• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥

Animasyonlu bir film mı acaba ?

Kızım 4 yaşında

Gergedanlar krep yemez
Kayıp köpek üzüm
Tombik ayı hastalanınca

Bunlar çok sevdiği kitaplar.

Sizden de.tavsiye bekliyorum :KK66:

Kızım Minik Canavar Abi oluyor'u çok severek okumuştu bir ara kardeşi de olduğundan almıştım.
Üç Kedi Bir Dilek çok seviyor bir de bir ara Teo'nun Kaka Kitabı'nı çok severek okuduk. DonukPudra DonukPudra mın hediyesi:KK200: Ben de bu ara onun için alışveriş yapacağım. İnstagramda pek çok sayfa takip ediyorum bununla ilgili oradan fikir ediniyorum.

Gergedanlar krep yemek kitabını sık duyuyorum, satın alacağım galiba. Epey seviliyor demek.
Teo'nun kaka kitabını tuvalet eğitimi için almıştım, 2,5 yaş için ağır geldi sanki. Bir de bizim tuvalet eğitimi karman çorman bir hal aldığı için inat edip bakmadı hiç. "Kaka görmek istemiyorum." diye diye kaldırttı bana. Bir arkadaşıma hediye etmeyi düşünüyordum ben de.
Oğlumla 2 yaşına gelmeden kitap okumaya başladık. İlk günler 2 dakika, 5, 10 derken şu an yarım saati buluyor okumalarımız. Bir kitabı 2-3 kez ya da iki kitabı 2şer kez okutuyor.
1001çiçek yayınlarını çok seviyorum. Minik ayıcıklar serisi var. Minik ayıcıklar alışverişe gidiyor, pikniğe gidiyor gibi. Çook uzun süre oyaladı bizi. Ayıcıkların isimlerini öğrenip tek tek tanımaya başladı. Sayfalarda ayıcıklar eşyaları dağıtıyor. İsimleri öğreterek, parmak uçlarımızla yerlerine koyduk dağılanları. En çok eğlendiği seridir.
Bu ay yine 1001çiçek yayıncılığın İyi Geceler Farecikler kitabını okuyoruz. 1 aydır her akşam 2şer kez. Bıkmadı. Ezberledi bazı yerleri, benle aynı anda söylüyor. Uyku arkadaşını bu kitapla alıştırdım.
Aklınıza geldikçe yazın olur mu? Hepinizin kitap zevkine güvendiğim için çocuklarımız için de doğru kitaplar önereceğinizi biliyorum. Kitapçılarda ince eleyip sık dokumaya vaktim olmuyor, internetten içini göremiyorum. :) Tavsiyelerinizle kitaplığını oluşturacağım. Teşekkürler. :KK50:
 
Gergedanlar krep yemek kitabını sık duyuyorum, satın alacağım galiba. Epey seviliyor demek.
Teo'nun kaka kitabını tuvalet eğitimi için almıştım, 2,5 yaş için ağır geldi sanki. Bir de bizim tuvalet eğitimi karman çorman bir hal aldığı için inat edip bakmadı hiç. "Kaka görmek istemiyorum." diye diye kaldırttı bana. Bir arkadaşıma hediye etmeyi düşünüyordum ben de.
Oğlumla 2 yaşına gelmeden kitap okumaya başladık. İlk günler 2 dakika, 5, 10 derken şu an yarım saati buluyor okumalarımız. Bir kitabı 2-3 kez ya da iki kitabı 2şer kez okutuyor.
1001çiçek yayınlarını çok seviyorum. Minik ayıcıklar serisi var. Minik ayıcıklar alışverişe gidiyor, pikniğe gidiyor gibi. Çook uzun süre oyaladı bizi. Ayıcıkların isimlerini öğrenip tek tek tanımaya başladı. Sayfalarda ayıcıklar eşyaları dağıtıyor. İsimleri öğreterek, parmak uçlarımızla yerlerine koyduk dağılanları. En çok eğlendiği seridir.
Bu ay yine 1001çiçek yayıncılığın İyi Geceler Farecikler kitabını okuyoruz. 1 aydır her akşam 2şer kez. Bıkmadı. Ezberledi bazı yerleri, benle aynı anda söylüyor. Uyku arkadaşını bu kitapla alıştırdım.
Aklınıza geldikçe yazın olur mu? Hepinizin kitap zevkine güvendiğim için çocuklarımız için de doğru kitaplar önereceğinizi biliyorum. Kitapçılarda ince eleyip sık dokumaya vaktim olmuyor, internetten içini göremiyorum. :) Tavsiyelerinizle kitaplığını oluşturacağım. Teşekkürler. :KK50:
İyi geceler farecikler kızımın da favorisi
Benim kiziminda 10 kitabı felan var, dönüp dönüp onlari okuyoruz. Artık kitapligini genişletmem gerek.

