- 20 Mayıs 2009
- 23.916
- 63.669
Sepciğim mesele baba olmak değil burada. Kadına yapılan muamele çok etik dışı.
Bak şimdi, adamın tercihleri kimseyi ilgilendirmiyor zaten, fakat sırf alacağı tepkilerden kurtulmak adına, kadını kalkan gibi kullanıyor ilk başta. Kalkanın arkasında yine istediği hayatı yaşamaya devam ediyor.
Sonra yetmiyor bir de kadını kuluçka makinesi gibi kullanıyor. Seni sevmiyorum, sevmediğim gibi tercihlerim de farklı, üstelik senle evliyken ben erkek arkadaşımla ilişkime devam ediyorum. Bunca şeyi sana yaptım, faydalandım, kullandım ama son bir şey kaldı bir de bu işe girmişken baba olayım barinin sözsüz ifadesi aslında bütün bu olanlar.
Ve bunu yapmaya hakkı yok adamın.
Evet hakkı yok, ama toplumun da gay bireyler üzerinde baskı kurmaya hakkı yok. Kuruyorlar mı bal gibi kuruyorlar. Önce bu konuyu halledelim sonra paravan evlilik yapıp çocuk sahibi olan gayleri döveriz.
dediğim gibi gay meselesi beni de üzüyor, ki ben muhafazakar bir insanım.
dini inancım gereği de gay kültürünü kabul edemem.
ama kimsenin bu şekilde baskılanmasına hoş da bakamam.
bir yandan ben de çelişki içindeyim.
ama ortada 5 yıllık bir evlilik ve bir çocuk varken, olayın açığa çıkması bu kadar çirkinken ben ılımlı yaklaşamıyorum.
dediğim gibi önyargım da var doğru ama yıkmaya çalışıyorum. ama bu konuda yıkamıyorum. kocayı kesinlikle haksız buluyorum.
söz mü?
Ama tatlım toplumun yanlış muamelesinin sonuçlarını bir kadın üstlenmek zorunda değil. Kadına her zaman olduğu gibi bu durumda da seçme şansı tanınmamış ki. Yine zorla bir şeyler elde edilmiş bakar mısın?Evet hakkı yok, ama toplumun da gay bireyler üzerinde baskı kurmaya hakkı yok. Kuruyorlar mı bal gibi kuruyorlar. Önce bu konuyu halledelim sonra paravan evlilik yapıp çocuk sahibi olan gayleri döveriz.
Valla söz...
Gaylere evlilik hakkı, evlat edinme hakkı tanınsın, sokakta elele gezen kadın ya da erkek gay çiftleri taşlamayalım. Ondan sonra bu şekilde paravan evlilik yapan olursa ilk ben girişcem.
Ama tatlım toplumun yanlış muamelesinin sonuçlarını bir kadın üstlenmek zorunda değil. Kadına her zaman olduğu gibi bu durumda da seçme şansı tanınmamış ki. Yine zorla bir şeyler elde edilmiş bakar mısın?
Hatırlar mısın bilmem, bdv de bir konu açılmıştı. Hani zengin bir ailenin oğlu, bizim kıza paravan evlilik teklif etmişti?
Birçoğu hoş bulmamıştı fakat bu bile seçim şansı. Bak o çocuk yine nerede duracağını biliyormuş. Teklif yapmış, reddedilmiş. Valla o zaman ne demiştim hatırlamıyorum ama duruşundan dolayı o çocuğu tebrik ediyorum şimdi.
İşin aslı şu dönemde biraz da hemcinslerime karşı pozitif ayrımcılık oluşmadı değil bende. Çünkü malum 3. sayfa haberleri...
