Kocamin şiddet sorunu

Dilerim ki yasadklarimi yasamazsn ...

beddua vari cevabına çok sinirlendim ancak sakin cevap vereceğim
arkadaşım ben seni 2 şeyde çok eleştirdim
1) bu kadar dayağı yiyip "ama kocamı seviyoruuuuuuuuuum" deyişine
2) ısrarla yazıyorum - sırf bu adamı mutlu etmek için şiddet gördüğün ortama çocuk getirmek istemene, bu kadar bencil olmana

asla ama asla Allah'a büyük konuşmak istemem, çok çekinirim
ama gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki bu iki şeyi asla yapmam!
bu yüzden sen istediğin gibi düşün hakkımda
 
Herkes kendine verdiği değeri yaşar.
Üç gün çevrenizdeki herkese 'ben çok kilo verdim' derseniz, beş gün sonra onlar size 'gerçekten çok zayıfladın' der.
İnsan psikolojisi bu.
Eğer ben kocama değerli biri olduğumu, bunları yaşamayı haketmediğimi ve eğer bir gün yaşarsam dahi onun burnundan fitil fitil getirip, kapının önüne koyacağımı söylüyorsam, o da ayağını denk alır.
Bilmem anlatabildim mi aradaki farkı?

Her şeyin başlangıcı şanstır.
Her insan böylesine rezil bir olayı yaşayabilir, belki 1 saat sonra ben yaşarım, bilinmez.
Ama 'insan' ve 'karakter' kavramı, yaşadığınız olay sonrası sergilediğiniz davranış ve tutumlarınızla ortaya çıkar.
Kimse kusura bakmasın da şiddetle büyüyen bir ailenin çocuğu, yarın bigün benim el bebek gül bebek büyüttüğüm evladımla arkadaşlık yapacak.
Belki aşık olacak, evlenecek.
Bu temel sorunu baştan çözmek, toplum bilincinde oldukça önemlidir.
Sen, ben yok bu konuda.
Toplum olarak, kadınlar olarak hepimiz varız.
Şiddetin bu kadar olağan karşılanmasına ben kadın ve eş olmamdan öte bu toplumun bir bireyi olarak karşı çıkıyorum.
Şiddet görmek insanlık suçu olmasına rağmen, bunu kabullenerek yaşamak insan olamama suçudur.
Yapan ya da buna ses çıkarmayan da eşit derecede suçludur.
Elimden gelse, toplumdan aforoz edeceğim, o derece sinirlendim.
canım bak sende doğru söylüyorsun elbetteki herkes kendine verdiği değeri yaşar sen ne kadar dik durursan güçlü olursan seni kimsenin seni üzemeyeceğini bilirsin ama bazı durumlardada istisnalar vardır belki az belki çok bu durumları temelden çözmek tabiki çok önemli ama bende şuan şunları anlamıyorum eşimle kavga ettik herkesten gelen yorum hemen boşan durduğun kabahat gibi cümleler geliyor ya ne biliyoruz burda kadın anlatıyor ama belki asıl sorun kendinde ama biz bunu bilmiyoruz kadınlarımızda karakter evliyken farklı boşandıktan sonra farklı olmuyor evlilik dediğin şey bu kadar basit değil ben demiyorum ki dayak yedin sus otur mecbursun ben anlatmaya çalıştığım adamın düzelecek durumu varsa ilk önce bu yolu dene olmazsa zaten sonuç belli niye bile bile evli kalsın yani son çare bu durumu düşünsün istiyorum ama sizlere göre yanlış düşünüyorum o yüzden artık susmalıyım galiba arkadaşlar
 
konuyu dine getirmek istemiyorum ancak cok merak ediyorum simdiye kadar ne kadar dua ettiniz yasadıgınız siddet tekrarlanmasın diye?
durum degisti mi?
bundan sonra birden bire degisecek mi sanıyorsunuz?

tevekkül diye bir kavram vardı hani... ben mi yanlıs biliyorum yoksa?
sizin durumunuzun dersten gecmek isteyen ogrencinin sınavına calısmayıp sonra okunmus seker ile sınava girdiginde 100 alacagını ummmasından bir farkı yok maalesef.

kendi kosullarınızı yalnızca kendiniz iyileştirebilirsiniz,
duanizi istediginiz gibi edin, ona herhangi birsey soyleyecek degilim, haddim de degil. ancak eşinizin yıldırım düşercesine degismeyecegini bilin ve buna gore kararlar alın.
yahu yıldırımın bile düşmesi bir olaylar zincirine baglıdır. sizin olayınızda sadece eşinizin stresi ve sizin üzerinde bunu atma cabası var.

