Köpeğin elini öpseydim

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Neden ana babayı savunuyorsunuz da 21 yaşındaki kız çocuğunu bunları yapmaya iten ne diye düşünmüyorsunuz ? Baba baba değil bir defa ne demek ‘Ben sana zarar veririm ömür boyu izini taşırsın ama ben iki gün hapis yatar çıkarım.’ Tutmuş bir de sesini kaydetmiş. Kurtul o evden en kısa zamanda olan sana olacak yoksa.
Linç kültüründen başka bişey değil bu durum.3 yaşındaki kardeşimle alay ettiler diye sinirlendim diyor kız mesela konunun başında.Kızı anlamıyorlar , adı deliye çıkmış evde büyük ihtimalle.Herkes saldırıyor , o da hırçınlaşıyor belli ki buna karşılık olarak.
 
Babana bu küfürleri mi söyledin.. Şaka gibi.
Valla yazılar olsun yazık böyle Bi ailede olmak istemezdim çocukları dövmek yerine uyarablirdin. Kumanda kırmak nedir. Babaya sen anca s.. yapmak bilirsin demek. Aman Allahın kıyamet alameti
 
aslında Mune abla doğru söylemiş.çok büyük kıskançlık ve nefret var içinde.annesi kardeşine hamileyken inşallah karnında ölür diye beddualar savurup kriz geçiren biri konu sahibi.

O kıskançlığın ve nefretin nedenleri vardır. Durduk yere bir çocuk bu hale gelmez diye düşünüyorum. Kendisinin kullandığı dili de kimin acaba onu merak ediyorum.
 
Eski konularımı bilenler bilir, ailemle aram hep limoni.
En son konumda da baba bedduası aldığımdan bahsetmiştim.
Onun üzerine 2 hafta gibi bir süre neredeyse hiç konuşmadık.
Bayrama doğru ikimizde de bir yumuşama oldu ama yine tam konuşmuyorduk babamla. Neyse dedim bayramda elini öpeyim böyle böyle nereye kadar gidecek.
Elini öptüm bayramlaştık.
Harçlık falan verdi her şey normaldi.
Daha sonra kardeşimle fiziksel bir kavgamız oldu.
Kolunda sinirden kumanda kırdım.
Tüm akrabalar da oradaydılar duyuldu yani. Geldi yine bana bu ne terbiyesizlik falan filan saydırdı.
Kavgada ben haklıydım ama o öyle bir anlattı ki konuyu beni haksız gösterdi.
Ben de kendimi aklamaya uğraşmadım konuşsam ağlayacaktım çünkü haksızlığa uğradığım için sinirim bozuldu.
Konu da şu 3 yaşındaki kardeşimin kafasına yastık atıp onunla dalga geçiyorlar.
Garibim de bunu oyun sanıp onların eğlencesi oluyor.
Birkaç defa dedim atmayın diye, dinlemediler. En son ben de büyük kardeşimin kafasına attım yastığı yapma dedim yine yaptı ben de kumandayı aldım televizyon izlemeyeceksin o zaman diye.
Tam kapıdan çıkıyordum arkam dönükken kafama yastık attı.
Bende ipler koptu elimde kumandayla giriştim buna.
O da durmadı tabii tekme tokat girişti bana. Anlatırken de önce o vurdu diyorlarmış.
Sonra neyse eve döndük.
Ertesi gün Suriyeliler kurban eti için geleceklerdi.
Etleri hazırladık falan.
Tek tek geliyorlar.
Annem her geleni eve alıyor.
Ben de sinir oluyorum istemiyorum eve girmelerini.
Eti alıp gitsinler işte.
Bir de verileni de beğenmiyor bir çocuk var daha ete bakmadan biz 9 kişiyiz deyip daha istiyor.
İçeri girmek istiyorlar falan.
Annem de içeri alınca bir poşet daha et verince hemen sinirim bozuldu.
Çocuk gidince sözlü tartışmamız oldu annemle.
Neyse sonra herkes işine baktı.
Ben de bir helva yapayım dedim canım istiyordu.
Yaptım tadına bakıyordum babam geldi. Helvanı yedin mutlu oldun mu dedi.
Ben de evet mutlu oldum sen de ye sen de mutlu ol dedim.
Aramızda kötü bir şey olmamıştı o gün ben de öyle demesine şaşırdım tatlı bir şekilde öyle dedim.
O da ben yemem al hepsini sen ye fitne fesat çıkarttın yine tatlı krizin geçti her şey normale mi döndü gibi bir şey dedi.
Ben bir tuhaf oldum dalga geçerek alttan alttan aşağılayarak konuştu.
Sinir geldi birden bana da yemezsen yeme ben yerim hepsini dedim odama girdim. Arkamdan helva tenceresini getirmiş al hepsini ye diye kapının önüne koydu.
Sana ne oluyor yani bu ne tavır diye acayip kötü oldu içim kinle nefretle doldum anında. Gitti ben de arkasından ben bir de bayramda senin elini öptüm be yazık bir köpeğin elini öpseydim daha iyiydi diye bağırdım.
O da hala dalga geçer bir sesle köpeğin elini öpseydin o zaman, hatta köpeğin k*çını öp bir dahakine dedi.
Ben de sen öp senin hoşuna da gider dedim. Sonra ne oldu hatırlamıyorum odama geldi laf yine seni döverime geldi.
Bak benim gücüm sana çok da güzel yeter benim de bir sabrım var sonra sabrım taşarsa senin yüzünde kalıcı hasarlar kalır ben de 1 2 gün hapiste yatarım sonra normal hayatıma dönerim dedi.
Olan sana olur ama dedi.
Bu vahşi düşüncesi benim içimde bir şeyler kopardı.
Yani nasıl insan dünyaya getirdiği evladı ile ilgili bu kadar vahşice şeyler düşünür dedim içimden.
Bir de diyordu ki simdiki aklim olsaydi eskiden, simdi daha cok kardesiniz olurdu.
Diyecegin bir sey varsa simdi yuzume soyle dedi.
Ben de var dedim.
Ama söyleyemedim ağlamamak için.
Neyse boşver dedim kapattım kapıyı.
Sonra tekrar açtım bağırdım.
Sen ne biçim babasın anca s.... yapmayı biliyorsunuz.
Çocuk yapıp yapıp psikolojilerini bozuyorsunuz dedim.
Hemen kapıyı kapatıp kilitledim.
Sonra odamda sinir krizi geçirdim.
Duvarları kapıları kendimi yumrukladım tekmeledim.
Çığlık çığlığa onlara küfürler hakaretler ettim.
Katil ruhlu, o hayvancağızı nasıl kestin hiç mi için ürpernedi. Ben düşününce bile içim bir hoş oluyor katil ruhlu diye bağırdım. Sen fırsatını bulsan benim de kafamı kesersin dedim.
Ailelerine sövdüm. O..nun evladı. Ananın babanın umurundasın sanki falan dedim.
Hiçbir şey demedi.
Sesimi kaydetmiş.
Allahtan duydum da sonradan sildim gizlice telefonundan.
Moralmen diplere çöktüm.
Kaç gündür yemek yemek için yaşıyorum diyeti de bozdum.
O koca tencere helvayı yedim.
2 kere fastfood söyledim eve. 4 hamburger, 2 litre kola, kova kova patatesler, soslar...
Hayvan gibi ne var ne yok yedim.
Kek poğaça yaptım.
Baklava tatlı kola aburcubur dondurma kocaman ekmekler reçeller yağlar...
Yemeğin çöpleri odamda atılmayı bekliyorlar.
Köyden bir de pire dadandı bulamıyorum da yiyip duruyor beni.
3 kilo aldım 5 günde.
Leş gibi koktum banyo da yapmıyorum. Cenabet cenabet geziyorum evde.
Gerçekten ileriye dönük ümitlerim tükendi.
Ya hiç böyle şeyler yaşayacağımızı tahmin etmezdim. Vay be...
Kafayı yememek için buraya yazıyorum.
Yorumları da şimdiden tahmin edebiliyorum ama umarım hiç kimse bunları yaşamaz.
İnsallah hayal urunudur. Degilse de yasi ufak bir kardesimizsindir buyudukce huyun suyun duzelir. Seninde dedigin gibi Allah kimseye yasatmaz bunlari insallah,senin eline aileni dusurmez.
 
