• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kimim ben?

uckisidenbiri

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
19 Haziran 2016
551
974
103
Ben kendimi düz yazıyla, konuşarak, ağlayarak, saklanarak anlatabilen biri değilim. Bir yazımı paylaşmak istiyorum sizinle, okuyup hayatıma biraz göz gezdirin, bilmiyorum ne yapmalıyım, kin tutmayı nasıl öğrenmeliyim.

İçimdeki yangının tarifi yok, sevilmiyor muyum?

Hem de kendi ailem tarafından! Ne zaman öldü babam, o vakit bitti saltanatım bu evde benim. Annem dediğim kadın babamı öldürmekle suçladı beni, üzerime yürüdü 16 yaşındaydım daha.
Cenazede üzerimde ilaç etkisi, birinin adını sayıkladığım için "biz neyin sen neyin derdindesin" diyerek tokat yedim ablamdan.

Bütün bunlar birkaçı sadece ruhumun sözlerle kırılışının sebeplerinden.

Ne çok küçük ne çok büyüğüm, mahalleden arkadaşımın kardeşini almaya okula gittim saat akşam 5, sabahın 5'inde aynı okula gidiyorum halbuki, kötü insan saat tanımaz ya neyse, bulamamışlar beni çocuk aklı haber vermemişim kimseye, babam beni bulduğunda tek kelime etmedi, sessiz hiç konuşmadan yanımda yürüdü evde, kapıdan girdiğimizde yere yığıldı. Ben ruhuma atılan tokadın acısını atlatamamışken daha abim boğazıma yapışıp duvara yasladı sırtımı beni havaya kaldırıp, "öldürdün babamı mutlu musun, bundan sonra çıkmayacaksın evden" dedi, kendine geldi babam hıçkırıklarla ağlarken yüzüme attığı haklı tokadın etkisiyle üç gün aynı yerde oturdum.

İlk okul dayağımı anlatmıştım size zaten, hani şu ilk gün sınıfa alınmayışımla ilgili olan.
Her neyse, bir gün bilgisayar başındayım yine, bir şeyler söylüyor ablam defalarca hatırlamıyorum çıldırma noktasına gelip "S***** G** (Defol)" diyorum sinirle, sırtıma geçirdiği eliyle kan geliyor ağzımdan, beş parmağının izi sırtımdan mor 3 gün, ruhumdan yıllardır gitmiyor.

Babam öldü sonra işte, abim babacılık oynamaya çalıştı üzerimde, annem izin vermedi, annem iyi mi davrandı peki? Bilmem artık sevgi konusunda ayrım yapamıyorum.

18'ime geldiğimde babamın maaşından devletin "yetim aylığı" olarak ayırdığı kısmı verdiler elime, bundan sonra senin bizden para almayacaksın. Sonra onunla aldığım her şeye laf ettiler.

Biraz özel olacak belki, 6. sınıftayım sanırım ilk kez bacaklarımı alacağım "okula mı gidiyorsun, orospu olmaya mı" diye sordu annem bana, yıllarca her seferinde işittim bu lafı.

Gezilere göndermediler, gönderdiklerinde sevmediğim şeyleri anlattığımda "hiç bir şeyi de beğenmiyorsun zaten" dediler, ruhuma ektiğiniz karanlık tohumlardan göremiyorum ki güzel şeyleri.

Olmadığım biri davranamam ben, sevmiyorsam söylerim, seviyorsam söyleyemem, hiç görmedim sevgi denilen şeyi babamdan sonra.
Şimdi üzerime yürüse biri, sırtının ardına saklanacağım kimsem de yok.

Hiç bir zaman namazında niyazında, dilinden duası düşmeyen biri değildim, yakarırken babamı kurtarsın diye, hiç bir şey olmayacağını bile bile, sırtımı döndüm. Mantıksız gelen yüzlerce şeyin ardına destek destek mantık yükledim, bıraktım Tanrı'yı, onun beni babasız, bir başıma bıraktığı gibi.