O tatlı beyinli dediginiz bayanck dinime olan saygima laf etti siz ise olayı nerelere cektiniz lütfen konuma bi daha yorum yazmayn

hangi saygınıza laf ettigimi gosterir misiniz lutfen?
forumda açıkca özür dilemekten de cekinmem.

tevekkülden bahsedip koşullarınızı iyileştirmek icin çaba sarfetmeniz gerektigini,
aksi taktirde durumun sınava hic calısmadan girip okunmus seker ile 100 alacagını düsünen cocuklara benzedigini yazmam mı agırınıza gitti? yoksa eşinizin yarın degismeyecegi gercegini belirtmem mi?
siz tatlı beyinlerden ziyade önce yediginiz dayagı ve cocugunuzun gelecegini dert edin hanımefendi.
şurada yazılanları kıyasladıgımda dahi pek cok üye o cocugu sizden daha cok düsünüyor...
bize ne rahat konforlu evimizden sizin hayatınızı dert edelim? demek ki vicdanımız el vermiyor, siz bahsederken komsumuz, akrabamızmış gibi bakıyoruz olaya.

begenmediginiz yorumlar gelince konunuza yorum yazmayın diyorsunuz,
üzüleceksiniz ama forum kurallarında böyle bir durum yok ne yazık ki.
hem bunu yazana kadar eşinize "bir daha vurma yoksa sonucları agır olur" demeyi ogrenin önce.

afedersiniz, "ayy cınım, 2.cocuk babayı mutlu eder, kesin dogur, hem dayak dedigin nedir ki hepimiz yaşıyoruz, yapmayan erkek mi var?" şeklinde ütopik yorumlar yapamıyoruz, zira hayatın gercekleri ile hicbir alakası yok bu cumlenin.
 
Arkadaşınız boşanmak istediği için öldürüldüyse zaten evli ve mutlu olması imkansızdı boşanmadığı takdirde, siz de biliyorsunuz bunu ben de biliyorum.

Üstelik babanın içindeki bu canilik küçük çocuğa da zarar verecekti mutlaka.

Bu konuda kendinizi suçluyorsanız suçlamayın
.

Düzenli şiddet görüyormuş konu sahibi. Birçok sefer sözler, yeminler ile dönmüş ancak aynı şey tekrar etmiş. Çabalama sınırı kaç kere dayak yemek size göre mesela?

Sonradan neden beni sürekli döven kocamdan boşandım diye pişman olan kadının kendine saygısı yoktur. Kendine saygısı olmayan insanın başta evlatları olmak üzere kimseye faydası olmaz.
ben konu sahibinde şuan bi çabalama görmedim sadece susmayı tercih etmiş susmak yerine çabala ve oluyor mu olmuyor mu ona bak diye getirdim ayrıca attığı tokadın bile ne sebeple olduğu sordm ki ayrıca hatalı bile olması tokat yemesine sebep olamaz asla ama eşini seviyorsa buna katlanmak yerine birşeyleri düzeltebilir mi diye yardımcı olmak adına burdayım yoksa zaten sonuç ortada ve boşanma... bana göre çabalamanın sınırı yoktur dayak olarak bağdaştıramam ama elinden geldiğince yaptığı çabaların az veya çok olumlu sonucunu görüyorsa çabalamaya devam edebilir ama çabaladığı halde ilerleme yoksa herkes kendi yoluna diyebilmeli ....
 