Bu kötü yorum yapanlar çocuklarıyla imtihan olmazlar umarım. Kız belli ki zor bi çocuk üstüne bi de psikopat bi ailesi var az bile delirmiş. Nasıl kızsın küfür ediyorsun diyene kadar bu küfürleri bu kadar normalleştiren ailesini sorgulayın siz bi.

Doktora git çocuğum sen de fastfooda ona buna para verene kadar. Bi an önce de okula mı gidiyorsun iş mi buluyorsun ayrıl o evden.
 
Babama bunları söylesem beni döver / öldürür / komaya sokar yazıp konu sahibini kınayan üyeler kendi hayatlarını çok normal sanıyor anlaşılan.Dünyada hiçbir baba çocuğunu ne yaparsa yapsın dövemez / öldüremez / komaya sokamaz.Kız babasına küfür etmiş , bu kız o küfürleri bu kadar kolayca nasıl ediyor ki? Anadan babadan duyuyor belli ki.Ana babasına sorsan da dışarıdan öğreniyor derler hep.Babanın tavrı davranışları sizce normal mi? Ailede herkes garip.Suriyelilere yardım etmeleri güzel ama eve almaları , sonuçta yabancı insanlar.Türk de olsa eve almadan pay veremiyorlar mı? Bence aile komple garip.Başı da baba çekiyor.Çocukların böyle olması şaşıramıyorum ve çocuklara üzüldüm.
 
Babama bunları söylesem beni döver / öldürür / komaya sokar yazıp konu sahibini kınayan üyeler kendi hayatlarını çok normal sanıyor anlaşılan.Dünyada hiçbir baba çocuğunu ne yaparsa yapsın dövemez / öldüremez / komaya sokamaz.Kız babasına küfür etmiş , bu kız o küfürleri bu kadar kolayca nasıl ediyor ki? Anadan babadan duyuyor belli ki.Ana babasına sorsan da dışarıdan öğreniyor derler hep.Babanın tavrı davranışları sizce normal mi? Ailede herkes garip.Suriyelilere yardım etmeleri güzel ama eve almaları , sonuçta yabancı insanlar.Türk de olsa eve almadan pay veremiyorlar mı? Bence aile komple garip.Başı da baba çekiyor.Çocukların böyle olması şaşıramıyorum ve çocuklara üzüldüm.

Aynen öyle. Kavga halinde bile baba ebeveyn olarak görülmüyor. Dönüp kıza "hatta köpeğin k*çını öp bir dahakine" diyebiliyor. Acaba şiddeti ve böyle konuşmayı kimden almış bu kız. Bir cok aile affedersiniz çocuklarının içine ediyor,sonra "ahhh babaya/anneye söylenir mi ne ayıp" denilir. Halbuki en büyük mağdur burda konu sahibi ve kardesleri
 
Konu fake gibi geldi ama fake olmadığını düşünerek yazmak istiyorum, nitekim bunlar yaşanabilir şeyler ve yorumların çoğuna gıcık oldum.
Öyle gıcık oldum ki, ikinci üyeliği banlıyken aldım geldim. Mune Mune Müdürüm, ben GangstaWalk, cezama ilave yapabilirsiniz ve bu üyeliğimi banlayabilirsiniz.
Biraz yaramazlık yaptım, ban süremin uzaması bana da iyi gelecek, büssürü işim var ve hala buralardayım, olmaz böyle.
Kuralları çiğnedim artık, affedersiniz, boynum kıldan ince, vurun kellemi. :)


Her şeyden bir şey anlatmışsınız, ortaya karışık olmuş ama anlaşılamaz bir şey değil; klasik, cahil yurdum ailesi ve içinde hiçe sayılan, öfke kontrolünü kaybetmiş, babası gibi
birine dönüşmüş bir evlat.

