KIZIM

Merhaba, iyi akşamlar.

Benim 4 yaşında bıcırık bir kızım var.
Son dönemlerde Y.tube'la başımız dertte. Evde iki televizyon var, tvler internete bağlanıyor. Ayrıca tabletlerde var.


Ekim ayının sonlarından beri Y.tube'daki bir kanala kafayı takmış durumda. İsmini vermeyeyim kanalın reklam olmasın. Ben bu kanalı izlemesinden aşırı derecede rahatsızlık duyuyorum. Başlarda çok dikkatimi çekmiyordu, kısıtlı izlettiriyordum -böyle çocukların dahil edildiği içerikleri çocuk istismarı olarak görüyorum- ama sonra kızımı da etkilemeye başladı. İnterneti kapatıyordum çoğunlukla ama artık bıraktım, kapatmıyorum. Çünkü interneti kapatmak ile çözülebilecek bir problem değil.

Kanalda küçük yaştaki bir çocuğun annesi veya babası ile birlikte oynadığı oyunlar falan var. Kanalı incelediğim zaman her gün video paylaşıldığını gördüm.

Beni rahatsız eden şey ise kızım izledikçe anne bizde bu oyuncaktan alalım mı, anne bizde dondurma alalım mı, anne oyuncakçıya gidelim mi gibi sonu gelmeyen istekler başladı. Biz zaten çocuğumuzdan bir şeyi sakınmıyoruz ama artık büyüdüğü için daha dikkatli davranmaya başladık. Mesela 2 aydır robot istiyor, almıyoruz. Aman bir robot işte alın ne olacak ki çocuk heves ediyor diyeceksiniz ama bunun bir sonu yok. Robottan önce de scooter istiyordu onu da gerekli gördüğümüz zaman aldık.

Her neyse bir gün oturdum birkaç tane videoyu izledim, Aralık ayı başlarındaydı. Baktım çocuğun abartı derecede oyuncağı var. Birkaç tane araba rampası, sayamadığım kadar dinozor vs. Olsun tabii başkasının çocuğuna ne aldığından banane -ki bizim de evde koca bir oyun odamız var. İçinde çadır, kaydırak, top havuzu, svava, mutfak seti vs dört kutu dolusu oyuncak var. Zaten genelde evde biz eğitici oyunlar oynuyoruz. Oyun hamuru yapıyoruz, beraber parmak boyama yapıyoruz, kumaşa el baskıları yapıyoruz falan. Ancak çocuğum değişti. İzlediği oyuncak alma videolarından sonra sürekli bir şeyler istiyor. En son artık anne biz de video çekelim mi diye yalvarmaya başladı.

Oyuncakçıya gidiyoruz, anne bu Y...'da da var, bana da alalım ne olur. Almıyorum. Küçücük çocuğa da annesinin, "Aaa, Y," sesine de artık sinir olmaya başladım. Kuzeninin de başka kanalı var, babasının da kanalı var. Video içerikleri eğitici falan olsa da anne bundan alalım dese alırım. Maddi yönü önemli değil. Çocuğum resmen doyumsuzluk seviyesine geldi. Şimdi de Elsa'ya taktı. Çünkü, Y... kuzenine Elsa almış. Cumartesi günü interneti kapattım artık dayanamadım. Kendini yerden yere atarak, "Y... istiyorum, Y... aç," diye bağıra çağıra ağladı. Konuşmaya çalışıyorum, anlamıyor. Babası geldi ne oluyor diye, adam da şaşırdı. Eşime de zaten artık bıkkınlık geldi. Koca bir oda oyuncak var ama benim oyuncağım yok diye ağlıyor. Cumartesi akşamı sinir küpübe döndüm girdim kanala yorum yazacaktım, videolar yoruma kapalı. Sanırım çok tepki alıyorlar ki kapalı.

Kızım yaşında çocuğu olan anneler ne yapacağım bir fikir verin bana. Bıktım artık inanın. O ismi duymak istemiyorum. Çocuğunun eline tablet verip saatlerce oyun oynamasına izin veren bir anne değilim. Belli kurallarımız var o konuda ama bu Y olayı artık beni delirtiyor. Tv'de açtırıyor video oyun odasına gidiyor, ben videoyu kapatayım çileden çıkıyor. Sinirlerim bozuldu. Ben anlamıyorum insanlar nasıl çocuklarını böyle şeylere alet ediyorlar? Para kazanmak için mi bu? Bir de az değil neredeyse iki yüz bin video izlenmeleri var ortalama. Yazık o kadar çocuğa.

Her neyse böyle bir şeyleri takıntı haline getiren çocuklarınız var mı? Varsa nasıl başa çıkıyorsunuz?