Kendi acımdan tükendiğimi hissederken, ablam hamile diye ona sarıldım, onu teselli ettim, çünkü beni öldürseniz de düştüğünüzde ilk koşan ben olurum. Abime öldüğünü söylediğimizde uyumaya devam etti sırtını dönüp. Bir başıma kaldım bir sürü insanın içinde.
Büyük abim geldi sonra, beni sordu nerde dedi, koştu sarıldı, titreyerek uyuyana kadar gitmedi yanımdan o benim ikinci babam, hayattaki ikinci şansım.

Neresinden tutup anlatsam ki, inanın dövülsem yanmaz canım. Kendi yeğenime kızdım diye kulaklığımı bozduğu için yüzüme para çarpıp "kusura bakma çocuklarıma bakamıyorum" deyip bana vuramadığını o çocuklara vurduğu halde, ablamdır ilk ben koşarım diyorum hâlâ.

Seviyorsanız söyleyin, sevmiyorsanız söylemeyin insanlara, sevgisizliğin yıprattığı insanlar güzel bakamıyorlar dünyaya.

Bir kedinin başını okşarken "kimse beni anlamıyor" diye ağladığımın, karıncaya elimin üzerinde gezerken "annemden daha yakınsın" dediğimin, yaralı bulduğum güvercinin kanadına sürdüğüm merhemin canını yakıp yakmadığını bilemeyip özür dilediğimin sebebidir, kırmamak, yıprandığım gibi yıpratmamak.

Ağaç kovuğundan mı çıktım ben? Ben de çocuğunuz aileniz değil miyim sizin? Siz yetiştirmediniz mi beni böyle? Hoşgörü dinine mensupsunuz ama nasıl da kellemi alacak duruma geliyorsunuz böyle? Ağzımı açıp tek kelime etmediğim halde!

Yüreğimin sıkıştığını söylesem, anlatsam karşınıza geçip yaptığınız işkenceleri çocukluğuma. Vursam yüzünüze sevgisizliğimi, sizin benden nefret ettiğiniz halde nasıl sevdiğimi.

Söyler misiniz kim olduğumu?
 
Son düzenleme:
Biraz pozitif ol güzel kardeşim salla ya.

Pozitif olabilmek istediğim tek şey şu hayatta, neresinden tutsam elimde kalıyor, 20 yaşında 1000 yaşında gibi dert sahibiyim çevremdeki insanlar yüzünden, kendime kızdığım nokta da burası, beni sevmiyorlarsa boşver diyemiyorum çok takıyorum kafama.
 
Pozitif olabilmek istediğim tek şey şu hayatta, neresinden tutsam elimde kalıyor, 20 yaşında 1000 yaşında gibi dert sahibiyim çevremdeki insanlar yüzünden, kendime kızdığım nokta da burası, beni sevmiyorlarsa boşver diyemiyorum çok takıyorum kafama.
Takma güzelim takma. Baban niye senin yüzünden öldü diyorlar sana o gece niye baban tokat atti ? O gece istemedigin bisey mi yaşamış oldun?
 
Yapmayın bence bunu.
Böyle karmaşanın içinden bu şekilde çıkamazsınız.
Doğru olan kendinizi geliştirip ve yetiştirip yeni ve güzel bir hayat kurmak.
 
Takma güzelim takma. Baban niye senin yüzünden öldü diyorlar sana o gece niye baban tokat atti ? O gece istemedigin bisey mi yaşamış oldun?

Çocukluğumdan bir anı sadece, merak etmişler beni, bulamamış babam okulun önünde gördüğümde yere çömelmiş oturuyordu sessizce yürüdük eve, eve girer girmez de bayıldı, kendine geldiğinde attığı tokada hiç bir şey diyemiyorum merak ettirdiğim içindi. Babam hayatta beni sevdiğine inandığım tek kişiydi ama sanki ailenin istenmeyen bireyiymişim gibi geliyor sürekli.
 
