şimdi birde yeni moda cıkmıs yol param yok acım o gün sonunda gel dedim sana simit alayım yedireyim gidelim eşimle bilet alalım dedik yok para diye tutturdu kardeşim daha ne istiyosun biletini alıcaz yemek yedircez yok para da para eeeee ozaman nerde kaldı bunun ordan burdan gelmesi hastaneye gitmişmiş yol parası yemek parası yokmus para verin artık birde böle kandırılıyoruz kızlar
Bilette çözüm değil, satıyorlarmış biletleri :/
Ay dimi birde o var aç ama yemek istemiyor, parayla besleniyor kendileri!
Allah fırsat vermesin bunlara inşallah, inançları elbette yoktur ama öteki tarafı düşünseler keşke.. :/
insanlara zaten Allah korkusu ahiret inancı olsa o canım bebekleri bir para için ölmelerine göz yummazlar benim cocugum olsa kaçırılsa onun basına bu gelse Allah göstermesin ama kafayı yerim kızlar heralde yaa Allah o ailelere sabır versin tatlım
şok oldum okuyunca ne kadar ürpertici ya nasıl bu kadar vicdansız olabiliyolar ki :26: hepimizin mantığı aslında sevaptır sadaka olsun amacıyla veriyoruz... çok geçmedi üzerinden iş yerimde son paramla yemeğimi yemiştim ve dilenci geldi yok olsa veririm ablacım dedim ama anlamadı ısrarla istedi ısrarla yok dedim olsa veririm zaten resmen bana beddua ederek sayarak söverek çıktı dükkandan neye uğradığımı şaşırmıştım :26:
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur?
Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor.
Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli giysiler içinde habersizce uyuyor.
Yoldan geçen sayısız insan ona para veriyor. Kötü bir niyeti olduğunu düşünmeden, her zaman cebindeki son kuruşu ve üzerindeki son kıyafeti hayırlı bir iş yaptığını düşünerek vermeye hazır olan insanlar.
Bir ay boyunca bir dilencinin yanından geçtim. Bunun çete kontrolünde bir aldatmaca olduğunu bildiğim için dilenciye para vermedim. Bir ay sonra dilencinin önünden geçerken aniden bir şey fark ettim…
Her zamanki gibi pis bir eşofman giydirilmiş bebeğe baktım. Sabahtan akşama kadar kirli bir metro istasyonunda bir çocuğun bu kadar sakin durmasını garipsedim. Bebek uyuyordu. Ağlamıyordu, hıçkırmıyordu veya bağırmıyordu, sadece başını annesinin dizlerine gömmüş uyuyordu.
Sevgili okuyucular, aranızda çocukları olan var mı? 1-2-3 yaşlarındaki bebeklerin ne sıklıkta uyuduğunu hatırlarsınız. İki veya en fazla üç saatlik( ardışık olmayan) öğleden sonra şekerlemesi yaparlar ve bu aralıklarla tekrar eder. Fakat ben bir ay boyunca dilencinin kucağındaki bebeği bir kere bile uyanık görmedim! Dilencinin dizlerine gömülü olan bebeğin yüzüne baktım ve içimde beliren kuşku daha da arttı. Gözlerimi bebeğe dikerek dilenciye sordum: “Neden sürekli uyuyor?”
Dilenci beni duymamış gibi yaptı. Gözlerini indirdi ve yüzünü perperişan ceketinin yakasına sakladı. Soruyu tekrarladım. Kadın tekrar yukarı baktı. Ardından arkamdaki bir yere iğrenmiş bir şekilde baktığını fark ettim. Bas git, diye mırıldandı. Ben adeta çığlık atar gibi “neden sürekli uyuyor?” diye sordum bir daha.
Arkamdaki kişi omzuma elini koydu. Arkamı döndüm. Yaşlıca bir adam, tasvip etmeyen bir tavırla bana bakıyordu:
“Ondan ne istiyorsun? Ne kadar zor bir hayat yaşadığını görmüyor musun?”
Eh… Cebinden biraz para aldı ve dilencinin çantasına attı.
Dilenci tevazu ve büyük bir keder ifadesi belirmiş yüz ifadesi takınarak istavroz çıkardı. Adam omzumdan elini çekti ve metro istasyonundan dışarı çıktı. Bu yaşlıca adamın eve gittiğinde, ev halkına metro istasyonunda gördüğü ruhsuz bir adama karşı fakir, perişan bir kadını nasıl savunduğunu anlatacağından eminim.
