- 8 Ocak 2014
- 735
- 288
- 303
Merhabalar. Ben bir özel okulda yarı burslu İngilizce Tercümanlık okuyorum. İngilizcem çok iyi olmasa da idare eder işte. Ancak son 3 yıldır spora gönül verdim ve özellikle pilatesi çok seviyorum. Herkes spor salonunda ah vah derken ben resmen aşkla gidiyorum, o aletlerle çalışırken kendimi inanılmaz özgür ve rahatlamış hissediyorum. Orada yaptığım spor yetmiyor, eve geliyorum kendim pilates yapıyorum falan o kadar seviyorum yani... Bu yüzden pilates eğitmeni olmayı çok istiyorum. Yaşadağım şehirde eğitmenlik kursu açılır açılmaz kaydolmak istiyorum. Hani meslek olarak bunu kesinlikle yapacağım demiyorum ama çeviri yapmaktansa aşık olduğum işi yapmak istiyorum. Bir de eğri oturup doğru konuşmakta fayda var, yazılı çeviride adam gibi para yok. ya ardıl ya simultane çevirmen olacaksın bizim meslekte ki iyi paralar kazanabilin. Ama benim ingilizcem bu ikisine de yetmiyor. konsolosluğa vs oraya gireyim desem, kpdsden adam gibi puan alamayacağıma eminim. Ha şimdi mi aklın başına geldi derseniz, evet üniversiteye başladıktan sonra merak saldım bu işe ve şimdi bu bölümü seçtiğim için biraz pişman olmuş gibiyim. İyi bir pilates eğitmeni olacağımı ve işimde iyi olursam yazılı çeviriden kazanacağım paradan çok daha fazlasını kazanacağımı düşünüyorum. Annemlere az çok ek meslek olarak bunu da çıtlattım ve ileride hangi meslek bana daha çok zevk veriyorsa ona devam etmek istediğimi söyledim. Annem tabii ki haklı olarak; o kadar boşuna mı okuttuk seni, pilates eğitmeni ol diye mi o kadar çalıştık vs tarzı laflar söyledi... Ne yalan söyleyeyim, haklı da. Ama ben resmen her çeviri yaptığım gün işkence çekiyorum, çok bunalıyorum ve dürüst olmak gerekirse yaptığım çevirilerin çoğunu uyduruk yapıyorum fazla uğraşmıyorum yani. Lise 1 de ingilizcem en iyi dersimdi ve o zaman seçecek başka bir bölüm şansım yoktu, lise 1 deki hocamı da çok severdim kesinlikle tercüman olmak istediğime o zamanlar emindim. Daha sonra hoca değişti, manyak birine denk geldim, ona alışamadım derken benim temelde iyi olan ingilizce zamanla yerlerde sürünmeye başladı ve şimdi cezasını çekiyorum işte. Üniversite seçimlerinde de "aman bi gireyim nasılsa daha sonra iyi olurum, şimdi başka seçeneğim yok" kafasıyla hareket ettim ama 3. sınıfa geldim hala eksiklerim var. Benim planım, mezun olduktan sonra çeviri ilgili iyi kötü bir işe girip bir yandan pilates eğitmenliği ile ilgili eğitim almak. Daha sonraları ailemi ikna ederim diye düşünüyorum bakın ben yazılı çeviri de yapacağım ama bu işte daha mutlu oluyorum daha iyiyim diye... Sizce böyle yaparsam doğru yapmış olur muyum? bu arada özellikle babam çok yukarlada görüyor beni aman işte sen zaten simultane çeviri yapacaksın, unutacaksın bu düşüncelerini diyor. Ek meslek olarak bunu da elime almamı istiyor tabii de, kendisi beni çok yukarlarda görüyor yani. Diyorum baba benim ingilizce o kadar iyi değil, ben rezil olurum simultane çeviri yapmaya kalksam diyorum adam zamanla yaparsın diyor. Ama bu zamanla yağılacak birşey değil işte, onca gramer hatası kelime eksiği vs varken nasıl yapayım yani ben bu simultane çeviriyi? anlayacağınız kafam iyice allak bullak oldu of..
Son düzenleme: