- Konu Sahibi Tipsylalapoo
- #41
Konuda her gün içeri girerken türlü çaba ve iknadan anne bazlı bahsediliyor, herhangi bir uzman öğretmen ya da yönetici mevzu bahis değil.
Ben bundan bahsetmiştim sadece anne yarım saat dil dökerek çocuğunu ikna edemez, dediğiniz gibi aynı isteği çocuk karşıdan da görmeli.
Ben direkt kendi çocuğum açısından ‘size üzülüyorum çünkü oğlumu biliyorum’ diyerek uyarmış, saatlerde ağlama kapasitesi olduğunu, nelerle sakinleştiğini söylemiş ve benim için en önemli şeyin bu direnci beraber kırmak olduğu konusunda tüm inancımı vermiştim.
Benimle 2 saati aşan çocuğu tanımaya yönelik konuşma, listeleme ve notlama yaptılar mesela, nasıl korkuttuysam
Ama tek kilit nokta, oğlumun kol mıncıklama huyu vardır ve bu sırada sarılmak ister, bunu söylememle her kriz anının üstesinden geldiler.
olmasi gereken bu. Benim bir cocugumda kaygı bozuklugu vardi ve cocuk gozumun önünde tir tir titriyordu kaygidan. Annesi ve 3 aylik kardeşi, neredeyse 3ay sinif kapisinda durdu. Bebek 6ay oldu. Bir de psikolog destegi ile kazandık çocuğu. Ama neler yaşadığımizi biz biliyoruz. Herkes, o cocuktan bsy olmaz eve gonder dedi. Ama sorun sadece okul degildi, sadece kardes de degil. Parkta da, disarida da aynıymış. Asmamiz gereken durum ciddiydi ve hep birlikte astik. Cok zor gerçekten..
bagimsiz anaokulu mu? O zaman devlet oluyor tamamen. Ya da tamamen ozel olur.
size yari ozel diyen muhtemeln yine baska bir velidir, maalesef boyle bir yanilgi var. Bağımsız bina halinde bulunan devlete bagli anaokullari icin yari ozel diyorlar, halbuki oyle bir kavram yok. Ya ozeldir ya devlet. Bahsettiginiz meblağ ve saat dilimi de devlet anaokulu ücretine uyuyor zaten. O halde gönderdiğiniz yer kres degil anaokulu. Bir de farkli bir açıdan bakabilmeniz icin size birkaç detay anlatacağım. Okul oncesi kurumlarinin da acilis tarihi bellidir ve biz ogretmenler isteriz ki, ciddiye alinalim ve cocuk zaman gecirsin, oyalansin, evde sıkıldı, bari okula götüreyim gibi istenilen zamanda degil de kayit zamaninda cocuklar okula getirilsin (taşınma, saglik vs konulari haric elbette). Cunku, planimiz, düzenimiz, kurallarimiz vardir. Uyum haftasi/oryantasyon denilen haftalarimiz vardir. Okullarin açıldığı ilk birkac hafta bu sistemle düzenimizi kurar çocuklarımızı adapte etmeye çalışıriz. Aslinda bana kalsa kayıt zamani geçtiğinde okula keyfi sebepten kayit yapilmamali bile. Ama bu ayrintiyi gecelim simdi. Şu kisma dikkat edelim bir de; düşünsenize sizin çocuğunuz sınıfta diğer cocuklarla birlikte etkinlik yapıyor, sonra okula bir kayit geliyor cocuk bahcede. Öğretmen sinifi bırakıp bahceye çıkıyor, baska kimse yok sınıfta ki sinifta biri bile olsa cocugun tum sorumlulugu asıl ogretmene aittir. O sirada ogretmen yeni gelen cocugu ikna etmeye çalışıyor, minimum 10dk. Sizin cocugunuz da siniftaydi ve basina o esnada bir durum geldi. Öğretmen sinifta yoktu ve durumu size anlatmaya calisiyor. Ne yaparsiniz? Yani sunu anlatmak istiyorum aslinda. Biz okul öncesi ogretmenlerinin tuvalete gitme, mola hakları dahi yokken sinifi bıraktığımızda basimiza gelebilecek her ayrıntıyi dusunmek zorundayiz. Onca cocugun sorumlulugu hic kolay degil. Hele de duzen tam oturmamisken. Ne yaşadığınızı bilmiyorum ancak bu açıdan da dusunmenizi istedim. Ogretmene yardimci olun, birlikte hareket edin ve once siz çözümlemeye çalışın. Dilerim bir an önce hallolur
aslında çok uyumlu bi çocuk ama neden böyle üzüyo beni. Avmnin oyun alanlarında cafelerin oyun alanlarında bensiz vakit geçirebilen bi çocuk okulda bensiz durmuyo