Uzun oldu kusura bakmayın lütfen.
Aynen benim ikizlerimde aynı programları izliyorlar ve onlara şunu söylüyorum.Çocuklar onları sizin ilginizi çekmek için yapıyorlar ,siz de buna kanıp benden ordaki oyuncaklardan isterseniz bir daha izleyemezsiniz!diyorum.Hiçbir şeye özenmeyin gerçekten ihtiyacınız olan birşey ise alırım dedim.Bir kaç kez süpriz yumurta istediler aldım içinden çıkanı beğenmediler ben de sesimi yükselterek neden ağlıyorsun içine ben mi koydum süprizi diye..Bu sefer bana yeni al diye yerden yere attı kendini kapısını çektim burda iyice ağla sana asla bir daha süpriz yumurta yok.Böyle davrandığın için bu çocukları kandıran yumurtalardan bir daha asla almayacağım dedim ve bir daha da almadım.Bakkala gitsek kendi aralarında konuşuyorlar ondan almamız yasak diye.Hiç bana gelip tek kelime edemiyorlar çünkü.Tavrını koy.Verdikçe istiyorlar.Ben onun yerine kumbaraya parasını atıp birikime teşvik ediyorum şimdiden onlara birer gr altın aldım çok mutlu oldular.Artık gereksiz birşey almıyorlar.Bu arada benimkiler de 5,5 yaşında
 
M I N E R V A M I N E R V A mesela, kucuk oglum 2 yasindan kucukken, bizim kuralimiz "bebekler TV izlemez"di.
O yuzden kardesi uyanikken hic Tv acilmayacagini bilirdi ve istemezdi, kardesinin uyku saatinde (haftaici okulda oldugu icin sadece haftasonu olabiliyordu bu da) istedigini izliyordu.

bu tarz kurallar olusturmanizi oneririm.
 
bizde de dede geldigi an dengeler tamamen sasiyor,
sizde de benzer durum olmus,

tek caresi tamamen kuralliyasama gecmek bana kalirsa,
artik bu kanal izlenmeyecek diyebilirsiniz veyahut,
sadece pazar gunleri tek bir bolum izlenecek, cumartesileri bir film, haftaici de sadece okul odevleri olursa bakilacak...
gibi tanimlayabilirsiniz kurallarinizi.
Kurallı bir yaşantımız vardı zaten. Ah ahh. Ne güzeldi o günler. İki aydır içim çürüdü. Beynimin içinde hoppidi hoppidi. Okuldan dönme saati yaklaştıkça geriliyorum evde. Bugün geldi istemedi hiçbir şey yattı. Bakalım uyanınca neler dönecek evde. Umarım istemez. Kanalı engelledim bugün. Youtube çocuk yükledim, diğerini devre dışı bıraktım.

Ödevleri falan olmuyor. Sadece haftasonları kitapları var onlardan öğretmenleri etkinlik yolluyorlar ama okula gönderilmiyor geri. Sadece ingilizce sesli kitap dinliyorlar. Ona ödev diyorum sadece. Düzenli dinlettiriyorum akşamları. İki sene bile kalmadı birinci sınıfa gitmesine. Sorumluluk almayı bir yavaş yavaş öğrensin istiyorum. Zaten çok seviyor dinlemeyi istememezlik yapmıyor.
 
Dört yaşındaki bir çocuğa göre bence fazla üzerine yükleniliyor. O yaştaki bir çocuğun ödev yapması? O yaşta benim sorumluluğum dağıttığım oyuncakları toplamaktı. Eğer daha fazlasını yapsaydım, ödevlerim olsaydı çok mutsuz bir çocukluk geçirirdim. Bir de belli kılık kıyafet var demişsiniz. Bu okul forması gibi bir kıyafet mi yoksa sadece belli sınırları olan bir kılık kıyafet kuralı mı var? Bence çocuğunuzun böyle davranması normal. Yaşının gerektirdiği gibi yaşamıyor. Onun oyuncaklara ihtiyacı var. Belki de internette o videoyu izlemek onu mutlu ediyor çünkü kendisi mutsuz. Yapması gereken oyuncaklarıyla oynamak ve orada oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk var. İstediği o. E tabi izledikçe de oradaki oyuncaklara özenir. Kendisinde de olmasını ister. Ben küçük çocukların eline telefon, tablet verilmesine karşıyım. İnsanlar genelde ama istiyorlar diyor, bu da bence büyüklerin suçu, çocuk büyükleri taklit eder. Anne babalar ya da evdeki birileri elinde telefon, tabletle görünürse çocuğa çocuk da bunun ne olduğunu merak eder ve sonra elinden almak da zor olur. Bir yandan da çocuk günün teknolojisinden uzak tutulmasın taraftarıyım. O yüzden bunlar arada bir çocuğa verilmeli, kısa bir süreliğine. Yine de bunun sınırını çizmek zor. Ebeveyn olmak zor. Umarım tablete ve youtube'a bir sınır koyabilirsiniz.
 