canım bak sende doğru söylüyorsun elbetteki herkes kendine verdiği değeri yaşar sen ne kadar dik durursan güçlü olursan seni kimsenin seni üzemeyeceğini bilirsin ama bazı durumlardada istisnalar vardır belki az belki çok bu durumları temelden çözmek tabiki çok önemli ama bende şuan şunları anlamıyorum eşimle kavga ettik herkesten gelen yorum hemen boşan durduğun kabahat gibi cümleler geliyor ya ne biliyoruz burda kadın anlatıyor ama belki asıl sorun kendinde ama biz bunu bilmiyoruz kadınlarımızda karakter evliyken farklı boşandıktan sonra farklı olmuyor evlilik dediğin şey bu kadar basit değil ben demiyorum ki dayak yedin sus otur mecbursun ben anlatmaya çalıştığım adamın düzelecek durumu varsa ilk önce bu yolu dene olmazsa zaten sonuç belli niye bile bile evli kalsın yani son çare bu durumu düşünsün istiyorum ama sizlere göre yanlış düşünüyorum o yüzden artık susmalıyım galiba arkadaşlar
Ben size cevabı, bir mesajınızda yaşamadan bilinmez dediğiniz için verdim.
Fikirleriniz farklı olabilir, yaşadığınız büyük bir acı var, hassasiyetinizi anlayabilirim.
Fakat burada şiddet gören iki kadın var ve zaten fikir olarak boşanmayı düşünmüyorlar.
Eşlerinin düzeleceğini de düşünmüyorlar.
Biz üyeler, boşanmanın hayatın sonu olmadığını, gayet yapılabilir bir şey olduğunu göstermek zorundayız.
Başka şeyler beni ilgilendirmez, aldatma ve şiddet kesinlikle boşanmayı gerektiren, aksi halinde kadının akıl ve can güvenliğinden endişe edilecek durumlardır.
Şimdi ben buradaki kadına, bekle düzelir bir yolu vardır dersem koca bir 'yalan' bu.
Siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum.
Dayak ne zaman bitecek, adam elden ayaktan düşünce!
Bu kadın, üç gün sonra dayak yediğinde, düşüp başını çarpmayacağı, hayatını kaybetmeyeceği ne malum?
O minicik yavrularına pislik kocasının zarar vermeyeceği ne malum?
Şiddetin düzelmesi diye bir şey yoktur.
Lütfen konu sahibine bu yönde umut vermeyin, düzelmeyecek.
Zaten tutunmak için bir dal arıyor, yapmayın n'olur yapmayın...
 
Ben size cevabı, bir mesajınızda yaşamadan bilinmez dediğiniz için verdim.
Fikirleriniz farklı olabilir, yaşadığınız büyük bir acı var, hassasiyetinizi anlayabilirim.
Fakat burada şiddet gören iki kadın var ve zaten fikir olarak boşanmayı düşünmüyorlar.
Eşlerinin düzeleceğini de düşünmüyorlar.
Biz üyeler, boşanmanın hayatın sonu olmadığını, gayet yapılabilir bir şey olduğunu göstermek zorundayız.
Başka şeyler beni ilgilendirmez, aldatma ve şiddet kesinlikle boşanmayı gerektiren, aksi halinde kadının akıl ve can güvenliğinden endişe edilecek durumlardır.
Şimdi ben buradaki kadına, bekle düzelir bir yolu vardır dersem koca bir 'yalan' bu.
Siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum.
Dayak ne zaman bitecek, adam elden ayaktan düşünce!
Bu kadın, üç gün sonra dayak yediğinde, düşüp başını çarpmayacağı, hayatını kaybetmeyeceği ne malum?
O minicik yavrularına pislik kocasının zarar vermeyeceği ne malum?
Şiddetin düzelmesi diye bir şey yoktur.
Lütfen konu sahibine bu yönde umut vermeyin, düzelmeyecek.
Zaten tutunmak için bir dal arıyor, yapmayın n'olur yapmayın...
bakın ben umut vermiyorum asla ama boşanında diyemem farkındaysanız net bir cümlem yok onlara karşı yorumlarımda sadece kendinden emin olmadan bir şey yapmalarını istemem şuan bu yazıyı yazarken veya bitrdikten sonra da ölebilirm ölümün ve doğumun saati yoktur elbet ama şunuda unutmayın burası sınav dünyası belki onlarında sınavı buydu ben kendi çocuğuma bakarken içim acıyor yanındaki yavruyu görünce şimdi hem babasız hem anasız kaldı onun sınavı belkide erken başladı kim bilir
ayrıca şiddet bitmez diye bir şey yok bitenide var bitmeyenide örnekler o kadar çok ki burdan anlatsamda bitiremem her erkeğe aynı gözle bakmayalım düzelen de var ve tabi düzelmeyende
bu kadar kesin ve net konuşmak doğru değil
 
