Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey

TESA ve TESE Kimlere Uygulanabilir?

– Sperm kanallarının doğuştan yokluğu.
– Sperm kanallarında tıkanıklık.
– Hormonal faktörler.
– Genetik nedenler; erkekte sperm üretimini sağlayan genler Y kromozomu üzerindedir. Bu genlerdeki problem sperm üretimini etkiler.
– İlaçlar, özellikle kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar sperm üretimini kalıcı olarak durdurabilir.
– Enfeksiyon (Kabakulak sonrası).
– Radyasyon, özellikle kanser tedavisi sebebiyle radyasyon alınması , sperm üretimini tamamen ortadan kaldırabilir ve bu durum kalıcı olabilir.


İşlem nasıl yapılıyor?
Anestezi altında yapılan ağrısız bir işlemdir. Mikroskop altında her iki testisin en az 4 farklı noktasından doku örneği alınır. Alınan doku örnekleri bir seri işlemden geçirilerek, canlı sperm hücreleri ayrılır. Bu hücreler mikroenjeksiyon işleminde kullanılır.
Testis biyopside testisin tek bir bölgesinden örnek alınır. Ancak testisin diğer bölgelerinde sperm üretimi olabilir. Bu nedenle testis biyopsi sonucu sperm hücresine rastlanamayan hastalarda TESE ile sperm hücresi elde edilebilir.
Sperm bulunamaz ise kadına lüzumsuz yere tedavi yapma riski vardır.bu nedenle mikro tese sonucu elde edilen sperm hücreleri dondurularak saklanır , ondan sonra hasta tüp bebek tedavi programına alınır.
Dondurma işlemi sperm kalitesini bozmaz. Ayrıca ikinci defa tüp bebek gereken hastalarda tese ameliyatının tekrarını engeller.

DETAYLI BİLGİ İÇİN : www.tupbebekmerkezlerikibris.com

logo-k-jpg.2023116
 
Tüp bebek tedavisi sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

· Yaşam koşulları düzenlenmeli: Tüp bebek tedavisi maddi açıdan zorlayıcı bir süreç olduğundan tedavi sonrasında doktorun tavsiyelerine harfiyen uyulmalı ve başarısızlığa yol açabilecek durum ve alışkanlıklardan kaçınılmalıdır. Örneğin sigara, alkol gibi sağlığı olumsuz etkileyen tüketimlerden, aşırı stresli ve yoğun iş, ev koşullarından uzak durulmalıdır.

· Tüp bebek sonrası dinlenmek: Tedavinin ardından hemen ayağa kalkıp normal yaşamına devam eden kişilerle birkaç saat dinlenenler arasında başarı açısından bir fark görülmemiştir. Ancak tedavi sonrasında uzun süre evde ya da hastanede yatanların strese girdiği ve bu durumun tedaviyi olumsuz etkilediği bilinmektedir.

· Cinsel ilişkiye dikkat: Tüp bebek tedavisi sonrasında hemen cinsel ilişkiye girilmesinin direkt olarak olumsuz etkisi gözlenmemiştir. Ancak ilişki esnasında nadiren de olsa kanama, yırtılma, zorlama, ağrı gibi sorunlar yaşanabileceğinden, birkaç gün ilişkiye girilmemesinin daha iyi olabileceğine dair fikirler bulunmaktadır.


· İlaç kullanımı önemlidir: Tedaviden sonra doktorun tavsiye ettiği ilaçlar aksatılmadan kullanılmalı, doktorun izni olmadan her hangi bir ilaç kullanmamaya özen gösterilmelidir.
Örneğin progesteron içeren ilaçlar ve coraspirin bu süreçte önerilen ilaçlardandır.


· İş koşulları önemlidir: Tüp bebek sonrasında çalışmaya devam etmenin gebelik oluşma şansını düşürdüğüne dair bir veri bulunmamaktadır. Ancak yoğun kimyasallara ya da stresli saatlere maruz kalınan bir işte çalışılıyorsa tüp bebek tedavisi sonrasında kısa bir izin kullanmak daha iyi olacaktır.