Kurallı bir yaşantımız vardı zaten. Ah ahh. Ne güzeldi o günler. İki aydır içim çürüdü. Beynimin içinde hoppidi hoppidi. Okuldan dönme saati yaklaştıkça geriliyorum evde. Bugün geldi istemedi hiçbir şey yattı. Bakalım uyanınca neler dönecek evde. Umarım istemez. Kanalı engelledim bugün. Youtube çocuk yükledim, diğerini devre dışı bıraktım.

Ödevleri falan olmuyor. Sadece haftasonları kitapları var onlardan öğretmenleri etkinlik yolluyorlar ama okula gönderilmiyor geri. Sadece ingilizce sesli kitap dinliyorlar. Ona ödev diyorum sadece. Düzenli dinlettiriyorum akşamları. İki sene bile kalmadı birinci sınıfa gitmesine. Sorumluluk almayı bir yavaş yavaş öğrensin istiyorum. Zaten çok seviyor dinlemeyi istememezlik yapmıyor.

valla ayniyiz biz de,
istiyorum ki tatillerde dedesi ile vakit gecirsinler,
ama dedesi tamamen kuralsiz bir ortam olusturuyor,
babam gidince kaliyoruz bir kaosla bas basa,
ama dedigim gibi esnemeyen kurallar olunca bir haftada alisiyorlar yeni duzene.
 
4 yasindaki cocuklarin egitim aldigi bir anaokulunda, okula ozel esofman dahi cikartip onun giyilmesini istemek cok asiri degil mi sizce? Kilik kiyafet konusundaki bu kati israrlari bu yastaki cocuklar icin cok fazla bence. Tr de ki muhafazakar, gelir seviyesi dusuk muhitlerdeki liseler gibi bir anaokulu canlandi gozumde. Saclar toplanacak, resmi kiyafet giyilecek, esofman bile istege gore giyilemeyecek. Ucretli uygulamadan ev odevi falan veriyorlar, esofman uretip satiyorlar. Bayagi ticarete dokmusler isi. Hic profesyonel bulmadim.

Kiziniza baska bir arkadasi okula oje getirtip suruyorsa bunu sikayet edebilirsiniz. Ama kucuk bir kizin, kizinizla konusmasinin iceriginden rahatsiz olup sikayet etmeye bence hakkiniz yok. Ailesinin kizlarina kizlar sacini toplamaz dedigini bilemezsiniz. Bir yerden duymus olabilir. Nasil ki siz etrafta olan her seyi kontrol edemiyorsaniz, bu cocuklarin aileleride her seyi kontrol edemezler. Ve sac toplamamak, arabalarla oynamamak cok masum seyler. O yastaki kiz cocuklari bunlari dusunebilir.

Yabanci dil gitimi icin 2 yastan baslamak cok erken cunku once anadilini iyice ogrenmesi gerekir. Daha anadilini iyi ogrenmeden ikinci bir dil daha ogretmek, cocukta bizim "alamanci turkcesi"diye tabir ettigimiz turkcenin olusmasina sebep olur. Daha hayati kesfetme surecinde bu kadar cok beynini yormak, bilgiye bogmak bilmiyorum benim icin asiri.

Teknolojiyi tabu haline getirmek gunumuz icin tavsiye edilen bir sey degil evet. Ama sizin durumunuz icin bir muddet tamamen askiya almaniz, sonra yeniden bir duzen oturtmaniz icin iyi olabilir.

Kizinizin saglik durumundan dolayi, ilk cocuk olmasindan dolayi cok fazla ilgilendiginizi anlayabiliyorum. Her seyin en dogrusunu, en iyisini yapma cabanizda anlattiklarinizda goruluyor. Ama belki de problem burada baslamistir, sizin iyi bir ebeveyn olmak icin yaptiklariniz cocugunuza fazla gelmis olabilir. Cunku gercekten yasi cok kucuk.

Yargilamak asla niyetim degil, umarim oyle hissettirmemisimdir. Farkli bir bakis acisi belki isinize yarar diye dusunduklerimi yazdim. Umarim tekrar eski duzeninize kavusursunuz.
 
Asla demeyin. Ben de öyleydim. İnternetle son 6 ayda tanıştı. Düzenimiz şaştı. Mesela tablet kasım ayına kadar şehirdışında ailemdeydi. Tvnin belli programlarını izliyordu. Mesela sarah ve ördekçik veya netdlixden peppa pig sonra birden hayatımıza o kanal girdi her şey tepetaklak oldu.
Tabiki asla dememek lazım canım, ama iki oğlum var 7 ve 10 yaşında ama asla İnternet falan istemiyorlar çünkü bunun çocuklar için değil yetişkinler için bir bilgi aracı olduğunu öğrettik (seni yargilamiyorum yanlış anlama) anlaşılan Sizin durum biraz farklı gelişmiş. bence azar azar ilgisini başka şeylere yönlendirmeye bakın, mesela birlikte yemek pişirin dikiş dikin belki ișe yarar
 