ben söylediklerimle yanlış anlaşıldım mı bilmiyorum ama eğer öyleyse inanın amacım yanlış anlaşılmak değildi burada ben kimseye karşı yanlış anlaşılmak istemem burada yorum yaparken umut vermek için değil fikir olarak yardım edebilmek adına yazıyorum elbette hiç bir kadının acı çekmesini mutsuz olmasını dayak yemesini istemem ama bazen oluyor ki bi hiç uğruna yıkılan yuvalar çıkıyor ortaya buna gerçekten üzülüyorum şuan etrafımda ilk 10 yılı zehir gibi geçmiş ama şuan o tam tersi mutlu olan insanlarda var çabaladılar ve kazandılar
herkes aynı olacak değil ama yaşamadan yapmadan bilemez evlilik zordur zora gelince herkes boşanır önemli olana zora gelen evliliği kurtarabilmektir yuvayı dişi kuş yapar sözü ne denli doğru olduğuna inananlardanım bu yüzden kadın güçlü durmayı bilmeli çabalamalı herkes hata yapabilir ama ilk hatada yada hiç bir şekilde çabalamadan peşi sıra gelen hatalara tamam deyip boşanmak bana doğru gelmiyor yanlış düşünüyorda olabilirim benimkisi sadece bir fikir isteyen doğru bulsun istemeyen yanlış deyip geçsin hepsini saygıyla karşılarım
burda çocukların her iki tarafıda zor bunuda unutmayalım mutlu olmalı anne babayla birlikte ayrıldıktan sonra o çocuklarda 2 parçaya bölünüyor onlara yazık yinede mutlu olamıyolar o çocuklar için mücadele sonuna kadar verilmeli yapıcı olunmalı olmuyorsa son çare boşanma ama şuan ki boşanmalar o kadar kolay ki artık söz etmek istemiyorum bir kadın anneyse ilk önce evladını sonrada ailesini tabi son olarak kendini düşünmeli .....
 
bazı durumlardada istisnalar vardır belki az belki çok bu durumları temelden çözmek tabiki çok önemli ama bende şuan şunları anlamıyorum eşimle kavga ettik herkesten gelen yorum hemen boşan durduğun kabahat gibi cümleler geliyor ya ne biliyoruz burda kadın anlatıyor ama belki asıl sorun kendinde ama biz bunu bilmiyoruz

öncelikle daha önceki mesajlarınızı üzerime alınmadıgım icin alıntılamadım belirteyim,
yorumlarıma ilişkin yazdıysanız alıntılayabilirdiniz cunku.
siddet gören kimseye seviyorsan sabret diyemem, o kisi sevilmeyi haketmiyordur çünkü, seven kisinin de psikolojik olarak saglıklı bir birey oldugunu düsünemem,
bu, kendisine zarar vermek isteyen kisiye yaşamayı sevmiyorsan yap tabii demek kadar yanlış olur.

mesajınızda özellikle bu bölümü alıntıladım çünkü kavga etmek ile darp bir degil,
eger kavga ederken cocuklar etkileniyor, asagılayıcı ifadeler kullanılıyor ve kişi ciddi sekilde psikolojik siddete maruz kalıyorsa o zaman boşanmanın daha dogru olacagını yazarım fakat ufacık bir tartısmada "amaan bosver bosan gitsin" yazdıgım bir mesajımı bulup alıntılayın lutfen. simdiye dek ne yazdıgımı biliyorum cunku düsüncelerim günden gune degisiklik gosteriyor degil.
zaten bir cok konuda psikolojik tedavi alması gerektigi, simdiye kadar neler denendigi soruluyor, bahsettiginiz yorumlar da gelen yanıtlar dogrultusunda veriliyor.
boşanmanın zaten sevginin olmaması, aldatma, siddet vs baska hangi durumlarda olmasını bekliyoruz ki? cok mutluyuz o yuzden bosanalım mı diyor insanlar?

yine siddetin yasandıgı evler icin ise "belki asıl sorun kendisinde" de demem hicbir zaman,
bana öyle bir durum söyleyin ki darp ı meşru kılsın,
eşinin hoslanmadıgı davranısları varsa bosanır, hayvanların bile döverek egitimine karsı cıkılıyorken nasıl olur da hatalı olan bir eşe vurmak icin herhangi bir haklı gerekce sunulabilir?
asıl boşanma secenegini ortadan kaldırdıgımız zaman tüm bunların yaşanmasına zemin hazırlamıs oluruz.
 
bir kadın anneyse ilk önce evladını sonrada ailesini tabi son olarak kendini düşünmeli .....