Kaç yaşındasın? Üniversiteyi kazandin mı? Yetim aylığı az bisey değil sana hayli yeter okuman için
 
Yapmayın bence bunu.
Böyle karmaşanın içinden bu şekilde çıkamazsınız.
Doğru olan kendinizi geliştirip ve yetiştirip yeni ve güzel bir hayat kurmak.

Üniversiteden yeni mezun oldum başka şehire gitmek istiyorum bütün bu düşüncelerim bile namus konusuna bağlanıyor bir şekilde kendi ayaklarımın üzerinde durmak olarak değil de erkek arkadaşımla rahatça keyif çatacakmışım gibi algılanıyor. Ev şu an çok kalabalık yeğenlerim, ablam da bizde şu an bazen kendime giyinecek dahi yer bulamıyorum, normalde de annemle kalıyorum zaten odada.
 
Kaç yaşındasın? Üniversiteyi kazandin mı? Yetim aylığı az bisey değil sana hayli yeter okuman için

İstanbul Üniversite'sinden mezunum, daha diplomamı almadım hazırlanmasını bekliyorum iş başvuruları yaptım, aldığım aylık 400 lira ama onunla aldığım en ufak şeye laf ediyorlar, sen zenginsin ya, şöylesin ya böylesin ya sürekli bu şekilde laf işitiyorum.
 
Çocukluğumdan bir anı sadece, merak etmişler beni, bulamamış babam okulun önünde gördüğümde yere çömelmiş oturuyordu sessizce yürüdük eve, eve girer girmez de bayıldı, kendine geldiğinde attığı tokada hiç bir şey diyemiyorum merak ettirdiğim içindi. Babam hayatta beni sevdiğine inandığım tek kişiydi ama sanki ailenin istenmeyen bireyiymişim gibi geliyor sürekli.
Üniversiteden yeni mezun oldum başka şehire gitmek istiyorum bütün bu düşüncelerim bile namus konusuna bağlanıyor bir şekilde kendi ayaklarımın üzerinde durmak olarak değil de erkek arkadaşımla rahatça keyif çatacakmışım gibi algılanıyor. Ev şu an çok kalabalık yeğenlerim, ablam da bizde şu an bazen kendime giyinecek dahi yer bulamıyorum, normalde de annemle kalıyorum zaten odada.
Onların ne düşündüğü mühim değil sen kazan git mutlu ol. Sevgiler:KK68:
 
Üniversiteden yeni mezun oldum başka şehire gitmek istiyorum bütün bu düşüncelerim bile namus konusuna bağlanıyor bir şekilde kendi ayaklarımın üzerinde durmak olarak değil de erkek arkadaşımla rahatça keyif çatacakmışım gibi algılanıyor. Ev şu an çok kalabalık yeğenlerim, ablam da bizde şu an bazen kendime giyinecek dahi yer bulamıyorum, normalde de annemle kalıyorum zaten odada.
İyi bir iş ayarlamadan başka şehre gidersen daha çok bocalarsın.
Yerinde olsam önce kendi yaşadığım yerde çalışırdım. Hem tecrübe sahibi olursun hem de piyasayı görmüş olursun.
 
Ben kendimi düz yazıyla, konuşarak, ağlayarak, saklanarak anlatabilen biri değilim. Bir yazımı paylaşmak istiyorum sizinle, okuyup hayatıma biraz göz gezdirin, bilmiyorum ne yapmalıyım, kin tutmayı nasıl öğrenmeliyim.

İçimdeki yangının tarifi yok, sevilmiyor muyum?

Hem de kendi ailem tarafından! Ne zaman öldü babam, o vakit bitti saltanatım bu evde benim. Annem dediğim kadın babamı öldürmekle suçladı beni, üzerime yürüdü 16 yaşındaydım daha.
Cenazede üzerimde ilaç etkisi, birinin adını sayıkladığım için "biz neyin sen neyin derdindesin" diyerek tokat yedim ablamdan.

