- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
- 598
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #81
Evet sanırımYokuspokus da o yolu izlese iyi olacak gibi.
Hacı sen de eşinin çocukluğuna bi in bakam nolacak
OlmadıAstoria yardım eder
Migrenin var dimi aynı ben
İneceğim ben ona ineceğim bi az kaldı.
Bu akşamki mönümüzde zilyonuncuya Scarface var.
Kulaklığıyla transta
Sen de bi delir ve onu kendi little friend'inle tanıştır
Bu bir kırbaç olabilir, efendime söyleyeyim bir şamar olabilir, şöyle enseye en Osmanlı'sından, tam da en aksiyonlu sahneyi izlerken
Genelde dövüşü profesyonel spora dökenlerin şiddet eğilimi azalıyor.
Hatta maruz kaldıkça bıkkınlık geliyor.
Kendisi ne diyor? Neden vazgeçmek/değiştirmek istemez?
Bu sorunu konularak halledemeyecepine yüzde yüz eminim.bu tarz durumlarda anca gözünü karartıp o an neti kapatın modemi atın çöpe öyle sert bi tepki gösterin ki korksun biraz yoksa yok çocuk etkilenir yok üzülüyorum çare değil kocanıza
Sen de bi delir ve onu kendi little friend'inle tanıştır
Bu bir kırbaç olabilir, efendime söyleyeyim bir şamar olabilir, şöyle enseye en Osmanlı'sından, tam da en aksiyonlu sahneyi izlerken
Ses duyarlığı zaten mıgrenın belirtisi çok kotu bısı yuksek sese tahammül yok dediğin gibide sinirlenme oluyor sonra bas ağrısı .bnde öyle .bnm esımde öyle ben sesi kıstıkça o acıyor ben sınırlendıgımle kalıyorum o bildiğini okuyorİneceğim ben ona ineceğim bi az kaldı.
Bu akşamki mönümüzde zilyonuncuya Scarface var.
Kulaklığıyla transta
O da olsa ruhuma el fatihaydı sanırım..
Ses-ışık duyarlılığı oluyor bazı günler, sinirlenince de işte başlıyor. Herhalde insomnianın etkisi diyorum.
Ya da migrenim var, bilmiyorum.
Astoria 'nın konusunda bıraktığım bi vileda sopam vardı, bilemedim şimdi
O kadar dalmış izliyor ki şu an Kendinehas, ya gülme geldi ya tipine bakınca
Öyle, daha kontrollü olmayı da öğretiyorlar zaten spor içinde.
Keyif aldığı bir şeyi değiştirmek, huy, ilgi alanı mı... Bilmiyorum ki Turuncu. Tamamen izlemesin diyemem zaten bu bana "Tamamen şu müzikleri dinlemeyeceksin" denmesi gibi. Sadece bi ayar çekse de beni bu kadar maruz bırakmasa bari buna diyebiliyorum en fazla. Onu da sallamıyor mu, gamsız ya benimki. Gamsız adam, raad.
Kendi fikrimi söylemem gerekirse bence abartıyorsun. Adamı evlenmeden önce de biliyordun, farklı zevklere sahip olduğunuzu bunu bile bile evlenmişsin ve ayrıca seni rahatsız eden ses değil adam kulaklık taksa onu da istemiyorsun e ne yapsın peki bu adam? Ben mesela asya kökenli dizilere, animelere, Japonca şarkılara bayılırım. Erkek arkadaşım kalkıp bunlara karışsa hem üzülürüm hem kızarım. Nasıl ki ben onun oynadığı oyuna karışmıyorsam (ki oyun oynamayı bana sevdirdi, şimdi birlikte oynuyoruz) o da benim zevklerime karışamaz. Oğlun hakkında da şunu söyleyebilirim sen evde istediğin kadar onu bu tip şeylerden izole etsen de dışarı çıktığı zaman hepsini görecek, bilecek, yaşıcak. Şiddetin kötü bir sey oldugu bilincinde yetiştirirseniz evde görmesinde duymasında sıkıntı yok, yoksa en kibar erkekler bile aksiyon filmleri izliyo, o ucaklar patlayınca ve martial dövüs kısımlarında mest oluyorlar. Bu arada şu konuda şanslıyım; erkek arkadaşım futbol sevmez, arabalara ilgili değil, sadece yabancı dizi izleyip oyun oynuyo. Ne izlediğine karışmam demiştim ama buradaki bir cogunun eşi de çok sıkıcıymış *sigh*
Eşimle çocukluk arkadaşıyız, hemfikir olduğumuz noktalar çoktur, yıkıcı kavgalar yaşamayız, daha doğrusu tartışmaları toparlar uzatmayız. Ama karakter olarak iki zıt insanın bir araya gelmesi ile oluşmuş 60 yaş üstü kafası bir evliliğin içine hapsolduk sanki. Daha açık anlatmaya çalışayım; eşim dönüştü... O maceracı, yer yer serseri ruhlu adam, ev-iş arasında ömür tüketen, yırtık kot pantolondan kumaş pantolona dikey geçiş yapan, akşam üstü çayını içip meyvesini soyan 30 yaşında bir dede haline geldi. Sevgili olduğumuz zamanki fotoğrafı ile şimdiki fotoğrafını yan yana koyup after before capsi yapsam, insanlar evlilikten soğur yani öyle bir şey olduk biz.
