- 2 Temmuz 2010
- 82
- 1
- Konu Sahibi ellendesegeneres
- #1
Arkadaşlar Merhaba;
Sabah bu konuyu yanlış yere açtığımı zannedip sildim , yeniden açmak istedim fakat online admin bulamadım...
Bilmiyorum belki yardımımım dokunur bu konuda..
Benim hayatımı mahfeden bir takıntıdan bahsetmek istiyorum sizlere..
Universite 3. sınıfta iken okulun 2. yarıyıl döneminde konusu lezbiyenlik olan bir film seyretmiştim.Güzel bir filmidi.İşte lezbiyen bir kadının yaşadığı acıları haksızlıkları anlatıyordu.Filmi izledikten sonra ertesi sabah kafama birşey takıldı.Yaa ben de lezbiyensem.Acaba ben lezbiyenmiyim? Allahım nasılsa birden başladı bu sacma düşünceler.Sürekli bozuk plak gibi düşünüyorum.Ben lezbiyenmiyim...Bir türlü inanamaya başladım kendime...İlk hafta tam bir şok geçirdim...O kadar tuhaf birşey ki..Gözmün önünde bir kadınla seviştiğim görüntüler geliyor...Çok ama çok acı veriyor.Ne yaptıysam bir türlü engel olamadım o görüntülere...Sokağa çıkıyorum yanımdan güzel bir bayan geçtiyse , yine aynı sacma sapan görüntüler ve düşünceler başlıyordu.Acaba o kadından hoşlanıyormuyum?Acaba onunla gerçekten sevişmek mi istiyorum...Bu düşünce öyle iğrenç birşey ki en yakın arkadaşımdan bile şüphelenmiştim.Acaba yaa en yakın arkadaşıma aşık olursam, yaa onunla sevişirsem..yaa ailem benim lezbiyen olduğumu anlarsa gibisinden bir ton sacma sapan düşünce beynimi kemiriyordu.Bu ızdaraptan kurtulmak için internette lezbiyenlik üzerine araştırma yaptım fakat lezbiyenler içinde bulundukları durumdan gayet memnundular.Yani toplum baskısı dışında hiçbir şekilde lezbiyen oldukları için rahatsızlık duymuyorlardı.
Hissettiğim duyguları ve korkuyu burda anlatmaya satırlar yetmez
Sonra yine internette ''Takıntı'' denilen bir hastalık olduğunu öğrendim.Obsesif Kompalsif Bozukluk.Bu hastalığa muzdarip insanlar kafalarına taktıkları olaydan çok ama çok korku hissetiklerini ve bu sacma düşünceleri beyinlerinden atmak için didinip durduklarını öğrendim.Bunun çeşitli tipleri olduğunu, temizlik, dini,titizlik , simetri ve cinsel takıntılar gibi çok çeşitli olduğunu öğrendim.Sonra yabancı sitelerde biraz araştırma yaptıktan sonra bendeki olanın HOMOSEXSUALTY OBSESİV COMPALSİV DİSORDER.Yani HOCD olduğunu öğrendim.O sitede yazan kadınların çoğu benim hissettiklerimi hissetiklerimi, aynı şekilde kendilerini bir kadınla sevişirken gördüklerini ve bu görünteleri akıllarından uzaklaştıramadıklarını açıklamışlar.Dehşete kapıldıklarını yazmışlar.
Ben o ilk zamanlar migrosa bile gidemezdim.Gözüm hep kadınların cinsel bölgelerine kaçıyordu.Acaba hoşlanıyormuyum hoşlanmıyormuyum diye sürekli kendini sınamalar.Mesala ortak soyunma odalarına mecbur kalmadıkça girmedim.Onlarca kadın iç çamaşırları ile soyunuyor ve ben sürekli beynimi baskılamaya kontrol etmeye çalışıyorum.Acaba lezbiyenmiyim değilmiyim.Yaa ben lezbiyensem, tüm arkadaşlarım ailem benden nefret eder.Bu dünyada tek başına kalırım diye düşündüm.
Halim o kadar kötüydü ki biri olsada canımı alsa kurtulsam bu şüphelerden.Yani o kadar kötü bir şey ki.Kendinden emin olamıyorsun, şüphe ediyorsun kendinden.
