- 12 Temmuz 2006
- 35.022
- 30.393
- 60
Filiz Aker’in takıntılı bir şekilde âşık olduğu sunucu Vatan Şaşmaz’ı öldürüp akabinde intihar etmesi, psikiyatride kıskançlığın zirvesi sayılan Othello Sendromu’nu getirdi akıllara. Nitekim sonu cinayetle biten pek çok vakanın altında bu rahatsızlık var. Uzmanların sendrom için yaptıkları tarif de resmi tamamlıyor: “Âşık maşukla bir ve bütündür, ancak onunla varlığını sürdürür. Bu korkunç kıskançlık duygusunu yaşamamak için buna son vermek ister, eylemini planlar ve gerçekleştirir.”
"Aşk evliliğinden sonra, aşırı kıskançlıktan kopma noktasına gelmiş bir çift vardı. Danışanım kadındı, doktor... Bir yıllık evliler... Kadın kıskançlık ve öfkeden uyuyamıyor, sürekli kocasının telefonunu, bilgisayarını kontrol ediyor, sabahlara kadar kıvranıyordu. Cep telefonunda kayıtlı bütün kadınlara 'kocamdan uzak dur' şeklinde mesajlar atmış, okul arkadaşlarıyla, kuzenleriyle de görüşmesini yasaklamıştı. Eşinin annesiyle ve kız kardeşiyle dahi görüşmesine dayanamıyordu. 'Eşim uyurken bazen yastıkla boğmak düşüncesi aklımdan geçiyordu' diyordu. İşini yapamaz olmuştu, hastalarına öfkeyle yaklaşıyordu. Kocasının sosyal medyada ekli bütün iş ve çocukluk arkadaşı olan kadınlara mesajlar gönderiyor, hakaret ediyordu. Kocasının hayatı kaosa dönmüştü, 'hasta olduğunu düşünmesem çoktan boşanırdım, tedavisini bekleyeceğim, iyileşmeyeceğine inanırsam boşanacağım' diyordu."
Yukarıdaki vaka örneği psikoterapist Mehmet Başkak'ın notlarından... Kararında olduğu vakit, toplumsal olarak da, psikolojik olarak da her çift için bir nevi sevginin, aşkın göstergesi, hatta ilişkinin 'yakıtı' olarak görülen kıskançlık duygusunun, normal değerler eşiğini atlayıp patolojik bir boyuta geçtiğinde yaşanabilecekleri göstermesi açısından önemli bir örnek.
Üstelik, alışık olduğumuz gibi aşırı kıskançlık vakalarının sadece toplumun en alt kademelerinde yaşanmadığının da ispatı. Hasta, bir kadın, üstelik doktor. Toplumun 'beyaz yakalı' diye kodladığı sınıftan. Hali vakti yerinde, sosyal hayatın göbeğinde... Eşini uyurken yastıkla boğma düşüncesine kadar getirmiş durumu; aklının, içinde boğulduğu şüphelerin muntazam şeytani oyunuyla.
GERÇEKLİK ALGISI BOZULUYOR
Uzmanlar, hastalık boyutuna taşınmış kıskançlık halini, Shakespeare'in; sonu cinayete kadar uzanan, kıskançlık temalı oyunundan yola çıkarak Othello Sendromu' olarak adlandırıyor. Bir diğer adı da 'Patolojik Kıskançlık'... Haberlere yansıyan, yolu şiddetten geçen hatta menzili cinayet olan pek çok kıskançlık vakasının altında bu hastalık var.
Geçtiğimiz hafta Türk toplumunun 'efendilik' kriterlerine fazlaca uyduğundan çok sevilen, ünlü sunucu Vatan Şaşmaz'ın eski sevgilisi Filiz Aker tarafından öldürülmesi aklımıza hastalık derecesindeki kıskançlığı, Othello Sendromu'nu düşürdü. Öyle ya, kıskanç ve takıntılı âşık Filiz Aker; son 'bir arada olma şansı' olarak sevdiği adamı da, kendini de öldürmüştü.
