Kocam yüklük olarak kullandığım odada oturuyor.

ZOR İNSANLAR – 5

Doç. Dr. Şafak Nakajima

Zor İnsanlar yazı dizisinin daha önceki bölümlerinde, zor insanların saldırgan, pasif ve pasif saldırgan şeklinde üç gruba ayrıldığından, saldırgan ve pasif zor insanların özelliklerinden söz etmiştim. (Önceki bölümlerin linklerini, yazının sonunda bulabilirsiniz).

Bu yazımda, pasif saldırganları (pasif agresif) değerlendireceğim.

Zor insanlar arasında, fark edilmesi en zor olanı, pasif saldırganlardır.

İstek ve ihtiyaçlarını dolaylı yoldan gösterdikleri için, ne düşündüklerini ve hissettiklerini anlamak zordur.

Yüzeydeki pasif duruş, altta yatan saldırgan buzdağının görünen kısmıdır, adeta.

Yanıltıcıdır!

Karşısındakinde, belirsizliğin kaygısını yaratır.

Söylediğiyle, kast ettiği şeyler farklıdır, genellikle.

Ne düşündüğünü anlayamayıp sürekli tahmin etmeye çalışmak, ilişkide zamanla samimiyetsizliğe ve güvensizliğe yol açar.

Pasif saldırgan, açıkça ifade etmediği isteklerine, dolaylı yollardan, karşısındaki insanı kullanarak, ona direnerek ulaşır.

Sorularınıza cevapları, açık ve net değildir.

‘Dur bakalım!’’, ‘’daha sonra!’’, ‘’belki’’, ‘’bilmem’’ gibi belirsiz cevaplar verir.

Sorunlara çözüm için katkıda bulunmaz, işler ters gidince de ‘’biliyordum ben böyle olacağını’’ der ve sizi eleştirir.

Sorumlulukları erteleme sıktır.

Randevularına gecikir veya son anda mazeret beyan ederek gelmez.

''Unuttum'' der.

Arayacağını söyler, aramaz.

‘’Çok yoğundur’’ hep; aramaya zamanı yoktur.

Telefon nöbeti tutturur size!

Sizi sevip sevmediğini, konuşmayı isteyip istemediğini anlayamazsınız.

Olumsuz düşünme eğilimi güçlüdür.

Bunu, etrafa da bulaştırır.

Heves ve umutlarınızı kolayca kırar.

Kendisinden bir şey talep edilmesinden rahatsız olur.

Açıklarınızı ve hatalarınızı unutmaz, anında uyarmak yerine biriktirir, aylar ve yıllar sonra hiç ummadığınız bir anda yüzünüze vurarak sizi zor durumda ve savunmasız bırakır.

Aniden saldırganlaşabilir ve hedefindekiler genellikle, yakınındaki iyi niyetli ve olumlu insanlardır.

Samimiyetle paylaştığınız bir sırrınız, onun elinde ansızın büyük bir silaha dönüşebilir.

Söylediklerinizi kolaylıkla çarpıtır ve sizi suçlar.

Birden, anlam veremediğiniz biçimde uzak durmaya başlar.

Neden rahatsız olduğunu söylemediği için kafanız karışır, kendinizde kusur ararsınız.

Açıkça tartışmadan kaçınır, iğneleyici sözler sarf eder.

Somurtur, ters ters bakar, yüzünü çevirir, cevap vermez, küser.

Acıtıcı şakalar yapar; sonra da bunun sadece bir şaka olduğunu söyler.

Başkalarını eleştirirken, aslında hedefinde sizin olduğunuzu bilirsiniz; ‘’Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla!’’

Bu tutumu, davranışındaki düşmanlığı kolayca inkâr etmesine yardımcı olur.

Yanlış anlamışsınızdır; sizi kast etmemiştir ki!

Siz de, ona kızdığınız için, kendinizi mahcup hissedersiniz!

Somurttuğunu görüp, gerginliğinin nedenini sorduğunuzda, anlatmaz; ‘’iyiyim, yok bir şey’’ diyerek savuşturur.

Sizi huzursuz ve çaresiz bırakır, etrafında pervane eder.

Kendisini sorun yaratmayan, asil ruhlu biri gibi görürken, karşılarındakini acıtıcı imalarla aşağılar.

Aynı zamanda sorunların yükünü taşıyan bir kurbandır o, kendi gözünde.

Olaylarda kendi sorumluluğunu sorgulamaz.

Başkalarını suçlar.

Dedikoduyu sever.

Size başkaları hakkında dedikodu yapıyorsa, sizin hakkınızda da dedikodu yapıyor olması, arkanızdan konuşması ihtimali çok yüksektir.

İltifatı bile bulanıktır: ‘’Yaşına göre iyi görünüyorsun!’’

Pasif saldırganlık, yapısal olmanın yanı sıra, kendi gerçek duygu ve düşüncelerini ifade etmenin zor olduğu ortamlarda yetişme sonucunda da ortaya çıkabilir.

Kendini açıkça ortaya koyma, gerilim ve çatışmayla başa çıkma becerilerinin yetersizliği, bu davranışın altında yatar.