Bir kadın anneyse önce kendini düşünmeli çünkü çocuğuna örnek olacak bir karaktere sahip olması önemli, kendisi güzçsüzse çocuğunu da öyle yetiştirir çünkü, kadınla çocuk güçlüyse de aile/yuva her halükarda sağlam olur zaten.

Olmuşla ölmüşe çare yok ama keşke arkadaşınız zamanında önce kendini kurtarabilip yeni bir sayfa açabilseydi, boşanma istatiklerinde kimsenin umursamadığı bir sayı olmasına rağmen çocuğuna ve iki kişilik ailesine sarılabilirdi o zaman.
 
öncelikle daha önceki mesajlarınızı üzerime alınmadıgım icin alıntılamadım belirteyim,
yorumlarıma ilişkin yazdıysanız alıntılayabilirdiniz cunku.
siddet gören kimseye seviyorsan sabret diyemem, o kisi sevilmeyi haketmiyordur çünkü, seven kisinin de psikolojik olarak saglıklı bir birey oldugunu düsünemem,
bu, kendisine zarar vermek isteyen kisiye yaşamayı sevmiyorsan yap tabii demek kadar yanlış olur.

mesajınızda özellikle bu bölümü alıntıladım çünkü kavga etmek ile darp bir degil,
eger kavga ederken cocuklar etkileniyor, asagılayıcı ifadeler kullanılıyor ve kişi ciddi sekilde psikolojik siddete maruz kalıyorsa o zaman boşanmanın daha dogru olacagını yazarım fakat ufacık bir tartısmada "amaan bosver bosan gitsin" yazdıgım bir mesajımı bulup alıntılayın lutfen. simdiye dek ne yazdıgımı biliyorum cunku düsüncelerim günden gune degisiklik gosteriyor degil.
zaten bir cok konuda psikolojik tedavi alması gerektigi, simdiye kadar neler denendigi soruluyor, bahsettiginiz yorumlar da gelen yanıtlar dogrultusunda veriliyor.
boşanmanın zaten sevginin olmaması, aldatma, siddet vs baska hangi durumlarda olmasını bekliyoruz ki? cok mutluyuz o yuzden bosanalım mı diyor insanlar?

yine siddetin yasandıgı evler icin ise "belki asıl sorun kendisinde" de demem hicbir zaman,
bana öyle bir durum söyleyin ki darp ı meşru kılsın,
eşinin hoslanmadıgı davranısları varsa bosanır, hayvanların bile döverek egitimine karsı cıkılıyorken nasıl olur da hatalı olan bir eşe vurmak icin herhangi bir haklı gerekce sunulabilir?
asıl boşanma secenegini ortadan kaldırdıgımız zaman tüm bunların yaşanmasına zemin hazırlamıs oluruz.
ben herkesin yorumlarına ilişkin yazdım bir tek siz veya bir başkası değil genel olarak yazma gereği duydum ...
her kadın güçlü olamaz ve hemen herşeyi her güçlü kadın gibi yapamaz yapması zaman alır bir çok şeyi yaşar görür ders çıkarır ve güçlü hale gelir kimi kadında baştan güçlüdür kimseye boyun eğmez herkesi bir tutmak mümkün değil
ben o yorumda yazdığım geneli böyle demek istedim
ben mesaj bulup alıntılacak bir şey göremiyorum hem yazsanız dahi bu sizi ilgilendirir benlik bi durum olsaydı yada fikir beyan etmek isteseydim alıntılardım yazınızı
ayrıca işin içinde şiddet olması sadece psikolojik tedavi gerektirir demedim
psikolojik destek her türlü gerekli artık çünkü günümüz koşulları oldukça zor kumar alkol aldatma şiddet hepsi olabiliyolar bunlar varsa aile terapisti denenmeli kişiler arası anlaşmazlıklar olabiliyolar bu gibi durumlarda bile yine yardım alınmalı belki düzeltilebilir durumlar azda olsa vardır gözüyle bakıyorum denemekten zarar gelmez düşüncesiyle yaklaşıyorum bu yüzden sanırım siz ve diğer yorumcu arkadaşlar tarafından yanlış anlaşıldım
 
Bir kadın anneyse önce kendini düşünmeli çünkü çocuğuna örnek olacak bir karaktere sahip olması önemli, kendisi güzçsüzse çocuğunu da öyle yetiştirir çünkü, kadınla çocuk güçlüyse de aile/yuva her halükarda sağlam olur zaten.