4 yasindaki cocuklarin egitim aldigi bir anaokulunda, okula ozel esofman dahi cikartip onun giyilmesini istemek cok asiri degil mi sizce? Kilik kiyafet konusundaki bu kati israrlari bu yastaki cocuklar icin cok fazla bence. Tr de ki muhafazakar, gelir seviyesi dusuk muhitlerdeki liseler gibi bir anaokulu canlandi gozumde. Saclar toplanacak, resmi kiyafet giyilecek, esofman bile istege gore giyilemeyecek. Ucretli uygulamadan ev odevi falan veriyorlar, esofman uretip satiyorlar. Bayagi ticarete dokmusler isi. Hic profesyonel bulmadim.

Kiziniza baska bir arkadasi okula oje getirtip suruyorsa bunu sikayet edebilirsiniz. Ama kucuk bir kizin, kizinizla konusmasinin iceriginden rahatsiz olup sikayet etmeye bence hakkiniz yok. Ailesinin kizlarina kizlar sacini toplamaz dedigini bilemezsiniz. Bir yerden duymus olabilir. Nasil ki siz etrafta olan her seyi kontrol edemiyorsaniz, bu cocuklarin aileleride her seyi kontrol edemezler. Ve sac toplamamak, arabalarla oynamamak cok masum seyler. O yastaki kiz cocuklari bunlari dusunebilir.

Yabanci dil gitimi icin 2 yastan baslamak cok erken cunku once anadilini iyice ogrenmesi gerekir. Daha anadilini iyi ogrenmeden ikinci bir dil daha ogretmek, cocukta bizim "alamanci turkcesi"diye tabir ettigimiz turkcenin olusmasina sebep olur. Daha hayati kesfetme surecinde bu kadar cok beynini yormak, bilgiye bogmak bilmiyorum benim icin asiri.

Teknolojiyi tabu haline getirmek gunumuz icin tavsiye edilen bir sey degil evet. Ama sizin durumunuz icin bir muddet tamamen askiya almaniz, sonra yeniden bir duzen oturtmaniz icin iyi olabilir.

Kizinizin saglik durumundan dolayi, ilk cocuk olmasindan dolayi cok fazla ilgilendiginizi anlayabiliyorum. Her seyin en dogrusunu, en iyisini yapma cabanizda anlattiklarinizda goruluyor. Ama belki de problem burada baslamistir, sizin iyi bir ebeveyn olmak icin yaptiklariniz cocugunuza fazla gelmis olabilir. Cunku gercekten yasi cok kucuk.

Yargilamak asla niyetim degil, umarim oyle hissettirmemisimdir. Farkli bir bakis acisi belki isinize yarar diye dusunduklerimi yazdim. Umarim tekrar eski duzeninize kavusursunuz.
Dil ogrenimi konusundaki goruslerinize katilmiyorum. Aldigim egitim geregi cocuklarda dil gelisimi ve ogrenimi konusunda biraz bilgi sahibiyim diye dusunuyorum ve diyebilirim ki cocuk bu yaslardayken ayni anda on dil yuklemesi bile yapabilirsiniz. Ufak bir bocalama doneminden sonra cocuk nerde kimle hangi dilde konusmasi gerektigini kavrayabiliyor. Evde anne babanin konistugu iki dille yetisen ve disarda da baska bir dil duyarak buyuyen cocuklarin hepsini ayni seviyede sindirip konusabildigini goruyoruz. Once bir dilin gelismesini beklemek sadece diger dilin ogrenilmesine ket vuruyor cunku cocuk ogrendigi yeni dili kendi diliyle kiyasliyor ve ceviri yapmaya itiyor kendini. Ama dogal olarak hepsine maruz kalsa arada boyle bi ayrima gitmiyorlar.
 
Dil ogrenimi konusundaki goruslerinize katilmiyorum. Aldigim egitim geregi cocuklarda dil gelisimi ve ogrenimi konusunda biraz bilgi sahibiyim diye dusunuyorum ve diyebilirim ki cocuk bu yaslardayken ayni anda on dil yuklemesi bile yapabilirsiniz. Ufak bir bocalama doneminden sonra cocuk nerde kimle hangi dilde konusmasi gerektigini kavrayabiliyor. Evde anne babanin konistugu iki dille yetisen ve disarda da baska bir dil duyarak buyuyen cocuklarin hepsini ayni seviyede sindirip konusabildigini goruyoruz. Once bir dilin gelismesini beklemek sadece diger dilin ogrenilmesine ket vuruyor cunku cocuk ogrendigi yeni dili kendi diliyle kiyasliyor ve ceviri yapmaya itiyor kendini. Ama dogal olarak hepsine maruz kalsa arada boyle bi ayrima gitmiyorlar.

