ama resim atamiyorum sayfa bile bana yeter dedi ya galiba
Semerkant biraz sakin okunacak bir kitap o nedenle dışarda başka kitap evde başka kitap okudum Semerkant ta çok güzel bir kitap ama değişim yani merak ediyorum ne olacak
değişik kitaplar solarisi merak ettim okuyabilirim bir ara üç silahşörleri okumadığımı farkettim şu an aslında küçükken özet versiyonunu okumuştum sanırım bunu da listeme eklemeliyim bir ara tabi elimde okunmayı bekleyen 21 kitap bitinceMerhaba,
Bir bandan sonra yine karşınızdayım ve Solaris'i bitirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyorum.
Eki Görüntüle 1822477
Solaris
Stanlislaw Lem'in başyapıtı.
Bir bilimkurgu. Açıkası her zaman-sebebini bilmesem de Bilimkurgu türüne uzak durmuşumdur. Eğer siz de uzak durduysanız, türü sevmeniz için harika bir kitap.
Üstelik genel olarak tür kitaplarında edebi yoğunluk az olur, bilirsiniz. Ancak Solaris edebi açıdan inanılmaz doyurucu bir kitap.
İki kez filmi çekilmiş. Biri Tarkovski biri de Hollywood filmi, yönetmenini unuttum. AÇıkçası ben kitabın gerek anlatım olarak gerekse konu itibariyle filme çok uygun olduğunu düşünmüyorum.
Tanrı-Evren-İnsan Egosu gibi kavramların sürekli sorgulandığı ve sürekli bir iç monolog halinde seyreden bir kitap. Dolayısıyla da bence sinema diline çok uygun bir kitap değil.
Kitabın tam olarak hangi yüzyılda geçtğini bilmiyoruz ama tahminen 21. yy ortaları ya da sonları olabilir. Solaris çift güneşli bir gezegen ve işte Tanrı kavramı da burada. Normal şartlar altında çift güneşli olduğu için Solaris'in yörüngesinin dengesiz olması lazım ancak Solaris gezegeni dengeli bir yörüngeye sahip.
Okyanus adı verilen kocaman ve tek bir canlıdan ibaret bir gezegen ve bu okyanus yeniden kopyalama imkanına sahip. Bu kadar yazıp bırakıyorum, çünkü kitabın tam olarak konusu burada başlıyor.
Kitabı bir arkadaşımın tavsiyesiyle okudum. Kitap arkadaşımın ama kesinlikle kendime de bir tane alacağım.
Dönüp dönüp okunması gereken bir kitap.
Çok beğendim. Kesinlikle okumalısınız.
Eki Görüntüle 1822478 Yukarıdaki şahaneler İzmir Kitap Fuarı'ndan aldığım şahaneler.
Açıkçası evdeki yoğunluk sebebiyle çok vaktim yoktu ve çok yorgundum o yüzden benim açımdan çok istekli ve çok verimli geçmiş bir Fuar dönemi değil. Kafamda almak istediğim bir kitap yoktu ve rastgele gittim, konu olarak beğendiğim bir kaç kitabı seçtim.
İlk kitapla başlayalım:
Eki Görüntüle 1822481
Bir İngiliz Polisiyesi.
Aynı isimle bir de filme çekilmiş. Şu anda okuyorum. Kötü bir kitap kesinlikle değil ama alışkın olduğum ya da sevdiğim türde bir polisiye de değil.
Ben ya Tess Gerritsen/Harlan Coben tarzı polisiye seviyorum ya da İskandinav Polisiyesi gibi daha karakter temalı kitapları seviyorum.
Bu kitap ise ikisinin bir karışımı olmuş ve empati kuramayacağım bir karakterin başından geçen serüvenler. Kitap 203 sayfa ben şu an 76. sayfadayım ve henüz hiçbir şey olmadı. 76. sayfa boyunca karakter bir yerden diğer bir yere gidiyor henüz. Konuya giremedik.
