköy'den mis gibi Florya ormanından yürüye yürüye denize inersin, trene biner Cankurtaran'da inersin köfteciye.....
Bunları son beş senedir yapamıyorum ben.... bu şehrin tarihinin, dokusunun her şeyinin canına okudular, paran olsa keyfi yok artık.... basacak yer kalmadı.... o kibar esnaflar, akşam vakti mahallenin hanımlarını kollayan komşu abiler, trafikte bana araba kullanmayı öğreten taksi şoförleri yok artık... Adı bile kalmadı İstanbul'un koca bir çöplüğe döndü :KK43:
 
Herkes ev sağlam kaya demiste mesela ev super ev ibb diyor ki can kaybı yok o merkezde. Olmayacak diyor. Depremin saati belli değil ki. Herkes sanki gece yakalanacak gibi dusunmus. Isyerleri okullar sağlam mı acaba. Deprem sırasında avmde olanlar hastanede olanlar markette olanlar. Marketler kolonları kesip yapmışlar diyorlar ya hadi zincir marketlerin birinde yakalandiniz nolacak. Hadi misafirliğe gittiniz o ev sağlam değil ya da riskli bölgede diyelim nolcak. Hadi evinizde oturuyorsunuz deprem oldu Allah korusun cocuk okulda ya da kursta nasıl bilgi alacak nasıl ulasacaksiniz? En iyi tablo akşam gezmesinde tüm aile sokakta diyelim kapalı yer değil berabersiniz deprem sırasında üstünüze yıkılan binalar nolcak o kadar dar ve dipdibe kaldirimlar. Duzce depremi akşam altıda olmustu. Ben çok korkuyorum burdan ya. Evimin sağlam olması sadece akşam 12 sabah 8 e kadar olan depremde işime yarıyor malesef
 
Yani şöyle bazı insanlar için iş sebebiyle zorunlu, tüm sanayi yatırımları ve istihdamı marmara bölgesinde durum öyle olunca da insanlar iş nerdeyse oraya gitmek zorunda. Mühendissen, finans yapıyorsan mesela zorundasın.

Öte yandan zorunda olmayan insanlar da çıkıp geliyor bunu anlamıyorum.:KK51: Taşınmak hem uşraştırıcı hem yorucu hem çok para, İstanbula göçüp Sarıyerde yaşamayacaksan gerçekten hiç gerek yok. Attan inip eşşeğe biniyorsun üstelik her şey pahalı, her yer aşırı kalabalık.

Bambaşka bir mesele var ki, ülkemizde neden bu konuda hiçbir planlama yok:KK51:Yatırım ve istihdam diğer bölgelere de yayılmalı mutlaka, bu şekilde tüm ülkenin ekonomisi tek bir şehre, bölgeye bağlanırsa sorunların çıkması kaçınılmaz. Almanya'ya bakıyorum mesela, her eyalette büyük şirket de var, sigorta şirketleri, kimya şirketleri, otomotiv şirketleri bölgelere dağılmış durumda. Güneyde araba şirketleri var mesela, Berlinde yazılım var, Haribo ise NRWden geliyor:)) İyi kötü her eyalette istihdam olanağı var. Bu şekilde tüm ülke 1 şehre yığılırsa kalabalıktan da pahalılıktan da insanların canı çıkar ancak.

Bu o kadar derin bir konu ki
Yıllardır Anadolu'ya ve Karadeniz'e yapılmayan yatırımların acısı çıkıyor
Karadeniz insanı toprağını o kadar sever ki inan bana biraz umut olsa kimse bırakmaz ama hayvancılık bitti, tarım bitti, insanların boyunu aştı her şey. Bir okul, bir hastane yapılmayan yerlerde insanlar haklı olarak daha rahat bir yaşama geçmek istediler, bak şimdi halen var köy okulları, çocuklar gidebilmek için 3-4 km yolu karda kışta yürüyorlar hala böyle yerler var.

İnsanlar üzerinde de korkunç bir dezenformasyon oldu, şehirler pırıltılı hayatlar pompalandı genç beyinlere haliyle istemediler şehirlerinde köylerinde kalmak. Sosyolog değilim ama İstanbul'da yaşanan değişimi gözüyle görmüş bir insanım, bu şehrin yiyip yuttuğu bir çok aileye tanık oldum. Çok yönü olan bir konu bu değişir mi, düzelir mi sanmam bak artık insanların yurt dışına göçme hayali var, ülkede bile kalmak istemiyor çoğu genç neresinden tutulur bu konular bilemiyorum nasıl düzelir ....
 