Ertesi gün bir arkadaşımı aradım. Bu arkadaşım zeytin gibi gözleri ile Romen uyruklu komik bir adamdı. Eğitiminin sadece üç buçuk yılını tamamlamayı başarmıştı. Eğitimini tamamlayamaması, onun pahalı ve yabancı arabalarla şehrin sokaklarında gezinmesini engellemiyordu. Arkadaşımdan bu işin bariz bir şekilde organize edilmiş olduğunu öğrenmeyi başardım. Kullanılan çocukların ailelerden “kira”landığını veya en basit deyişiyle kaçırıldığını öğrendim.
Bebeğin bütün gün uyuması için bu kişiler tarafından ona votka ya da uyuşturucu verildiğini de şaşkınlıkla dinledim. Tabii ki, çocukların vücutlarının böyle bir şok ile baş etmesi mümkün değildir, bu yüzden çocuklar genellikle ölür. En korkunç şey ise – bazen bu çocuklar “iş günü” içerisinde ölür. Ve sözde annenin akşama kadar kucağında ölü bir çocuğu tutması gerekir. Bu bir kuraldır. Yoldan geçenler torbaya biraz para atar ve bunun ahlaki ve doğru bir şey olduğuna inanır, bunun “yalnız” bir anneye yardım etmek olduğunu düşünür. Ama değildir.
Ertesi gün aynı metro istasyonunda yürürken gazeteci kimliğimle konuşmaya hazırdım. Kadın aynı yerde oturuyordu ve kucağında dünkünden farklı bir bebek tutuyordu. Ona bu çocuğun belgelerini ve dünkü çocuğun nerede olduğunu sordum. Cevap vermedi. Fakat yanımdan geçen insanlar neden çocuklu ve yoksul bir dilenciye bağırdığımı sorup aklımı kaçırdığım imasında bulundular. Bunun üzerine metro istasyonundan bir koruma eşliğinde zorla çıkarıldım. Yapmam gereken tek şeyin polisi aramam gerektiğini biliyordum ve aradım. Fakat polis geldiğinde ortada ne dilenci ne de bebek vardı.
Eğer siz de sokaklarda çocuklarıyla dilenen kadınlar görüyorsanız, para vermeden önce bir kez daha düşünün. Para vermediğiniz takdirde sektörleşmiş bu tür kötü niyetli işler bir süre sonra bitecektir. Böylece çocukların votka ve herhangi bir ilaç verilerek kullanılmasına ve sömürülmesine de engel olacaksınız.
Dilencilerin kucağında uyuyan bebeğe sakın şefkat ile bakmayın. Bu korkunç gerçeği görün!
İşte artık bu yazıyı okuduğunuz için dilencilerin kucağındaki çocukların neden sürekli uyuduğunu biliyorsunuz.
Yazıyı Berfun Çağinli Türkçeleştirmiştir.
bunu okuduğumda şok oldum lütfen sizde kanmayın o çocukların bu nedenlerden dolayı ölmelerine izin vermeyin
İnanamıyorum ya tüylerim diken diken oldu
bende okuyunca resmen sok gecirdim cünkü bende hep görürdüm hep mi derdim bunlar uyuyorlar ama malesef gercek bu sevap kazanalım derken günah işlemeyelim
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur?
Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor.
Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli giysiler içinde habersizce uyuyor.
Yoldan geçen sayısız insan ona para veriyor. Kötü bir niyeti olduğunu düşünmeden, her zaman cebindeki son kuruşu ve üzerindeki son kıyafeti hayırlı bir iş yaptığını düşünerek vermeye hazır olan insanlar.
Bir ay boyunca bir dilencinin yanından geçtim. Bunun çete kontrolünde bir aldatmaca olduğunu bildiğim için dilenciye para vermedim. Bir ay sonra dilencinin önünden geçerken aniden bir şey fark ettim
Her zamanki gibi pis bir eşofman giydirilmiş bebeğe baktım. Sabahtan akşama kadar kirli bir metro istasyonunda bir çocuğun bu kadar sakin durmasını garipsedim. Bebek uyuyordu. Ağlamıyordu, hıçkırmıyordu veya bağırmıyordu, sadece başını annesinin dizlerine gömmüş uyuyordu.
Sevgili okuyucular, aranızda çocukları olan var mı? 1-2-3 yaşlarındaki bebeklerin ne sıklıkta uyuduğunu hatırlarsınız. İki veya en fazla üç saatlik( ardışık olmayan) öğleden sonra şekerlemesi yaparlar ve bu aralıklarla tekrar eder. Fakat ben bir ay boyunca dilencinin kucağındaki bebeği bir kere bile uyanık görmedim! Dilencinin dizlerine gömülü olan bebeğin yüzüne baktım ve içimde beliren kuşku daha da arttı. Gözlerimi bebeğe dikerek dilenciye sordum: Neden sürekli uyuyor?
