Bir avukat olarak eklemek isterim; aslında burada sebep pandemi değil, pandeminin de etken olduğu ülkemizin yaşadığı enflasyon artışı. Yargıtay içtihatlarında da enflasyon artışı, ekonomik kriz ve para değerinin düşmesi gibi durumlar taraflarca öngörülemeyen olağanüstü hal olarak kabul ediliyor. Son yıllarda da bu şekilde açılan ve kabul edilen çok fazla kira uyarlama davası mevcut.
benim bir sorum var bu konuda
cevaplarsanız çok mutlu olurum
uyarlama davasını son dönemde çok duyuyorum
bu davanın kazanılması için mantıken %25'in vs emsallerin aşırı altında kaldığı durumların olması gerekmez mi
örnek veriyorum mesela 3 senelik kiracıyım, emsaller 15 bin olmuş ben 12-13 bin veriyorum
yani ev sahibime %25'in üstünde zam yapmış bi kiracıyım diyelim ki, kiram da emsallerden aşırı uzak değil
bu durumda ev sahibim uyarlama davası açıp kiramı emsallere çekebiliyor mu?
çünkü emsaller 15 binken 3 bin kira ödeyen kiracı için bu davanın açılmasını anlarım
belki ev sahibinin de bu kiranın kendisini zora soktuğunu belgelerle kanıtlaması gerekir (kiradan başka
gelirinin olmadığını belgelemek gibi)
ama verdiğim misaldeki gibi emsallerden birkaç bin düşük kira ödeyen kiracı için kabul edilmemeli
o zaman %25'in ne anlamı kalıyor ve devlet kendisiyle çelişmiş olmuyor mu
devletin koyduğu yasal artış sınırı ev sahibini ciddi anlamda zor duruma sokuyorsa ev sahibi son çare
olarak uyarlama davasına başvurması mantıklıdır ona lafım yok
ama sırf paragözlük niyetiyle böyle davalar açmak devletin hakimini de oyalamak bana kalırsa
nedir bu işin doğrusu acaba
umarım anlatabilmişimdir