aynen bu tarz lise-üniversite zamanı çok dertleştiğimiz, çok konuştuğumuz ve te o zamandan beridir hala beni bekleyen biri vardı. hiç birlikte olmadık ama ben lisede bir dönem ondan hoşlanıyordum sonra geçti. meğerse o da benden hoşlanmasına rağmen bilmeden senelerce dostluk etmişiz. sonra üniversite zamanı niyetler bozuldu ama ben başka şehire gitmiştim. yanına gelcem, bakalım deyip son gün gitmekten vazgeçtim. adamı yüz üstü bıraktım, hemen sonra uzun ve sıkıntılı bir ilişkim oldu. bir ara yalnızken onu arayıp helallik istedim. onun hala bende olduğunu ve hiç ilişkisi falan olmadığını görünce çok şaşırdım, sen artık beni tanımıyorsun ki, farklı biriyim ben, senin istediğin veya sevdiğini düşündüğün ben değilim ki demiştim. eğer birbirimiz üstünde emeğimiz varsa birbirimizin iyiliğini istemeliyiz ve bu yüzden sana bunları söylüyorum, bu yaşadığın gerçek bir şey değil demiştim. hiçbir söylediğimi anlamamış. o gün harici hiç konuşmadık, üstünden belki 2 seneden fazla geçmişti mesaj attı, uzun uzun derdini anlatmış, beni kırmak istemediğini, yanlış anladığımı vs. vs. önce bir sakin ol, şehre geldim yüz yüze konuşalım dedim. neyse görüştük, meramımı anlattım, ona hiçbir şey vaat etmeden evime döndüm, ertesi gün içim rahat etmedi yazdım, seni defalarca başkaları için yüz üstü bırakmış birini hala isteyerek kendine haksızlık ediyorsun dedim. sonra başka sebeplerden numaramı değiştirdim zaten. o sırada yine başkasıyla bir ilişkiye başladım, iyi bir insandı o da, bana karşı dürüst ve içten biriydi. güzel bir ilişkimiz oldu, hala beraberiz. hem seviliyorum, hem de zamanla cidden sevdim onu. hayat ritmimiz uyuştu, neye ihtiyacımız varsa bulduk. diğer kişiyi üzmüş olabilirim ama bunun sağlıklı bir durum olduğunu düşünmüyorum. yoğun hislerin de sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. yani en azından benim en uzun süren ilişkimde çok çok yoğun hislerim vardı ama inanılmaz zararlı bir ilişkiydi. ben de o ilişki olsun diye çok ısrar etmiştim mesela ama olması mümkün değildi, bunu seneler sonunda anlayabildim. hatta o kişi hala bana ulaşmaya çalıştığı için numaramı değiştirdim, benim de ona hissettiklerim sağlıklı değildi. benim 20 yaşında aradığım şeyle 26 yaşında aradığım aynı değil. sana iyi gelecek olan sevilmek evet, ama gerçekten sevilmek, ya da en azından sevmeyi bilmek yani sağlıklı sevgi zaten yanında huzur, güven, kafa rahatlığı ile geliyor. evet uyuşmazsak ayrılabiliriz özgüveni mesela. seni peşinde sürükleyen tutkular gerçek değil. o noktada da sorgulaman lazım. maraton gibi düşün, hızlı koşan çabuk yorulur ve arkada kalır ama tempoyu sabit tutarak enerjisini dengeli kullanan yarışı kazanır. bu adamı istemiyor olmamın bir sebebi de zamanında birbirimizin depresyonunu körüklediğimizi fark etmemdi, dertleştiğimiz konular buna bağlanıyordu. ben iyileşmeye çalışıyordum, bugünümde ise iyileştim, o ise maalesef yapamadı. hayata dair bir atılımı yoktu, hala yok ama bilmiyorum onu sevsem gözüme batar mıydı? çünkü yoğun hislerim olan kişinin onca yaptığını kabullendim, kusurlarını görmezden gelmek işime geldi. bir daha öyle bir şey hissedebileceğimi sanmıyorum ama buna hayır deme iradesini gösterebildiğim için mutluyum. şuan var olan ilişkimde hissettiğim huzur ve güveni hiçbir şeye değişmem, zaten o yoğun hisleri istemiyorum artık. yani sen karar vereceksin ama hepsi birer deneyim, sana kötü gelen birini gerçekten sevemezsin, bir insan sırf iyi biri diye ilişki yaşayamazsın. ilişkinin bir sürü parametresi var. daha gençsin, gönlünce yaşa. sadece kendini veya başkalarını üzecek şeyleri seçmemeye gayret et yeter bence.