Aslında büyük bir masal kitabı alıp, her akşam okumak istiyorum ama, 2 tane aldım, ikisi de seviyesine uygun gelmedi.
 
selam arkadaşlar 2 gündür uğrayamadım işler v.s.
şifa rehberi :kuantum iyileşme kitabını bitirdim
az önce ne okusam diye bakınırken T. Lobsang Rampa nın Üçüncü Göz adlı kitabına başlamaya karar verdim güya bir göz atacaktım 18 sayfasını okuyuvermiş hoşuma gitti şimdilik , yazar tibetli kendi çocukluğundan başlamış anlatmaya 1910 lu yılların tibetin de 4 yaşını ve o dönemin Tibeti ni anlatıyor şimdilik :)
 
Gunaydin herkese,
Elimdeki kitap surundu ama bitirince yorum yazacagim.
Merhaba arkadaşlar,
Kayıp zamanın izinde serisinin dördüncü kitabı olan Sodom ve Gomorra bitti.

Önceki kitaplara göre daha rahat okunabilen ama daha fazla olay barındıran bir kitaptı bana göre. Kahramanımızın yine duygu durumlarındaki iniş ve çıkışlar çok fazlaydı. Asıl şaşkınlık yaratan ise eşcinsel ilişkilerdi benim için. Sosyete içinde bitmek bilmeyen dedikoduların yanına bir de bu durum eklenince iyice merak uyandırdı. Kurt kocayınca kuzunun maskarası olurmuş cümlesi Swann'ın sosyetedeki halini çok iyi anlatıyor. Hem hastalığı hem de ona alınan tavır üzücü geldi bana.
Kitapta sık sık Dreyfus olayına yer verilmiş. Bu açıdan bilgilendirici detaylar vardı .
Bizim için değerli olan birini ölünce az anımsar ya da hayatımızda hiç yokmuş gibi hissettiğimiz anlar olur fakat onunla bulunan bir ortam ya da onu anımsatan bir koku bile geçmişi ve kaybettiğimiz sevdiğimizi bize acımasızca hatırlatır . Kahramanımızda buna benzer birşey yaşıyor ve ordaki duygu yoğunluğu kendini anlatımı, betimlemeleri inanılmaz doyurucu ve hüzünlüydü.
Françoise'nin yine nokta atışları kendini tutamayan çenebaz halleri çok güldürdü.
Bir başka şoka girdigim kısım ise Patroniçe ve müritler olayıydı kesinlikle.
Kitap kahramanımızın herkese aşık, sevgi pitircigi halinde olup istediği kişiden sıkılma durumu yaşayıp yine boşluğa düşmesi, karamsarlığı , duygu geçişleri bazen yorucu olabildi. Fakat öyle soru işaretleri oluştu ki sonlara doğru bir sonraki kitabını çok merak ediyorum. Neler yaşayacak ?Pariste beni bekleyen hüzünlü zamanlar deyip dururken neler olacak ?

*Proust bana her anlamda çok şey kattı. İyi ki bu seriyi okuyorum.
ellerine saglik canim. Ben bu seri icin henuz hazir degilim sanirim birazcik bekletiyorum. :)

Cicoretti Cicoretti tesekkur ederim, hepimizin ailesine insallah :)

Sen istanbuldasin sanirim, Istanbul kulturel etkinlik konusunda daha iyidir mutlaka. Farkli oyunlar vs. de vardir. Ankarada iken sik sik tiyatroya gidiyorduk. Guzel bir devlet tiyatrosu kulturu var ankarada, donuste kaldigimiz yerden devam tabi.
Ankara' dayim, buradaki seyirci bilinci her yil azalmakta. Tek kisilik oyunda minicik bir salon zaten kendi arasinda konusan insanlar, Sinasi sahnesini bilirsin orada da gecen yil gene fisir fisir konusuyorlardi oyun esnasinda. Birkac kere de sosyal medya da tiyatro oyunu esnasinda video paylasan insan gordum, telefonu aciyorlar isigi geliyor vs vs... Ben cok takiyor ve rahatsiz oluyorum boyle seylerden. Oyuncuya , oyuna yonetmene, o oyuna emek veren herkese buyuk saygisizlikmis gibi geliyor.
Ama Ankara' da ozel tiyatro cok az oldugundan devlet tiyatrolari hep dolu oluyor guc bela bilet buluyoruz :)))

Tom Mccarthy -Kalan.
Bazen çok tekrara düşsede sürekleyici
okurken biraz sıkılıp sonradan cok begendigim. Anda takili kalmayi ve o "an" ı anlatan ozgun bir kitapti.