Konudan çok gelen yorumlara şaşırdım:
"Baban iyi sabırlıymış, benim babam olsa beni komaya sokardı" (Çok iyi ederdi çok şahane bir babaymış evet alkışlıyorum)
"Senin dayağın eksik" (Dayak her şeyin ilacı çözümü zaten, getirin sopasını hanfendinin sorun çözecek)
"Hayırsız evlat" (Hayırsız ana-babalar için bire bir laf)
"Şımarıksın" (Bunu pencereye yapışmış onun bunun evladını dikizleyen komşu teyzeler söyler genelde, olayların iç yüzünü bilmeyen ve kendi çoluğunu çocuğunu övüp duran)
"Seni kim besliyor, yediklerinin parasını kim veriyor, beğenmiyorsan git" (Evet, çocuğu beslemek, onun herhangi bir hatasında başına kakmak için güzel materyal, süt de haram edilebilir, o da olur analık ne için var zaten :) Sütlere kadar haram etmek için.)
"Ailene kardeşlerine yazık, sen anormalsin" (İnsanlar delirene bakarlar, delirtenlere değil tabi)
"Evlat olsan sevilmezsin" (Olmuş ve doğru sevilmediği için bu halde muhtemelen, siz de sevmeyin evladınızı sonra hayırsız evlat der, kendinizi aklarsınız)
"Nankörsün" (Bu yorum bu tarz konulara gelmezse zaten şaşardım. Köpek gibi itaat eden evlat istiyor bunlar :) )

Vb...

Aile içinde, psikolojik olarak zorda olan 21 yaşındaki bir kızın, yardım alabilmek-kabul görebilmek için dikkat çekme, yaptıklarından ötürü bilinçsizce kendini ve ailesini cezalandırma
çabasını okudum ben ve bu psikolojiye de kuvvetle muhtemel ailesinin görmezden gelmesi, doğru iletişimi kuramaması ile itilmiş bu kızımız, artık pimi çekilmiş bir bomba olmuş, her an patlıyor, bence durum bu. Bu bugün olan değil, dünlerden süregelen bir durum
olduğu için, kızımız da kendisinin farkında değil.
Ve çoğunuzun takıldığı biyolojik yaşı olan 21 yerine, psikolojik yaşının bu kaos ortamda daha geride kaldığını düşünüyorum. Tatlım, sen bu buhrandan doğru adımlarla çıkabilirsen, 21 yaşından
çok daha olgun ve bilinçli bir kız olursun, yoksa 15 yaşında kalırsın... Bunu kendine yapma. Buna döneceğim, önce biraz konunu yorumlayayım:

Bu davranışları sergileyen bir evladım olsaydı, buradaki pek çok yorumun aksine, önce çocuğumu suçlamak, ona hayırsız evlat demek, onu komaya(!) sokmak yerine hatayı
kendimde arardım "Ben nerede yanlış yaptım ki, kızım ile iletişimde kalamıyoruz, o niçin bu kadar öfkeli, saldırgan, küfürbaz ve ulaşılmaz?"... Bunu kendisine soramayan
ve sadece bir çocuğu besleyip(!) büyüttüğü için ondan saygı görmeyi kendine hak sayan baba ve annelerden burada bile ne kadar çok olduğunu görmek, beni üzdü. Farzı misal
evladınız size küfürler etse, kendisini odasına kapatsa, eve gelene gidene delirse filan, siz göremediğiniz saygının peşine düşecek, evladınıza harcadığınız parayı
hatırlayıp "Seni ben besliyorum, beğenmiyorsan aha kapı" olayına gireceksiniz hemen demek. Yazık.

Kimsenin durduk yere şımardığını(!) görmedim ben şahsen, kimsenin durduk yere, süper bir huzur ve iletişim ortamında öfkeden saldırganlaştığını da.
Anne-baba olarak yanlış yapılan bir şeyler var ki kızın psikolojisi artık yerinde değil, öfke kontrolü elinde
değil, ya da kullanıyor bir şeyleri. Tartışmada karşı karşıya gelen 40 küsur, 50 küsur yaşındaki adamların davranışları yerine önce 21 yaşındaki kızın davranışlarının sorgulanması da ilginç, büyüklerin duruşunu
gençlerden, ergenlerden beklemek nasıl bir aklın ürünü ise... Pek çok konuda görüyorum bunu. Yol gösteren olacakları yere yola taş olursanız, tekmelenirsiniz. Bu kadar basit.

Kendisine küfür eden kızını, gerisin geri şiddetle tehdit eden ve ses kaydı alan bir babanın "Ne kadar sabırlı" diye övüldüğünü de gördüm ya, şaka gibi. Bu babanın, annenin yapacağı şey, kızlarını
önlerine alıp "Kuzum, ne oluyor, neden böylesin, seni böyle görmek bizi çok yaralıyor; bir derdin mi var bize anlatmadığın? Biri bir şey mi yaptı, korkma anlat biz yanındayız her
konuda, bize mi sinirlisin anlat, birlikte çözelim, hatalarımızı birlikte konuşalım. Biz de insanız, seni büyütürken yanlış yaptığımız şeyler olabilir, hadi hep beraber konuşalım, zararın neresinden
dönersek kar, hadi birbirimizle yeniden tanışalım" demek.
Hiçbir şekilde evlatlarının öfkesinin ardındakine ulaşamadıklarını gördüklerinde ise yapacakları şey, birlikte psikiyatr, psikolog, aile terapisti yolunu tutmak.
Sonrasında karara varmak.

Ama 21 yaşındaki kıza, "Ergenliğin bitmemiş ve hayırsız evlatsın ıyy, ivvrençsin" demek kolay, babasının yaptığı şey de bu, sizin yaptığınız şey de.
Vallahi buradaki kadınların, nasıl evlat yetiştirmekte olduklarını bazen istemsizce sorgulamama sebep oluyor böylesi konular. Çocuğu dünyaya getiren sizseniz, besleyip büyütmek zaten
göreviniz; hiçbir şartta bunu evladınızın başına kakma hakkınız yok.Çünkü onu doğurmayı, dünyaya getirmeyi siz tercih ettiniz ve bunu yaparken ona sormadınız. Şimdi de "Bu kadar beslediğim
çocuk" bla bla deme gibi bir lüksünüz yok, o sizin zorunda olduğunuz bir sorumluluk ve bununla evladınız üzerinde hak sömürüsü yapamazsınız, 21 yaşında olsalar dahi! Onlar sizin besleyerek üzerine full söz sahibi
olduğunuz, saygısını doğuştan satın aldığınız malınız değil, sizi size tanıtan -emek- eserleriniz ve sadece karnını doyurmak yetmiyor. Anne-baba olmak, sırf bu sıfatlarla saygıyı hak ettikleri anlamına da gelmiyor,
evlatlarından alacaklar o saygıyı, minneti, sevgiyi; kendileri kazanacaklar ve çocuğunuz 18 yaşına gelince de anne-babalığınız şak diye bitmiyor.