Bütün bunlar birkaçı sadece ruhumun sözlerle kırılışının sebeplerinden.

Ne çok küçük ne çok büyüğüm, mahalleden arkadaşımın kardeşini almaya okula gittim saat akşam 5, sabahın 5'inde aynı okula gidiyorum halbuki, kötü insan saat tanımaz ya neyse, bulamamışlar beni çocuk aklı haber vermemişim kimseye, babam beni bulduğunda tek kelime etmedi, sessiz hiç konuşmadan yanımda yürüdü evde, kapıdan girdiğimizde yere yığıldı. Ben ruhuma atılan tokadın acısını atlatamamışken daha abim boğazıma yapışıp duvara yasladı sırtımı beni havaya kaldırıp, "öldürdün babamı mutlu musun, bundan sonra çıkmayacaksın evden" dedi, kendine geldi babam hıçkırıklarla ağlarken yüzüme attığı haklı tokadın etkisiyle üç gün aynı yerde oturdum.

İlk okul dayağımı anlatmıştım size zaten, hani şu ilk gün sınıfa alınmayışımla ilgili olan.
Her neyse, bir gün bilgisayar başındayım yine, bir şeyler söylüyor ablam defalarca hatırlamıyorum çıldırma noktasına gelip "S***** G** (Defol)" diyorum sinirle, sırtıma geçirdiği eliyle kan geliyor ağzımdan, beş parmağının izi sırtımdan mor 3 gün, ruhumdan yıllardır gitmiyor.

Babam öldü sonra işte, abim babacılık oynamaya çalıştı üzerimde, annem izin vermedi, annem iyi mi davrandı peki? Bilmem artık sevgi konusunda ayrım yapamıyorum.

18'ime geldiğimde babamın maaşından devletin "yetim aylığı" olarak ayırdığı kısmı verdiler elime, bundan sonra senin bizden para almayacaksın. Sonra onunla aldığım her şeye laf ettiler.

Biraz özel olacak belki, 6. sınıftayım sanırım ilk kez bacaklarımı alacağım "okula mı gidiyorsun, orospu olmaya mı" diye sordu annem bana, yıllarca her seferinde işittim bu lafı.

Gezilere göndermediler, gönderdiklerinde sevmediğim şeyleri anlattığımda "hiç bir şeyi de beğenmiyorsun zaten" dediler, ruhuma ektiğiniz karanlık tohumlardan göremiyorum ki güzel şeyleri.

İnanmıyorum şimdi onların inandığı Allah'a, değiştiğimi düşünüyorlar. Oysa ben inanırken de içimde yaşardım inancımı, göstermez, kendi kendime konuşurdum sığınağımla. O zaman da yaptığım ve yapmadığım şeyler vardı, şimdi bunların hepsi inanmayışımın sebebi olarak görünüyor.

Olmadığım biri davranamam ben, sevmiyorsam söylerim, seviyorsam söyleyemem, hiç görmedim sevgi denilen şeyi babamdan sonra.
Şimdi üzerime yürüse biri, sırtının ardına saklanacağım kimsem de yok.

Hiç bir zaman namazında niyazında, dilinden duası düşmeyen biri değildim, yakarırken babamı kurtarsın diye, hiç bir şey olmayacağını bile bile, sırtımı döndüm. Mantıksız gelen yüzlerce şeyin ardına destek destek mantık yükledim, bıraktım Tanrı'yı, onun beni babasız, bir başıma bıraktığı gibi.

Kendi acımdan tükendiğimi hissederken, ablam hamile diye ona sarıldım, onu teselli ettim, çünkü beni öldürseniz de düştüğünüzde ilk koşan ben olurum. Abime öldüğünü söylediğimizde uyumaya devam etti sırtını dönüp. Bir başıma kaldım bir sürü insanın içinde.
Büyük abim geldi sonra, beni sordu nerde dedi, koştu sarıldı, titreyerek uyuyana kadar gitmedi yanımdan o benim ikinci babam, hayattaki ikinci şansım.

