- 3 Şubat 2010
- 163
- 0
> Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor aldım ve bu 4 ayın sonunda rapor paramı almak için
> Fatih SSK'ya gittim. Klasik bir şekilde eksik evrakları parti parti söyledikleri için 3 gün
> uğraştım ve büyük gün geldi. Param hesaplanıyor. Bankodayım sorular geldi :
> - Hastanede yattın mı ?
> - Herhalde abi dedim henüz evlerde kalp ameliyatı yapamıyorlarmış .
> Hiç yorum yapmadı ve
> 2. soruya geçti :
> - Çıktın mı peki? Ve ben dumur.
> - Hayır hala akşamları işten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafamı duvarlara
> vurduracak soru geldi. Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu :
> - İstanbul'da kimsen yok mu yahu. Niye hastanede kalıyorsun ki hala?
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Geçen gün aksam vakti dolmuşta gidiyorum arkadan teyzenin biri bağırdı :
> 'Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver.'
> Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette:
> - İyi de teyze o kamyonet hareket halinde nerde duracağını nerden bileyim.
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Geçen sene Hava Harp Okulunun sınavı'na gitmek için Bursa Terminali'nde otobüsümü
> bekliyordum. Bu arada ilginç bir olaya tanık oldum. Adamın teki karısını İstanbul'a yollamak
> için bir otobüs firmasından bilet almıştı. Fakat otobüs firması adama ayırdığı bileti başkasına
> satmış. Adamda bu sinirle gişede görevli olan memura şu şekilde bağırıyordu:
> - 'Hepinizi şikayet ederim ben onu bunu anlamam. Karımı s s. götüreceksiniz Istanbulaaaaa. '
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Şimdi arkadaşımla Taksim'de takılıyoruz. Bir adam ağlayan çocuğunu susturmaya çalışıyor.
> Yanında da bir polis var; sonra adam çocuğa dedi ki: - 'Sus yoksa seni polise veririm.'
> Yandaki polis de bir dellendi: - 'Lan geri zekalı biz adam mı yiyoruz da bize veriyon çocuğu?
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş yer buldu
> ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. Arkadaş da kıllığına adama
> yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer
> vermesini bekliyor. Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse adamcağıza da yazık bastonu
> otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya :
> 'Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz' dedi. Adam şöyle baktı sonra;
> 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın ben de orada oturuyor olurdum'
> deyince bütün otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Bir gün arkadaşla dolmuş bekliyoruz. Üst geçit var ama kendi halinde bir kadıncağız yaya'ya
> kırmızı yanarken caddeden geçmeye çalışıyor. Üst geçidin altında beklemekte olan polis
> otosundan şöyle bir anons yapılıyor: - Hanım nireeee hanım nireee?
Teyzeden cevap:
> - Eltimgileee beyimin haberi var. Sana ne kiii
> Fatih SSK'ya gittim. Klasik bir şekilde eksik evrakları parti parti söyledikleri için 3 gün
> uğraştım ve büyük gün geldi. Param hesaplanıyor. Bankodayım sorular geldi :
> - Hastanede yattın mı ?
> - Herhalde abi dedim henüz evlerde kalp ameliyatı yapamıyorlarmış .
> Hiç yorum yapmadı ve
> 2. soruya geçti :
> - Çıktın mı peki? Ve ben dumur.
> - Hayır hala akşamları işten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum. Ve kafamı duvarlara
> vurduracak soru geldi. Espri bile anlamaktan aciz bu adam sordu :
> - İstanbul'da kimsen yok mu yahu. Niye hastanede kalıyorsun ki hala?
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Geçen gün aksam vakti dolmuşta gidiyorum arkadan teyzenin biri bağırdı :
> 'Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver.'
> Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette:
> - İyi de teyze o kamyonet hareket halinde nerde duracağını nerden bileyim.
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Geçen sene Hava Harp Okulunun sınavı'na gitmek için Bursa Terminali'nde otobüsümü
> bekliyordum. Bu arada ilginç bir olaya tanık oldum. Adamın teki karısını İstanbul'a yollamak
> için bir otobüs firmasından bilet almıştı. Fakat otobüs firması adama ayırdığı bileti başkasına
> satmış. Adamda bu sinirle gişede görevli olan memura şu şekilde bağırıyordu:
> - 'Hepinizi şikayet ederim ben onu bunu anlamam. Karımı s s. götüreceksiniz Istanbulaaaaa. '
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Şimdi arkadaşımla Taksim'de takılıyoruz. Bir adam ağlayan çocuğunu susturmaya çalışıyor.
> Yanında da bir polis var; sonra adam çocuğa dedi ki: - 'Sus yoksa seni polise veririm.'
> Yandaki polis de bir dellendi: - 'Lan geri zekalı biz adam mı yiyoruz da bize veriyon çocuğu?
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Bir gün İzmir' de belediye otobüsünde gidiyoruz arkadaşlarla. Bizim arkadaş boş yer buldu
> ve oturdu. Sonraki durakta da eli bastonlu yaşlı bir amca geldi. Arkadaş da kıllığına adama
> yer vermedi. Adam o arkadaşın oturduğu koltuğun yanına geldi ve ayakta arkadaşın yer
> vermesini bekliyor. Fakat arkadaş yerini vermedi. Neyse adamcağıza da yazık bastonu
> otobüs hareket ettikçe bir o tarafa bir bu tarafa kayıyor. Arkadaş dayanamadı ve yaşlı amcaya :
> 'Amca bastonun ucuna lastik takarsan kaymaz' dedi. Adam şöyle baktı sonra;
> 'O lastiği zamanında baban taksaydı şimdi sen olmazdın ben de orada oturuyor olurdum'
> deyince bütün otobüs koptu. Arkadaş o gün bu gündür belediye otobüsüne binmez.
>
> ************ ********* ********* ********* ********* *********
> Bir gün arkadaşla dolmuş bekliyoruz. Üst geçit var ama kendi halinde bir kadıncağız yaya'ya
> kırmızı yanarken caddeden geçmeye çalışıyor. Üst geçidin altında beklemekte olan polis
> otosundan şöyle bir anons yapılıyor: - Hanım nireeee hanım nireee?
Teyzeden cevap:
> - Eltimgileee beyimin haberi var. Sana ne kiii