Bu konuda da hemcinsime yapılmış bir haksızlık var, o yüzden gay bireyin sebepleri yerine kadının sonuçları beni daha çok etkiliyor.
sephora dediğim gibi ben mesela kişisel olarak hiç bir azınlığa dahil değilim,
beyaz türküm,
esmerim,
toplumda kabul gören bir evliliğim,
sağlık sorunu olmayan bir çocuğum,
orta derecede muhafazakar bir hayatım,
....
var.
daha geçen bir Japon kökenli arkadaşım ülkeyi terk etti, sebebi de çocuk parkında bile kadınların çocuğuna ve kendisine çok dikkatli bakmaları, artık taciz seviyesine gelmiş,
alevi arkadaşlarım var, bir çok sorunlarını dile getirmekten bile vazgeçmişler,
engelli çocuğu olan anneleri görüyorum, Allah onlara sabır versin, hiç kimsede anlayış kalmamış,
yani gaylere gelemiyorum bile.
sen de haklısın, kişi yakınındaki dertlere daha duyarlı.
ama bizde genel olarak bir hoşgörüsüzlük olduğu için belirttiğin istekler çok ütopik maalesef.
hani taşlamamayı başarsak ben başarı sayarım, o kadar diyeyim.
Tatlım aslında ben bu olaya, gay erkek, hetero kadın olarak değil de istemediği bir durumda kalan birileri olarak baktım.Sadece bu konuda değil bir sürü konuda birilerinin yanlış muamelesinin ya da kararlarının sonuçlarını başka birileri üstleniyor ya da buna maruz kalıyor.
Bu konuda çok örnek verebilirim. Mesela devletin yanlış eğitim politikalarının sonucunu ihl'ye gitmek zorunda kalan öğrenciler çekiyor. Bir babanın yanlış finansal kararlarının sonucunda ailesi çocukları mağdur oluyor, bir kadın zorla evlendirilerek toplum baskısının, aile baskısının dibine vuruyor. Ya da tecavüze uğrayan bir genç kız bunu hak görenler tarafından taciz ediliyor.
Bunların yaptıklarının yanında bu adamın yaptığı devede kulan bence. Ne yapmış, evlenmiş, çocuk yapmış, aldatmış, ayrılmış. Aynı döngüyü izleyen bir sürü heteroseksüel erkek var. Onların neden üzerine bu kadar gidilmiyor?
Ben baba tarafından arap kökenli anne tarafından istanbullu beyaz türküm. Kürt ve alevi bir adamla toplumda kabul görmeyen bir evliliğim var. Engelli bir ablam var. Muhafazakar değilim, topluma göre uç seviyede açık giyinen, kızkıza meyhaneye gidebilen biriyim ve gay arkadaşım var. Yani toplumda dışlanabilecek ne kadar özellik varsa üzerimde barındırıyorum. Belki o yüzden her azınlığın hakkı benim için önemli.
Evet bence de taşlamayacak konuma gelmek bile yeterli. Ama gerekli olan daha fazlası.
Doktrinde benim bildiğim hemcinsle cinsel ilişki aldatma(zina) sayılmıyor. Zina sebebiyle mi açmışlar davayı anlayamadım ?5 yıllık evli bir çocuk annesi M.A., kocasının kendisini yabancı uyruklu bir erkekle aldattığını öne sürerek boşanma davası açtı. Çocuğun velayeti ile 120 bin lira tazminat isteyen M.A., kocasının M.O. adlı erkek ile olan facebook fotoğraflarını ve cebine gelen mesajları da delil olarak sundu
Sitene Ekle
İstanbul Aile Mahkemesi’ne açılan davada iddiaya göre evliliğin verdiği yükümlülükleri yerine getirmeyen devlet memuru H.A., çeşitli bahaneler üreterek sürekli yurt dışına gidip geliyordu. Eşine haber vermeden birçok defa yurt dışına giden H.A., günlerce evine gitmedi. M.A., geç saatlerde telefonla mesajlaşıp görüşme yapan kocasının kendisini aldattığından şüphelendi. Kocasının telefonunda aşk ve sitem içeren mesajlar gördü. Ayrıca çiftin bir banka kasasında duran ve 40 bin lirayı geçen ziynet eşyalarını alan H.A., eşini kapı dışarı etti. Bunun üzerine M.A.’nın avukatı aracılığıyla mahkemeye başvurarak, çocuk için toplam bin 500 lira tedbir nafakası ile 120 bin lira tazminat talep etti.
