Yıllar ne çabuk geçiyor…
Bak yirmi dokuz oldum baba otuzuma ne kaldı,
Hani senin özel yaşın, hani beni kucağına aldığın yaşın..
Seninle geçirdiğimiz bu uzun dönemde aynı o şiirde söylendiği gibi, önceleri seni dünyanın en bilgili ve güçlü adamı olarak gördüm; sonra en despot; sonra “ne biliyor ki” dedim; sonra ise tecrübe kaynağım ve hayattaki duruşumu belirleyen ışığım oldun...
Günün birinde “yanımda olsa yeterdi” duygusunu yaşama ihtimali beni korkutsa bu düşünceyi sürekli zihnimde tutmuyorum.
Biliyorum ki sadece varlığın yeter babam,
Desteğim,
Güven duygum,
Çocukluğum,
Çok şey öğrenmişim senden,
Bugün bu kadar cesursam ve sevgiyse sebebim onun tek sebebi de sensin.
Beni dokudun ilmek ilmek, sabırla, sevgiyle dokudun,
Hiç bıkmadın benden en çekilmez zamanlarımda bile tuttun elimden,
Kırdım seni bazen biliyorum istemeyerekte olsa,
Ama sen hiç kızmadın, küsmedin bana,
Hep öğrettin, hep iyiyi ve güzeli öğütledin,
Senin sevgi dolu yüreğini, bitmeyen iyi niyetini, yalınlığını, sadeliğini, duruluğunu, insanlığını çok sevdim ben.
İyi ki benim babam oldun biliyorsun hayatta en övündüğüm şey senin kızın olmak ve bunun için Tanrı'ya ne kadar şükretsem az..
Sen gibi olmaya çalışıyorum ben babam senden aldıklarımla sana layık bir evlat olmaya çalışıyorum.
Düşünme tarzın, yüreğinde barındırdığın insan sevgisi, etrafına duyduğun saygı, bir takım doğruların, değerlerin benim de temelimi oluşturdu hep.
Yanımda olduğunu bilmek güzel, varlığın güzel, yüreğime dokunan sözlerin gibi sevgi dolu ellerini yüzümde hissetmek güzel.
Bundan sonra da hep yanımda olacağını biliyor ve buna inanıyorum.
Hayatımın her detayı için sana teşekkür ederim..
En büyük servetim dediğin çocuklarının büyüğü olarak sana diyorum ki en büyük zenginliğimiz sensin.
Kızın,
İlk Göz Ağrın..