Dilenci beni duymamış gibi yaptı. Gözlerini indirdi ve yüzünü perperişan ceketinin yakasına sakladı. Soruyu tekrarladım. Kadın tekrar yukarı baktı. Ardından arkamdaki bir yere iğrenmiş bir şekilde baktığını fark ettim. Bas git, diye mırıldandı. Ben adeta çığlık atar gibi neden sürekli uyuyor? diye sordum bir daha.
Arkamdaki kişi omzuma elini koydu. Arkamı döndüm. Yaşlıca bir adam, tasvip etmeyen bir tavırla bana bakıyordu:
Ondan ne istiyorsun? Ne kadar zor bir hayat yaşadığını görmüyor musun?
Eh Cebinden biraz para aldı ve dilencinin çantasına attı.
Dilenci tevazu ve büyük bir keder ifadesi belirmiş yüz ifadesi takınarak istavroz çıkardı. Adam omzumdan elini çekti ve metro istasyonundan dışarı çıktı. Bu yaşlıca adamın eve gittiğinde, ev halkına metro istasyonunda gördüğü ruhsuz bir adama karşı fakir, perişan bir kadını nasıl savunduğunu anlatacağından eminim.
Ertesi gün bir arkadaşımı aradım. Bu arkadaşım zeytin gibi gözleri ile Romen uyruklu komik bir adamdı. Eğitiminin sadece üç buçuk yılını tamamlamayı başarmıştı. Eğitimini tamamlayamaması, onun pahalı ve yabancı arabalarla şehrin sokaklarında gezinmesini engellemiyordu. Arkadaşımdan bu işin bariz bir şekilde organize edilmiş olduğunu öğrenmeyi başardım. Kullanılan çocukların ailelerden kiralandığını veya en basit deyişiyle kaçırıldığını öğrendim.
Bebeğin bütün gün uyuması için bu kişiler tarafından ona votka ya da uyuşturucu verildiğini de şaşkınlıkla dinledim. Tabii ki, çocukların vücutlarının böyle bir şok ile baş etmesi mümkün değildir, bu yüzden çocuklar genellikle ölür. En korkunç şey ise bazen bu çocuklar iş günü içerisinde ölür. Ve sözde annenin akşama kadar kucağında ölü bir çocuğu tutması gerekir. Bu bir kuraldır. Yoldan geçenler torbaya biraz para atar ve bunun ahlaki ve doğru bir şey olduğuna inanır, bunun yalnız bir anneye yardım etmek olduğunu düşünür. Ama değildir.
Ertesi gün aynı metro istasyonunda yürürken gazeteci kimliğimle konuşmaya hazırdım. Kadın aynı yerde oturuyordu ve kucağında dünkünden farklı bir bebek tutuyordu. Ona bu çocuğun belgelerini ve dünkü çocuğun nerede olduğunu sordum. Cevap vermedi. Fakat yanımdan geçen insanlar neden çocuklu ve yoksul bir dilenciye bağırdığımı sorup aklımı kaçırdığım imasında bulundular. Bunun üzerine metro istasyonundan bir koruma eşliğinde zorla çıkarıldım. Yapmam gereken tek şeyin polisi aramam gerektiğini biliyordum ve aradım. Fakat polis geldiğinde ortada ne dilenci ne de bebek vardı.
Eğer siz de sokaklarda çocuklarıyla dilenen kadınlar görüyorsanız, para vermeden önce bir kez daha düşünün. Para vermediğiniz takdirde sektörleşmiş bu tür kötü niyetli işler bir süre sonra bitecektir. Böylece çocukların votka ve herhangi bir ilaç verilerek kullanılmasına ve sömürülmesine de engel olacaksınız.
Dilencilerin kucağında uyuyan bebeğe sakın şefkat ile bakmayın. Bu korkunç gerçeği görün!
İşte artık bu yazıyı okuduğunuz için dilencilerin kucağındaki çocukların neden sürekli uyuduğunu biliyorsunuz.
Yazıyı Berfun Çağinli Türkçeleştirmiştir.
bunu okuduğumda şok oldum lütfen sizde kanmayın o çocukların bu nedenlerden dolayı ölmelerine izin vermeyin
bu dilencilerin kullanıldıgını bildigim için kesinlikle para vermezdim ama çocukların bu halde kullanılması canımı çok yaktı bir an kendi evladımı o yavrunun yerine koydum berbat bir duygu rabbim o yavrulara yardım etsin
Bence Bunu facebooktada paylaşalım arkadaşlar
İmza
ben face kullanılmadını artık zannediyordmıydı kapılmamısum bir ara sonra genemi acıldı
Twiter kapandı facebook değil..zaten oda açıldıda..ben kopyala yapıştır yaptım facebookta paylaştım yani
İmza
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?