Sonra bunun böyle olmayacağını karar verdim.Acil olarak psikiyatriste gittim.Doktor bana hemen ilk randevuda ilaç verdi.1 ay sonra etkisini gösterdi ilaçlar.Bana okb+major depresyon teşisi koydu.İlaçlar depresyonu tedavı ettiği gibi takıntılarıda engelliyordu.Aynı zamanda psikoterapi aldım.Aşağı yukarı 1 yıldan fazla gittim ve nihayet bıraktım ilaçları doktor kontrolunde tabii.
Öğrendiğim ilk şey bu hastalıkta kafaya takılan şeyi kesinlikle uzaklaştırmaya çalışmamak olduğu.Bana lezbiyen olmanın kötü birşey olmadığını sadece çocuk sahibi olmanın dışında hiçbir tehlikesi olmadığını.Yani lezbiyen olsam bile dünyanın sonunun olmadığını aşıladı.Gözmün önüne gelen görüntüleri ksinlikle aklımdan uzaklaştırmamı aksine benim o görüntüleri çağırmamı söyledi.Yani kendimi bir süre bir kadınla sevişirken seks yaparken hayal etmemi,Etimde kemiğimde hissetmemi söyledi.Bunu o görüntüler aklıma geldiği andan itibaren 20 dakika boyunca düşünmemi söyledi.Hatta lezbiyen pornosu izlememi istedi.Dediklerini hepsini yaptım.Lezbiyen pornosu izledim.( İlk başlarda çok korkunç geldi ama sonradan alıştım) Burdaki amac beyni sürekli uyaran-rahatsız eden nesneyi duyarsızlaştırmaya çalışmak.
Şimdi nasılmıyım? Artık ben lezbiyenmıyım diye sorular aklıma gelmiyor.Gelincede hemen ekzersizler yapıyorum yukarda açıkladığım gibi.İlacı bırakmama rağmen eskisi gibi değilim çok şükür.Dışarı çıkabiliyorum.Ortak soyunma odalarında soyunabiliyorum.
Adeta yeniden doğdum diyebilirim...
Yukarda yazdığım gibi düşüncelere sahipseniz yardımcı olurum..
Hoşçakalın..
Sabah bu konuyu yanlış yere açtığımı zannedip sildim , yeniden açmak istedim fakat online admin bulamadım...
Bilmiyorum belki yardımımım dokunur bu konuda..
Benim hayatımı mahfeden bir takıntıdan bahsetmek istiyorum sizlere..
Universite 3. sınıfta iken okulun 2. yarıyıl döneminde konusu lezbiyenlik olan bir film seyretmiştim.Güzel bir filmidi.İşte lezbiyen bir kadının yaşadığı acıları haksızlıkları anlatıyordu.Filmi izledikten sonra ertesi sabah kafama birşey takıldı.Yaa ben de lezbiyensem.Acaba ben lezbiyenmiyim? Allahım nasılsa birden başladı bu sacma düşünceler.Sürekli bozuk plak gibi düşünüyorum.Ben lezbiyenmiyim...Bir türlü inanamaya başladım kendime...İlk hafta tam bir şok geçirdim...O kadar tuhaf birşey ki..Gözmün önünde bir kadınla seviştiğim görüntüler geliyor...Çok ama çok acı veriyor.Ne yaptıysam bir türlü engel olamadım o görüntülere...Sokağa çıkıyorum yanımdan güzel bir bayan geçtiyse , yine aynı sacma sapan görüntüler ve düşünceler başlıyordu.Acaba o kadından hoşlanıyormuyum?Acaba onunla gerçekten sevişmek mi istiyorum...Bu düşünce öyle iğrenç birşey ki en yakın arkadaşımdan bile şüphelenmiştim.Acaba yaa en yakın arkadaşıma aşık olursam, yaa onunla sevişirsem..yaa ailem benim lezbiyen olduğumu anlarsa gibisinden bir ton sacma sapan düşünce beynimi kemiriyordu.Bu ızdaraptan kurtulmak için internette lezbiyenlik üzerine araştırma yaptım fakat lezbiyenler içinde bulundukları durumdan gayet memnundular.Yani toplum baskısı dışında hiçbir şekilde lezbiyen oldukları için rahatsızlık duymuyorlardı.
