Kötü birşeyler olacakmış hissi beni mahfediyor..

24 yaşında evli bir bayanım 5 senelik evlilik hayatımda yaşadığım kötü olaylardan dolayı sürekli kötü şeyler olacak, başıma kötü şeyler gelecek, kötü şeyler yaşayıcam hissi var . Bu his beni çok kötü etkiliyor napsamda üstümden bu hissi atamıyorum hep içimde bi korku panik durumu var artık bunaldım hayattan zevk alamıyorum napıcam ben

kesinlikle doktora gitmelisiniz çünkü panik atak olmuşsunuz.

Öncelikle büyük geçmiş olsun. Ben de ömrüm boyunca var olan bir duygu. Şu sıralarsa azaldı epey. Hepimizin hayatta sorunları ayrı ayrı. Bunlar kimine göre büyük kimine göre küçük dertler. Ama hissetiklerimiz aynı ondan eminim. Piskolojik durumlar eşikten atlamakla geçebiliyor. Ben en dibe vurduktan sonra toparladım biraz diyebilirrim. Şu anda da herşey çok iyi filan değil ama en azından takmıyorum. Nolursa olsun diyorum. En önemlisi ölümle sınadım kendimi. Tabi bu konu aylar sürdü. Ama gözümde hiçbirşey yoktu ne annem ne babam. Üstelik çocukluktan beri var olan piskolojik sorunlarımın adını koymak tam 30 yaşıdayken oldu ve cidden zor bir rahatsızlık ve tedavisi çok uzun yıllar alan özellikle çevreden çok kendine eziyet bir tanı. Kesinlikle ölmeliydim. Sonra bir gün beni yaşama tutan küçücük birşey olduğunu fark ettim. Bu benim açımdan abimin kızıydı. Sizin açınızdan bambaşka birşeydir. Ben yaşamak zorundayım dedim. Öyle ya da böyle. Şu sıralar biraz daha iyiyim saldım çayıra mevlam kayıra derler ya. Sanki son günümmüş gibi yaşamaya çalışıyorum her günü. Özellikle olumlu olan küçücük bile olsa herşey için tanrıya şükrediyorum. Pozitif yaklaşım küçük değişiklikler sunuyor insana. İnancınız varsa piskolojide en iyi ilaç allah inancı ve sevgisidir. Ve en önemlisi herşeye teşekkür edebilmektir. Bol bol okuyun araştırın derim bana iyi gelen kitaplardan biri hayatı yeniden keşfedin kitabı oldu. Bu kitapta neyin neden kaynaklandığını kafamda oturttum diyebilirim. Bu ilk adım. Yani ilk adım farkında olmak. Farkında olmak insana biraz daha iyi hissettiriyor. Sonrası da pes etmeden devam edin. Piskolojik rahatsızlıkları hayattaki öğrenme süreciymiş gibi değerlendirin. Tıpkı yürümeyi öğrenmek gibi yaşamayı öğrenmek de aynı şey. Yürümeyi öğrenen ya da bisiklete binmeyi öğrenen bir çocuk defalarca düşüp yaralanmaz mı? Hayat da aynen öyle. Geçmişe takılı kalmayın lafı klişedir bilirim. Ama geçmişi deşmek de lazım. Farkında olmadan nerde hangi kararınızda ya da davranışınızda yanlış seçim yaptınız. Hayatınızın değişmesi için kendinizi değiştirmeniz gerekiyor. Sonrasını doğa evren Allah adına her ne derseniz işte siz değişince o da size bütün kapıları açıyor. Gönlünüz rahat olsun derdi veren dermanı veriyor. Siz o dermanı bulmak isteyin. İsterseniz özelden de yazabilirsiniz. Elimden gelen birşey olursa belki sorularınıza yanıt verebilirim. Sevgilerrr...
Doktor konusuna gelince hiçbir ilaç hayatınızı değiştirmez. Belki birazcık daha iyi hissedebilirsiniz. Ama 50 çeşit doktor gezmiş biri olarak söylüyorum. İyileştirici en büyük güç sevgidir.

Yaşadığınız kaygı hayatınızın her alanına yayılmış durumda anladığım kadarıyla. Bu konuda çok geç kalmadan destek almanızı tavsiye ederim. Yaşadığınız kaygı çok yoğunsa bir süre ilaç desteği almanız gerekebilir. Bunun dışında psikolojik danışmanlık hizmeti almanızı öneririm. Bu süreçte yaşadığınız kaygının temelleri derinlemesine konuşulur ve ortaya çıkarılmaya çalışılır. Durumunuzu bilemiyorum, ancak belediyelerde ve kadın danışma merkezlerinde bu hizmetler ücretsiz veriliyor. Daha sağlıklı yardım almış olursunuz. Bu kadar bilgiyle burada kimse size yardım edemez, hatta bir takım etiketler yakıştırırlar.