• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kim Kazanmassa bu dünyada ekmek parası..

  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
K

KKdeLySi13

Ziyaretçi
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #1
Kim kazanmazsa bu dünyada ekmek parası Dostunun yüz karası düsmanının maskarası..

bu sözlerden çıkardıqınız ana fikir nedir.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #2
Bu söz Mehmet Akif Ersoy'un Seyfi Baba adlı şiirinin dizelerinde yer alıyordu...

Geçen akşam eve geldim. Dediler:
- Seyfi Baba
Hastalanmış yatıyormuş.
- Nesi varmış acaba?
- Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah,
- Keşki ben evde olaydım… Esef ettim, vah vah;
Bir fener yok mu, verin… Nerede sopam? Kız çabuk ol!
Gecikirsem kalırım beklemeyin… Zira yol
Hem uzun, hem de bataktır…
- Daha âlâ, kalınız.
Teyzeniz geldi, bu akşam, değiliz yalınız.
(…)
Sopa sağ elde, kırık camlı fener sol elde;
Boşanan yağmur iliklerde, çamur tâ belde
(…)
İşte karşımda bizim yâr-ı kadîmin yurdu.
Bakalım var mı ışık? Yoksa muhakkak uyudu.
Kapının orta yerinden ucu değnekli bir ip
Sarkıtılmış olacak, bir onu bulsam da çekip
Açıversem… iyi amma kapı zaten aralık…
Galiba bir çıkan olmuş… Neme lâzım, artık,
Girerim ben diyerek kendimi attım içeri,
Ayağımdan çıkarıp lâstiği geçtim ileri.
Sağa döndüm, azıcık gitmeden üç beş basamak
Merdiven geldi ki zorcaydı biraz tırmanmak!
Sola döndüm, odanın eski şayak perdesini,
Aralarken kulağım duydu fakirin sesini:
- Nerde kaldın? Beni hiç yoklamadın evlâdım!
Haklısın, bende kabahat ki haber yollamadım.
Bilirim çoktur işin, sonra bizim yol pek uzun…
Hele dinlen azıcık, anlaşılan yorgunsun.
Bereket versin ateş koydu demin komşu kadın…
Üşüyorsan eşiver mangalı, eş eş de ısın.
Odanın loşluğu kasvet veriyor pek, baktım.
Şu fener yansa, deyip bir kutu kibrit çaktım.
Çekerek dizlerinin üstüne bir eski aba,
Sürünüp mangala yaklaştı bizim Seyfi Baba.
- Ihlamur verdi demin komşu… Bulaydık şunu, bir…
- Sen otur, ben ararım …
- Olsa içerdik, iyidir …
- Şimdi anlat bakalım, neydi senin hastalığın?
Nezle oldum sanırım, çünkü bu kış pek salgın.
- Mehmet Ağa'nın evi akmış. Onu aktarmak için
Dama çıktım, soğuk aldım, oluyor on beş gün
Ne işin var kiremitlerde a sersem! desene!
İhtiyarlık mı nedir, şaşkınım oğlum bu sene.
Hadi aktarmıyayım… Kim getirir ekmeğimi?
Oturup kör gibi, nâmerde el açmak iyi mi?
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!

Yoksa yetmiş beşi geçmiş bir adam iş yapamaz;
Ona ancak yapacak, beş vakit abdestle namaz.
Hastalandım, bakacak kimseciğim yok; Osman
Gece gündüz koşuyor, iş diye, bilmem ne zaman
Eli ekmek tutacak? İşte saat belki de üç
Görüyorsun daha gelmez… yalınızlık pek güç.
Bazı bir hafta geçer, uğrayan olmaz yanıma;
Kimsesizlik bu sefer tak dedi artık canıma!
- Seni bir terleteyim sımsıkı örtüp bu gece!
Açılırsın, sanırım, terlemiş olsan iyice.
İhtiyar terleyedursun gömülüp yorganına…
Atarak ben de geniş bir kebe mangal yanına,
Başladım uyku taharrisine, lâkin ne gezer!
Sızmışım bir aralık neyse, yorulmuş da meğer.
Ortalık açmış, uyandım. Dedim, artık gideyim
Önce amma şu fakir âdemi memnun edeyim.
Bir de baktım ki: tek onluk bile yokmuş kesede;
Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde!
O zaman koptu içimden şu tahassür ebedî;
Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi!

Bu şiirin dizelerinde ne anlattığı çok güzel açıklıyor zaten yerimseniben
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #3
Bu söz Mehmet Akif Ersoy'un Seyfi Baba adlı şiirinin dizelerinde yer alıyordu...