· Sıvı tüketimi artırılmalı: Tüp bebek süresince kullanılan progesteronlu ilaçlar bağırsak hareketlerini azalttığından bu dönemde anne adayları kabızlık sorunu yaşayabilirler. Bunu en aza indirmek adına sıvı tüketimine, lifli gıdalarla beslenmeye ve özellikle de günde yaklaşık 2 litre su içmeye özen gösterilmelidir.


· Spor ve yoğun fiziksel aktiviteler tehlikeli olabilir: Tüp bebek tedavisi sonrasında çok fazla hız ve efor gerektiren sporların, ağır fiziksel etkinliklerin yapılmasının embriyonun rahme tutunmasını zorlaştıracağı bilinmektedir. Ani ve zor bir hareket anında embriyo yerleştiği yerden hareket edebilir ve düşük olabilir. Bu sebeple tüp bebek tedavisi sürecinde en uygun spor yürüyüştür.

logo-k-jpg.2023681
 
PCOS NEDİR?

Polikistik over sendromu olarak adlandırılan ve halk arasında yumurtalıklarda birçok kist varlığı olarak tanımlanan durum genç kadınlarda ve çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da % 25–45 de görülmektedir. Bu tanımlamanın nedeni ise hastalardaki tipik ultrasonografi bulgusudur; yumurtalıkları bir gerdanlık şeklinde saran birçok folikül yan yana dizilmiştir. Ayrıca düzenli adet görememe şikayeti çok sıktır. Uzun aralıklarla adet görme, bazı hastalarda ise adet görememe şikayeti söz konusudur.

Aşırı kıllanma ve kilo artışı da sıklıkla eşlik eden bulgulardır. Çocuk sahibi olmak amacıyla infertilite merkezlerine başvuran kadınlarda en sık karşılaşılan sorunlardan biridir, çünkü bu kadınların yumurtalıklarında düzenli yumurta gelişimi olmamaktadır. Aşırı kilo alımı ise tüylenme artışı ile birlikte durumu daha da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hastalarımıza ilk önerimiz kilo vermeleri yönündedir.

Kilo vermeyi başaran ve boy/kilo indeksinin 28 kg/m2’ nin altına indiği hastalarda tedaviye olumlu yanıt oranı artmakta, hatta kendiliğinden gebelikler görülebilmektedir. Bu hastalarda artmış insülin direnci söz konusudur, insülin duyarlığını arttıran ilaçlardan biri olan metforminin kullanımı başarıyı arttırmaktadır. Çocuk isteyen kadınlara yumurta gelişimini sağlayan ilaçların (klomifen sitrat, rec – FSH) uygun şekilde ve dozda uygulanması ile büyük oranda gebelik elde edilmektedir. Başarılı olunamayan olgularda tüp bebek tedavisi de denenebilir.
 
Polikistik Over Sendromu

Polikistik Over Sendromu (PCOS, PKOS); yumurtalıklarda irileşme ve bir çok küçük kist oluşumu ile karakterize olup kişide bir takım hormonal problemlere zemin hazırlayan ve günümüzde neden oluştuğu halen kesin olarak bilinmeyen bir durumdur.

Resimde, polikistik over sendrom olan bir kişinin yapılan ultrasonunda yumurtalığındaki küçük kistler izlenmektedir.

21-07-17-jpg.2024068


Polikistik over sendromu olan kişilerde;

*Adet gecikmeleri (oligomenore)
*Sivilce (akne)
*Obesite (normalden fazla kilolu olma)
*Tüylenme (hirsutism)
*Yumurtlamanın düzgün olmaması (anovulasyon) sonucu kısırlık gibi problemler vardır.
 
Polikistik Over Sendromu (PCO sendromu) tanısı nasıl konulur?

PCO sendromu tanısı hastanın tipik şikayetlerine bakılarak konulabilir. Yapılan fizik muayenede erkek tipi tüylenme artışı (kıllanma) izlenir. Tüylenme artışına tıbbi literatürde “hirsutism” adı verilmektedir. Hirsutism artan erkeklik hormonlarının etkisine bağlı bir durumdur.

