• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Küçük İskender Şiirleri

violet sky

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
5 Mayıs 2008
25
1
86
Çin
İstediğin Gibi Yaptım;Artık Kalbim Yok!

artık kalbim yok ağladığımda sana
düşündüğümde seni artık kalbim yok
seni anlatırken birilerine,atmıyor kalbim
atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda
İstediğin gibi yaptım;artık kalbim yok!
Küçük bir velede verdim onu,oyuncak niyetine
fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
suda sektirdim bir kiremit parçası gibi
ve bekledim batmasını
bekledim batmasını yanan bir gemi
nasıl ağlayarak denize dökülürse

İstediğin gibi yaptım;artık kalbim yok!
Artık kalbim yok baktığımda eski resimlere
özlediğimde seni
arta kalmış bir kalbim yok!
YOK!






Bir Martıyı Ağlattın Sen

bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!

ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!

bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık







Ben Seni Seviyorum Bunda Bir Kasıt Yok

acınası tesadüflerle ayrılıyorsun molekülden,
hüzün hastası bir hayvansın
şiddetli baş ağrılarıyla çalkalanan
çok kurak iklimlerde, büyük sinir krizlerinde
ağır işkence görmüş şehirlerde
saadetin zarif, adaletin ince.

bir miktar alkol ve ürperti alıyorsun
kelimelerin karardığı peşin hükümlerde.
şahsi sevişiyorsun şiddetin bütün bitki örtüsüyle.
gözlerin ucuz, tutkun ucuz, direncin ucuz
tehlikeli bir yalan gibi duruyorsun
ruh yoksulluğunun harikulade iskeleti üzerinde.

tutulamayacak yeminsin, yemin ederim,
her insana gerçek aşkı öğretecek bir külfetin var
ve
alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.

ben seni ayakta alkışlıyorum
hep ayakta alkışlıyorum seni ben
yollarda yürürken alkışlıyorum
sinemalarda, üçüncü sınıf oyuncularda alkışlıyorum
afrika'nın içlerine doğru alkışlıyorum
vuruşurken alkışlıyorum seni ben
evet, hüzün hastası bir hayvansın
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun
kainata gösterdiğin sahte hüviyetinden.

o nasıl bir hale
bana cimri, başkalarına bonkör bedeninde;
bir acı votka tadı yakalıyorum dilenen bakışlarında
'suçsuzum' diyorsun, 'tarzım bu' diyorsun
aç bir kurt gibi iniyor yüzüne hüzün
kirpiklerin alnına deyiyor
bende deyiyorum alnına cevapsız sorularımla
uykum geldi diyorum
seni sevmekten uykum geldi
jilete abanıyorum
korkuya abanıyorum
tek arkadaşım yok öbür tarafta çünkü!

çek perdeleri, kapat ışıkları
bu telaşlı yokoluşun fosforu aydınlatır bizi
uykum geldi diyorum
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim
heryeri keserim, herkesi, herşeyi keserim
bıçağımı taşıyan elde kader çizgim de gizli!
bitiyor
sancıda safları sıklaştıran o garip haz bitiyor
bir kez olsun samimi bak
bak! gecenin eteklerine eşkiya ayrılıklar siniyor!

acınası tesadüflerle ayrılıyorsun molekülden
ateşler içinde bırakıyorsun sana biriktirdiğim suyu
oysa hiç sansım kalmadı
yeniden doğmak için, bana ait olduğu belirtilen külden.

al bu külü de götür
al bu külü de götür, diğer taraflara üfle
muzaffer bir hain gibi ayrıl
tertemiz hayal hikayemden.

Küçük İskender
 
Okul Arkadaşı

Aynı ranzada uyumuştuk seninle
yatılı okula benzeyen bir sevdada,
üstte kim yatabilirdi ki: Elbette yeryüzü!
altta kim yatabilirdi ki: Elbette gözlerimizdeki intihar süsü!
birbirimizi düşündüğümüz gizli saklı rüyalarla
kim mutlu olabilirdi ki: Elbette günah dürtüsü!

Nasıl tabir edilir ki artık veda kabusları..
şimdi çift kişilik yataklardayız başka
başka insanlarla! Başka başka hayatlarda!

ama hiçbir iyi geceler! ağlatmıyor beni
ağlatmıyor senin karanlığın içinden duyulan
küçük hıçkırıkların kadar hala!
 