Neresinden tutup anlatsam ki, inanın dövülsem yanmaz canım. Arkadaşlarımla iftara gideceğimi söylediğimde "sen müslüman değilsin iftar senin neyine" denildiğinde, her cümleye bana karşı olduklarını ben bildiğim halde "benim de inanmayan arkadaşlarım var" diye başladıkları halde, akpli olup sokağa dökülüp birbirlerini linç edenleri kınadım diye terörist ilan edildiğim halde, kendi yeğenime kızdım diye kulaklığımı bozduğu için yüzüme para çarpıp "kusura bakma çocuklarıma bakamıyorum" deyip bana vuramadığını o çocuklara vurduğu halde, ablamdır ilk ben koşarım diyorum hâlâ.

Seviyorsanız söyleyin, sevmiyorsanız söylemeyin insanlara, sevgisizliğin yıprattığı insanlar güzel bakamıyorlar dünyaya.

Bir kedinin başını okşarken "kimse beni anlamıyor" diye ağladığımın, karıncaya elimin üzerinde gezerken "annemden daha yakınsın" dediğimin, yaralı bulduğum güvercinin kanadına sürdüğüm merhemin canını yakıp yakmadığını bilemeyip özür dilediğimin sebebidir, kırmamak, yıprandığım gibi yıpratmamak.

Ağaç kovuğundan mı çıktım ben? Ben de çocuğunuz aileniz değil miyim sizin? Siz yetiştirmediniz mi beni böyle? Hoşgörü dinine mensupsunuz ama nasıl da kellemi alacak duruma geliyorsunuz böyle? Ağzımı açıp tek kelime etmediğim halde!

Yüreğimin sıkıştığını söylesem, anlatsam karşınıza geçip yaptığınız işkenceleri çocukluğuma. Vursam yüzünüze sevgisizliğimi, sizin benden nefret ettiğiniz halde nasıl sevdiğimi.

Söyler misiniz kim olduğumu?
Bence biraz "ben" olmaktan vazgeç.Şu dünyada ne işkenceler çeken ne yokluk çeken,küçücük yüreklerinde nice acılar çeken çocuklar var.Nice aileler var.Nice yetimler var.
Annen genç yaşta çocuklarıyla dul kalmış.Onun için daha zor olmuştur hayat.Çaresizlik,ne yapacağını bilememek,çocuklarla nasıl başa çıkacağını bilememek,dengeyi nasıl sağlayacağını bilememek.Bir de dul olmak...
Abin ablan,herkesin acılara yaklaşımı,herkesin psikolojik kaldırma durumu farklıdır.Senin yaşadığın acıyı hepsi yaşadı.
Ve daha niceleri var annesiz babasız.Bu hayatta ölüm var.Bu hayatta iyiler de var kötüler de.Bu hayatta mücadele de var keder de.Aaa öyleyse ben inanmıyorum sizin inandığınıza demek biraz kolaya kaçmaktır bence.


İnsan inandığı sürece var olur.Var olduğu sürece güçlüdür.Allah a inanıp inanmamak senin tasarrufun birşey diyemem.Ama hayatta o bana bunu yaptı şu bunu yaptı demeyle olmuyor.Sen ailen için onu da geçtim kendin için enyapın ne yapıyorsun o önemli.
 
İyi bir iş ayarlamadan başka şehre gidersen daha çok bocalarsın.
Yerinde olsam önce kendi yaşadığım yerde çalışırdım. Hem tecrübe sahibi olursun hem de piyasayı görmüş olursun.