Dil egitimi ve yas konusunda bilgili degilim o yuzden yazdiklariniza bir yorum yapamiycam. Benim dil konusundaki yorumumun sebebi suydu; avrupa'da yasiyorum, kendi akrabalarimin ve arkadaslarimin cocuklarindan gordugum kadariyla iki dile cok erken yasta ayni anda maruz kalmak soyle bir konusma stiline sebep oluyor " maman, ben poulet ve frites yemek istiyorum", " maman, non, dormir istemiyorum" ki bu ornekler yine iyi aslinda, cok daha kotuleride var. Cunku hangi dile agirlikli olarak maruz kaliyorsa cocuklar haliyle ona daha cok yatkin oluyorlar ve onceden ogrendikleri dilin kelimelerini ya unutuyorlar ya da cumle kurarken iki dili karistiriyorlar. Burada bu yuzden aileleri yabanci cocuklar icin ayri siniflarda ders verilir dil ogrenimleri acisindan. Cunku evde yasanilan ulkenin dili disinda bir dil konusuluyorsa okul oncesi o dili ogrenmelerinin daha iyi olacagi konusunda egitim sistemi hem fikir. Evet belki once bir dili cok iyi ogrenip, daha sonra baska bir dil ogrenince ceviri yaparak ogrenmis oluyorlar ama dili ogrenmesine engel bir durum olusturmuyor bu.

Bence turkceyi cok iyi konustuktan sonra yabanci dil egitimi almak cok daha yararli olur. 2 yasindan itibaren ingilizce videolar yerine, ispanyolca sayilar yerine, ya da rusca gunluk kelimeler ogrenmek yerine,6 yasinda ingilizce egitimine baslanilabilir, cok gec olmaz. Zaten 2 yasindaki cocugun dil ogrenme potensiyelinin yeterli olmayacagindan ziyade,bu kadar kucuk yasta bu kadar bilgi yuklemesinin gerekli olmadigini vurguladim. Ogrenmek icin onunde uzun bir hayat var.
 
Kizimi babasi alistirdi hep.. nerdeyse 4aylikti video izliyodu cocuk! Suan 2yasinda ve kendini yerden yere atiyor telefonu ustume atiyor ac diye. Zaten sendromunun pik yaptigi bi donemdeyiz.. bir de kiş ayi buz gibi soguklarda buzun ustunde kaymali maymali aksiyonlara da gerek yok,disari cikmiyoruz pek.. ona da hak veriyorum sklyor napiyim.. Aciyorum.. Ama su an oyle isteme durumu yok bizde. Ama sanki biz de sizin gibi olcaz gibi.. oyuncaklari simdiden odaya sigmamaya basladi ama yuzlerine bakan yok..
 
4 yasindaki cocuklarin egitim aldigi bir anaokulunda, okula ozel esofman dahi cikartip onun giyilmesini istemek cok asiri degil mi sizce? Kilik kiyafet konusundaki bu kati israrlari bu yastaki cocuklar icin cok fazla bence. Tr de ki muhafazakar, gelir seviyesi dusuk muhitlerdeki liseler gibi bir anaokulu canlandi gozumde. Saclar toplanacak, resmi kiyafet giyilecek, esofman bile istege gore giyilemeyecek. Ucretli uygulamadan ev odevi falan veriyorlar, esofman uretip satiyorlar. Bayagi ticarete dokmusler
İlk olarak çocuklar okula giderken okul kıyafetleri gitmeleri isteniyor. Yani çocuk sabahtan akşama kadar illa ki okul kıyafeti ile duracak diye diretilmiyor. Okul eşofmanlarının olması çok iyi tüm veliler bu konudan zaten memnun. Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama kızımın gittiği kolej oldukça yenilikçi, modern bir kolejin, çocuklar üzerine kurduğu bir kreş. "Türkiye'deki muhafazakar, gelir seviyeleri düşük liselerdeki gibi..." bir yakıştırma ise uygun değil. Herkes imkânları dahilinde çocuğunu okutuyor. 2-4 yaş dönemine kadar kıyafet konusunda ısrarcı değillerdi. Çünkü 0-4 yaş arası çocuklara sorumluluk becerisi kazandırmaya başlanılmıyor. Saç ve kişisel bakım konusu ise geçen sene okulda bit vakası oldu. Hem de öyle böyle değil. Mesela ben saçlarını ya iki yandan ayırıp topluyorum ya örüyorum ya da at kuyruğu yapıyorum, eve geldiğinde topuz olarak toplanmış oluyor. Düşünün özel okul orası üstelik. Oldukça güzel bir eğitim sistemi de var. Ben memnunum en azından. Mesela bir haber kanalında Ankara ismini duyduğu zaman, "Anne bak Ankara dedi, Atatürk orada biliyor musun," diyor. Çocuklara milli değerlerimizi öğreten bir kurum. Zaten hemen hemen her hafta bir etkinlikleri oluyor kostüm vs giyiyorlar. Yurtdışında nasıldır bilmiyorum ama burada özel okullarda veliler serbest kıyafet olayını abartabiliyor. Orada insanlar daha rahatlar bildiğim kadarı ile burada ise çocukları veliler bayram çocuğu gibi çocuğu süsleyip püslüyorlar. Bu da çocuklar için sıkıntı yaratıyor. Geçtiğimiz hafta kızım tüllü uçuş uçuş bir elbisesini giyinmek istedi giderken, akşam gelince evde giyersin annecim dedim. Çünkü okulda giyinse başka bir arkadaşı özenecek. Çikolatalı süt getirmek istiyor okula müsaade etmiyorum. Bu tür durumlarda empati kurmaya itiyorum. Sen elbise giyersen başka bir arkadaşın üzülebilir kendisi giyinmediği için veya çikolatalı süt getirirsen arkadaşlarının canı çeker diyorum, anlıyor. Yani kısacası okula tek tip kıyafet ile gitmeleri oldukça başarılı bir uygulama -ki artık çoğu özel okul bu uygulamaya geçti. Özellikle kızımın gittiği gibi kolej tipi okullar. Kullandıkları dil uygulaması için ise biz bir ücret ödemedik ekstra.

