:) Evet bencil lafıma bozulmuşsunuz, çünkü tahmin ettiğim gibi aşırı fedakarsınız.
Çocuğunuz için her basamakta ölümüne endişelenmek, acısıyla bir acı haline bürünmekten çekinmek, onları her şartta dizginlemeye çalışmak, doğru adımlar için zorlama ortamlar oluşturmak vb. zorunda hissetmeyin kendinizi diyorum. Bu korkularınız sadece size ait, çocuklarınıza ait korkular değil; sıkıştırdıkça, düzene koymaya çalıştıkça kendinizin ve çocuklarınızın basıncını yükseltip birbirinizi hayattan bezdirmeyin; endişelerinizi makul düzeyde tutun ve gerektiği noktada teslimiyetçi olun; bağımlı değil, bağlı olun; anneliği ömür boyu taşıyacağınız endişe ve felaket senaryolarıyla dolu bir görev olmaktan çıkarıp, kendinizi ölçülü kadere teslim edin ve en güzelini düşünün. Pişmanlığınız, zamanla iyi ki lere dönecek ve en özgür zamanlarınızı çocuklarınızın özgürlüğüyle birlikte yaşayacaksınız. Sizin iddia ettiğinizin aksine hatta ben sizin anaç değilim demenize de inanmadım, siz anaçsınız, ama anneliği kendiniz için berbat hale getiriyorsunuz.
Anaç bir anne çocukları için endişelidir ve kendini sorgular; ancak aşırı anaç anne için kendisi de tehlikenin büyüğüdür çünkü bencilliğini "En" hale getirmiştir. Ve bu "En" yüzünden, çocuğuna verdiği zararı göremez hale gelir. Siz müdahil olmuyorum dediğiniz noktalardan da çocuk o yüzünüzden, ses tonunuzdan alır. Kendinizi düşünün; annenizin hangi cümlesi ve davranışının ne manalar taşıdığını anlardınız değil mi? İşte çocuklar da anlar.
Onlar dökecek kıracak, siz bir yandan aheste aheste saçlarınızı tarayabilmelisiniz anlatabildim mi?
Tuvalete neden insan gibi giremediniz mesela? Muhtemelen dayanamadınız çocuklarınızın ağlamalarına. Anladınız mı?
Çocuğum az ağlasın diye yarım yamalak çıktınız o tuvaletten belki de; buna gerek yoktu.
Çocuğuma hiç emzik vermedim dediniz, buna gerek yoktu, dinlenmek için emziği verirdiniz ama olası etkilerini düşünürken kendinizi yediniz ve şimdi bu düzen içinde kendinizi alıştığınız şeyde daha bitkin hale geliyor, geldikçe öfkenizi dalgalandırıyorsunuz. Özgürlüğünüzün çoğu sizin kafanızın içinde bitti.
Daha anlaşılır oldu mu?