Ama eğer bol monologlu ve biraz da hollywood tarzı aksiyonlu filmlerin kitabını okumak istiyorsanız kesinlikle doğru bir kitap.
Eki Görüntüle 1822484
Bu kitabı daha önce duymuştum. Farklı etnik kökene sahip iki aşığın hikayesi üzerinden güzel bir toplum ve insanlık eleştirisi olduğu söyleniyor.
Yazarı daha önce hiç okumadım. Ancak tüm yorumlar çok olumlu.
Çok sevdiğim bir arkadaşım kitap fuarında bana hediye etti. Londra Bulvarı biter bitmez başlayacağım.
Eki Görüntüle 1822485
Sanırım Üç Silahşör için bir yorum yapmama gerek yok. Dünya Klasiklerinin belki de en sevdiğim kitaplarından biri. Yıllar önce okumuştum ama elimde yoktu. Klasikleri İş Kültür Yayınlarından okumayı seviyorum. Hasan Ali Yücel Serisinin çevirmenleri şahane. Hem temiz bir Türkçe kullanıyorlar hem de eserin aslına sadık kalıyorlar.
Kitap Fuarında %30 indirime girmişti İş Kültür ve ben de kaçırmadım elbette, malum İş Kültür yaptığı indirimlerle bilinen bir yayınevi değil. Kaliteyi ucuza alamazsınız :)
Eki Görüntüle 1822487
Ve son olarak Aşk ve Gurur ve Zombiler.
En önce şu "Aşk ve Gurur" çevirisine karşıyım. Orjinal adı Gurur ve Önyargı.
Bu kitabın eleştirileri aslında çok kötü ama ben Jane Austen çok sevdiğim ve bu parodinin de ben de olmasını istediğim için satın aldım.
Okuyup yorumlayacağım. Ama çok da bir beklentim yok açıkçası.
Keyifli okumalar, canımlar
aşk guru ve zombileri de merak ediyorum ya okuyunca yorumunu bekliyorum senden konu özetle şu liseye giden babası ölmüş annesi alkolik olup terkedilmiş amcası ve yengesinin yanında yaşayan bir kızı anlatıyor okurken çoğu yerde ürpertim ve içim acıdı çünkü yenge tam bizim türk dizisi yengesi işkenceler eziyetler falan insan çok etkileniyor ama aynı zamanda çok güzel 2 arkadaşı olan birisi bu kız gerçekten dram romantizm ve arkadaşlık olan bir kitap kısaca çok heyecanlı bir yerde bitti 2. sini almalıyım hemen Amin Maalouf'u çok severim. En çok sevdiğim de Semarkand'dır ama ilginç bir şekilde bu kitap benim elimde yok. Nerde olduğu konusunda da bir fikrim yok.bende amin maalouftan semerkantı okudum bitirdim çok değişik bir kitap ama çok beğendim ömer hayyamın hayatından başlayan ve çok değişik hikayelerle deavm eden bir kitap olmuş baya tarihte yolculuk yaptırdı yazar konu güzeldi
arkasından nefes serisi diye bir seriye başladım 1. kitabı tut elimi resim atamıyorum bir sorun var galiba o nedenle böyle idare edeceğim kitap 400 küsür sayfaydı ama hiç sıkmadı öyle fantastik bir seri değil ama çok etkileyici ve romantik bir kitap zaman zaman bazı yerleri sevmesemde tamamen konuyla alakalı yerler tabi şimdi ne olduğunu söyleyemem spoiler olur
sıradaki kitabımda benim adım kırmızı orhan pamuk okuyunca yorum yaparım
bu arada şu anda da ilber ortaylı - yakın tarihin gerçekleri kitabını okuyorum tam tarih kitabı ama ilber ortaylıyı çok beğeniyorum okumaya devam
ocak ayından bu yana 26 kitap okumuşum kendimi kitaplara adadım
şahsen benim ruhum genç marilyn ondan herhalde seviyorum ben