21-7-17-jpg.2024071


Ultrasonda yumurtalıkta hastalığa özgü 3-6 mm çapını geçmeyen bir çok sayıda kist ile ovulasyon yani yumurtlamanın olmaması izlenir. Yumurtlamanın olmamasına “anovulasyon” denir. Ayrıca yumurtalıkların hacmi de normale göre artmıştır, yani yumurtalıklar normalden daha iri görünümdedir.
 
LAPAROSKOPİ NE ZAMAN, KİMLERE YAPILIR?

Laparoskopi, göbekten bir iğne ile girilerek karın içinin gözlenebildiği endoskopik bir ameliyattır. Tüplerle ilgili sıkıntı olan hastalarımızda tüplerdeki hasarı ve problemi ortaya koymada altın standart denilen en iyi yöntemdir.Genellikle yine adet bitimi bir hafta içinde ve anestezi altında yapılır. Hastanede 4–6 saat kalındıktan sonra eve gidilebilir. Fakat tüplerle ilgili ciddi problemler varsa, örneğin büyük bir hidrosalpenks çıkarılmış veya karın içi çok yapışık olarak tespit edilmiş ise, bu gibi durumlarda bir gece hastanede yatış ve gözetim önerilmektedir.

Yapılan değerlendirmeler neticesi hiçbir problem tespit edilmeyen çiftlerde de laparoskopi ile tüplerin durumu kesin olarak ortaya konabilir. Yani laparoskopi, çocuk sahibi olmak için başvuran ve yapılan testlerde problem tespit edilemeyen çiftlere, rahim filmi ile tüplerinde problem olduğundan şüphelenilen çiftlere, rahim filmi veya ultrason ile büyük hidrosalpenks tespit edilen ve bu yapıların çıkarılması gereken kadınlara önerilen ve faydası olduğu ortaya konan endoskopik bir ameliyattır.

logo-k-jpg.2024766
 
NEDEN BAYAN DOKTOR?

upload_2017-7-23_19-47-5-png.2025133


Adadaki sayılı bayan doktorlardan biri olarak, hastalarıma olan hassasiyetimle, güvenilir tedavi süreci sağlamayı amaçlayıp, bu doğrultularca sağlık hizmeti vermeye amaçıyoruz. Tümü bayan olan kadromuz ile güvenilir ve kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortam sunuyoruz.

Söz konusu jinekolojik tedavi olduğu zaman, günümüzde bayanların ve eşlerinin ilk öncelikleri ‘bayan doktor’ oluyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri, tedavi sürecini bir bayan ile daha rahat konuşabilecek olmaları ve daha rahat muayene/tedavi olacak olmalarıdır.

Ben, Op. Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen olarak, hem doktorunuz, hem de daha önce iki kez doğum yapmış biri olarak sizin psikolojinizi ve beklentilerinizi bilerek, sizin gerçek anlamda ‘iyi bir dinleyiciniz’ olarak, sizin düşünceleriniz ile ‘empati’ çerçevesinde bu süreci birlikte daha kolay ve güzel sonuçlar ile atlatacağımızı inanıyorum.

logo-k-jpg.2025137
 
EMBRİYO GLUE (YAPIŞTIRICI) NEDİR?

Embryo glue, embriyo transferi sırasında kullanılan yeni bir kültür ortamıdır. İçerisinde bulunan hyaluronan adlı maddenin etkisiyle, embriyonun rahim içerisinde tutunma şansının arttığı gösterilmiştir. Aslında bu artışta en önemli rolü embriyoların laboratuar şartlarında büyütülmesi ile ilgili gelişmeler oynamaktadır. Tüp bebek uygulamalarında üreme hücreleri anne vücudunda değil, laboratuar şartlarında birleştirilmekte ve embriyolar özel sıvılar içerisinde, aynı anne karnındaki gelişimlerini taklit edecek şekilde büyütülmektedir. Tüp bebek uygulamalarında tedavinin verimliliğini kısıtlayan önemli noktalardan birisi de budur. Laboratuar şartları hiçbir zaman anne vücudunun sağladığı özellikleri tam olarak taklit edemeyecektir.