Ölümü De Kusacağım

çınar ağaçları olum orucunda
haşarat ayaklarımla geldim geceye
bu şehir şimdilik surda unutulsun
uzun bir bıçak vardı ya avlucumda
kendi kendini kanatırdı sessizce

sevdiğim adamın adi: sokak adları
sokak atları ve sokaksız yalnızlığım
içimde tuzlu bir magma taşırmışçasına
yüzüme geldim yüzümde kuru cam yaprakları
camlar dediysem inanmanız da gerekmez
pencerelerden sarkıtılan
kaçık erkek çorapları.. aaah!olum!
zulmettikçe hicvedeceğim seni
içeceğim anasını satayım
kusacağım da! her yere bakan gözlerimle...
tut elimden İstanbul!
tut elimden pis orospu!
tut ki elim sana bir mektup gibi kanasın
tut ki elim bir an olsun sıcak
bir an olsun bir sübyan ağlayışı gibi
imzasız kalsın!
 
onu herkes anlayamaz ...........bunu seviyorum cok :)


Vardı Büzüşüp Utanan

bu ne tehlikeli mürebbiye: bakınca ezberle
yeceğim bir hadis gibi yaz
geçecekti sonbahara doğru süratli bir otomobil;

ah tabii o şimdi ölmüş
görünen çocuğun bir rehbere anlattığı son
aşk nedir biliyor musun seni üçüncü tekil şahıs
sayan seferde askerin sol üst cebindeki resim
de arkalarda durup başını öne eğen ilk adam;

büyük bir gülümsemeyle geçecekti yaz
dığım bir hikayenin bütün kahramaları
kutsal bir viyolonselden porteye doğru
geçecekti sonbahara süratli bir otomobil
içersinde sarı saçlı iblis ve herhangi bir tanrı
ya inanmak mıydı çıplak modelin apışına yağan
kar, teni tutan boran, ağzı kitleyen zemheri;

istikrarlı bir çekiliş yaşıyorduk sevişme
lerimizde memelerimiz vardı büzüşüp utanan
ların önünde hatim indirdim dudaklarımı
dudaklarınıza matem tülü üstünden
yazdı
 

Bizim senle hukukumuz var...
Avukatımız var, suçumuz var...
Bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız;
Bu andı çiğneyip iç yüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz,
Birbirimizi kolayca harcamanın lüksü,
Bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var.
Konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız,
Kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var.

..

K.ı.
 
Boş bir sinema salonunda oynuyor tek başına çektiğim siyah beyaz sessiz son film

Ne kuşları seyreden kedi kadar heyecanlıyım artık
...ne de o kuşlar kadar salak ve kendine hakim

kamera stop! yalnızlığıma kapalı gişeyim
..

K.ı.
 
Ben Ölürsem

ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir ask zerafeti
ne bir hayal tabiri.. küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak !

bir sinek cenazesinden dönmüsüm de sanki
agzim burnum kanyak
denizden yeni çikartmislar yagmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar

hummali sabrimin glayöllü dag köyleri
sana hasret sakimak mi yakisacak
çok arayacak çocuklugum esas sirrini
benim yüzüm bir kedi amipidir
ben ölürsem o kendiliginden çogalacak !

ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunlugu
ne bir sinema perdesi yirtik.. küçücük kabrim

bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak !

Küçük ıskender
 
Bodrum

Kim nereye kadar yabancıdır ki
elinde
tek sıkımlık tabancasıyla

Ve bir kent hayvanı edasıyla
kim nereye kadar yaşar ki
kendi ipliklerine inmişken mutant çocuklar

iki bahar arasında tutulmuş bir dilektir yaz

Küçük ıskender
 
Anneler Oğullarını Affetmez

Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
Annemin cenazesinde kılmadığım namaz kadar masum
Annemin mezartaşındaki imla hataları kadar sarhoş
Annemin vasiyetindeki,
'Oğlumu benim yanıma gömmeyin sakın' maddesi kadar sevecendin.

Bazı eski romanlar
'Yıl bin dokuz yüz bilmem kaç' diye başlardı,
ben çocukluğuma, çocukluğumun çocuk romanına,
senin oyuncaklarını kırarak başladım.
Ben her sonbahara hep yaz'ı kırarak başladım.
Yazları kırarak sonbaharlara başlamak...
Bunlar benim sevişirken kaybettiğim savaşlardı!