Hissettiğim duyguları ve korkuyu burda anlatmaya satırlar yetmez
Sonra yine internette ''Takıntı'' denilen bir hastalık olduğunu öğrendim.Obsesif Kompalsif Bozukluk.Bu hastalığa muzdarip insanlar kafalarına taktıkları olaydan çok ama çok korku hissetiklerini ve bu sacma düşünceleri beyinlerinden atmak için didinip durduklarını öğrendim.Bunun çeşitli tipleri olduğunu, temizlik, dini,titizlik , simetri ve cinsel takıntılar gibi çok çeşitli olduğunu öğrendim.Sonra yabancı sitelerde biraz araştırma yaptıktan sonra bendeki olanın HOMOSEXSUALTY OBSESİV COMPALSİV DİSORDER.Yani HOCD olduğunu öğrendim.O sitede yazan kadınların çoğu benim hissettiklerimi hissetiklerimi, aynı şekilde kendilerini bir kadınla sevişirken gördüklerini ve bu görünteleri akıllarından uzaklaştıramadıklarını açıklamışlar.Dehşete kapıldıklarını yazmışlar.
Ben o ilk zamanlar migrosa bile gidemezdim.Gözüm hep kadınların cinsel bölgelerine kaçıyordu.Acaba hoşlanıyormuyum hoşlanmıyormuyum diye sürekli kendini sınamalar.Mesala ortak soyunma odalarına mecbur kalmadıkça girmedim.Onlarca kadın iç çamaşırları ile soyunuyor ve ben sürekli beynimi baskılamaya kontrol etmeye çalışıyorum.Acaba lezbiyenmiyim değilmiyim.Yaa ben lezbiyensem, tüm arkadaşlarım ailem benden nefret eder.Bu dünyada tek başına kalırım diye düşündüm.
Halim o kadar kötüydü ki biri olsada canımı alsa kurtulsam bu şüphelerden.Yani o kadar kötü bir şey ki.Kendinden emin olamıyorsun, şüphe ediyorsun kendinden.
Sonra bunun böyle olmayacağını karar verdim.Acil olarak psikiyatriste gittim.Doktor bana hemen ilk randevuda ilaç verdi.1 ay sonra etkisini gösterdi ilaçlar.Bana okb+major depresyon teşisi koydu.İlaçlar depresyonu tedavı ettiği gibi takıntılarıda engelliyordu.Aynı zamanda psikoterapi aldım.Aşağı yukarı 1 yıldan fazla gittim ve nihayet bıraktım ilaçları doktor kontrolunde tabii.
Öğrendiğim ilk şey bu hastalıkta kafaya takılan şeyi kesinlikle uzaklaştırmaya çalışmamak olduğu.Bana lezbiyen olmanın kötü birşey olmadığını sadece çocuk sahibi olmanın dışında hiçbir tehlikesi olmadığını.Yani lezbiyen olsam bile dünyanın sonunun olmadığını aşıladı.Gözmün önüne gelen görüntüleri ksinlikle aklımdan uzaklaştırmamı aksine benim o görüntüleri çağırmamı söyledi.Yani kendimi bir süre bir kadınla sevişirken seks yaparken hayal etmemi,Etimde kemiğimde hissetmemi söyledi.Bunu o görüntüler aklıma geldiği andan itibaren 20 dakika boyunca düşünmemi söyledi.Hatta lezbiyen pornosu izlememi istedi.Dediklerini hepsini yaptım.Lezbiyen pornosu izledim.( İlk başlarda çok korkunç geldi ama sonradan alıştım) Burdaki amac beyni sürekli uyaran-rahatsız eden nesneyi duyarsızlaştırmaya çalışmak.
Şimdi nasılmıyım? Artık ben lezbiyenmıyım diye sorular aklıma gelmiyor.Gelincede hemen ekzersizler yapıyorum yukarda açıkladığım gibi.İlacı bırakmama rağmen eskisi gibi değilim çok şükür.Dışarı çıkabiliyorum.Ortak soyunma odalarında soyunabiliyorum.
Adeta yeniden doğdum diyebilirim...
Yukarda yazdığım gibi düşüncelere sahipseniz yardımcı olurum..
Hoşçakalın..