Geçen akşam eve geldim. Dediler:
- Seyfi Baba
Hastalanmış yatıyormuş.
- Nesi varmış acaba?
- Bilmeyiz, oğlu haber verdi geçerken bu sabah,
- Keşki ben evde olaydım… Esef ettim, vah vah;
Bir fener yok mu, verin… Nerede sopam? Kız çabuk ol!
Gecikirsem kalırım beklemeyin… Zira yol
Hem uzun, hem de bataktır…
- Daha âlâ, kalınız.
Teyzeniz geldi, bu akşam, değiliz yalınız.
(…)
Sopa sağ elde, kırık camlı fener sol elde;
Boşanan yağmur iliklerde, çamur tâ belde
(…)
ışte karşımda bizim yâr-ı kadîmin yurdu.
Bakalım var mı ışık? Yoksa muhakkak uyudu.
Kapının orta yerinden ucu değnekli bir ip
Sarkıtılmış olacak, bir onu bulsam da çekip
Açıversem… iyi amma kapı zaten aralık…
Galiba bir çıkan olmuş… Neme lâzım, artık,
Girerim ben diyerek kendimi attım içeri,
Ayağımdan çıkarıp lâstiği geçtim ileri.
Sağa döndüm, azıcık gitmeden üç beş basamak
Merdiven geldi ki zorcaydı biraz tırmanmak!
Sola döndüm, odanın eski şayak perdesini,
Aralarken kulağım duydu fakirin sesini:
- Nerde kaldın? Beni hiç yoklamadın evlâdım!
Haklısın, bende kabahat ki haber yollamadım.
Bilirim çoktur işin, sonra bizim yol pek uzun…
Hele dinlen azıcık, anlaşılan yorgunsun.
Bereket versin ateş koydu demin komşu kadın…
Üşüyorsan eşiver mangalı, eş eş de ısın.
Odanın loşluğu kasvet veriyor pek, baktım.
Şu fener yansa, deyip bir kutu kibrit çaktım.
Çekerek dizlerinin üstüne bir eski aba,
Sürünüp mangala yaklaştı bizim Seyfi Baba.
- Ihlamur verdi demin komşu… Bulaydık şunu, bir…
- Sen otur, ben ararım …
- Olsa içerdik, iyidir …
- Şimdi anlat bakalım, neydi senin hastalığın?
Nezle oldum sanırım, çünkü bu kış pek salgın.
- Mehmet Ağa'nın evi akmış. Onu aktarmak için
Dama çıktım, soğuk aldım, oluyor on beş gün
Ne işin var kiremitlerde a sersem! desene!
ıhtiyarlık mı nedir, şaşkınım oğlum bu sene.
Hadi aktarmıyayım… Kim getirir ekmeğimi?
Oturup kör gibi, nâmerde el açmak iyi mi?
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası;
Dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!

Yoksa yetmiş beşi geçmiş bir adam iş yapamaz;
Ona ancak yapacak, beş vakit abdestle namaz.
Hastalandım, bakacak kimseciğim yok; Osman
Gece gündüz koşuyor, iş diye, bilmem ne zaman
Eli ekmek tutacak? ışte saat belki de üç
Görüyorsun daha gelmez… yalınızlık pek güç.
Bazı bir hafta geçer, uğrayan olmaz yanıma;
Kimsesizlik bu sefer tak dedi artık canıma!
- Seni bir terleteyim sımsıkı örtüp bu gece!
Açılırsın, sanırım, terlemiş olsan iyice.
ıhtiyar terleyedursun gömülüp yorganına…
Atarak ben de geniş bir kebe mangal yanına,
Başladım uyku taharrisine, lâkin ne gezer!
Sızmışım bir aralık neyse, yorulmuş da meğer.
Ortalık açmış, uyandım. Dedim, artık gideyim
Önce amma şu fakir âdemi memnun edeyim.
Bir de baktım ki: tek onluk bile yokmuş kesede;
Mühürüm boynunu bükmüş duruyormuş sâde!
O zaman koptu içimden şu tahassür ebedî;
Ya hamiyyetsiz olaydım, ya param olsa idi!

Bu şiirin dizelerinde ne anlattığı çok güzel açıklıyor zaten yerimseniben

evet yaa iste türkçe öğrtmenimiz istedi. ama ben bi anafikir bulamıyorum.. yardımcı olursanız sevinirim..
 
Son düzenleyen: Moderatör:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #4
off ya kimse yokmuuu ?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #5
Bu kismi cok severim fakat bu ödev senin ödevin ,adivar sana ilgili olan yerleri eklemis hepsini oku ve baglanti kurmaya calis bakalim ne cikacak ortaya :)Kolay gelsin...
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #6
Bu kismi cok severim fakat bu ödev senin ödevin ,adivar sana ilgili olan yerleri eklemis hepsini oku ve baglanti kurmaya calis bakalim ne cikacak ortaya :)Kolay gelsin...

Saolun yaptım. bir ara ekleyeceğim..
 
Son düzenleyen: Moderatör:
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #7
evde tembel tenbel oturanı kımse sevmez
herkes kendı harcamalarını karsılayacak kadar calısmalıdır ben bunu anladım ama tabı daha kapsamlı bı yazı yazmak lazım
bende sevmem tenbel ınsanları
etrafına harı olmayanın kımseye hayrı olmaz kendınede hayrı olmaz
 
  • Konu Sahibi Konu Sahibi KKdeLySi13
  • #8
evde tembel tenbel oturanı kımse sevmez
herkes kendı harcamalarını karsılayacak kadar calısmalıdır ben bunu anladım ama tabı daha kapsamlı bı yazı yazmak lazım
bende sevmem tenbel ınsanları
etrafına harı olmayanın kımseye hayrı olmaz kendınede hayrı olmaz

Aynen buna benzer.. Girişi gelişmesi ve sonucu olan düzgün okunaklı ve anlamlı bir yazı yazdım.. notumuda aldımm.. :asigim:
 
Back