ben her tür her yaş grubu kitabı seviyorum sanırım ya ondan bana kötü gelmiyorlar galiba semerkant güzeldi afrikalı leo da teyzemde var haftasonu gidip onu isteyeceğim elimde birsürü kitap var ama olsun Ay yok ben de hemen her tür kitap severim. Okuma yelpazem Barbara Cartland'dan Kafka'ya kadar geniştir ama Genç Yetişkin Serileri beni sarmıyor cidden. Fantatisk olanlarını ayırayım ama arada çok güzelleri çıkıyor.şahsen benim ruhum genç marilyn ondan herhalde seviyorum ben
ben şuan beğenerek okuyorum yasak sevdaları. akıcı bir kalemi var yazarın ve kendisi de çok şirin bir kadın eleştiriye açık biri. kitap da editöryal açıdan çok sorunu olmayan bir kitap okuması güzel :)
Güzel meslekben şuan beğenerek okuyorum yasak sevdaları. akıcı bir kalemi var yazarın ve kendisi de çok şirin bir kadın eleştiriye açık biri. kitap da editöryal açıdan çok sorunu olmayan bir kitap okuması güzel :)
ikinci kışı okumadım daha ne zaman okurum bilmiyorum ama seve seve yorum yaparım :)
ben her kitabı okuyamıyorum editör olduğum için fazlasıyla gözüme batıyor hatalar. o yüzden mümkün olduğunca edit hatasız kitapları okumaya çalışıyorum ama ikinci kışın yayınevini tamamen bildiğim için bir sürü edit hatası beklediğinden eminim
Zordur. Ama yine de çok güzel bir meslek. Ama ne yazık ki artık edit hatasız kitaplar bulmak çok zor. Güzel meslek
Mesleki deformasyon olmuşsun
Ben bazen cidden kitap bırakıyorum hata yüzünden, çünkü zihnimde hataları düzeltiyorum, dikkatim dağılıyor, kitap işkence haline geliyor bana.
Her tür ve her dilden kitap kabulümüzdür
Bilirsin şu wattpad furyası var. O kitapların basılmasına laf etmeyeceğim. Liseli gençlerin sokakta saçma sapan işlere bulaşacağına kitap yazmasını ve bunların basılarak onların yazmaya teşvik edilmesini tam tersine çok çok olumlu buluyorum.
Her tür ve her dilden kitap kabulümüzdür
Bilirsin şu wattpad furyası var. O kitapların basılmasına laf etmeyeceğim. Liseli gençlerin sokakta saçma sapan işlere bulaşacağına kitap yazmasını ve bunların basılarak onların yazmaya teşvik edilmesini tam tersine çok çok olumlu buluyorum.
Ama şöyle de bir sorun var ki, dediğin gibi kitaplar editoryal olarak da kötü. Yani bu genç belki de bir sosyal platformda yazma hevesiyle -de'yi -da'yı ayırmaz. Mantık hatalarının gözüne vurur, mesela bölümü anlatmaya başladığında akşamdır, bölümün ortasında zaman atlaması olmadan birden akşama geçmişlerdir falan, bunlara dikkat etmez ama o kitap basıma girdiğinde bu hataların düzeltilmesi ya da bu tarz akıcılık açısından ciddi hataların olduğu kitapların basılmaması lazım. Çünkü artık Çok Satanlar listesinden kitap almaya korkar oldum. En azından rafa çıkmış kitabın min. hatayla o rafa çıkmış olmasını beklemek, fazla ütopik değil bana kalırsa.
Ben Türkçesini okumuştum. Şahane bir kitaptır.
Eh ticari açıdan bakıldığında haklılar da. Aslında dünya genelinde zaten "tür" kitaplarının kalitesi düştü. Türkiye'de nasipleniyor.