Sırtında çantasıyla şehir şehir gezen bir kadındım ben, gecenin bir vakti canı sıkıldığı için kalkıp bi bilet alıp çat kapı arkadaşlarıma giden, motor üzerinde saçlarını savuran, belki 80lerin ucuz asi gençliği gibi ruhuna estiğince yaşayan biriydim. Eşim de öyleydi... Cıstak cıstak ortamlarda bulunur, motorumuza atlar dağ yollarında patikalar keşfetmeye çıkardık. Ne zaman ki evlendik... Adamın içine evlilik mi kaçtı ne oldu, bilmiyorum, nasıl izah etsem daha... Durduk. Bir rutine bağladık, bugünden 4 ay sonramızı bile tahmin edebiliyorum öyle söyleyeyim.
Anladım. Ama evlilik = monotonluk demekken iki zıt karakterin evlenmesiyle bu sonuçlar malumun ilanı olacaktı zaten. Bizim hobilerimiz farklı olsa da karakterimiz aynı, hani ruh eşi deriz ya gerçekten de öyle o yüzden ben rahatça onun hobileriyle ilgi duyuyorum, o benimle anime vs izliyor sıkılmıyoruz. Tek başımıza takıldığımız da oluyor tabii. Biz de gezmeye bayılırız, evlen sabahtan akşama çalış, evde çocukla ilgilen adamda hal kalmaz, öyle bekarlıktaki gibi değil ki, çocuk tek başına ayrı bir sorumluluk istiyor. Bir de bir çok erkek ne kadar iyi, ilgili bir baba olursa olsun çocuktan sonra kafasını mesgul etmeye calisip ayri bir nefes almaya calisiyor, o sonradan dizi izleme alıskanlıgı cocuktan sonra artmış gibi geldi. Şiddet artık her yerde var dizilerde, filmlerde, oyunlarda.. Ben bu kadar kontrol manyağı olmayı dogru bulmuyorum, farklı bir yerden gircem ama annem ve babam biz cocukken günde 3 paket sigara bitirirlerdi ne ben ne de diger kardeslerim sigara icmiyoruz. İnsanın içinde varsa ne kadar uzak tutsan yapar. Erken yaşta savunma sporunu destekliyorum ayrıca, fazla aşırıya kaçmayan bir şey istiyorsanız wing tsun u tavsiye ederimTek tek gideyim; evlenmeden önce biliyordum evet ve şöyle ki:
Bu buraya açtığım ilk konumdan alıntı.
Yani öyle her zaman "Biliyodun evlendin" olayı olmuyor, insanlar evlilikleri içinde değişebiliyor ya da gözden kaçırdıkları ortaya çıkabiliyor. Her gün dizi izlese sıkılacak birisi idi eşim, ama öyle değilmiş.Ya da değişti.
Beni rahatsız eden ses.
"Kulaklık taksa da kopuyor" demem de şu rahatsızlığı içeriyor:
Kendisine seslendiğimde hiçbir şekilde duymuyor.
Ben kulaklık taktığımda, çevremdeki insanların çağırmasını duyabileceğim bir seste tutarım.