Kiziniza baska bir arkadasi okula oje getirtip suruyorsa bunu sikayet edebilirsiniz. Ama kucuk bir kizin, kizinizla konusmasinin iceriginden rahatsiz olup sikayet etmeye bence hakkiniz yok. Ailesinin kizlarina kizlar sacini toplamaz dedigini bilemezsiniz. Bir yerden duymus olabilir. Nasil ki siz etrafta olan her seyi kontrol edemiyorsaniz, bu cocuklarin aileleride her seyi kontrol edemezler. Ve sac toplamamak, arabalarla oynamamak cok masum seyler. O yastaki kiz cocuklari bunlari dusunebilir.

Bu konuda beni rahatsız eden şey bu problemleri sadece tek bir çocukta yaşıyoruz. Oje meselesi ise okula gelirken sürülmesi. O yaşlardaki çocukların zaten o tür kimyasallar ile içli dışlı olması hoş değil. Ben de oje kullanıyorum. Benden görüp özenmiyor zaten -ki kardeşi doğduğundan beri ten teması önemli olduğu için nadiren ten makyajı yapıyor ve oje sürüyorum. Aseton kokusu elleri ne kadar yıkarsan yıka çıkmıyor çünkü. Sürekli özendirici tavırlarda bulunulmasından hoşnutsuzum sadece. Elbette çocuk sadece aileden görmüyor ama ailenin bunları fark etmemesi çok zor. Bir de el becerilerini geliştirmek için şekiller kesiyorlar falan okulun başlarında aynı arkadaş kızımın saçını kesmişti. Kör uçlu koruyucu makaslar birbirlerine saplama tehlikesi yok ama saç da kesebiliyorlar maalesef.

Yabanci dil gitimi icin 2 yastan baslamak cok erken cunku once anadilini iyice ogrenmesi gerekir. Daha anadilini iyi ogrenmeden ikinci bir dil daha ogretmek, cocukta bizim "alamanci turkcesi"diye tabir ettigimiz turkcenin olusmasina sebep olur. Daha hayati kesfetme surecinde bu kadar cok beynini yormak, bilgiye bogmak bilmiyorum benim icin asiri.

2 ile 7 yaş arası ikinci bir dil öğrenmek için en ideal dönem. İki yaşa kadar evde veya çevrede konuşulan dili zaten kavrıyorlar. Bugüne kadar hiçbir çocukta görmedim iki dili birbirine karıştırdığını. İngilizcenin ingilizce olduğunu, ana dilimizin de türkçe olduğunu biliyor. Diğer dillerde aynı şekilde. Zaten kızıma dil öğrenmesi için baskı yapmıyorum. Bu konuda kendi çok seviyor farklı dilleri. Ben de şaşkınım o açıdan çünkü çevremde hiç görmemiştim dil meraklısı çocuk. Mesela müzik kulağı çok iyi bebekliğinden beri. Çok güzel ritim tutuyor. Farklı dillere ilgi duyması da onun gibi bir şey diyebiliriz. Yaşadığınız yerdeki olay çok başka. Burada ise çocuk türkçe konuşan insan ile türkçe, ingilizce konuşan insan ile ingilizce konuşuyor. Sadece geçen sene ameliyat olacağı zaman, sersemletici ilaç verdiklerinde bir dil karmaşası yaşadığını gördüm.