Birini doğurmak, mamasını yedirip gazını çıkarmak, ona 3-5 kıyafet almak, uykusuz sabahlamak, okul masraflarını karşılamak vb. bunları siz tercih ettiniz, karşılığında köpek itaati bekleyemezsiniz, yetmez-yetmeyecek.
Konuşmalarınızla, anlayışınızla, duruşunuzla alacaksınız saygıyı, karşınızdakinin "evladınız"dan önce bir insan, birey olduğunu kavrayacak, karakterini, halini, hangi hale saplı kaldığını çözeceksiniz.
Onunla, her döneminde yeniden tanışacaksınız, her olayında, kaybolduğu-saklandığı yerde yeniden bulacaksınız, her saygısızlığının altında "Niçin?" sorusunu taşıyacaksınız, "Saygısız seni! Bu kadar emeği görmeyen nankör!" demeden önce.
Annelik, babalık sanatçı olmaktır, eserinize bakarken fark ettiğiniz kötü, bulaşık renkli ağzı, önce kendi elinizde tuttuğunuz fırçadaki renge bakarak sorgulayacaksınız.
Çünkü görmüş geçirmiş olan sizsiniz, o daha görecek, yeri gelecek kör(!) birine adım adım tarif edeceksiniz, koluna gireceksiniz!
Bir şeyi ya çok verdiniz, ya çok aldınız. Kendinize bakacaksınız önce.




Herkes yaşadığını bilir; kız konuşmayı bıraktıysa ve sadece saldırıyorsa, demek ki ne anlattığı dinlenmiyor, anlaşılmıyor belki de geçiştirilip küçümseniyor. Belki sadece şımardı dikkat
çekesi var? Ne olmuş? Ne kadar çabalandıktan sonra "Bu senin kendi şımarıklığın" denmiş de bunun üzerinden tavır değişmiş? Ben göremedim konuda.

Evin içinde belki yok bu kız, ondan temizlik bekleyen annesi, kızının hangi konuda fikrini almayı başarmış şu zamana kadar, onu "El alem"siz olduğu gibi dinlemiş onaylamış alanına
karakterine saygı göstermiş, eve katmış ki şimdi evin bir bireyi gibi temizliğe ittirmeye çalışıyor, muamma. Orası onun evi mi gerçekten ki temizlesin? Ne kadar evi gibi hissettirildi?
Saygı bekleyen babası, tehditsiz, dalgasız, dayaksız, kızının hangi davranışı üzerine bilinçli bir baba gibi konuşmuş, saygısını kazanmış, ağırlığını hak etmiş bir baba ki şimdi
köpeğin eli kçı başı konuşulurken sabredebilmiş olsun? Evlatlar, anne babalarının aynalarıdır.

"Şimdiki gençlik de pek terbiyesiz" demek de kolay; -şimdinin içinde- yetişen gençleri tanımak o kadar mühim değil tabi, çıkın kendi zamanınızdan biraz, onun için kendi zamanınızı, kendi
gençliğinizi ilginç kılabilin. Ezber anne-baba olunca da, çocuktan sizi her şartta dinlemesini, izlemesini de beklemeyin.


3 yaşındaki oğlum, biraz sesimi yükseltsem "Şşş, bağırmadan konuş anne" diyebiliyorsa bana ve kendisi bağırmadan bunu söyleyebiliyorsa evet, bir şeyleri doğru yapmışım ve beni de hatalarımda
düzeltebilen, uyarabilen, aile içinde var olan bir çocuğum var. Onla büyüyorum, o da benle; her şeyimiz yeniden keşfedeceğimiz bir bilmece.
3 yaşındaki oğlum eğer ki bana bağırarak oradan buradan öğrendiği tüm küfürleri ediyorsa, ben bir şeyleri yanlış yapmışımdır; bu kadar net.
Bu 15 yaşında da böyle olacak, 25 yaşında da.
Önce kendime soracağım, sonra kendi vicdanımdan geçeceğim, yetiştirdiğim çocuğa bakarken. Bunlardan geçersem ancak o zaman diyeceğim "Ne bu halin, arpan mı fazla geldi?!".
Ki o arpayı da fazla veren benimdir. :KK66:
Sorun bunları kendinize.
Kolay mı insan yetiştirmek?


Bu kızın psikolojisi bozulmuş, elinden tutulması gerek nitekim kendisi de bilgisiz, önyargılı ve yaşının, yaşadıklarının cahilliğinde.
Öfke kontrolü yok, kardeşleri arası muhabbeti yok, anne-babasına karşı çok daha hırçın, evde, ailesi içinde varlık göstermeye çalışırken şirazesi kaymış ve ne kadar acı ki 21 yaşında hala aynı yerde kalmış-kaldırılmış.
"Hayırsızlaştırılmış" bir evlat.


Konu sahibi, yapacağınız şeyler belli; bir psikiyatra gideceksiniz, çünkü anne ve babanız, durumunuza ayılacak farkındalıkta ve sorumlulukta insanlar değil.
Onları, bu davranışlarınızla cezalandıramazsınız çünkü görmüyorlar; zararınız önce ve büyük ölçüde kendinize olacak bu şekilde davrandığınız müddetçe.
Psikolojik yardım ile başlayacak ve ailenizi olduğu gibi kabullenmeye çalışacaksınız. Onlar öyle, onlar değişmeyecek, bu yaşa kadar gelmişler ve sizin kendinizi paralamanız sizi
sorunlu(!) göstermekten başka bir işe yaramayacak. Kabul edeceksiniz.