Özetle hiçbir şartta kulaklık kullanmasın rahatsızım demiyorum (ki az önceden beridir kulaklıkla film izliyor), evin içinde birilerini defalarca çağırma ya da omzuna sırtına dokunmak zorunda kalmak hoş bir şey değil benim için, hele de çocukla ilgilenirken ani bir şey lazım olduğunda çağırıyorsam.
Ben de oğlum hakkında şunu söyleyebilirim, kendisi 20 aylık ve sürekli halde silah, ağlama, inleme, patlama seslerine maruz kalmasını istemiyorum. Değil şiddetin kötü bir şey olduğu bilinci, şiddetin ne olduğunu anlatabileceğiniz yaşta değil kendisi de, bu sesleri normalleştirmesin diye hani, ondan.
Şanslı olmanıza sevindim, sizinki de bir gün değişmez umarım.
Anladım. Ama evlilik = monotonluk demekken iki zıt karakterin evlenmesiyle bu sonuçlar malumun ilanı olacaktı zaten. Bizim hobilerimiz farklı olsa da karakterimiz aynı, hani ruh eşi deriz ya gerçekten de öyle o yüzden ben rahatça onun hobileriyle ilgi duyuyorum, o benimle anime vs izliyor sıkılmıyoruz. Tek başımıza takıldığımız da oluyor tabii. Biz de gezmeye bayılırız, evlen sabahtan akşama çalış, evde çocukla ilgilen adamda hal kalmaz, öyle bekarlıktaki gibi değil ki, çocuk tek başına ayrı bir sorumluluk istiyor. Bir de bir çok erkek ne kadar iyi, ilgili bir baba olursa olsun çocuktan sonra kafasını mesgul etmeye calisip ayri bir nefes almaya calisiyor, o sonradan dizi izleme alıskanlıgı cocuktan sonra artmış gibi geldi. Şiddet artık her yerde var dizilerde, filmlerde, oyunlarda.. Ben bu kadar kontrol manyağı olmayı dogru bulmuyorum, farklı bir yerden gircem ama annem ve babam biz cocukken günde 3 paket sigara bitirirlerdi ne ben ne de diger kardeslerim sigara icmiyoruz. İnsanın içinde varsa ne kadar uzak tutsan yapar. Erken yaşta savunma sporunu destekliyorum ayrıca, fazla aşırıya kaçmayan bir şey istiyorsanız wing tsun u tavsiye ederim
Bence erkeklerin %95i sagir
Cogunda akil noksanligi da var. Saglam bir cinnet bence isini cozer gangsty
Ne demiş Virgina Wolf, her kadının bir odası olmalı. Kendine ait bir oda yap, orada geçir vaktini, anlar herhalde bir süre sonra hem de kafa dinlersin.
Gidip yenisini alirkar zor bise degil : (Hastayım anlatış biçimine
Ben bu sorundan 14 yıl önce kurtuldum
Ne mi yaptım televizyonu attım
AlmazGidip yenisini alirkar zor bise degil : (
bana da ben kari kıza mi bakıyorum bahanesi cok gelir kocam bende bi bakıcam erkeklere sayesinde nu gidisat ile.noktayı koyucam o. Olacak.bk batsalarda erkekler hep temiz çıktiklarini idda ediyorlar utanmadanÖyle demez de şöyle der bazen "Ben senin abuk gubuk videolar izlemene bi şey diyom mu? Deli dülü müziklerine ses ediyom mu?" ... Normal ses seviyesinde açılan piyano-gitar seslerini bir iki disko disko şarkıyı, kalaşnikof ve bomba sesleriyle eş değer tutuyor da kendisi. "Karıya kıza mı bakıyom" tarzı bir savunma getiremez çünkü o sulara girerse sağlam çıkamayacağını bilir. "Ben elin heriflerine hep bakıyom zaten, ohh nasıl bakıyom biliyon mu?" dan girip "Ömrüm çürüdüğğ"den çıkarım, oksijenini keserim adamın.
Esimde diZi sever.. cukur payitaht oncelikle.. ben hic birini izlemiyorum.. ztn izlemeye vakit yokbi kac sefer izlemeyincede istahim kacio valla.
Yuksek ses arabada sknti.. bende seviorum yuksek ses muzik ama sadece kendim varken arabada:) sanirim onun muzik zevkini pek haz etmiyom o da var:)
Kocan gitsin baska odaya ya da sen git cocukla baska odaya..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?