Kendimle başa çıkamıyorum, lütfen yardım edin!

canım yaşadıklarını o kadar içten yazmışsın çok güzel dile getirmişsin...,
sana sadece şunu söylüyorum...
bizler dünyaya malesef kendi seçimlerimizle gelmedik...
kaderde tabıkı bizim seçimlerimizde rol oynar..
ama keşke herkes herkesi sevseydi...
keşkeherkes birbirini karşılıksiz sevseydı ...
ama bazı şeyleri kendimiz değiştiremeyeceğimize göre...
en ıysı mutlu olmak yada mutluluk rolu oynamak...
bak sen kendini sev...
ve allah kullarını çok seviyor..bunun bilincinde ol...
inan gerisi gelir evgilerimle...
 
arkadaşım aynı sorunları bende yaşadım eşim çok sinirli sorumsuz biri çok zor günler geçirdim malesef memleketimde kadınların kaderi bu sürekli alttan al idare et bir ömör büyle geçer dünüp arkana baktığında çektiğin eziyatin karşılığı yok çok yıprandım ama güçlü olmayı öğrendim eşim hala geçimsiz ve sorumsuz artık kafama takmıyorum hiçbir şey umursamıyorum çocuklarımın güzönde ağlayan acınacak bir kadın olmakan değilim artık 13 yılık evliyim 3 tane dünyalar tatlısı çocuğum var onlsrı çok çok çooook seviyorum hayatı seviyorum boş vakitlerimi hep onlarla geçırmeye çalışırım onların yanında için yansada hap gülar yüzlüyüm eşim beni kayb eti çocuklarınıda kayb ediyor farkında değil asıl acınacak halde olan kendisi ben değilim herşeye çocuklar için katlanırız ozaman onlarıda kendi sorunlarımızla üzmeyelim hep arada mahf olan çocuklar oluyo
 
sanirim agir bir depresyon geciriyorsunuz..sanmamin sebebi şu: cok samimi oldugum yakin bir akrabamda aynen sizin gibi konuşuyordu.."mutsuzum,eşimle sorunlarim var,bunaldim" gibi 2-3 kelimeyle anlatilcak ruh halini 1500 kelimeyle anlatiyordu..uzun israrlarim sonucunda psikiyatriste gitti..önce ilaç tedavisi verdi..ilaçlar ona uyku yapiyordu..birakmak istedi ama hergün üşenmeden içtirdim ilaçlarini..belli bir süre sonra doktora gide gele cok iyi toplandi hamdolsun..şimdi cok iyi..eşini değiştirip istedigi hale getirmek yerine oldugu gibi kabullenmeyi ögrendi..yari dolu bardaga "dolu" demeyi ögrendi..

doktorun ona özetle söyledigi şey: "sen insanlari,özellikle de eşini haddinden fazla önemsiyorsun..kendini sevmeyi bilmiyorsun,önemsemiyorsun..(akrabamda kendine döndügünü,içini inceledigini felan iddia ediyordu)..durumunun farkinda olmadigin için vesveselerle ugrasip onlari gercek saniyorsun.."dedi..

bunlari size örnek olsun diye anlattim..cünkü cok benzer ve abartili cümleler kurmussunuz..sorunlarinizin kaynagi cok farkli bişey olabilir..bunu boyle bir durumda siz çözemessiniz..illa ki yardim almak gerekir..bircok kişi psikiyatriste gitmenin cok ugrastirici oldugunu düşünür..oyuzden üşenirler..inanin ilk gittiginizde faydasini görceksiniz..lütfen biran önce gidin..günlerinizi gereksiz yere böyle kötü geçirmeyin..
 
Bu cümleler derinlerde bi yerlerde bana çook tanıdık geldi nedense..

Depresyonmuş vesaireymiş boş bunlar sanki. "Küçükken de.." diye başlamışsınız. Evet ben de çocukken, aynanın karşısna geçip dakikalarca düşünürdüm. Ben kimim, neyim, neden buradayım?

Bu sorgulama ve neden yaşıyor olduğumun sebebini bulma çabası hep oldu sanki. Kendimi kötü ve işe yaramaz hissettiğim zamanlar da ise daha da arttı..

Bir çözüm sunamıyorum size. Sanırım ben de sizin gibi, beni bir zamanlar çoook sevmiş olan eşimden bekledim-bekliyorum beni ve paramparça benliğimi, sorunlarımı hatta ailemin maddi durumunu bile düzeltmesini. Yada ben üzgünken, üzülme geçecek demesini..Ama ben kendim için küçücük bir adım atamıyorken, o benim için ne yapabilir ki?