Kendinizi kabulle geliştireceksiniz, olayları, insanları karşınıza değil, yanınıza almayı kabulden sonra öğreneceksiniz, kabulle büyüyeceksiniz "Doğru yöne".
Bir kanser hücresi gibi ölüme büyümek de var, rahme düşmüş bir bebeğin büyüdüğü gibi umutla büyümek de var; temizleyin kanserinizi.

Kabulle birlikte öfke kontrolünü ve iletişim kurmayı öğreneceksiniz.
Öfkenizi çıkarabileceğiniz daha sağlıklı yollar bulacaksınız psikologunuzla birlikte; belki arada bir bilgisayar oyunu oynamak, belki yürüşüşler, spor, yazı yazmak vs.
Bol bol okuyun, kelimeler, kılıçtan keskindir. Birine sövmeden de sövülmüş hissi verebilirsiniz. Hakaret etmeden de hakaret edebilirsiniz; birinin yüreğine nezaketle dokunabilirsiniz; dilinizi törpüleyin, kibarlaştırın, saygıdeğer
hale getirin. Babanıza "Sen iğrenç bir babasın, köpeğin elini öpseydim keşke" demek babasınızın size karşı kapılarını kapatmasına sebep olur, onun yerine "Keşke elini, adetten değil, içimden gelerek gerçek
bir saygıyla öpebilseydim baba, seni sevmeye kendimi zorlamadan seni öfkesiz sevebilseydim, üzülüyorum, inciniyor ve incitiyorum, keşke böyle olmasaydık" demek onun başını önüne alıp düşünmesini
sağlayacak bir kapı açabilir belki. Bunları kendinize öğretin, bunun için bol bol edebiyat, iletişim teknikleri vb. üzerine okuyun, kendinizi donatın.
Satırı elinize alıp doğramayın, iğneleyin gerektiği yerde, yeter. Biri katil eder, biri doktor.

Değişim sizle başlar, siz kendinizle barışın önce ki, sonra diğerleri gelecekse gelsin.

Bunlar çözümü olmayan şeyler değil, öfkenize yenilmeyin, öfkenizi yenin. Gerçek güç budur.
Sonrasında hayatınızı görmek daha kolay olacak, okullar okunacak, işlere girilecek, eller ekmek tutacak, arkadaşlar gelecek, maddi özgürlüğünü de alacaksın...
Saygı tüm bunlardan sonra gelecek. Tüm bunlardan sonra ailenin içinde her yerden varlık göstereceksin.
Anlayacağın, o odanda küfürlerinle oturman, kardeşinin kolunda kumanda parçalaman hiçbir işe yaramayacağı gibi, seni ve aileni daha berbat bir yere doğru götürecek.
Çık oradan ok?

Ve buradaki önyargılı, suçlayıcı, ayıplayan, anne-babanın her daim evlatları üzerinde güç olduğunu düşünen insanların yorumlarına da iyi bak, onlar senin hırsın olsun.
İşte dışarıdan böyle görünüyorsun. İnsanlar böyle görüyor, sadece delireni(!) görüyor tatlım.
Bağırman, kapıları çarpman, küfür etmen, kendini yemeklere vurman bir işe yaramayacak; insanlar bunları sadece ayıplayacak, bir imdat çağrısı olarak görmeyecekler.
Bu yüzden kimseye kendini haksız hale sokacak malzeme vermemelisin, aklını başına devşirmelisin ve yaşının kızı olmaya bir an evvel kolları sıvamalısın.
Gidişin "Baban gibi" biri olmak, ona benzemeye başladığının farkında değilsin öfkenle birlikte, buna uyanmalısın... Bu gidişi değiştirmek senin elinde.

İçinde kopan fırtınayı dindir ki sonrasındaki talan yerinden yaralılarını kurtarmaya çabuk başla, yardımsa yardım al çekinme-küçümseme, ben de yardım aldım çoğu kez
bu utanılacak-aşağılanacak bir şey değil; ömrünce hiç psikolog destek vb. yüzü görmemiş insanlar şahsen benim için daha korkunçtur. Yardım almak "Sağlıklı-sağlıksız ruh hali" fark etmez, herkesin ihtiyacı.
Bunu önce kendin için yap, sonra 3 yaşındaki kardeşini "Gerçekten" kurtarmak için yap, onun bilinçli, kontrollü, güzel örnek alabileceği bir ablaya ihtiyacı var aileniz içinde. Tamam?
Kıskançlıklarını irdele, "Ne istedin, neyi görmek istedin de olmadı, neden bu duyguya kapıldın?" bunları anla, öfkeni irdele "Neyi görmek istedim, olmadı".
Bunlar insani duygular, gayet doğal,normal "Çok fazla olup sana hükmetmeye başlamadığı" sürece...
Kendine dürüst ol, hatalarını gör, olduğu gibi kabullen, kendini yen, affet ve beklenti yapma, kendini geliştir, barış, yoluna bak ve kazan.
Tamam mı?

Hadi bakalım, böyle olmaz; öyle doğru, kontrollü, farkında ve barışık bir kız ol ki utandır herkesi.
 
:KK36: :KK200: :KK19: :KK73:
Konu fake gibi geldi ama fake olmadığını düşünerek yazmak istiyorum, nitekim bunlar yaşanabilir şeyler ve yorumların çoğuna gıcık oldum.
Öyle gıcık oldum ki, ikinci üyeliği banlıyken aldım geldim. Mune Mune Müdürüm, ben GangstaWalk, cezama ilave yapabilirsiniz ve bu üyeliğimi banlayabilirsiniz.
Biraz yaramazlık yaptım, ban süremin uzaması bana da iyi gelecek, büssürü işim var ve hala buralardayım, olmaz böyle.
Kuralları çiğnedim artık, affedersiniz, boynum kıldan ince, vurun kellemi. :)


Her şeyden bir şey anlatmışsınız, ortaya karışık olmuş ama anlaşılamaz bir şey değil; klasik, cahil yurdum ailesi ve içinde hiçe sayılan, öfke kontrolünü kaybetmiş, babası gibi
birine dönüşmüş bir evlat.