Othello Sendromu'nda da işin sonu 'ya benimsin ya toprağın' durumuna kadar gidebiliyordu uzmanlara göre... Âşık ancak maşukla var olabiliyor, kavuşma mümkün olmayınca, kıskançlık dozu artıp dayanılmaz hale dönüştükçe, "Elbet bir gün buluşacağız, bu böyle yarım kalmayacak" fitili ateşleniyordu bu rahatsızlıkta... Sonu ölüm olsa bile!
Peki, Othello Sendromu yaşayanlar nasıl bir ruh hali içinde. Kıskançlık nasıl oluyor da, kaygıdan, şüpheden müteşekkil bir alev topu halinde sarıyor ruhları? Psikoterapist Mehmet Başkak anlatıyor:
"Shakespeare'in eserinde Othello; aşırı kıskançlık, paranoid duygularlar ve aşırı şüphelerle çığırından çıkıp aslında çok sevdiği karısını ile onun aşığı zannettiği Cassio'yu öldürür ve ardından intihar eder. Othello Sendromu'nda bütün bir zihni ele geçiren kuşku ve kaygı söz konusudur, kişi işini yapamaz olur. Gerçeklik algısı bozulmuştur, aldatıldığına ya da terkedileceğine dair senaryolar ürettikçe kıskançlık krize, öfkeye dönüşür. Sahiplenme duygusu had safhadadır, kıskandığı kişinin kendisine ait olması dışında bir alternatifi yoktur. Bozulan gerçeklik algısıyla sürekli dehşet duygusu ve öfke patlamaları yaşar. Bu noktadan sonrası şiddettir ve öldürmeyi denemek an meselesidir."
SOSYAL MEDYA MAYIN TARLASI
Başkak'a göre aşırı kıskançlık ve buna bağlı şiddet vakaları, sanıldığı gibi sadece toplumun en alt kesiminde değil, 'beyaz yakalılar'da çoğunlukta: "Alt tabakaya özgü bir durummuş gibi görünmesi bir illüzyon, toplumun büyük bir yüzdesinde sayının kabarık olması, görülme oranının daha elit, okumuş kesimden yüksek olduğu anlamına gelmez. Bize bu rahatsızlıkla müracaat eden danışanlarımızın nerEdeyse tamamı sosyo-ekonomik düzeyi ortalamanın üzerinde olanlar, beyaz yakalılar... 'Whatsapp'tan gördüm, Facebook'ta mesajını yakaladım, Instgram'da like'larını takip ediyorum' diyenlerin sayısı çok fazla. Patolojik kıskançlık yaşayanlar için tam bir mayın tarlası sosyal medya."
Peki, kimler, Othello Sendromu'na daha yatkın? Bu hastalık adım adım nasıl 'ben geliyorum' diyor? Kadın ve erkek bu patolojiyi nasıl yaşıyor? CİSED (Cinsel Sağlık Enstitüsü) Genel Sekteri Psikolog Kemal Özcan yanıtlıyor:
"Othello Sendromu yaşayan kişide; aşırı özgüven eksikliği ve düşük benlik değeri vardır. Âşık maşukla bir ve bütündür, ancak onunla varlığını sürdürür, onun yokluğunu kendi yok oluşu ve bir ölüm gibi yaşar. Bu korkunç duyguyu tekrar tekrar yaşamamak için buna bir son vermek ister, eylemini planlar ve gerçekleştirir. Bastırılan değersizlik duygusunun tetiklenmesi öfke ve sevgi nesnesini ortadan kaldırmaya kadar gidebilir."
Patolojik kıskaçlığın tedavi süreci de zahmetli. Öncelikle hastanın ve eşinin bu durumu kabul etmesi gerekiyor. İlk adım bu. Psikiyatr Hasan Basri İzgi, "Unutmayın bu bir hastalık, sizin de eşinizin de bunu kabul etmesi gerekiyor" diyor ve ekliyor:
"Her ne kadar zeki ve akıllı olsa da düşünce yapısında bozulma var ve hezeyan dediğimiz düşünce yapısı eşinizin bireysel tercihi değil. Hasta yakını olarak sizin onu psikiyatri hekimine ulaştırmanız gerekiyor. Onun aldatma hakkındaki söylemlerini kabul etmek ne kadar hatalı ise onunla zıtlaşıp her seferinde kendinizi savunmak da o kadar hatalıdır. 'Kol kırılır yen içinde kalır' şeklinde olaya yaklaşmak, sineye çekmek, kabullenmek şiddete eğilimi artırabilir.'