Herkes durumun farkında sürekli deprem mevzusu açıp insanları germenin manası nedir? Göç olur mu olmaz mı buna sosyologlar net cvp verir depremide jeoloji mühendisleri. Kafalar yeterince yanmış, herkes aşırı tedirgin gözümüze bir damla uyku girmiyor ruzgar esse sallandıkmı diye hopluyoruz neden yani bu açılan deprem konuları. Köy yanarken saç taranmasın tabi ama bu da değil yani. Tedirginsek bilimsel çözümler arayalım. Tv ve sosyal medya zaten ciğer delici görüntülere gark olmuş konuyu açmanın manası ne yani.
Size niye bu kadar yuklenilmis anlamadım komu depremzedelere yardım edelim çare bulalım konusu değil ki İstanbul dan göçler olur mu? Dert istanbuldan göçün olması İstanbul un nüfusunun azalması
 
Herkes ev sağlam kaya demiste mesela ev super ev ibb diyor ki can kaybı yok o merkezde. Olmayacak diyor. Depremin saati belli değil ki. Herkes sanki gece yakalanacak gibi dusunmus. Isyerleri okullar sağlam mı acaba. Deprem sırasında avmde olanlar hastanede olanlar markette olanlar. Marketler kolonları kesip yapmışlar diyorlar ya hadi zincir marketlerin birinde yakalandiniz nolacak. Hadi misafirliğe gittiniz o ev sağlam değil ya da riskli bölgede diyelim nolcak. Hadi evinizde oturuyorsunuz deprem oldu Allah korusun cocuk okulda ya da kursta nasıl bilgi alacak nasıl ulasacaksiniz? En iyi tablo akşam gezmesinde tüm aile sokakta diyelim kapalı yer değil berabersiniz deprem sırasında üstünüze yıkılan binalar nolcak o kadar dar ve dipdibe kaldirimlar. Duzce depremi akşam altıda olmustu. Ben çok korkuyorum burdan ya. Evimin sağlam olması sadece akşam 12 sabah 8 e kadar olan depremde işime yarıyor malesef
istanbulda mesai saatleri içinde bir deprem olursa kim kimi nerde bulacak çocuklar ne olacak
aileler plan yapmalı

cep telefonu 1 hafta filan çalışmaz korkarım o durumda
hatayda arkadaşımın ailesi vardı biz deprem saati uyanıktık, saat 04.30 du aramaya/mesaja başladık egeden hataya pazartesi günü 12 saat telefonla ulaşamadık.
 
istanbulda mesai saatleri içinde bir deprem olursa kim kimi nerde bulacak çocuklar ne olacak
aileler plan yapmalı

cep telefonu 1 hafta filan çalışmaz korkarım o durumda
hatayda arkadaşımın ailesi vardı biz deprem saati uyanıktık, saat 04.30 du aramaya/mesaja başladık egeden hataya pazartesi günü 12 saat telefonla ulaşamadık.
Evet GSM de calismaz ki bir de o var allahim sen koru uykuda yakalanmak mi daha iyi gündüz saatinde mi ikisi de felaket. Duzceliyim ben duzce depreminde annemin kuzenin evi sapasağlam kaldı ama kadıncagiz komşuda vefat etti baba ogulda kendi dukkanlarinda Allah korusun
 
Daha dün buradan biriyle konuştuk.

Kayinpederinin verdiği evde oturuyorlarmış
Ev 4 katlıymış. Üstten 2 kat beton, alttan 2 kat deniz kumuymuş.

Kp söylemiş bunu yani herkes biliyor evin deniz kumundan olduğunu.

30 sene ayakta durup çocuklarina torunlarina mezar olacak bir ev yapmayı nasıl kabullenir insan?

30 senelik kira geliri onların canindan onemli mi?

2 kat yap betondan olsun, sağlam olsun.

Gözünü para bürüyenlerin sonu gelsin artik.
 
Bence kaçmak bir çözüm değil. Toki’nin evleri yıkılmamış. Sağlam olan binalar duruyor. İstanbul’da da 7.6 büyük deprem olmaz heralde. Oturduğumuz binaları kontrol ettirmemiz lazım.
Herhalde ile yapılacak iş değil malesef. Uzmanlar 7'den büyük deprem bekliyorlar. Tam rakami hatırlayamadım. Ev sahibi onayi olmadan kontrol yaptiramiyormuş kiracı.
 
3 yıl önce Ege bölgesine taşındım 27 yıl İstanbulda yaşadım.
Sürekli sallanıyor burası. Şaka değil ciddiyim.
Travması olan insanlar buraya göçerse bilmiyorum düzelmeleri zor olur. geçen ay misal her gün sallandık 3-4 gün boyunca
Ege bölgesi kırık bir bölge bu yüzden sık sallanıyor ama sık saklandığı için de sıkışma olmuyor. Fay hattı üzerinde olup uzun süre deprem görmeyen yerler en riskli bölgeler aslında..
Deprem uzmanı değilim tabii günlerdir anladığım bu :)
 
Ya arkadaşlar nasıl İstanbul dışında iş yok diyorsunuz 80 milyon İstanbulda çalışmıyor herhalde her yerde iş bulursunuz kendinize bahane arıyor gibisiniz işi bahane ederek. İsteyen gayet bırakıp gelebiliyor memleketine..birde İstanbula göç edenleride anlamıyorum hiçbir çekiciliği yok evler üst üste trafik felç terör olayları hırsızlığı cinayeti bitmez Birtane olumlu yanı yok git rizede çorumda tokatta samsunda asgeri ücrete calis deprem mis hirsizlikmis bombaymis basın ağrımaz..
Yorumunuzu hayretle okudum. Dünyadan haberiniz yokmuş gibisiniz
 