Konudan çok gelen yorumlara şaşırdım:
"Baban iyi sabırlıymış, benim babam olsa beni komaya sokardı" (Çok iyi ederdi çok şahane bir babaymış evet alkışlıyorum)
"Senin dayağın eksik" (Dayak her şeyin ilacı çözümü zaten, getirin sopasını hanfendinin sorun çözecek)
"Hayırsız evlat" (Hayırsız ana-babalar için bire bir laf)
"Şımarıksın" (Bunu pencereye yapışmış onun bunun evladını dikizleyen komşu teyzeler söyler genelde, olayların iç yüzünü bilmeyen ve kendi çoluğunu çocuğunu övüp duran)
"Seni kim besliyor, yediklerinin parasını kim veriyor, beğenmiyorsan git" (Evet, çocuğu beslemek, onun herhangi bir hatasında başına kakmak için güzel materyal, süt de haram edilebilir, o da olur analık ne için var zaten :) Sütlere kadar haram etmek için.)
"Ailene kardeşlerine yazık, sen anormalsin" (İnsanlar delirene bakarlar, delirtenlere değil tabi)
"Evlat olsan sevilmezsin" (Olmuş ve doğru sevilmediği için bu halde muhtemelen, siz de sevmeyin evladınızı sonra hayırsız evlat der, kendinizi aklarsınız)
"Nankörsün" (Bu yorum bu tarz konulara gelmezse zaten şaşardım. Köpek gibi itaat eden evlat istiyor bunlar :) )

Vb...

Aile içinde, psikolojik olarak zorda olan 21 yaşındaki bir kızın, yardım alabilmek-kabul görebilmek için dikkat çekme, yaptıklarından ötürü bilinçsizce kendini ve ailesini cezalandırma
çabasını okudum ben ve bu psikolojiye de kuvvetle muhtemel ailesinin görmezden gelmesi, doğru iletişimi kuramaması ile itilmiş bu kızımız, artık pimi çekilmiş bir bomba olmuş, her an patlıyor, bence durum bu. Bu bugün olan değil, dünlerden süregelen bir durum
olduğu için, kızımız da kendisinin farkında değil.
Ve çoğunuzun takıldığı biyolojik yaşı olan 21 yerine, psikolojik yaşının bu kaos ortamda daha geride kaldığını düşünüyorum. Tatlım, sen bu buhrandan doğru adımlarla çıkabilirsen, 21 yaşından
çok daha olgun ve bilinçli bir kız olursun, yoksa 15 yaşında kalırsın... Bunu kendine yapma. Buna döneceğim, önce biraz konunu yorumlayayım:

Bu davranışları sergileyen bir evladım olsaydı, buradaki pek çok yorumun aksine, önce çocuğumu suçlamak, ona hayırsız evlat demek, onu komaya(!) sokmak yerine hatayı
kendimde arardım "Ben nerede yanlış yaptım ki, kızım ile iletişimde kalamıyoruz, o niçin bu kadar öfkeli, saldırgan, küfürbaz ve ulaşılmaz?"... Bunu kendisine soramayan
ve sadece bir çocuğu besleyip(!) büyüttüğü için ondan saygı görmeyi kendine hak sayan baba ve annelerden burada bile ne kadar çok olduğunu görmek, beni üzdü. Farzı misal
evladınız size küfürler etse, kendisini odasına kapatsa, eve gelene gidene delirse filan, siz göremediğiniz saygının peşine düşecek, evladınıza harcadığınız parayı
hatırlayıp "Seni ben besliyorum, beğenmiyorsan aha kapı" olayına gireceksiniz hemen demek. Yazık.

Kimsenin durduk yere şımardığını(!) görmedim ben şahsen, kimsenin durduk yere, süper bir huzur ve iletişim ortamında öfkeden saldırganlaştığını da.
Anne-baba olarak yanlış yapılan bir şeyler var ki kızın psikolojisi artık yerinde değil, öfke kontrolü elinde
değil, ya da kullanıyor bir şeyleri. Tartışmada karşı karşıya gelen 40 küsur, 50 küsur yaşındaki adamların davranışları yerine önce 21 yaşındaki kızın davranışlarının sorgulanması da ilginç, büyüklerin duruşunu
gençlerden, ergenlerden beklemek nasıl bir aklın ürünü ise... Pek çok konuda görüyorum bunu. Yol gösteren olacakları yere yola taş olursanız, tekmelenirsiniz. Bu kadar basit.

Kendisine küfür eden kızını, gerisin geri şiddetle tehdit eden ve ses kaydı alan bir babanın "Ne kadar sabırlı" diye övüldüğünü de gördüm ya, şaka gibi. Bu babanın, annenin yapacağı şey, kızlarını
önlerine alıp "Kuzum, ne oluyor, neden böylesin, seni böyle görmek bizi çok yaralıyor; bir derdin mi var bize anlatmadığın? Biri bir şey mi yaptı, korkma anlat biz yanındayız her
konuda, bize mi sinirlisin anlat, birlikte çözelim, hatalarımızı birlikte konuşalım. Biz de insanız, seni büyütürken yanlış yaptığımız şeyler olabilir, hadi hep beraber konuşalım, zararın neresinden
dönersek kar, hadi birbirimizle yeniden tanışalım" demek.
Hiçbir şekilde evlatlarının öfkesinin ardındakine ulaşamadıklarını gördüklerinde ise yapacakları şey, birlikte psikiyatr, psikolog, aile terapisti yolunu tutmak.
Sonrasında karara varmak.

Ama 21 yaşındaki kıza, "Ergenliğin bitmemiş ve hayırsız evlatsın ıyy, ivvrençsin" demek kolay, babasının yaptığı şey de bu, sizin yaptığınız şey de.
Vallahi buradaki kadınların, nasıl evlat yetiştirmekte olduklarını bazen istemsizce sorgulamama sebep oluyor böylesi konular. Çocuğu dünyaya getiren sizseniz, besleyip büyütmek zaten
göreviniz; hiçbir şartta bunu evladınızın başına kakma hakkınız yok.Çünkü onu doğurmayı, dünyaya getirmeyi siz tercih ettiniz ve bunu yaparken ona sormadınız. Şimdi de "Bu kadar beslediğim
çocuk" bla bla deme gibi bir lüksünüz yok, o sizin zorunda olduğunuz bir sorumluluk ve bununla evladınız üzerinde hak sömürüsü yapamazsınız, 21 yaşında olsalar dahi! Onlar sizin besleyerek üzerine full söz sahibi
olduğunuz, saygısını doğuştan satın aldığınız malınız değil, sizi size tanıtan -emek- eserleriniz ve sadece karnını doyurmak yetmiyor. Anne-baba olmak, sırf bu sıfatlarla saygıyı hak ettikleri anlamına da gelmiyor,
evlatlarından alacaklar o saygıyı, minneti, sevgiyi; kendileri kazanacaklar ve çocuğunuz 18 yaşına gelince de anne-babalığınız şak diye bitmiyor.