İnce Memed 1'i bitirdim.
Klasikleşen kitapların ilerleyen yaşlarda, kitap olgunluğu artınca okunmasının da bazı avantajları olduğunu düşünüp geç kaldım demeden okumaya gayret ediyorum. Dünya klasiklerinin hatırı sayılı bir kısmını lisede bitirmiş biri olarak klasik Türk Edebiyatındaki eksikliklerimi 30 yaşımı devirdiğim bu yaşlarımda okuyup sindirmeye odaklandım.
İnce Memed tam anlamıyla içine alan bir kitap. Sanki İnce Memed'in bir parçası bir uzvu olmuşçasına her şeyi görüyor, tadıyor ve duyuyor gibisiniz. Halbuki dönüp de yazarın uslubuna bakınca o kadar sade ve doğal bir üslup ki şaşıp kalıyorsunuz, basitçe bunu yapmış gibi duruyor ama asıl profosyonelliği de Yaşar Kemal buradan yakalıyor. Sanki kolayca yazmış gibi, ama aslında çok profesyonelce bir teknikle yazmış olduğunu gösteriyor bu bize.

Ne uzun uzun cümleler, ne öyle altı çizilesi özlü sözler hiçbiri yok sadece insan var, köy var, çakırdikenlik var, Alidağı var, var da var... Sadece oradasın işte. Öyle tuhaf.

Bu yılki hedefimin sonuna yaklaştım, hedefim 40 kitaptı 37. kitabım İnce Memed 1'di. Aralık ayında da serinin diğer üç kitabını okuyarak yılı tamamlamayı hedefliyorum.
yorumunu okurken tuylerim diken diken o kadar guzel anlatmissin ki canim.
 
Cicoretti Cicoretti dedigin olayi aynen bir delinin hatira defteri oyununda yasadim. Seyircilerden biri flash acik bir sekilde fotograf cekerken, Erdal besikcioglu oyunun senaryosunda varmis gibi laf carpti fotografi cekene. Benim anladigim bazi insanlar sirf sosyal medyada fln paylasmak icin katiliyor galiba bazi etkinliklere. Yoksa sanatciya saygi gosterirler, gozunun icine flash patlatilmayacagini, sohbet edilmeyecegini bilmeleri lazim.

Ben de bu hafta donuyorum bu arada ankaraya, onerilerine acigim bundan sonra :)
 
Herkese merhaba,

"Vadideki Zambak"sayfa 275,kitabı çok sevdim.Fakat uzun cümleleri okuyup sona geldiğimde bazen resmen birşey anlamıyorum,cümle içerisinde her virgül sonrası farklı konulara değiniliyor,cümle sonunda ben kopukluk yaşıyorum ve almam gereken mesajı alamıyorum,tekrar okuyorum anlamadığım paragrafı ama tekrar anlamıyorum o_O1985 basım Cemal Süreya çevirisi,acaba ben mi tam anlamıyla konsantre olamıyorum okurken?
 
Cicoretti Cicoretti dedigin olayi aynen bir delinin hatira defteri oyununda yasadim. Seyircilerden biri flash acik bir sekilde fotograf cekerken, Erdal besikcioglu oyunun senaryosunda varmis gibi laf carpti fotografi cekene. Benim anladigim bazi insanlar sirf sosyal medyada fln paylasmak icin katiliyor galiba bazi etkinliklere. Yoksa sanatciya saygi gosterirler, gozunun icine flash patlatilmayacagini, sohbet edilmeyecegini bilmeleri lazim.

Ben de bu hafta donuyorum bu arada ankaraya, onerilerine acigim bundan sonra :)
hashtagden oteye gidemeyen ici bos bir sanatsever kavrami var malesef diger herseyde oldugu gibi. Tabi ki birseyler duyarsam paylasirim srnin de guzel onerilerine acigim bu arada :)
 
Cicoretti Cicoretti dedigin olayi aynen bir delinin hatira defteri oyununda yasadim. Seyircilerden biri flash acik bir sekilde fotograf cekerken, Erdal besikcioglu oyunun senaryosunda varmis gibi laf carpti fotografi cekene. Benim anladigim bazi insanlar sirf sosyal medyada fln paylasmak icin katiliyor galiba bazi etkinliklere. Yoksa sanatciya saygi gosterirler, gozunun icine flash patlatilmayacagini, sohbet edilmeyecegini bilmeleri lazim.

Ben de bu hafta donuyorum bu arada ankaraya, onerilerine acigim bundan sonra :)
Özel tiyatrolar çok hasas o konuda teli eline aldigin an yeşil ışık yiyorsun:)
 
Herkese merhaba,

"Vadideki Zambak"sayfa 275,kitabı çok sevdim.Fakat uzun cümleleri okuyup sona geldiğimde bazen resmen birşey anlamıyorum,cümle içerisinde her virgül sonrası farklı konulara değiniliyor,cümle sonunda ben kopukluk yaşıyorum ve almam gereken mesajı alamıyorum,tekrar okuyorum anlamadığım paragrafı ama tekrar anlamıyorum o_O1985 basım Cemal Süreya çevirisi,acaba ben mi tam anlamıyla konsantre olamıyorum okurken?
bir omzu bir sayfa boyunca anlatan bir yazar soz konusu bence tanimlamalarin suslulugunden.
 
Back