Allah'a dua ediyoruz bizi görsün, duysun, yardım etsin diye. Ama bir türlü gerçekleştirmiyor biizm için o mucizeyi. Tam tersi herşey bizi buluyor. İhtiyacımız olduğunda yanımızda kimse olmuyor. Ve hiç arkadaşımız yok. Olamıyor.

Etrafımızdaki herkes neşeli ve kahkahalarla gezerken, bizdeki sorunun nerde olduğunu bulamıyoruz. Bize benzeyenleri de..sanki herkes yapmacık. Gıcık oluyoruz. Çekiyoruz kendimizi herkesten..

Daha da uzar böyle.. Diyorum ya.. Hiç de yabancı değlim bu hallere. 20li yaşların sonundayım ve bu saatten sonra değişebileceğimi hiç sanmıyorum..
 
sana şöyle kocaman sarılıp gecicek demek istedim biranda.. bak kuzum aynen senin gibi düşünüyorken okudugum yazılar dostlarımın desteği ile biyerde dur demeyi öğrendim zorda olsa içimdeki olumsuz düşüncelere durun artık dediğim dönemdeyim 27 yasındayım ve ben şunu anladım hayata nasıl bakıyorsan hayat sana o şekilde bakıyor ısrarla ve inatla arkadasım hep denen şey şu ''sev kendini'' inan burda başlayıp burda bitiyor hersey.. ha dost derken sanmaki komsum akrabalarım eşim hiçbiri değil hepsi burdan dostlarım bu gün evimde düşüp bayılsam bir Allahın kulu görmez ölsem aynen cesedim kokmadan kimsenin haberi olmaz öldüğümden çocuklarım eşim olmasa.. o derece yalnızım anlıycagın... yalnızlık bir sonmudur ? değilmiş arkadasım hiç kimse yalnız değilmiş aslında çünkü kendimiz varız biz ve ruhumuz ve varolduğumuz sürece hayat bize güzel şeyler sunmak zorunda... ama nasıl? biz istersek.. hayatta mutlu olacagımız okadar çok şey varki... mesela nefes alıp vermek.. tut nefesini bakalım dünyaları önüne serseler o bir nefes kadar değerli olurmu bi düşün.. bundan sonra değişebilecegimi sanmıyorum demişsin ya kimin umrunda sanıyosun değişemesen kimin hayatını karartırsın herkes bi şekilde kendisi için yaşamıyormu kendi istekleri sevinçleri üzüntüleri beklentileri varken senin bu halin kimin hayatını bitirir..hayat dediğin üç günden ibaretse eğer ve sana verilmişse bu nimet önce buna sevinmek gerekmezmi?... hep masallardaki prenseslere özenmişimdir hep mutlu sonla biter hikayeleri onların.. yada etrafımızda gördüğümüz mutlu insanlara onlarında sonları hep mutlu biticek sanırız sen biri sana selam vermedi diye üzülürken birileri çok pahalı bir kıyafeti giyemediği için birileri son model arabası olmadıgı için birileriyse akşam yiyecek ekmek bulamadıkları için üzülür... ve bize dısardan hep herkes bizden şanslı ve mutlu görünür öyle değil işte...insanoğlu açtır hersye ve doyumsuzdur.. bu yüzden elindekilerle sevinmeye bakmak en doğrusu galiba... eminim mutlu olacagın çok sey vardır hayatında ara bul onları arkadasım nolur ara bul... çok konusup sacmalamak istemiyorum umarım anlatabilmişimdir bişeyleri umarım anlayabilmişimdir seni.. son olarak üstüne basa basa diyorum sev kendini bildiğim tek doğru bu suanda.. sevgiyle kal a.s.
 
Son düzenleme:
''ben kendim için küçücük bir adım atamıyorken, o benim için ne yapabilir ki?''

mahşer 'den alıntı yaptığım kilit cümle bu aslında!önce bunu yapabilmek gerek,burdan başlamak..siz kendiniz için çaba sarfedemeyecek kadar aciz ve güçsüz kalırsanız bu hayatta,daima horlanan ,itilen ezilen,hakettiği değeri göremeyen ,mutsuzluğa mahkum edinilen olmak ta kaderiniz olacaktır..ama bu kaderi yazmak ta ,yaşatmakta sizin ellerinizde...zaman çok önemli bir kavramdır,zamana yenilmeyin ,siz zamanı değerlendirin,zamanı yenin!
sizde tıpkı,çevrenizdeki yüzlercesi insan gibi bencil olmaya başlayın,kendinizi düşünün ve sahibi olduğunuz değerlerinizi...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…