Olmuşla ölmüşe çare yok ama keşke arkadaşınız zamanında önce kendini kurtarabilip yeni bir sayfa açabilseydi, boşanma istatiklerinde kimsenin umursamadığı bir sayı olmasına rağmen çocuğuna ve iki kişilik ailesine sarılabilirdi o zaman.
arkadaşım boşanmıştı canım kendini kurtarıp sayfasını açmıştı ama boşanmanın kolay olmadığı bir ülkedeyiz bunu anlatmaya çalışıyorum ama anlayan olmadı halen......... ayrıca güçsüz kadın veya güçlü kadın hiç fark etmez çocuğunu güzel yetiştirmek isterse çokta güzel yetiştirir merak etmeyin yine kendi arkadaşımı örnek vericem (mekanı cennet olsun ) pırlanta gibi oğlu var babasına hiç benzemeyen bi o kadar olgun terbiyeli güçlü ve akıllı bir çocuk yani demem o ki güçsüz bir kadında yaterki istesin herşeyin üstesinden gelir yeter ki bazı şeyleri isteyebilmeli kadın için her şey güçlü olmak değil istemek önemli olan
 
bir kadın anneyse ilk önce evladını sonrada ailesini tabi son olarak kendini düşünmeli ..... diye yazdığım cümlemde anlattığım şey bencillik yapıp kendini ön plana koyması yerine en son kendini düşünmeli demek istedim
 
konu sahibindende özür dilerim keşke hiç yorum yapmasaydım kendi konusunun dışına çıkıldı benim yüzümden
 
arkadaşım boşanmıştı canım kendini kurtarıp sayfasını açmıştı ama boşanmanın kolay olmadığı bir ülkedeyiz bunu anlatmaya çalışıyorum ama anlayan olmadı halen......... ayrıca güçsüz kadın veya güçlü kadın hiç fark etmez çocuğunu güzel yetiştirmek isterse çokta güzel yetiştirir merak etmeyin yine kendi arkadaşımı örnek vericem (mekanı cennet olsun ) pırlanta gibi oğlu var babasına hiç benzemeyen bi o kadar olgun terbiyeli güçlü ve akıllı bir çocuk yani demem o ki güçsüz bir kadında yaterki istesin herşeyin üstesinden gelir yeter ki bazı şeyleri isteyebilmeli kadın için her şey güçlü olmak değil istemek önemli olan

Pırlanta gibi oğlu olabilir, mekanı da cennet olsun ama bu küçük yaşta (4 yaşında) öksüz kalmayı haketmiyordu o çocuk, babasına hiç benzememesi konusunda da hiç de emin olmayın, şimdi oğlunuzun yanında yatıyor olabilir ama bunun da geleceği var.

Ki olayın detayını bilmeden de atıp tutmuş oluyoruz burada. Kocası da pırlanta gibi miydi? Birden cinnet mi geçirdi?

Kadınlar evet bencil olabilmeli diyorum ben de, bencillik kötü bir şey değil her zaman, evlenmeden önce de, evlendikten sonra da, fedakarlık diye yutturulan herşeye aaa bizim de evimiz böyle, benimki de çok kıskanç, benimki de dövüyor, benimki de çok kırıcı vs. diyenlere bakıp boyun eğmemeliler.
 
psikolojik destek her türlü gerekli artık çünkü günümüz koşulları oldukça zor
bu cumlenize katılıyorum,
diger yazdıklarınız icin de maalesef kisinin once o destegin gerektigini düşünmesi ve gittiginde de faydasını gorebilmesi icin saydıklarınızı bir "sorun" olarak ortaya koyması gerekir.
bu, birkac cümle ile şikayetci olup sonra hicbir sorun yokmuscasına hayatına devam etmeye calısmak ile cozulebilecek birsey degil.
baskalarının zoruyla gittiginde ise evini kutsayarak yasadıgı sıknıtıları normallestirir veya görmezden gelmeye baslarsa gerekli destegi aldıgında dahi saglıklı bir sonuc alabilmesi zor...
sizi yanlıs anladıgımı düşünmüyorum, aksine kaygılarınızı anlıyorum ancak konu sahiplerinin kendi hayatlarına sizin kadar duyarlı oldugunu, çözüm icin ugrastıgını sanmıyorum.
şikayet edip sonra bir mucize olmasını bekliyoruz. olmaz ise hayatımıza kaldıgımız yerden devam...
şu durumda 2.cocugun düşünülmesi ve dövülmek ile bebek istemenin aynı cümlede gecmesi bile kişinin saglıklı bir ruh hali icinde olmadıgının gostergesi bence.
yani psikoloji konusunda size %100 katılıyorum.
 
