Lütfen, acil desteğe ihtiyacım var-Boşanmak istemiyorum :(

mobidiko

''görünmez bir mezarlıktır zaman.''
Kayıtlı Üye
7 Ocak 2015
92
83
39
Merhaba,

Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..

17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..

Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.


Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.

En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.

Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..

Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..

Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var.. :KK43: geri dönsün istiyorum... :KK43:
 
Yani geri donmesi cok zor. Kafasina koymus o beyninde bitirmis artik. Esyalarini almaya geleceginde tutup romantik bir yemek yada yatak odasi hazirligi yapabilir ve konusabilirsin. Ama defalarca ayrilmak istemiyorum demissin zaten. Yani gururunu ayaklar altina alirsin . Yine reddebilir yada yalniz gelmeyebilir eve.
 
Ufff çok kötü olmuş.

Hani okurken aklımda sıralanan her çözüm denenmiş gibi geldi.

Daha ne yapılabilir gelmiyor aklıma.

Olmuyorsa birbirinizi yıpratmayın diyenlere kızmayın.

Doğru söylüyorlar. Hiç bir şey sizin sağlığınızdan önemli değil.

Birbirinizi haklı ya da haksız sebeplerle çok hırpalamışsınız.

Bence sizi özlemesi gerek.

Evlenmeden önceki halinizle, tavrınızla devam etmelisiniz.

Geldiğinde sevdiği yemeklerden hazırlanmış bir masa bulsun bence. Siz evde olmayın..
Sizden içtenlikle yazılmış bir mektup bir de...
Onu ne kadar özlediğinizi, sizden vazgeçmek istemediğinizi, bir şansı daha hakeden aşkla
hala sevdiğinizi anlatın.. Sonuna da şuan ilk buluştuğumuz yerdeyim.
Seni bekliyor olacağım. Bitmediysem içinde gel.. diye sonlandırın ne bileyimm aklıma bunlar geldi..

Hala duyguları varsa, dayanamaz diye düşünüyorum açıkçası..
 
Uzuldum oncelikle bunu belirteyim. Yipranmis demek ki. Benzer ssncili bir donem yasiyoruz biz de.cogu evliligin ilk donemleri sancili geciyor insanlar birbirini yipratiyor.
Yaptiklarindan pisman oldugunu kendinin de evlilige alismakta zorlandigini ama onu kaybetmek istemedigini soyleyebilirsin. Evliliginizin bir sansi daha hak ettigini bu kadar kolay vazgecmeyeceginizi eger o da kabul ederse birlikte bunlari asabileceginizi soyleyebilirsin. Uzak kalarak bu yipranmisligin gececigini, nazlanarak eve donecegini dusunmuyorum. Belki iknaya ihtiyaci vardir, her insan guclu olmayabilir mutsuz oldugu ortamdan kacmak isteyen biri olabilir.
Onu sevdigini ve amacinin onu mutsuz etmek olmadigini aksine emek vermekte kararli oldugunu kendinden emin sekilde ona yansit.
Yok hayir sevgim bitti ne olursa olsun ben bosanacagim diyorsa .. (insallah demez bunu.) Sen de alismaya calis. Giden hep cok degere biner. Bitirmek isteyene olan sevgi daha da buyur. Kendini telkin etmeye calis bu surecte. Bu yanilgiya kapilma.
 
Merhaba,

Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..

17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..

Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.


Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.

En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.

Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..

Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..

Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var.. :KK43: geri dönsün istiyorum... :KK43:

seni su an gozden cikarmis.
Uzatma bence.
Birak gitsin.
 
Yukarida bir arkadas yazmış mektup ve aksam yemegi diye, bana da mantıklı geldi guzel olabilir. Hatta biraz daha iletleterek ben tatile gidebilirsiniz diye düşünüyorum gercekten onun ailesinden ve herseyden uzakta 1 haftayi beraber gecirip son bir deneme yapabilirsiniz. Iliskinizde daha dikkatli olacaginizi daha fedakar davranacaginizi soyleyin aynisini ondan da bekleyin ve cidden bu kadar seviyorsaniz bir kere daha deneyin. Tatil ise yarayabilir
 
Bir de bekara ne kadar kolaymiş koca boşamak herkes birak gitsin demis sanki o kadar kolaymiş gibi.. hayatinizda hersey değişiyor ya her sey. Boşanmak tamam bazen mecburi ama bu tur kriz donemlerinde tek çıkış olmamali. Bazen insanlar affedici olmali, herkes hata yapiyor herkes mi boşansin?
 