Birini doğurmak, mamasını yedirip gazını çıkarmak, ona 3-5 kıyafet almak, uykusuz sabahlamak, okul masraflarını karşılamak vb. bunları siz tercih ettiniz, karşılığında köpek itaati bekleyemezsiniz, yetmez-yetmeyecek.
Konuşmalarınızla, anlayışınızla, duruşunuzla alacaksınız saygıyı, karşınızdakinin "evladınız"dan önce bir insan, birey olduğunu kavrayacak, karakterini, halini, hangi hale saplı kaldığını çözeceksiniz.
Onunla, her döneminde yeniden tanışacaksınız, her olayında, kaybolduğu-saklandığı yerde yeniden bulacaksınız, her saygısızlığının altında "Niçin?" sorusunu taşıyacaksınız, "Saygısız seni! Bu kadar emeği görmeyen nankör!" demeden önce.
Annelik, babalık sanatçı olmaktır, eserinize bakarken fark ettiğiniz kötü, bulaşık renkli ağzı, önce kendi elinizde tuttuğunuz fırçadaki renge bakarak sorgulayacaksınız.
Çünkü görmüş geçirmiş olan sizsiniz, o daha görecek, yeri gelecek kör(!) birine adım adım tarif edeceksiniz, koluna gireceksiniz!
Bir şeyi ya çok verdiniz, ya çok aldınız. Kendinize bakacaksınız önce.




Herkes yaşadığını bilir; kız konuşmayı bıraktıysa ve sadece saldırıyorsa, demek ki ne anlattığı dinlenmiyor, anlaşılmıyor belki de geçiştirilip küçümseniyor. Belki sadece şımardı dikkat
çekesi var? Ne olmuş? Ne kadar çabalandıktan sonra "Bu senin kendi şımarıklığın" denmiş de bunun üzerinden tavır değişmiş? Ben göremedim konuda.

Evin içinde belki yok bu kız, ondan temizlik bekleyen annesi, kızının hangi konuda fikrini almayı başarmış şu zamana kadar, onu "El alem"siz olduğu gibi dinlemiş onaylamış alanına
karakterine saygı göstermiş, eve katmış ki şimdi evin bir bireyi gibi temizliğe ittirmeye çalışıyor, muamma. Orası onun evi mi gerçekten ki temizlesin? Ne kadar evi gibi hissettirildi?
Saygı bekleyen babası, tehditsiz, dalgasız, dayaksız, kızının hangi davranışı üzerine bilinçli bir baba gibi konuşmuş, saygısını kazanmış, ağırlığını hak etmiş bir baba ki şimdi
köpeğin eli kçı başı konuşulurken sabredebilmiş olsun? Evlatlar, anne babalarının aynalarıdır.

"Şimdiki gençlik de pek terbiyesiz" demek de kolay; -şimdinin içinde- yetişen gençleri tanımak o kadar mühim değil tabi, çıkın kendi zamanınızdan biraz, onun için kendi zamanınızı, kendi
gençliğinizi ilginç kılabilin. Ezber anne-baba olunca da, çocuktan sizi her şartta dinlemesini, izlemesini de beklemeyin.


3 yaşındaki oğlum, biraz sesimi yükseltsem "Şşş, bağırmadan konuş anne" diyebiliyorsa bana ve kendisi bağırmadan bunu söyleyebiliyorsa evet, bir şeyleri doğru yapmışım ve beni de hatalarımda
düzeltebilen, uyarabilen, aile içinde var olan bir çocuğum var. Onla büyüyorum, o da benle; her şeyimiz yeniden keşfedeceğimiz bir bilmece.
3 yaşındaki oğlum eğer ki bana bağırarak oradan buradan öğrendiği tüm küfürleri ediyorsa, ben bir şeyleri yanlış yapmışımdır; bu kadar net.
Bu 15 yaşında da böyle olacak, 25 yaşında da.
Önce kendime soracağım, sonra kendi vicdanımdan geçeceğim, yetiştirdiğim çocuğa bakarken. Bunlardan geçersem ancak o zaman diyeceğim "Ne bu halin, arpan mı fazla geldi?!".
Ki o arpayı da fazla veren benimdir. :KK66:
Sorun bunları kendinize.
Kolay mı insan yetiştirmek?


Bu kızın psikolojisi bozulmuş, elinden tutulması gerek nitekim kendisi de bilgisiz, önyargılı ve yaşının, yaşadıklarının cahilliğinde.
Öfke kontrolü yok, kardeşleri arası muhabbeti yok, anne-babasına karşı çok daha hırçın, evde, ailesi içinde varlık göstermeye çalışırken şirazesi kaymış ve ne kadar acı ki 21 yaşında hala aynı yerde kalmış-kaldırılmış.
"Hayırsızlaştırılmış" bir evlat.


Konu sahibi, yapacağınız şeyler belli; bir psikiyatra gideceksiniz, çünkü anne ve babanız, durumunuza ayılacak farkındalıkta ve sorumlulukta insanlar değil.
Onları, bu davranışlarınızla cezalandıramazsınız çünkü görmüyorlar; zararınız önce ve büyük ölçüde kendinize olacak bu şekilde davrandığınız müddetçe.
Psikolojik yardım ile başlayacak ve ailenizi olduğu gibi kabullenmeye çalışacaksınız. Onlar öyle, onlar değişmeyecek, bu yaşa kadar gelmişler ve sizin kendinizi paralamanız sizi
sorunlu(!) göstermekten başka bir işe yaramayacak. Kabul edeceksiniz.