Ancak, laboratuar şartlarındaki gelişmeler her geçen gün bu benzerliği arttırmakta, bu durumda direkt olarak tedavi başarısına yansımaktadır. Embriyo-yapıştırıcı özel bir kültür ortamının ticari adıdır. Bu kültür ortamı, embriyoların rahim içerisine transferi sırasında, embriyoların kateter içerisinde barındıkları ve rahim içerisine transfer sırasında embriyoları taşıyan sıvıdır. Bu sıvının özelliği içerisinde bulunan hyaluronan adlı maddedir. Bu maddenin embriyo transferi kültür sıvısına eklenmesinin, embriyoların rahim içerisinde tutunma şansını arttırdığı bilinmektedir, ancak embriyo glue kullanımının gebelik şansını arttırdığına dair bir çalışma yoktur. Hyaluronan bu günekadar tıbbın pek çok diğer branşında önemi kanıtlanan, hücreler arası bağlantılar ve dokuların kendine has farklı özelliklerini belirlemede rol oynayan bir maddedir.

Bu maddenin embriyo- endometrium arasındaki ilişkide ne şekilde bir rol oynadığı net olarak bilinmemektedir. Tedavide en önemli noktalardan birisi iyi kalitede yumurta hücresi gelişimini sağlamaktır. Bu noktada kişiye uygun ilaç protokolünün ve ilaç dozunun doğru seçilmesi, yumurta gelişiminin takibinin doğru ve özenli bir şekilde sürdürülmesi, çatlatma iğnesinin doğru zamanda yapılması, yumurta toplama ve embriyo transferi işlemlerinin en sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesi gerekir. Embriyolar rahim iç duvarına yapıştırılamaz. Embriyo (eğer sağlıklı ise) rahim iç duvarına tutunma işlemini kendisi gerçekleştirir. Tutunma potansiyeline sahip olmayan bir embriyonun herhangi bir işlem veya bir madde aracılığı ile rahim iç duvarına yapıştırılması söz konusu olamaz.

logo-k-jpg.2025140
 
YUMURTA TOPLAMA (OPU) AĞRILI BİR İŞLEM MİDİR?

Tüp bebek tedavisinde yapılan yumurta toplama işlemi, damar yolu ile uygulanan sakinleştirici ve ağrı kesici ilaçlarla rahatça yapılabilmektedir. Hasta, işlem sırasında ağrı duymuyor.

logo-k-jpg.2025892
 
YUMURTA TOPLAMA İŞLEMİ (OPU) SÜRESİ:

Yumurtalıklardaki follikül (yumurta) sayısına bağlı olarak bu süre değişiklik göstermektedir. Ortalama 15 ile 30 dakika arasındadır. İşlemden sonra ortalama 15 dakikada kendinize geliyorsunuz.

logo-k-jpg.2025893
 
TÜP BEBEK İŞLEMİNDE EŞ NE ZAMAN SPERM VERMELİDİR?

Yumurtaların toplandığı gün (opu günü) bayanın eşinden de semen/sperm örneği alınmaktadır. O yüzden yumurta toplama işlemine eş ile beraber gelinmesi gerekiyor.

logo-k-jpg.2025894
 
TÜP BEBEK TEDAVİSİ SONUCUNDA DIŞ GEBELİK OLUŞABİLİR Mİ ?

Normal yolla oluşan gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek uygulanan hastalarında da dış gebelik görülebilmektedir.

Tüp Bebek tedavisi sonrasında kanda gebelik hormonu yeterli düzeyde yükselmeyen hastalar dış gebelik yönünden mutlaka takibe alınır. Daha sonra belirli bir hormon düzeyine karşın, ultrasonografide gebelik saptanmaması veya gebeliğin USG ile rahim dışında gebelik izlenmesiyle tanı konulmaktadır.
26-07-17-jpg.2026245


Dış gebelik tanısı konulan hastalarda tedavi genellikle cerrahi şekilde olup, daha çok laparoskopik olarak yapılmaktadır. Bazı hastalarda sadece gözlemle dış gebelik gerileyebilir veya dışarıdan verilen bir ilaçla ile de sonlandırılabilir.
 