Yani geri donmesi cok zor. Kafasina koymus o beyninde bitirmis artik. Esyalarini almaya geleceginde tutup romantik bir yemek yada yatak odasi hazirligi yapabilir ve konusabilirsin. Ama defalarca ayrilmak istemiyorum demissin zaten. Yani gururunu ayaklar altina alirsin . Yine reddebilir yada yalniz gelmeyebilir eve.
eve yalnız geleceğini düşünüyorum. Zira annesi karşılaşmak istemez benimle :) fikrin için teşekkür ederim ama reddetmesinden korkuyorum bende. çarelerim tükendi çünkü çoktan :KK43:
 
Aramamasının veya uzak durmasının pek gururla alakalı olduğunu düşünmüyorum.sanki sizin evliliğinizde sevgi saygı yavaş yavaş törpülene törpülene bitmiş.sen de hatalarını kabul etmişsin zaten,ve eşin bunların düzeleceğine dair olan inancını da kaybetmiş.ayrıca ailesini niye suçladığınızı da anlamadım,sonuçta evlatlarının mutsuz olduğunu görüp kararına saygı duyuyorlar.tekrar deneyelim diye bir öneride bulunabilirsiniz ama sanki o kafasında bitirmiş üzgünüm,bazen sadece hayırlısı demek daha doğru bence.
 
Esinizin gururdan bir adim atmayacagini isaret etmissiniz..
Sizde bir adim atmazsaniz bundan dolayı hep pisman olacaksiniz gibi hissettim..
Eşyaları toplamaya yanliz gelirse acik ve net bir şekilde ayrilmak istemediginizi ifade edin..
 
eve yalnız geleceğini düşünüyorum. Zira annesi karşılaşmak istemez benimle :) fikrin için teşekkür ederim ama reddetmesinden korkuyorum bende. çarelerim tükendi çünkü çoktan :KK43:

Ne kaybedeceksin ki..
Kaybedeceğini kaybediyorsun şuan zaten.

Gurur mutlu etmez insanı.
Şahsen gurursuz mutlu olmayı tercih ederim.

Yalvar, ayaklarına kapan demiyorum ben ama..
Bir mektup, güzelce hazırlanmış bir masa, bir daveti hakediyor bu evlilik.

Bir suçlu yok. Birlikte mahvetmişsiniz evliliği çünkü..
Sen son kez elini uzat, çağrını yap.
Gelmezse de mutluluklar dile gitsin.

Hayırlısı buymuş demen daha kolay olur o zaman..
 
Ufff çok kötü olmuş.

Hani okurken aklımda sıralanan her çözüm denenmiş gibi geldi.

Daha ne yapılabilir gelmiyor aklıma.

Olmuyorsa birbirinizi yıpratmayın diyenlere kızmayın.

Doğru söylüyorlar. Hiç bir şey sizin sağlığınızdan önemli değil.

Birbirinizi haklı ya da haksız sebeplerle çok hırpalamışsınız.

Bence sizi özlemesi gerek.

Evlenmeden önceki halinizle, tavrınızla devam etmelisiniz.

Geldiğinde sevdiği yemeklerden hazırlanmış bir masa bulsun bence. Siz evde olmayın..
Sizden içtenlikle yazılmış bir mektup bir de...
Onu ne kadar özlediğinizi, sizden vazgeçmek istemediğinizi, bir şansı daha hakeden aşkla
hala sevdiğinizi anlatın.. Sonuna da şuan ilk buluştuğumuz yerdeyim.
Seni bekliyor olacağım. Bitmediysem içinde gel.. diye sonlandırın ne bileyimm aklıma bunlar geldi..

