Canım, düşündüm biraz, uzman görüşü de aldım senin için :) Bana mantıklı geldi, hem de çok.
Evliliğinde huzur ve yakınlık istiyorsan, ileride de maddi açıdan rahat etmek istiyorsan, yapılacak şeyler çok basit.
1. Sahip olmadıklarına değil, sahip olduklarına odaklan. Şimdi "tabi senin bunu söylemen kolay, çalışıyorsun, paran var" diyebilirsin.Evet var, ortalama bir maaşım var ve kendimi çok zengin hissediyorum. Her zaman böyle değildi, 20li yaşlarda çok daha az param vardı ama yine de zenginmisim gibi harcıyordum. Çünkü yapılan araştırmalara göre, parayı en az düşünen ve en az dert eden insanlar, en çok parayı kazanıyor. Kafanda seni meşgul edecek şekilde "biriktirmem lazım" gibi bir endişe olmadığı zaman, işine ve diğer şeylere daha rahat odaklaniyorsun. Genel olarak daha mutlu bir insan haline geliyorsun. Ve ne kadar mutlu olursan, işinde & okulunda o kadar başarılı olursun. Bu da zaten sonuç olarak kazandığın parayı arttıran birşey.
2.Kendin için anlamsızca para harca. Zaten eşin de öyle yapmanı istemiş. Biriktirdiğin parayı harcamaktan çekinme. Dediğim gibi , senin mutluluğun en önemli şey. Eğer sen harcamazsan, eşin kendisine para harcadikca ona kin tutar hale gelirsin. Neden o da benim gibi fedakarlık yapmıyor dersin. Bu da evliliginizi kavgaya ve mutsuzluğa surukler. Adamın sigarasını sayacak hale gelme. Paranı rahatça harca. Mutlu bir evlilik karşındakine %100 guvenmeni gerektirir. Ondan gizli para tutmak seni zengin etmez, sadece aranızdaki uzaklığı arttırır. Kendine sor: Hangisi daha önemli? Ömrünü beraber gecirecegin adamla yakınlığın mı? Yoksa birkaç bin lira biriktirmek mı? Eğer ilki daha önemliyse, inançlı olmayı korkuya tercih etmeli ve kocana %100 inanmalisin.
3. Onunla maddi olarak tamamen birleş. Bu her kadının yapması gereken birşey. Kadın para kazaniyor olsa da, ortak bir banka hesabı olmalı ve herkesin kazandığı o hesaba gitmeli.
4. Maddi otoriteyi tamamen eşine ver. Sen ilerde para kazansan bile, bırak parayı o yonetsin. Sen kendi ihtiyacını al ve kendi mutluluguna odaklan. Ben meslek olarak finansci olmama rağmen, paranın yönetimini eşime verdim, çünkü evdeki harcamalara laf eden "kötü polis" olmak istemiyorum. Harcamalara karışan tutumlu biri olmak, kadınsı cazibeyi alıp götürüyor açıkçası.