TÜP BEBEK SÜRECİNDE FOLLİKÜL (YUMURTA) SAYIMI:

Tüp bebek sırasında, ilaçların etkili olup olmadığı kontolünü yapmak amacıyla ultrason yardımıyla yumurtalıklardaki yumurtalar sayılır ve yumurtalık rezervi belirlenir.

Buna göre yüksek,normal,sınırda ve kötü cevaplı hastalar saptanır.Bu ayrımı yapmak önemlidir çünkü verilecek tedavinin nasıl ilerleyeceği ve iğne dozunun tekrar düzenlenmesi buna göre ayarlanacaktır.
logo-k-jpg.2026533
 
RAHİM ÇİZİLMESİ

Rahmin çizilmesi, tüp bebek tedavisinden ortalama bir ay önce uygulanılır. Rahmin içerisinde ince bir aletle girilir ve rahim zarı olan endometrium çizilir. Bu yöntem; rahim zarını uyarmaktadır. Bu sayede embriyonun tutunmasına yardımcı olur. Özellikle rahim inceliği olan kadınlara uygulanmaktadır.

Rahim çizilmesi kimlere uygulanır?

· Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlara yanıtı iyi olmayan kadınlara,

· Yumurta kapasitesi yeterli ancak embriyonun tutunamadığı hastalarda,

· Rahminde belirgin bir sorunu olmayan kadınlara,

· Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında,

· Rahim inceliği olan kadınlara uygulanmaktadır.

logo-k-jpg.2026961
 
KIBRIS - YUMURTA DONASYONU



Yumurta donasyonu(nakli) bir tüp bebek tedavi yöntemidir. Yumurta bağışıolarak da adlandırılır. Yumurta donasyonu ile tüb bebek tedavisi , özenle seçilmiş yumurta donörlerinden (bağışcısı) yumurta toplama yöntemi ile elde edilen yumurtaların, baba adayından alınan embriyo olmaya uygun spermler ile yumurtaların döllenme işlemine denir. Elde edilen yumurtalar ve spermlerin döllenmesinden sonra embriyo oluşur ve oluşan embriyo 3 ile 5 gün arasında anne rahmine transfer edilir.

Yumurta Donasyonu Tedavisine Ne Zaman Başvurulur ?
Yumurta donasyonu tedavisine, yapılan tüm testler sonucunda anne adayında embriyo olmaya uygun yumurta bulunmaması sonucunda başvurulur. Yani klasik tüp bebek süreci izlenmez. Böylelikle anne adayına tüp bebek sürecinde kullanılan ilaç ve iğneler kullanılmaz. Çünkü embriyo için gerekli yumurta başka bir yumurta bağışçısından toplanır. Bu yüzden klasik tüp bebek yönteminde kullanılan yumurta geliştirici iğne ve ilaçlar, yumurta bağışçısı yapacak bayana uygulanır. Bu süreç işlerken yumurta nakli yapılacak anne adayına, nakil yapılacak olan embriyoların rahim içine tutunmasını sağlamak için rahmin iç duvarını geliştiren ilaç tedavisi uygulanır.

Yumurta nakli sürecinde profesyonel tüp bebek ekibi tarafından %100 başarı amaçlanır ve bunun için olağanüstü bir çaba sarfedilir. Yumurta donasyonunda her nekadar da %100 başarı amaçlansa da , anne adayının yaşı , fiziksel ve hormonsal sağlığı başarı oranını çok etkilemektedir
 
Yumurta Bağışçısı (Donörü) Nasıl Seçilir ?
Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde yumurta bağışcısı (donörü) seçimi çok titiz bir süreç sonrası seçilir. Yumurta bağışçısına sağlıksal tüm testler yapılır. Donörün aile yapısı, fiziksel ve ruhsal sağlık durumu, genetik hastalıkları incelenir ve bu etkenlerin sağlıklı olduğundan emin olunur. Ayrıca yumurta bağışçısının kaş, saç, göz rengi, vücut yapısı, ten rengi gibi özelliklerine titizlikle dikkat edilir ve yumurta nakli yapılacak alıcı çifte en uyumlu donör seçilmesine büyük ölçüde önem verilir.