‘5 yıllık kocam gay’
M.A.’nın avukatı, “Her ne kadar müvekkilim, davalı kocasının bir kadınla kendisini aldattığı şüphesine kapılsa da internet ortamında yayınlanan ve müvekkilimin tüm çevresine ulaştırılan fotoğraflarda davalının hemcinsi ile birlikte olduğu anlaşılmıştır. Davalı koca, defalarca iş ziyareti adı altında şahsın yaşadığı ülkeye gitmiş, onunla vakit geçirmiş, müvekkilimin ısrarlı soruları karşısında kendisini paranoya üretmekle suçlamıştır. Dava dosyasına sunduğumuz fotoğrafların fotomontaj olmadığına dair bilirkişi görüş bildirmiştir. Çocuğun velayeti ile davamızın kabulüne karar verilsin” dedi. M.A., davalı kocasının birlikte olduğunu iddia ettiği hem cinsi M.O.’nun Facebook fotoğraflarını ve İngilizce mesajlaşmalarını da delil olarak sundu. Mahkeme ara kararında ise H.A.’nın davacı eş M.A ile müşterek çocuğuna aylık 800 lira tedbir nafakasına hükmetti. Mahkeme davacı tanıklarının dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
Koca iddiaları reddetti
Davalı koca H.A. da evliliğin gerektirdiği her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini iddia etti. H.A.’nın avukatı müvekkilinin devlet memuru olduğunu belirterek, “15 yıldır devlet memuru olan müvekkilimin geçirdiği kronik hastalık nedeniyle birçok kez rapor aldığı doğrudur. Yurt dışı seyahatlerinin hepsini davacı bilmektedir. Eşinden gizlisi saklısı yoktur ve eşini aldatması da söz konusu değildir. Davacı aleyhinde 30 bin lira tazminata hükmedilmesine karar verilsin ” dedi.
VATAN
http://www.milliyet.com.tr/-kocam-bir-erkekle-aldatiyor--gundem-2223429/
Evet,zina karşı cinsle duygusal ya da fiziksel ilişkiye girmek olarak tanımlandığından eşcinsel ilişkiler zina sayılmıyor..zina sebebiyle açması mantıklı değil. Haysiyetsiz yaşam sürmesi sebebiyle açması gerekiyor bu da tartışmalı şu sıralar. Eşcinsellik haysiyetsiz yaşam sürmek midir, bu durumda ne yapılmalı gibi tartışmalar var. En kötü evlilik birliğinin temelden sarsilmasina dayalı açar. Yargıtay'ın görüşü de bu yönde olmalı.Doktrinde benim bildiğim hemcinsle cinsel ilişki aldatma(zina) sayılmıyor. Zina sebebiyle mi açmışlar davayı anlayamadım ?
Toplum baskısı...
Yok artıkEvet,zina karşı cinsle duygusal ya da fiziksel ilişkiye girmek olarak tanımlandığından eşcinsel ilişkiler zina sayılmıyor..zina sebebiyle açması mantıklı değil. Haysiyetsiz yaşam sürmesi sebebiyle açması gerekiyor bu da tartışmalı şu sıralar. Eşcinsellik haysiyetsiz yaşam sürmek midir, bu durumda ne yapılmalı gibi tartışmalar var. En kötü evlilik birliğinin temelden sarsilmasina dayalı açar. Yargıtay'ın görüşü de bu yönde olmalı.
Ahahaha bu çok iyi yaaEvet,zina karşı cinsle duygusal ya da fiziksel ilişkiye girmek olarak tanımlandığından eşcinsel ilişkiler zina sayılmıyor...
Evet bekar bekara olunca zina olmuyor. Eksik yazmışım. :)Ahahaha bu çok iyi yaa
Resmen fark etmeden eşcinsel dostu yasa yapmışlar.
Bir de kuzum buradaki zin evlilik birliği içindeyken başkasıyla yapılan değil mi, çünkü bekar bekara zina suç değil artık?