Değişime istekli oldukları takdirde, duygu ve davranış eğitiminden geçmeleri yarar sağlayabilir.

Dizinin ilerleyen bölümlerinde, pasif saldırganlarla nasıl başa çıkılabileceğine değineceğim.
Teşekkür ederim yazı için. Devamını da bekliyorum. Ama benim çözümlediğim. Eşimi, umursamamak, kırıldığımı belli etmemek, ona bağırmak, hatta yanlış ama hakaret ederek bağırıp konuşmak, onu süt dökmüş kediye çeviriyor ve nedense mutlu olduğunu hissediyorum. Sert sesle azarlamamdan , veya herhangi birisine yüksek sesle çıkışmamdan kavga etmemden memnun oluyor. Bu öfkeli hali çok ender yaşarım. Sonsuz sabrı olan bir insanım. Ama şimdi yüklüğe gidip ona avazım çıktığı kadar bağırsam, hakaret etsem benden iyisi olmaz. Kuzu kesilir. Ayağına masaj istermisin falan der. gelip sırtımı falan ovar. Tecrübe etmişimdir. Ama bağıramıyorum. Sert olmayı sevmiyorum. Çok ender zıvanadan çıkmışımdır.
 
Teşekkür ederim yazı için. Devamını da bekliyorum. Ama benim çözümlediğim. Eşimi, umursamamak, kırıldığımı belli etmemek, ona bağırmak, hatta yanlış ama hakaret ederek bağırıp konuşmak, onu süt dökmüş kediye çeviriyor ve nedense mutlu olduğunu hissediyorum. Sert sesle azarlamamdan , veya herhangi birisine yüksek sesle çıkışmamdan kavga etmemden memnun oluyor. Bu öfkeli hali çok ender yaşarım. Sonsuz sabrı olan bir insanım. Ama şimdi yüklüğe gidip ona avazım çıktığı kadar bağırsam, hakaret etsem benden iyisi olmaz. Kuzu kesilir. Ayağına masaj istermisin falan der. gelip sırtımı falan ovar. Tecrübe etmişimdir. Ama bağıramıyorum. Sert olmayı sevmiyorum. Çok ender zıvanadan çıkmışımdır.
Bence git bağır çağır. Anladığı dil o demek ki:))
 
Sizi çok merak ediyorum konunun başından beri:KK64:
Bende sizi merak ediyorum. Bana cevap yazdığınız, sıkıntımı giderdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Klavyeye dokunan parmak uçlarınız ve yardımsever yüreğiniz dert görmesin.:21:
 
Yukluge daha fazla esya koy, alani iyice daralt belki bikar:) Saka bir yana, bunu kendine neden yaptin ve neden hala yapiyorsun?
Başka bir yaşantım olamazmış gibi geliyor. Belki doğru değil, ama öyle hissediyorum. Gelecek yok gibi.
 
Teşekkür ederim yazı için. Devamını da bekliyorum. Ama benim çözümlediğim. Eşimi, umursamamak, kırıldığımı belli etmemek, ona bağırmak, hatta yanlış ama hakaret ederek bağırıp konuşmak, onu süt dökmüş kediye çeviriyor ve nedense mutlu olduğunu hissediyorum. Sert sesle azarlamamdan , veya herhangi birisine yüksek sesle çıkışmamdan kavga etmemden memnun oluyor. Bu öfkeli hali çok ender yaşarım. Sonsuz sabrı olan bir insanım. Ama şimdi yüklüğe gidip ona avazım çıktığı kadar bağırsam, hakaret etsem benden iyisi olmaz. Kuzu kesilir. Ayağına masaj istermisin falan der. gelip sırtımı falan ovar. Tecrübe etmişimdir. Ama bağıramıyorum. Sert olmayı sevmiyorum. Çok ender zıvanadan çıkmışımdır.
O ne öyle ya hiç normal değil. Başlarda bi annesi çok kötü yetiştirmiş demiştiniz sanırım dimi, ondan böyle yapıyor heralde. Siz artık ev arkadaşı olmuşsunuz, ne istediğinize karar verip cesaretinizi kırmadan devam etmenizi öneririm. Benim eşiminde böyle dönemleri gel gitleri olur ama sizinki çok daha fenaymış .en zor insanlar da bize denk gelmiş malesef.
 
valla ne yapmanız gerektiği apaçık ortada soruyor musunuz bir de ? neden bu evliliği sürdürüyorsunuz anlamadım cidden
 
valla ne yapmanız gerektiği apaçık ortada soruyor musunuz bir de ? neden bu evliliği sürdürüyorsunuz anlamadım cidden
 
Evet ama, ayak sürtmeye başladı. Orda mutsuz.

bence kapıdan fındık fıstık atın içeri. napıyorsun derse ne bileyim kapadın kendini buraya koca kış besleyeyim seni dedim dersiniz. çok sağlam bir şok olur. o şokla odadan çıkar.bayada kovalar sizi ha ama yakarsa ne yapar bilemiyorum :)
 
X