Ya arkadaşlar nasıl İstanbul dışında iş yok diyorsunuz 80 milyon İstanbulda çalışmıyor herhalde her yerde iş bulursunuz kendinize bahane arıyor gibisiniz işi bahane ederek. İsteyen gayet bırakıp gelebiliyor memleketine..birde İstanbula göç edenleride anlamıyorum hiçbir çekiciliği yok evler üst üste trafik felç terör olayları hırsızlığı cinayeti bitmez Birtane olumlu yanı yok git rizede çorumda tokatta samsunda asgeri ücrete calis deprem mis hirsizlikmis bombaymis basın ağrımaz..
Asgeri yazan biri çok da fikir vermese olur aslında. Buna fikir de denmez zaten.
 
Daha dün buradan biriyle konuştuk.

Kayinpederinin verdiği evde oturuyorlarmış
Ev 4 katlıymış. Üstten 2 kat beton, alttan 2 kat deniz kumuymuş.

Kp söylemiş bunu yani herkes biliyor evin deniz kumundan olduğunu.

30 sene ayakta durup çocuklarina torunlarina mezar olacak bir ev yapmayı nasıl kabullenir insan?

30 senelik kira geliri onların canindan onemli mi?

2 kat yap betondan olsun, sağlam olsun.

Gözünü para bürüyenlerin sonu gelsin artik.
İzmir depreminde yıkılan apartmanlardan birinin müteahhiti de öyleydi ya. adam daha önce Erzincan da bina yapmış yıkılmış hatta torunu ölmüş orada, Gelmiş İzmirde yapmış ölen torununun ismini vermiş,bir de ailesini yerleştirmiş o da yıkılmış ailesinden insanlarda ölmüş. Önce zihniyet değişmeli 3 kuruş para için ailesini düşünmeyen adam yabancıyı düşünür mü çok yazık
 
Orduya sıra gelene kadar biz çoktan ölürüz. E 5 de araba sürtmesi dahi olsa yollar tıkanıyor felç oluyor ,köprüler,viyadükler yıkılırsa düşünemiyorum neler olacak
şahsi fikrim
eğer enkaz altında kalmazsa
insanlar yürüye yürüye ya trakyaya ya anadoluya çıkmalı veya karadeniz hattına
ben istanbulu kurtarabilecek herhangi bir ekip ekipman alet edevat teknoloji bilmiyorum

araç maraç hepsi hikaye olur yani
aileler bir buluşma noktası belirlemeli (anadolu yakası ve avrupa yakasında birer tane) oradan da artık ya Terkos ya Şile bilmiyorum artık (karadenize bakan taraflar daha sağlam kalır diye tahmin ederekten, çünkü öyle diyor uzmanlar)

bu irrasyonel değil bence
denize ulaşabileni sonra deniz araçlarıyla toplarlar, en olabilecek şeylerden birisi bu.

tabi bunu devlet demeli şuraya gidin şuradan tahliye edeceğiz diye ama
hani ben denize uzak tarafları, bağcılar esenyurt ya da sultanbeyliyi nasıl tahliye edecekler hiç bilmiyorum
 
şahsi fikrim
eğer enkaz altında kalmazsa
insanlar yürüye yürüye ya trakyaya ya anadoluya çıkmalı veya karadeniz hattına
ben istanbulu kurtarabilecek herhangi bir ekip ekipman alet edevat teknoloji bilmiyorum

araç maraç hepsi hikaye olur yani
aileler bir buluşma noktası belirlemeli (anadolu yakası ve avrupa yakasında birer tane) oradan da artık ya Terkos ya Şile bilmiyorum artık (karadenize bakan taraflar daha sağlam kalır diye tahmin ederekten, çünkü öyle diyor uzmanlar)

bu irrasyonel değil bence
denize ulaşabileni sonra deniz araçlarıyla toplarlar, en olabilecek şeylerden birisi bu.

tabi bunu devlet demeli şuraya gidin şuradan tahliye edeceğiz diye ama
hani ben denize uzak tarafları, bağcılar esenyurt ya da sultanbeyliyi nasıl tahliye edecekler hiç bilmiyorum
Şişlide oturuyorum,enkazın altında kalmadan sağ kalırsak bırakın Trakya’yı ana caddeye kadar gidemeyiz gibi geliyor.
Tüm binalar yıkılırsa kaçacak yer yok
 
İstanbul için artık yöneticiler el atmalı işe. Yoksa kimsenin tersine göç başlatacağı yok. Doğum yeri Anadoluda herhangi bir yer olan emekli,işsiz,boşbeleş takılan her kim varsa doğrudan sepetlemeliler geldikleri yere. Mültecilerden başlayarak. Sadece üniversite okuyanlar,sektörel olarak İstanbul harici iş bulamayacak kişiler,bilmemkaç göbekten İstanbul doğumlular kalmalı.
 
X