Hala duyguları varsa, dayanamaz diye düşünüyorum açıkçası..

çok güzel fikir.. okurken bile gözlerim doldu, teşekkür ederim.. :)
biraz daha bekleyip özlemesi mi daha iyi olur diye düşünmüyor da değilim.. Çünkü şu an böyle birşey yaparsam ters teper diye endişe ediyorum.. Ama tekrar başbaşa evimizde kalacağımız bir fırsatta olmayabilir.. Çok kararsızım.. Yapabileceğim herşeyi yapmak istiyorum ama bi taraftan da özgüvenimi kaybediyorum sanki.. sonrasında bitecekse kendimi daha kötü hissetmeme neden olacak şeyler yapıp reddedilmekte istemiyorum.. umarım anlatabilmişimdir meramımı :KK43:
 
Bir de bekara ne kadar kolaymiş koca boşamak herkes birak gitsin demis sanki o kadar kolaymiş gibi.. hayatinizda hersey değişiyor ya her sey. Boşanmak tamam bazen mecburi ama bu tur kriz donemlerinde tek çıkış olmamali. Bazen insanlar affedici olmali, herkes hata yapiyor herkes mi boşansin?
dogru soyluyorsun canim.
ama tecrubelerime gore genelde erkekler bu kadar israrla bosanmak istiyorum diyorsa, kafasinda bitirmis oluyorlar.

arkadas soylediginiz seyleri yapabilir, hatta guzel fikirler, ama gene de ne kadar devam ettirebilirler emin deyilim.
Esinin gozleri filan dolmus ama gene de bosanalim diye tutturmus.

Ve bana mantikli da gelmedi sebep. Herkes birbirini yipratabiliyor evlilikte, ama bu kadar kolay bosanalim demiyor, hele erkekler.
Bizim de esimle sancili donemlerimiz olmustu, konusahibinin ki gibi, birbirimizi yipratmistik deyisik sebeplerle, ama bunun lafini esim agzina bile almadi.
 
Merhaba,

Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..

17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..

Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.


Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.

En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.

Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..

Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..

Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var.. :KK43: geri dönsün istiyorum... :KK43:
bir erkek sevmediğini söylüyorsa yapılacak pek birşey yok malesef..
 
eve yalnız geleceğini düşünüyorum. Zira annesi karşılaşmak istemez benimle :) fikrin için teşekkür ederim ama reddetmesinden korkuyorum bende. çarelerim tükendi çünkü çoktan :KK43:
sen icinde soru isareti kalmasini istemiyorsan arkadaslarin onerilerini dinle istersen.
En azindan elimden gelen herseyi yaptim dersin.
Evliligini kurtamak istiyorsun sonucta, gurur yapma.
En azindan icin rahat olur.
Ve bu evliligi bitmesi senin yuzunden olmaz.
Ve sunu unutma butun ciftlerde yasanilan sorunlar olur, hele evliligin ilk yillarinda.

Sahsen ailesinin oglum bosver bosanin demesini cok garip buldum.
Hicbir aile kolay kolay cocugunun yuvasinin bozulmasini istemez.
 
Merhaba,

Uzun zamandır konu başlıklarına denk gelip kendimce yorumlar yapıyordum. Ama bir gün benim de burada bir başlıkta dertleşeceğim aklıma gelmezdi..

17 aylık evliyim. Eşimle severek evlendik, birlikteliğimizin 2. ayında evlenme teklifi aldım ve 6. ayımızda nişanlandık. Sonrasında evlilik hazırlıkları 1 yıl sürdü ve 2013 yılı ağustos ayında evlendik. Her şey yolundaydı, çevremizdeki tüm insanların gıpta ettiği bir evliliğimiz vardı. Eşim çok nazik, ince fikirli ve bana inanılmaz düşkün biriydi. Fakat evliliğe adaptasyon sürecinde bende ortaya çıkan troid hastalığı olan graves nedeniyle çok asabi ve herşeye sinirlenip bağırıp çağıran biri haline geldim. Kısacası bu hastalık sürecini yönetmeyi beceremedim. Bu süreçte eşimi de yıprattım, gereksiz yere kavgalar ve benim maddi olarak eşimden güçlü olmam onu fazla daralttı. Son olarak eşimin nişanlılık döneminde bıraktığı dart oyununa olan merakı nedeniyle tartışmalar ortaya çıkınca herşey büyümeye başladı. Dartın oynandığı mekanlar genelde bar-pub mekanları ve çok kaliteli insanlarla sosyalleşme fırsatı bulunabileceği gibi çok basit insanlarla da muhatap olunabiliyor. Bu endişelerimden ve alkol tüketimi yoğun olduğundan ötürü dartı bırakmıştı, ta ki haziran ayına kadar..