Pırlanta gibi oğlu olabilir, mekanı da cennet olsun ama bu küçük yaşta (4 yaşında) öksüz kalmayı haketmiyordu o çocuk, babasına hiç benzememesi konusunda da hiç de emin olmayın, şimdi oğlunuzun yanında yatıyor olabilir ama bunun da geleceği var.

Ki olayın detayını bilmeden de atıp tutmuş oluyoruz burada. Kocası da pırlanta gibi miydi? Birden cinnet mi geçirdi?

Kadınlar evet bencil olabilmeli diyorum ben de, bencillik kötü bir şey değil her zaman, evlenmeden önce de, evlendikten sonra da, fedakarlık diye yutturulan herşeye aaa bizim de evimiz böyle, benimki de çok kıskanç, benimki de dövüyor, benimki de çok kırıcı vs. diyenlere bakıp boyun eğmemeliler.
fedakarlık karşılıklı olursa gerçek manasını taşır bir feda ederken bir diğerinin kar etmesi farklı boyutlara taşır işi ki şuan günümüzde bu boyutta olan evlilikler var malesef
arkadaşımın eşide arkadaşımdı çokta iyi bir insan ama eşine çok haksızlık yaptı ve eşini o kadar çok seviyordu ki anlatamam bunu kelimelerle... cinnet anı değil kıskançlık anıydı herşey bi an da oldu diyorum ya herşeye şahit oldum ama keşke olmasaydım olmasaydım
her evliliği bir tutmak doğru değil tabi benmkide böyle şöyle diyerek rol model alınıp susuluyor doğru bulmuyorum asla hakkını savunabilmeli kadında ama bencilce değil sadece kendi çıkarlarını düşünerek değil bu erkek içinde geçerli ayrıca
 
bu cumlenize katılıyorum,
diger yazdıklarınız icin de maalesef kisinin once o destegin gerektigini düşünmesi ve gittiginde de faydasını gorebilmesi icin saydıklarınızı bir "sorun" olarak ortaya koyması gerekir.
bu, birkac cümle ile şikayetci olup sonra hicbir sorun yokmuscasına hayatına devam etmeye calısmak ile cozulebilecek birsey degil.
baskalarının zoruyla gittiginde ise evini kutsayarak yasadıgı sıknıtıları normallestirir veya görmezden gelmeye baslarsa gerekli destegi aldıgında dahi saglıklı bir sonuc alabilmesi zor...
sizi yanlıs anladıgımı düşünmüyorum, aksine kaygılarınızı anlıyorum ancak konu sahiplerinin kendi hayatlarına sizin kadar duyarlı oldugunu, çözüm icin ugrastıgını sanmıyorum.
şikayet edip sonra bir mucize olmasını bekliyoruz. olmaz ise hayatımıza kaldıgımız yerden devam...
şu durumda 2.cocugun düşünülmesi ve dövülmek ile bebek istemenin aynı cümlede gecmesi bile kişinin saglıklı bir ruh hali icinde olmadıgının gostergesi bence.
yani psikoloji konusunda size %100 katılıyorum.
ben en son yapmış olduğum yorumları konu sahibine özel olarak değil genelleme yaptım ama dediğiniz doğru susmak konusunda en büyük yanlışı ve hatayı yapıyor ayrıca sorunu halletmeden sorunu yokmuşçasına devam etmek daha büyük sorunlar doğrurur bunu belirtmeye gerek yok sanırım ayrıca mucize beklemeden önce o mucize için bir şeyler yapmak gerekir yoksa ortada yoktan var olması için mucize beklemek aptallık olur bunun için ÇABA gerekir evlilik değil her konu için bu böyle olmalı çabalamadan hiç bir şey elde edemezsin
konu sahibinin 2 çocuk olayı ve dövülmesi konusunda diyeceğim tek şey sustuğunu ve hatasını kabul ediyor devam ederse de ne olacağını devam etmezse ne yapması gerektiğinin farkına varmalı henüz çabalama olayına bile girmemiş bunu yapmalı baktı olmuyor beklemenin anlamı kalmıyor o saaten sonra zaten
 