Kendinizi kabulle geliştireceksiniz, olayları, insanları karşınıza değil, yanınıza almayı kabulden sonra öğreneceksiniz, kabulle büyüyeceksiniz "Doğru yöne".
Bir kanser hücresi gibi ölüme büyümek de var, rahme düşmüş bir bebeğin büyüdüğü gibi umutla büyümek de var; temizleyin kanserinizi.

Kabulle birlikte öfke kontrolünü ve iletişim kurmayı öğreneceksiniz.
Öfkenizi çıkarabileceğiniz daha sağlıklı yollar bulacaksınız psikologunuzla birlikte; belki arada bir bilgisayar oyunu oynamak, belki yürüşüşler, spor, yazı yazmak vs.
Bol bol okuyun, kelimeler, kılıçtan keskindir. Birine sövmeden de sövülmüş hissi verebilirsiniz. Hakaret etmeden de hakaret edebilirsiniz; birinin yüreğine nezaketle dokunabilirsiniz; dilinizi törpüleyin, kibarlaştırın, saygıdeğer
hale getirin. Babanıza "Sen iğrenç bir babasın, köpeğin elini öpseydim keşke" demek babasınızın size karşı kapılarını kapatmasına sebep olur, onun yerine "Keşke elini, adetten değil, içimden gelerek gerçek
bir saygıyla öpebilseydim baba, seni sevmeye kendimi zorlamadan seni öfkesiz sevebilseydim, üzülüyorum, inciniyor ve incitiyorum, keşke böyle olmasaydık" demek onun başını önüne alıp düşünmesini
sağlayacak bir kapı açabilir belki. Bunları kendinize öğretin, bunun için bol bol edebiyat, iletişim teknikleri vb. üzerine okuyun, kendinizi donatın.
Satırı elinize alıp doğramayın, iğneleyin gerektiği yerde, yeter. Biri katil eder, biri doktor.

Değişim sizle başlar, siz kendinizle barışın önce ki, sonra diğerleri gelecekse gelsin.

Bunlar çözümü olmayan şeyler değil, öfkenize yenilmeyin, öfkenizi yenin. Gerçek güç budur.
Sonrasında hayatınızı görmek daha kolay olacak, okullar okunacak, işlere girilecek, eller ekmek tutacak, arkadaşlar gelecek, maddi özgürlüğünü de alacaksın...
Saygı tüm bunlardan sonra gelecek. Tüm bunlardan sonra ailenin içinde her yerden varlık göstereceksin.
Anlayacağın, o odanda küfürlerinle oturman, kardeşinin kolunda kumanda parçalaman hiçbir işe yaramayacağı gibi, seni ve aileni daha berbat bir yere doğru götürecek.
Çık oradan ok?

Ve buradaki önyargılı, suçlayıcı, ayıplayan, anne-babanın her daim evlatları üzerinde güç olduğunu düşünen insanların yorumlarına da iyi bak, onlar senin hırsın olsun.
İşte dışarıdan böyle görünüyorsun. İnsanlar böyle görüyor, sadece delireni(!) görüyor tatlım.
Bağırman, kapıları çarpman, küfür etmen, kendini yemeklere vurman bir işe yaramayacak; insanlar bunları sadece ayıplayacak, bir imdat çağrısı olarak görmeyecekler.
Bu yüzden kimseye kendini haksız hale sokacak malzeme vermemelisin, aklını başına devşirmelisin ve yaşının kızı olmaya bir an evvel kolları sıvamalısın.
Gidişin "Baban gibi" biri olmak, ona benzemeye başladığının farkında değilsin öfkenle birlikte, buna uyanmalısın... Bu gidişi değiştirmek senin elinde.

İçinde kopan fırtınayı dindir ki sonrasındaki talan yerinden yaralılarını kurtarmaya çabuk başla, yardımsa yardım al çekinme-küçümseme, ben de yardım aldım çoğu kez
bu utanılacak-aşağılanacak bir şey değil; ömrünce hiç psikolog destek vb. yüzü görmemiş insanlar şahsen benim için daha korkunçtur. Yardım almak "Sağlıklı-sağlıksız ruh hali" fark etmez, herkesin ihtiyacı.
Bunu önce kendin için yap, sonra 3 yaşındaki kardeşini "Gerçekten" kurtarmak için yap, onun bilinçli, kontrollü, güzel örnek alabileceği bir ablaya ihtiyacı var aileniz içinde. Tamam?
Kıskançlıklarını irdele, "Ne istedin, neyi görmek istedin de olmadı, neden bu duyguya kapıldın?" bunları anla, öfkeni irdele "Neyi görmek istedim, olmadı".
Bunlar insani duygular, gayet doğal,normal "Çok fazla olup sana hükmetmeye başlamadığı" sürece...
Kendine dürüst ol, hatalarını gör, olduğu gibi kabullen, kendini yen, affet ve beklenti yapma, kendini geliştir, barış, yoluna bak ve kazan.
Tamam mı?

Hadi bakalım, böyle olmaz; öyle doğru, kontrollü, farkında ve barışık bir kız ol ki utandır herkesi.

Muhteşemsin. Allah razı olsun. Bu kadar güzel mi anlatılır
 
Ailene karşı cok terbiyesizce hareketleriniz var adam iyi sabırlı karşınızda babanız anneniz var bence haddinizi bilim
Bide anlamadığım kurban sizin ama o kadar garıban varken neden suriyeliler bizden iyi bile yaşıyorken
 
Çocuğun yaptığını savunanlara vardır bir sebebi diyenler var inanın bana hiç bir sebebi olmadığı halde kardeşlerinin hepsi çalışkan iyi niyetli çocuklarken aradan çıkan böylesi oluyor

Verdiğim örnekte çocuğu uzman psikiyatristler mi görmedi okulun rehberlik servisi ile mi görüştürülmedi
Babaannesine mi gönderilmedi bir süre ayrı kalınsın diye hiç biri kıza işlemedi
Taki yetiştirme yurduna gönderilme tehditine kadar madem ailesi bu kadar kötü neden yetimhane anne baba yanından kötü geldi
Bu kız da gelmiş 21 yaşına hadi diyelim ailesi kötü kızın yüzü gülmemiş vs. Niye üniversite için bile evden ayrılmak için çaba göstermemiş
Çalışayım onlara muhtaç olmayayım bile demiyor
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X