Sağlık durumundan dolayı park konusu hariç ekstra bir şey yapmadık. Normal her çocuk gibi davranıyoruz. Koruyucu tavır sergilemiyoruz. Mesela durumunun farkında ama bunu bize karşı bir koz olarak kullanmıyor. Bunun üzerinden drama yaratmıyor. Şu iki aylık dönem hariç sahip olduğu şeylerin kıymetini biliyor, değer veriyor, önemsiyor. Aman aman üzerine titreyelim gibi bir durum söz konusu değil. Yapmam da zaten. Düştüğü zaman yerimden fırlayıp panikle ani tepkiler vermem mesela. Önce yüz ifadesine ifadesine bakarım tabii düşme veya çarpma şiddetine göre değişir ama aşırı tepkilerden kaçınırım. Her istediği olan bir çocuk değil zaten.

Yazdıklarınız için teşekkür ederim. Eski düzenimize kavuşmak için can atıyorum çünkü bu şekilde çocuğumla iletişim kuramıyorum.
 
Kizimi babasi alistirdi hep.. nerdeyse 4aylikti video izliyodu cocuk! Suan 2yasinda ve kendini yerden yere atiyor telefonu ustume atiyor ac diye. Zaten sendromunun pik yaptigi bi donemdeyiz.. bir de kiş ayi buz gibi soguklarda buzun ustunde kaymali maymali aksiyonlara da gerek yok,disari cikmiyoruz pek.. ona da hak veriyorum sklyor napiyim.. Aciyorum.. Ama su an oyle isteme durumu yok bizde. Ama sanki biz de sizin gibi olcaz gibi.. oyuncaklari simdiden odaya sigmamaya basladi ama yuzlerine bakan yok..
Oyuncakları saklayın. Sadece 4-5 tane bırakın ortalıkta. 15 gün içerisinde çocuk diğer oyuncakları unutacaktır. 4 ay çok erken bir dönem. Bizim bu süreç daha yeni başladı 2.5 aydır falan var. Öncesinde tablet takıntısı falan yoktu. Elinizden geldiği kadar eğitsel oyunlar ile devam edin. Uzun süre günde toplamda yarım saati geçmeyecek şekilde yaş içeriğine uygun eğitsel şeyler izletebilirsiniz.
 
İlk olarak çocuklar okula giderken okul kıyafetleri gitmeleri isteniyor. Yani çocuk sabahtan akşama kadar illa ki okul kıyafeti ile duracak diye diretilmiyor. Okul eşofmanlarının olması çok iyi tüm veliler bu konudan zaten memnun. Nerede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama kızımın gittiği kolej oldukça yenilikçi, modern bir kolejin, çocuklar üzerine kurduğu bir kreş. "Türkiye'deki muhafazakar, gelir seviyeleri düşük liselerdeki gibi..." bir yakıştırma ise uygun değil. Herkes imkânları dahilinde çocuğunu okutuyor. 2-4 yaş dönemine kadar kıyafet konusunda ısrarcı değillerdi. Çünkü 0-4 yaş arası çocuklara sorumluluk becerisi kazandırmaya başlanılmıyor. Saç ve kişisel bakım konusu ise geçen sene okulda bit vakası oldu. Hem de öyle böyle değil. Mesela ben saçlarını ya iki yandan ayırıp topluyorum ya örüyorum ya da at kuyruğu yapıyorum, eve geldiğinde topuz olarak toplanmış oluyor. Düşünün özel okul orası üstelik. Oldukça güzel bir eğitim sistemi de var. Ben memnunum en azından. Mesela bir haber kanalında Ankara ismini duyduğu zaman, "Anne bak Ankara dedi, Atatürk orada biliyor musun," diyor. Çocuklara milli değerlerimizi öğreten bir kurum. Zaten hemen hemen her hafta bir etkinlikleri oluyor kostüm vs giyiyorlar. Yurtdışında nasıldır bilmiyorum ama burada özel okullarda veliler serbest kıyafet olayını abartabiliyor. Orada insanlar daha rahatlar bildiğim kadarı ile burada ise çocukları veliler bayram çocuğu gibi çocuğu süsleyip püslüyorlar. Bu da çocuklar için sıkıntı yaratıyor. Geçtiğimiz hafta kızım tüllü uçuş uçuş bir elbisesini giyinmek istedi giderken, akşam gelince evde giyersin annecim dedim. Çünkü okulda giyinse başka bir arkadaşı özenecek. Çikolatalı süt getirmek istiyor okula müsaade etmiyorum. Bu tür durumlarda empati kurmaya itiyorum. Sen elbise giyersen başka bir arkadaşın üzülebilir kendisi giyinmediği için veya çikolatalı süt getirirsen arkadaşlarının canı çeker diyorum, anlıyor. Yani kısacası okula tek tip kıyafet ile gitmeleri oldukça başarılı bir uygulama -ki artık çoğu özel okul bu uygulamaya geçti. Özellikle kızımın gittiği gibi kolej tipi okullar. Kullandıkları dil uygulaması için ise biz bir ücret ödemedik ekstra.