fedakarlık karşılıklı olursa gerçek manasını taşır bir feda ederken bir diğerinin kar etmesi farklı boyutlara taşır işi ki şuan günümüzde bu boyutta olan evlilikler var malesef
arkadaşımın eşide arkadaşımdı çokta iyi bir insan ama eşine çok haksızlık yaptı ve eşini o kadar çok seviyordu ki anlatamam bunu kelimelerle... cinnet anı değil kıskançlık anıydı herşey bi an da oldu diyorum ya herşeye şahit oldum ama keşke olmasaydım olmasaydım
her evliliği bir tutmak doğru değil tabi benmkide böyle şöyle diyerek rol model alınıp susuluyor doğru bulmuyorum asla hakkını savunabilmeli kadında ama bencilce değil sadece kendi çıkarlarını düşünerek değil bu erkek içinde geçerli ayrıca

Çok haksızlık yapma ve kıskançlık bir araya gelince kafamda hiç de iyi bir insan imgesi oluşmadı üzgünüm. Sevgisi de yerin dibine batsın. Umarım çocuğun bahtı ne annesine ne babasına benzer.
 
Çok haksızlık yapma ve kıskançlık bir araya gelince kafamda hiç de iyi bir insan imgesi oluşmadı üzgünüm. Sevgisi de yerin dibine batsın. Umarım çocuğun bahtı ne annesine ne babasına benzer.
bakın ben bunu şöyle izah edeyim size isimler gerçek değil isim vererek izah edeyim ikiside arkadaşımda severek evlendiler ayşe de alide mutluydu en başta kv faktörü araya girdi hzurları kalmadı ali ayşeyi uçan erkekten bile kıskanırdı bu durumu kvde çok kullanırdı oğlunu resmen paranoyak hale getirdi olaylar uzun ama kısa anlatayım çocuk falan oldu artık kıskançlık durumunun kötüye gitmesi başladı dövmeler vs çoğaldı sonra ayşe benimde desteğimle boşanma kararı aldı ve yaptı alinin tek suçu gereğinden çok kıskanmasıydı ayşeninse çok sevdiğinden için susması en başta susmasaydı belki durumlar bu hale gelmeyecekti ve mutlu bir yuvaları olacaktı
 
ben en son yapmış olduğum yorumları konu sahibine özel olarak değil genelleme yaptım ama dediğiniz doğru susmak konusunda en büyük yanlışı ve hatayı yapıyor ayrıca sorunu halletmeden sorunu yokmuşçasına devam etmek daha büyük sorunlar doğrurur bunu belirtmeye gerek yok sanırım ayrıca mucize beklemeden önce o mucize için bir şeyler yapmak gerekir yoksa ortada yoktan var olması için mucize beklemek aptallık olur bunun için ÇABA gerekir evlilik değil her konu için bu böyle olmalı çabalamadan hiç bir şey elde edemezsin
konu sahibinin 2 çocuk olayı ve dövülmesi konusunda diyeceğim tek şey sustuğunu ve hatasını kabul ediyor devam ederse de ne olacağını devam etmezse ne yapması gerektiğinin farkına varmalı henüz çabalama olayına bile girmemiş bunu yapmalı baktı olmuyor beklemenin anlamı kalmıyor o saaten sonra zaten

yazdıklarınızın büyük bir cogunluguna katılıyorum ancak çaba degerlendirmemiz farklı sanırım,
ya da ne zaman ve nasıl gerceklesecegi noktasında.

mesela konudan uzaklasıp aldatmanın oldugu bir ortam düsünelim, kim nasıl cabalayacak ki...
sizin dediginiz gibi gerektigi düsünülüyorsa dahi sizin de bircok yorumunuzda yazdıgınız gibi sorunlar ilk basladıgı zamanlarda önlem alınıp susmamalı ki istenmeyen sonuclarla karsılasılmasın.

bu arada birkac mesajdır aklımdaydı yazamadım, başınız sağolsun...
 
X