Patolojik kıskançlığın erkeklerde daha yaygın olduğu kanaatinin aksine, psikoterapist Mehmet Başkak "Bu durum kadında da erkekte de aynı işler. İlişkiler genellikle bu yüzden biter" diyor:
"Patolojik kıskançlık ilişkinin kanseridir. Geleneksel olarak kadın erkeğin kıskançlığını tolere etmeye, sevildiğinin kanıtı olarak görmeye daha yatkındır denilebilir. Kadınların kıskançlıkla baş etmede erkeklere göre daha yapıcı, erkeklerin ise yıkıcı yöntemler benimsediğini ortaya koyan araştırmalar var. Fakat patolojik kıskançlık ilişkiyi eninde sonunda yıkar, evliliği bitme noktasına getirir, ucu şiddet olaylarına açıktır."
ÜÇ OTHELLO SENDROMU VAKASI
Psikiyatr Hasan Basri İzgi'nin notlarından üç vaka
Bir gün onları yatakta yakalayacağım
Artık işime gidemiyorum. Üç aydır evimizin karşısındaki inşaata saklanıyorum ve evimin girişini gözlüyorum. Nöbet tutan asker gibiyim. Kesinlikle eşim sokağımızdaki esnafları eve alıyor ve beni aldatıyor. Manava, bakkala, tüpçüye uğradığımda adamlar bana garip bakıyorlar ve imalı konuşuyorlar. Kahvede benim duyacağım şekilde geyik, boynuz esprileri yapıyorlar. Bir gün elbet onları yatakta yakalayacağım, görecekler onlar.
Bütün kadınlar eşime randevu veriyor
Sürekli kocamın telefonuna mesajlar geliyor, tüm kadınlar onu tanıyorlarmış gibi bakıyorlar. Gittiğimiz her ortamda kadınlar eşime bir şekilde randevu veriyorlar. Bulunduğumuz şehirdeki tüm kadınlarla kocamın yattığını biliyorum. Ben bunları hak etmedim, kocam nasıl olur da her gördüğü kadınla beni aldatabilir.
Ses alma cihazını yatak odasına
Allah canımı alsın ki eşim ben evden ayrılır ayrılmaz babamı yatağa alıyor (75 yaşındaki kısmi felçli babası bir üst katta yaşıyor ve gelininin bakımına muhtaç). Ses alma cihazını yatak odasına koydum. Sesler tam anlaşılmıyor ama kesinlikle sevişirken çıkardıkları inleme seslerine benziyor. Babam hemen inkâr ediyor, kendini savunuyor. İnsan suçsuz olsa hiç kendini savunur mu? Size bunu ispat edeceğim ve işte o zaman cezalarını vereceğim.
BU BELİRTİLER VARSA PROFESYONEL YARDIM ŞART!
"Aşağıdaki belirtilerin çoğu bende var diyenlerde patolojik kıskançlık aşaması söz konusu olabilir" diyor Psikoterapist Mehmet Başkak.
1. Sürekli şüpheye eşlik eden; sevdiğini kaybetme, terk edilme kaygıları.
2. Aldatılma korkuları takıntıya dönüşür: Eşinin normal ilişkilerini dahi kontrol etmeye; ailesi, iş çevresi demeden ilişkilerini kısıtlamaya çalışmak
3. Gittikçe sıklaşan bir şekilde sevdiği kişiye aşırı öfke göstermek, tehditler savurmak hatta şiddet uygulamak.
4. Her anı kontrol etmeye çalışmak; sürekli takip etmek, telefonlarını, sosyal medya hesaplarını, kime like attığını takip etmek. Sosyal medyada online mı değil mi, online ise bir başka ilişkiye yorarak bunalmak, bunları kavga sebebi yapmak.
5. Komplolar kurmak, bir başka hesapla sosyal medyadan mesajlar atmak, sahte isimlerle sevdiğini cezbetmeye, ayartmaya çalışmak.
sabah.com.tr