Başka bir şehire okumak için gitmek istiyordum zaten ama son dönemim hem staj hem okul dersleri çok ağırdı sınava girmedim o yüzden bu sene, burada iş bakıyorum şu an zaten, İstanbul'da bile iş bulmak yeterince zorken başka şehirde ne kadar zorlanabileceğimi tahmin ediyorum. Sadece artık nefes alamıyorum her yer buradan iyidir diye düşünmeye başladım. Ablam da takip ediyor bu forumu birazdan sileceğim konuyu zaten, başka bir platformda kendimi ifade edebildiğim şekilde derdimi anlatıyorum. Merak ediyorum sadece acaba ben mi yanlış anlıyorum yoksa gerçekten mi sevmiyorlar diye.
 
Bence biraz "ben" olmaktan vazgeç.Şu dünyada ne işkenceler çeken ne yokluk çeken,küçücük yüreklerinde nice acılar çeken çocuklar var.Nice aileler var.Nice yetimler var.
Annen genç yaşta çocuklarıyla dul kalmış.Onun için daha zor olmuştur hayat.Çaresizlik,ne yapacağını bilememek,çocuklarla nasıl başa çıkacağını bilememek,dengeyi nasıl sağlayacağını bilememek.Bir de dul olmak...
Abin ablan,herkesin acılara yaklaşımı,herkesin psikolojik kaldırma durumu farklıdır.Senin yaşadığın acıyı hepsi yaşadı.
Ve daha niceleri var annesiz babasız.Bu hayatta ölüm var.Bu hayatta iyiler de var kötüler de.Bu hayatta mücadele de var keder de.Aaa öyleyse ben inanmıyorum sizin inandığınıza demek biraz kolaya kaçmaktır bence.


İnsan inandığı sürece var olur.Var olduğu sürece güçlüdür.Allah a inanıp inanmamak senin tasarrufun birşey diyemem.Ama hayatta o bana bunu yaptı şu bunu yaptı demeyle olmuyor.Sen ailen için onu da geçtim kendin için enyapın ne yapıyorsun o önemli.

Ben diye başlayacağım cümleme yine bu bencil oluşumdan kaynaklanmıyor, babamı aldı inanmıyorum değil, bu kadar basit bir mevzu değil inanmama konusu ama sorun inanç da değil, babam 63 yaşındaydı öldüğünde annem de genç sayılmazdı, babam yaşarken de hiç iyi davrandığını hatırlamıyorum adama her şeyi anlarım, acıyı, acının insana neler söylettirdiğini. Ama hiç bir suçu yokken sırf kendi suçunuzu hafifletmek, iyi hissetmek için birinin acısının üzerine gitmezsiniz. Babanı sen öldürdün demek bir çocuğun yüzüne karşı, dünyanın en büyük insanlık suçudur bence.
 
Başka bir şehire okumak için gitmek istiyordum zaten ama son dönemim hem staj hem okul dersleri çok ağırdı sınava girmedim o yüzden bu sene, burada iş bakıyorum şu an zaten, İstanbul'da bile iş bulmak yeterince zorken başka şehirde ne kadar zorlanabileceğimi tahmin ediyorum. Sadece artık nefes alamıyorum her yer buradan iyidir diye düşünmeye başladım. Ablam da takip ediyor bu forumu birazdan sileceğim konuyu zaten, başka bir platformda kendimi ifade edebildiğim şekilde derdimi anlatıyorum. Merak ediyorum sadece acaba ben mi yanlış anlıyorum yoksa gerçekten mi sevmiyorlar diye.
O zaman buradan sayin ablaya bir uyarıda bulunalım : bu kızı sevilmiyor muyum diye konu açtıracak naptınız ya böyle? Karşılıklı sevgi gösterin öpüşün barışın bakimm :KK20:
 