Yumurta Nakli Hangi Durumlarda Önerilir ?

Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde yumurta donasyonu (yumurta nakli) tedavisine aşağıdaki maddelerde bulunan durumlarda başvurulur.

  • Çok az veya hiç kaliteli yumurta bulunmayan anne adaylarına,
  • Erken menapoz sürecine giren bayanlara,
  • Adet döneminin 2. Günü FSH değerleri 15 ‘den fazla olan bayanlara,
  • Birçok kez tüp bebek tedavisi gören fakat gebelik sağlanmayan anne adaylarına,
  • Gerçirdiği bir rahatsızlık sonucu itibari ile yumurtalıkları operasyon ile alınan veya yumurtalıklarında doku kaybı olan kişilere,
  • Kanser hastalığı süreci sonrası kemoterapi veya radyoterapi sonrası yumurta hücreleri zarar görmüş yada kaybolmuş kişilere,
  • Ailesinde veya kendisinde genetik bir hastalık olan kişilere önerilmektedir.
logo-k-jpg.2027586
 
Vajina Estetiği Operasyonu Nasıl Yapılır ?

Günümüzde bayanlar, her açıdan dış görünümlerine ve güzelliklerine önem vermekte, her zaman için kendilerini daha mutlu ve rahat hissedebilecekleri cerrahi işlemlerden kaçınmamaktadırlar.

Son yıllarda oldukça popüler hale gelen cinsel estetiğin yapılmasındaki ana amaç, sıklıkla normal doğum sonrası vajina bölgesinde meydana gelen kalıcı esnemeler sonucu ortaya çıkan yapısal hoşnutsuzlukların giderilmesi ve psikolojik olarak kişilerin kendilerini daha iyi hissetmeleridir.

Bazı bayanlarda, labia minora’ların (küçük dudakların)” doğuştan asimetrisi veya “fil kulağı” şeklinde tabir edilen geniş yüzeyli olması psikolojik ve işlevsel bir takım problemleri de beraberinde getirmektedir.

Yine, vajinal bölgede doğum sonrası oluşan kalıcı esnemeler haricinde hoşnutsuzluk yaratan diğer bir olumsuz durum da “Epizyotomi” yani doğum sırasında bebeğin çıkması için yapılan kesilerdir. Bu bölgede iyileşme sonrası gelişen nedbe dokusu (skar) hem kadının hem de erkeğin cinsel tatminini engelleyebilir ve kadın açısından ilişkiyi ağrılı bir ıstıraba dönüştürebilir.
vajina-estetigi-jpg.2027621


Diğer taraftan, vajinadaki idrar kesesi ile “rektum” adı verilen barsakların anüsten önceki en son kısımlarının sarkmaları da cinsel fonksiyon bozuklukları yanı sıra idrar tutamama gibi patolojik durumlara neden olabilir. Sarkmaların ileri derecede olduğu durumlarda rahim sarkmaları (Prolapsus uteri) da görülebilir.

Tüm bu fiziksel problemlere ilaveten pek çok kadın da kendi cinsel organını anatomik olarak beğenmemekte, ancak bunu çoğu zaman yakınlarına bile söylemekten çekinebilmektedir.

Bu konuda sıklıkla karşılaşılan durum iç dudak olarak tabir edilen “labium minus” lerin normalden büyük veya asimetrik olmasıdır. Bunun altında yatan sebep büyük bir olasılıkla genital organlarının ergenlik öncesi şeklinden değişiklik göstermesidir. Bu tür şikayeti olan kişilerde yapılacak olan plastik-estetik operasyonlar, psikolojik olarak kadını destekleyecek ve bu nedene bağlı olarak bozulan cinsel yaşantıları normal hale getirebilecektir.

Tüm bu nedenler vajinal estetik operasyonlarının modern jinekolojik cerrahide yer almasına neden olmuştur.

Özetlemek gerekirse, vulva ve vajina estetiği operasyonları bazen işlevsel, bazen kozmetik, bazen de hem işlevsel hem de kozmetik amaçlarla yapılmaktadır.
logo-k-jpg.2027622
 
X