Bu konuda beni rahatsız eden şey bu problemleri sadece tek bir çocukta yaşıyoruz. Oje meselesi ise okula gelirken sürülmesi. O yaşlardaki çocukların zaten o tür kimyasallar ile içli dışlı olması hoş değil. Ben de oje kullanıyorum. Benden görüp özenmiyor zaten -ki kardeşi doğduğundan beri ten teması önemli olduğu için nadiren ten makyajı yapıyor ve oje sürüyorum. Aseton kokusu elleri ne kadar yıkarsan yıka çıkmıyor çünkü. Sürekli özendirici tavırlarda bulunulmasından hoşnutsuzum sadece. Elbette çocuk sadece aileden görmüyor ama ailenin bunları fark etmemesi çok zor. Bir de el becerilerini geliştirmek için şekiller kesiyorlar falan okulun başlarında aynı arkadaş kızımın saçını kesmişti. Kör uçlu koruyucu makaslar birbirlerine saplama tehlikesi yok ama saç da kesebiliyorlar maalesef.



2 ile 7 yaş arası ikinci bir dil öğrenmek için en ideal dönem. İki yaşa kadar evde veya çevrede konuşulan dili zaten kavrıyorlar. Bugüne kadar hiçbir çocukta görmedim iki dili birbirine karıştırdığını. İngilizcenin ingilizce olduğunu, ana dilimizin de türkçe olduğunu biliyor. Diğer dillerde aynı şekilde. Zaten kızıma dil öğrenmesi için baskı yapmıyorum. Bu konuda kendi çok seviyor farklı dilleri. Ben de şaşkınım o açıdan çünkü çevremde hiç görmemiştim dil meraklısı çocuk. Mesela müzik kulağı çok iyi bebekliğinden beri. Çok güzel ritim tutuyor. Farklı dillere ilgi duyması da onun gibi bir şey diyebiliriz. Yaşadığınız yerdeki olay çok başka. Burada ise çocuk türkçe konuşan insan ile türkçe, ingilizce konuşan insan ile ingilizce konuşuyor. Sadece geçen sene ameliyat olacağı zaman, sersemletici ilaç verdiklerinde bir dil karmaşası yaşadığını gördüm.

Sağlık durumundan dolayı park konusu hariç ekstra bir şey yapmadık. Normal her çocuk gibi davranıyoruz. Koruyucu tavır sergilemiyoruz. Mesela durumunun farkında ama bunu bize karşı bir koz olarak kullanmıyor. Bunun üzerinden drama yaratmıyor. Şu iki aylık dönem hariç sahip olduğu şeylerin kıymetini biliyor, değer veriyor, önemsiyor. Aman aman üzerine titreyelim gibi bir durum söz konusu değil. Yapmam da zaten. Düştüğü zaman yerimden fırlayıp panikle ani tepkiler vermem mesela. Önce yüz ifadesine ifadesine bakarım tabii düşme veya çarpma şiddetine göre değişir ama aşırı tepkilerden kaçınırım. Her istediği olan bir çocuk değil zaten.

Yazdıklarınız için teşekkür ederim. Eski düzenimize kavuşmak için can atıyorum çünkü bu şekilde çocuğumla iletişim kuramıyorum.

Bir konuda kendimi aciklama ihtiyaci hissettim, gelir duzeyi dusuk ve muhafazakar semtler bir Istanbul gercegi, bunu belirtmek yargilamak veya hakir gormek anlamina kesinlikle gelmesin. ve bu semtlerdeki liselerin kilik kiyafet konusundaki kati disiplini haberlere konu olacak suc olaylarin gelismesine sebep olmus bir cok defa, haberlerden takip ediyorum. Belki bu yuzden kilik kiyafet konusundaki tutuculugun bende yaptigi cagrisim boyle oldu. Diger konularda ki fikir ayriliklarimizda saniyorum yine farkli ulkelerde yasiyor olmamizdan kaynakli. Ben dil konusunu farkli degerlendirdim cevremdeki orneklerden dolayi.

Size eski duzeninizi tekrar kurmaniz konusunda basarilar dilerim.
 
istediği kadar kendini yere atsın bir haftadan sonra alışacaktır
ilk 2 günden sonra üzüntüsü biranda kesilir gibi geliyor
doyumsuzluk çocuğa her istediğini almak bunlar çocukları mutsuz eden şey
youtube da oturum açtığınızda direkt o ve ailesine ait kanalları engelleyin
onlar bu şekilde oyuncak tanıtarak para kazandıkları için sürekli video çekmeleri normal
hem youtube dan hemde oyuncakdan dünya para kazanıyorlar
adını hatırlamıyorum ama bu sene youtube dan milyon dolarlar kazanan bir ufaklığa ait kanal vardı
sadece oyuncak tanıyorlar ve milyonlarca izleniyor izlendikçe de para kazanıyorlar
merak edip safyasına bakmıştım koca oda oyuncak doluydu, ailesi resmen çocuğu yürüyen banknota çevirmiş
 
X