Başka bir şehire okumak için gitmek istiyordum zaten ama son dönemim hem staj hem okul dersleri çok ağırdı sınava girmedim o yüzden bu sene, burada iş bakıyorum şu an zaten, İstanbul'da bile iş bulmak yeterince zorken başka şehirde ne kadar zorlanabileceğimi tahmin ediyorum. Sadece artık nefes alamıyorum her yer buradan iyidir diye düşünmeye başladım. Ablam da takip ediyor bu forumu birazdan sileceğim konuyu zaten, başka bir platformda kendimi ifade edebildiğim şekilde derdimi anlatıyorum. Merak ediyorum sadece acaba ben mi yanlış anlıyorum yoksa gerçekten mi sevmiyorlar diye.
İyi de konu silmek yasak!
Anlamıyorum,yardım istiyorsunuz,yazılıyor iyi kötü yorumlar.
Sonra ya konuya kilit ya konu sahibi kaçıp gidiyor ya da konu sahibi gelmiş hepsini silmiş!!!
Saygısızlık olmuyor mu onca okuyan,yazan insana!
Madem abla burada,rahatsız olunuyor kendisinden,niye konu açarsınız ki?
 
İyi de konu silmek yasak!
Anlamıyorum,yardım istiyorsunuz,yazılıyor iyi kötü yorumlar.
Sonra ya konuya kilit ya konu sahibi kaçıp gidiyor ya da konu sahibi gelmiş hepsini silmiş!!!
Saygısızlık olmuyor mu onca okuyan,yazan insana!
Madem abla burada,rahatsız olunuyor kendisinden,niye konu açarsınız ki?

Öyle mi bilmiyordum, kızmanıza gerek yok derdimi anlatmak istedim sadece, fikir almak ya da paylaşmak için.
Silinmiyorsa kalır sorun değil, nasıl olsa her şekilde kavganın ortasında kalıyorum :halay:
 
O zaman buradan sayin ablaya bir uyarıda bulunalım : bu kızı sevilmiyor muyum diye konu açtıracak naptınız ya böyle? Karşılıklı sevgi gösterin öpüşün barışın bakimm :KK20:

Keşke, keşke. Çok teşekkür ederim yorumlarınız için biraz da olsa hayatıma göz ucuyla dokunup içimi ferahlatmaya çalıştığınız için.
 
Ben diye başlayacağım cümleme yine bu bencil oluşumdan kaynaklanmıyor, babamı aldı inanmıyorum değil, bu kadar basit bir mevzu değil inanmama konusu ama sorun inanç da değil, babam 63 yaşındaydı öldüğünde annem de genç sayılmazdı, babam yaşarken de hiç iyi davrandığını hatırlamıyorum adama her şeyi anlarım, acıyı, acının insana neler söylettirdiğini. Ama hiç bir suçu yokken sırf kendi suçunuzu hafifletmek, iyi hissetmek için birinin acısının üzerine gitmezsiniz. Babanı sen öldürdün demek bir çocuğun yüzüne karşı, dünyanın en büyük insanlık suçudur bence.
Annenin yaptığını doğruamıyorum ama onun dediği nasıl sana göre insanlık suçuysa,annenin dul kaldığında genç olmaması,babanla yaşarken olan kavgalarını ...dile getirmen düşünmen bu da düşünce suçu. onun çocuklarıyla dul kaldığı gerçeğini değiştirmiyor .İnsan hayatta kavgada eder,küser de,kızar da ama ölüm başka bir şey.
Önüne bakacaksın.Yapılan her harekete,her lafa her davranışa takılmayacaksın.
 
Annenin yaptığını doğruamıyorum ama onun dediği nasıl sana göre insanlık suçuysa,annenin dul kaldığında genç olmaması,babanla yaşarken olan kavgalarını ...dile getirmen düşünmen bu da düşünce suçu. onun çocuklarıyla dul kaldığı gerçeğini değiştirmiyor .İnsan hayatta kavgada eder,küser de,kızar da ama ölüm başka bir şey.
Önüne bakacaksın.Yapılan her harekete,her lafa her davranışa takılmayacaksın.

Sadece onun kocası öldü gibi davranıp saygıda kusur etmeyeceğim öyle mi? Benim babam ölmemiş gibi yapacağım yani?
 
Back