Anladığım kadarıyla ayrılma kararını da vermişsin aslında. Bu kararı verm
Bu arada anladığım kadarıyla sen de ayrılmak istiyorsun. Kafanda bitirmişsin olayı. Buna çok çok sevindim. Çünkü okuduğum yazarlar ve çevremde gördüğüm örnekler diyor ki, şiddet eğilimli bir adam kötü bir adamdır ve onunla hiçbir zaman mutlu olamayacaksın. Kendini güvende hissetmiyorsan, mutluluk, huzur, sevgi de arayamazsın.
Ben evliliği ottan çöpten sebeplerle bitirmek isteyen birini duyduğum zaman çok üzülüyorum. Çünkü şiddet eğilimi olmayan, sadakatsiz olmayan veya alkolik/uyuşturucu bağımlısı olmayan bir adam iyi bir adamdır, seni seviyordur ve hareketlerinde yapacağın birkaç değişiklik ile bu adamla inanamayacağın kadar mutlu olabilirsin.
Kötü adamlar ise ayrı bir hikaye... 100 erkekten ancak biri bu kategoriye girer, sana da yazık ki böylesi denk gelmiş. Bize de olabilirdi. Acını paylaşıp azaltabilirsem ne mutlu bana. İnanıyorum ki cesaretini toplayıp ayrılacaksın, zor olacak ama bu da bitecek. Sonra kendine bir "iyi adam" bulacaksın. Dediğim gibi bu oran yüzde 99. O yüzden iyi adam bulmak zor olmayacak. Sonra da çook mutlu olacaksın. Peki çocukların ne olacak? Düşünüp birlikte bulacağız.
Adım adım gidelim...
1. Kocanı artık sevmediğini ve onu görmek istemediğini kabul et (zaten ettin sanırım). Bu gerçekle yüzleşince insan rahatlıyor değil mi? Sevmediğin birinin ilgisine de muhtaç değilsin hem. Onu değiştirmeye de çalışmak zorunda değilsin (zaten kimseyi değiştiremezsin de o başka hikaye). Artık onu sevmiyorsun. Sadece çocuklarının babası olduğu için onunla birlikte yaşıyorsun. Bir nevi ev arkadaşlığı. Bunu kabul ettik mi? Tamam. O zaman o şekilde davran. Onunla fazla alışverişin olmasın. Havadan sudan konuşmak dışında minimum etkileşime gir. Daha fazla fiziksel şiddet görmemen hem senin için hem de çocukların için en iyisi. Huyuna git yani. Nasıl olsa ayrılacaksın. Ona daha fazla ceza vermek, bağırmak, söylenmek hiçbir işine yaramaz. Kalan az zamanınızı huzurlu geçirin.
2. Kocanın seni sevmediğini kabullen. İnsan sevdiğine vurmaz. Sen vurabilir misin? Seni sevmeyen birinin yanında ne kadar çok kalırsan ona o kadar çok batacaksın. Kocanın aslında kendisiyle sorunları var. Sende bir problem yok. Elbette her insan gibi senin de kusurların vardır, ama bu kocanın kendinden güçsüz birine işkence etmesini makul hale getirmez. Dedik ya zaten, o kötü bir adam.
3. Kocandan gelen maddi destek olmadan nasıl geçineceğinin yollarını araştır. Daha büyük bir şehre taşınmak mesela. İstanbul'da, Ankara'da iş bulmak kolay. Bulana kadar yanlarında kalabileceğin birileri var mı? Eşine dostuna haber sal, ama kocan duymasın tabii ki.
4. İlk etapta çocukları düşünme. En kötü ihtimalle 1-2 sene, sen kendi ayakların üstünde durana kadar sensiz kalacaklar. Ama önlerinde dayak yemenden iyidir. Emin ol bunu çok çok iyi biliyorum
5. İş bulabileceğin konusunda kendine güvenin gelince, boşanma davasını sen aç. Erkekler boşanma davası açmaz. Kadını bıraktı gitti denmesini yediremezler. Davayı sen aç. Neyiniz varsa mahkeme zaten en az yarısını sana verecek.
6. Bir süre sıkıntı çekeceksin belki. Ama en iyisini yaptığını bileceksin, bu yüzden için rahat olacak. En azından ömrünün sonuna kadar arada derede kalmadın değil mi ya? Suçluluk hissi yok. Belki paran yok ama özgürsün. Çocuklarını da elbet kurtaracaksın.
Elimi açıp dua ediyorum, gerek yok ama dua ediyorum. İnşallah kurtulacaksın bu evlilikten. Ama önce sen kurtulacaksın. Çocuklar sonra. Uçakta güvenlik önlemlerinin yazdığı kartlarda der ki, oksijen maskesini önce siz kendinize takacaksınız, sonra çocuğunuza takacaksınız. Çünkü çocuğa maskeyi takmaya çalışırken siz bayılırsanız, kaza anında çocuğu kurtaracak kimse olmaz.