vakıfbank bugün kardeşime 150 bin veriyoruz krediyi fazlasını vermiyoruz demiş
milyondan aşağı ev yokken...
kardeşimin maaşı 20 bine yakın kaç yıllık memur, kredi puanı çok çok yüksek, ama durum bu.
sanırım biraz üstünüze alınmışsınız
konu sahibi bakıyorum kafeler dolu demiş diye bu konuda yazıldı ama mesela ben "özellikle gençler oturuyor çünkü tek yapabildikleri şey bu zaten, onu da mı yapmasınlar" minvalinde yazdım. 100 milyon insanın olduğu yerde kafelerin dolmasının bir ölçü olmayacağını da yazan bir sürü kullanıcı olmuş.
14 yaşından evden ayrılan bir nesil var işte bu ülkede sizin bilmediğiniz zamanlarda
mesela biz liseyi yatılı okuduk, tam burslu olarak. herşeyimizi okullar karşıladı. eve ancak evci izinlerimizde gittik kışa gelirdi o zamanlar bayramlar. bayramlarda gittik. üstüne dünya ayarında eğitim aldık...2şer 3er tane yabancı dil öğrendik. ben 17 yaşında üniversiteye başladım yine tam bursluydum ama uçak bileti almak için ve annemin ihtiyaçlarını almak için ekstradan çalışırdım. stajlarımı yurtdışında yaptım 18 ve 19 yaşındayken sonra da işe yurtdışında başladım. tüm eğitim hayatımı hiç harçlık almadan bitirdim kısacası. yurtdışında değil de ülkede kalmış da olsa benim çevrem çok yüksek oranda evden o yaşlarda (hatta bazısı 11 yaşında) evden ayrılmış, burs almış, sonra da hem çalışmış hem okumuştur. ortaokulda lisede de çalışan dünya kadar insan biliyorum. (ben lisede yazın tarla işi hariç çalışmadım çünkü yurttan çıkamazdım). harçlık mefhumunu bilen %10dur yani.
mesela kpss hazırlığı için 2, 3, 5 sene evde kalan çocuklar var şu zamanda, benim zamanımda hayal edilemeyecek bir şeydi bu .ailesinden çok küçük yaşta ayrılan da artık fazla kalmadı.
maalesef şu anda 20lerin başlarında olanlar (sanırım o yaşlardasınız) bilmiyor böyle şeyleri onlar için anca youtuber olacaksın influencer olacaksın...eğitim bitti, işsizlik de aldı yürüdü çünkü... doğal olarak özendikleri hayatlar bunlar. o yüzden kafede oturup ekran kaydırmak diyorum. bu kötü diye değil, aradaki farkı anlatmak için kullandığım bir tanım.