Sonrasında tartışmalarımız iyice arttı, fiziki münakaşaya dahi döndü. Bir süre ayrı kalma anlamında ben şehir dışına gittim, 11 gün boyunca sınırlı sürelerde haberleştik. Onun hislerini ölçmesini bekliyordum çünkü. döndüğüm de eski usule döndü hemen herşey.. Özledim diyen adam başkasıydı sanki. Bu arada annesinin benden hiç hazzetmediğini de biliyorum, o sebeple çok mesafeliydim zaten. Bu ayrılık gelgitlerinden ilk annesine bahsetmiş olmasına rağmen bir defa bile "ne yapıyorsunuz?" diye sormuş değil. Aksine "ruh sağlığınız daha önemli olmuyorsa olmuyordur. Sizden önemli değil evlilik" diyerek beni tümden ayar etmişliği var.


Son zamanlarda ise bana karşı hislerinin tükendiğini, vefadan kaynaklı duyduğu bir sevginin olduğunu, eşi olarak göremediğini ve hissedemediğini söylüyordu. İlk zamanlar çok kırıldım ama sonralarında kendi haline bırakmama rağmen tutumu değişmedi. 2 defa profesyonel destek aldık. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi koyuldu ama tedaviye yanaşmadı. Israrla bu evliliğin onu bu hale getirdiğini söylüyordu. Ama istisnasız eve vaktinde gelip, her sabah giderken beni öperek çıkıyordu evden.

En son olay ise yılbaşı akşamı koptu. bir gün öncesinden eşim bana birlikte birşey yapmak istemediğini, hevesi olmadığını söyledi. Sonra ailesiyle birlikte vakit geçireceğini söyledi ve bana sen de gel, birlikte gidelim vs yerine lütfeder gibi "evde tek başına kalacaksan yanımıza gelebilirsin ya da dışarı çıkacaksan da almaya gelebilirim. ha eve gelmeyeceksen onu bilemem tabi" diyerek gitti. Sonra babam aradı eşimi sorunca bende durumu anlattım. Sinirlenip eşimi aramış ve neden ayrısınız diye sorunca babama evliliği yürütmek istemediğini vs söylemiş. Babam da uzatmaya gerek yok o zaman boşanın demiş. o gece saat 2,5 ta geldi eve ve ben ilk defa yeni yılımı tek başıma ağlayarak geçirdim. Geldiğinde kızgındım, nasıl bir vicdanın var senin, aynaya baktığında utanmıyor musun kendinden? evde yalnız kalmaktan korktuğumu bile bile çıkıp gittin, nasıl bi insansın sen? diye söylendim.. Alkollüydü ve tartışma bir anda başladı haliyle. Sonra bende hakim olamadım kendime ve zorla telefonunu almaya çalıştım. bu defa iyice sinirlendi ve kuzeni olan yan komşumuza geçti. ardından ben de gittim ve kapıyı açmadılar. o ara kendi ailesini ve benim ailemi aramış gelin diye. Sonra maaile toplandık. Mutsuz olduğunu, evliliğin onu bunalttığını ve daha fazla yürütemeyeceğini söyledi. ailesi de destekledi tabi..Ben de sen istedin diye evlenmedim, sen istiyorsun diye de boşanmayacağım dedim. Sonra eşyalarının bir kısmını aldı ve ailesiyle birlikte gitti. Ailesinin söylediği tek şey, belki iyi gelir, şimdilik ayrı kalın oldu. ama bu tutumdalarken hiç pozitif bir yönlendirme yapacaklarını sanmıyorum.