Firari bir aşka saklanacak kalp bulmak
Anneme talip olan yalnızlığın sorumluluğundaydı.
Belki o kadının ölüm nedeniyle ısınan gözlerinin,
uzak şehirleri hatırlatan soğukluğunda
bir kalp bulmak
bir kalbe çevrilmeyeek bir teklif sunmak
okyanusları birleştiren hayali aradenizlerin sonundaydı!

Ah, nasıl unuturum,
Ah ben nasıl unuturum ki
annem lohusayken karnına bir gül koymuştu!
Gül bu
durur mu hiç yerinde
annemin karnına yepyeni bir rahim oymuştu!
Benim çıktığım rahim, cehennem
gülün oyduğu rahim, cennet!
Bütün bu mağaraların demir zemberek kapılarında
babamın spermlerinin yazdığı metinler
kutsal ihanet metinleri, kutsal cehalet yeminleri,
ölü kardeşlerim
doğmamış kardeşlerim
doğmamış melek kardeşlerim, peygamber kardeşlerim, cin kardeşlerim
hepsi,
ama hepsi, karanlığın serseriliğinde pervasızca donmuştu!
Annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
Kazıdım kafamı kafatasıma kadar! ,
Siyah bir tişört giydim, siyah bir pantolon
siyah çoraplar ve siyah botlar
simsiyah bir palto giydim! Simsiyah bir gece giydim yüzüme!
Sana geldim yas tutar gibi
Sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
'Beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
'Beni hiç gömme, ben hep burda kalayım'
'Bu evde çürüyeyim seni ıhlamur kokan yatağında'
'bu evde dökülsün etlerim
yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar misali'
Annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
'Affet beni anne' dedim
'Affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından! '

Küçük ıskender
 
En basit yalanları bile bir dahi edasıyla gözümün içine baka baka söyleyen insanlar tanıdım; inandığımı sandılar.... oysa ben onların kuş kadar akıllarına ve cahil cesaretlerine hayrandım..

K.ı
 
Dün; ''Seni çok seviyorum'' dedin.. Bugün; ''Bitirelim''..! Söyle şimdi "Dün mü şerefsizdin yoksa bugün mü?''
...

K.ı
 
Oysa birbirimize aynı mezara gömülmüş iki ceset nedenli yakın ve onlara nedenli mecbur olsak bile
Ağlama!
Ne yazık, elele tutuşamaz ki yanyana yatan ölüler
ve tutuşmaz ki alevi ayrılığın!!!
 
Hergün yanında olmak istediğim, en çocuksu duygularla sevdiğim ikinci adamdın sen ..
O, varlığıma sebep oldu; sen yokluğuma sebep olacaksın ..


K.ı.
 
Mutsuzsunuz..
Hadi diyelimki terk edildiniz..
Olabilir,herkes zincirleme kaza yapabilir.herkes bir kazadan yaralı olarak kurtulabilir.Kimse size kan vermiyorsa, kendi kendinize kan verin.Damarlarınızdaki asil yada asimilize kanda mevcut olan kudret, kesinlikle size zarar vermez.
başaracaksınız..
Şahsiyetiniz, şahsi siyasetini...z öyle gösteriyor, şartlarda elverişli.Asmayın suratınızı;hiç değilse MonaLisa'dan ders alın..umutsuz olmanın keyfini sürdürün.Bu ayrıcalığı, bu aykırılığı yaşayın doyasıya..yalnızca gözü bozuk olanlar pembe gözlük takar.
Unutmayın bana yazmayı da..
Ben bazen yalnızca bana yazılanlarla beslenen bir edebiyat tırtılıyım..

K.ı
 
off,dedi.
.ne oldu,dedim
-hiç,ne olsun,dedi..
bırak her şeyi gel,dedim
-olur mu,dedi..
hepsi hepsi bir tabak daha,dedim
-gerek yok,dedi..
neden,dedim
-aynı tabaktan yeriz,dedi..
bir daha sevdim..


ki
 
Ait olduğum yerde değilim....
Ya adresi yanlış verdi düşler
Ya vardığım yerde bir sorun var...
Oysa düşler yanılmaz sevdiğim....
Demek ki
......
Sende bir ben’sizlik var...

K.ı.
 
Beynimle kalbim arasında bir işlem hatasıydı seni sevmek
Ve ben hiç sağlamasını yapamadım gözlerinin !

K.İ.
 
Back