Ertesi gün uygunsan konuşalım diye msj attı bana. Evi boşaltıp boşaltmayacağımı sordu. Bende henüz karar vermediğimi söyledim. ve o günden sonra karşılıklı olarak aramadık birbirimizi.. 1 haftadır evden dışarı çıkmadım. uyuyamıyorum. işimi evden yürütmeye çalışıyorum ama riske attığımın da farkındayım. dün sabah tekrar msj attı görüşelim diye kabul ettim ve görüştük..

Alyansını çıkarmış ve bütün fotoğraflarımızı kaldırmış sosyal medya hesabından. bunları biliyor olmama rağmen tepki göstermedim, gayet güzel konuştuk geçen 1 haftayı, çünkü 3 yıldır ilk defa bu kadar uzak kaldık birbirimizden. ne düşündüğümü sordu ısrarla.. kafamı toparlamaya çalışıyorum dedim. Ailesinin evinde rahatsız olduğunu şaka yoluyla da olsa söyledi, "bizim kanepeden daha rahatsız yerler de varmış" diye gözleri dolu doluydu. ama bende güçlü durmaya çalıştım kendimi zorlayıp. Ayrılma konusunda yok olmaz diye diretmeden enine boyuna düşünüp öyle hareket etmek istiyorum dedim. Acelemiz yok ama yeni hayatımızı yoluna koymak için bir adım atmamız gerekiyor dedi. Medeni halinin engel olduğu bir durum yoksa aceleye gelsin istemiyorum dedim. O da tabi ki engellik bir durum yok dedi. Ama çok uzatmaya da gerek yok dedi. Sonra kalktık mekandan ve ayrı ayrı dolmuşlara bindik. Ben evimize geldim, o annesinin yanına gitti..

Lafı daha fazla uzatmadan sizlere sormak istiyorum. Haftasonu kalan eşyaları için geleceğini söylüyor, nasıl davranmalıyım? sevdiğini biliyorum ama gururu herşeyin önüne geçmiş durumda. Aynı şekilde aramamaya devam etmeli miyim? ya da son bir hamleye gerek var mı ? acil görüşlerinize ihtiyacım var.. :KK43: geri dönsün istiyorum... :KK43:
canım bak tek yapman gereken sen gurur etme.ara de ki ev gel konuşalm.geldğnde içndkleri hepsni boşalt.yani ağlamk istyrsan ağla,sevyrsan söyle,hatta yalvrmk istyrsan onu da yap.....içnden geçn ne varsa dök....dök ki yarın pişmanlk duyma....
 
çok güzel fikir.. okurken bile gözlerim doldu, teşekkür ederim.. :)
biraz daha bekleyip özlemesi mi daha iyi olur diye düşünmüyor da değilim.. Çünkü şu an böyle birşey yaparsam ters teper diye endişe ediyorum.. Ama tekrar başbaşa evimizde kalacağımız bir fırsatta olmayabilir.. Çok kararsızım.. Yapabileceğim herşeyi yapmak istiyorum ama bi taraftan da özgüvenimi kaybediyorum sanki.. sonrasında bitecekse kendimi daha kötü hissetmeme neden olacak şeyler yapıp reddedilmekte istemiyorum.. umarım anlatabilmişimdir meramımı :KK43:

Bence tam sırası şuan..

İki durumun da artısı eksisi var.
Seni özleyebilir de daha çok beklerken, sensizliğe iyice alışabilir de..

Emin tavırlar sergilese de eminim onun da içinde acabalar vardır.
Duyguları karmaşıktır.
Bir kanepe, birlikte izlediğiniz bir film bile dağıtır eminim.
Kadın, erkek herkes için zor bir dönem bu.

Ben olsam bensizliğe alışabileceği ihtimalinden korkardım.
Bir daha böyle bir fırsat da bulamayabilirim düşüncesiyle tam da eşyalarını almaya geldiği gün dediğim gibi yaparım..
 
X