• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kendimizden farklı olan insanları neden kabullenemiyoruz?

Uzun süredir bu konuyu açmayı düşünüyorum aslında ancak yeni fırsat buldum. Farklı bakış açıları görüp, bahsedeceğim arkadaşımın neler hissettiğini anlayabilmeyi umuyorum. Karşımdakini anlarsam, neler yapabileceğimi daha iyi planlarım. Hem benim hatalarım varsa da görmek ve düzeltmek isterim.

Konuya geçecek olursam; 25 yaşında evli ve bir kız çocuğu annesiyim. Bir üniversitede araştırma görevlisiyim, doktoramın tez aşamasındayım. Bu seneye kadar çok sevdiğim bir oda arkadaşım vardı. Bu sene doktorasını bitirdi doktora sonrası araştırması için yurtdışına gitti. Yerine yeni bir araştırma görevlisi arkadaş başladı. İlk günlerde soğuktu, zamanla bana alıştı ama sanırım beni kabullenemedi. Kendisinden farklı mı görüyor bilmiyorum ancak öyle olduğunu düşünüyorum çünkü her fırsatta seçimlerim ve hobilerim ile dalga geçiyor. Bunu da çok net bir şekilde yapıyor, ima yolu ile değil.

Birkaç örnek vermem gerekirse...

Bir arkadaşım, ben ve oda arkadaşım kahve içiyoruz bahçede, diğer arkadaş yurtdışına tatile gidecekti dedi ki redvelvetcupcake sen gitmiştin oraya nasıldı? Ben de anlattım biraz, hem orada benim çok sevdiğim bir sergi ve müze vardı ondan bahsettim. Ne tür bir sergi? dedi, ben de bahsettim biraz. Sonra sevdiğim bir ressamla ilgili bir bilgi geldi aklıma ve onu da ekledim. Oda arkadaşım da hemen atıldı 'İşte redvelvetcupcake de başladı hemen entel dantel konuşmaya, ben onun dediklerini hiç anlamıyorum, resimden müzikten falan hiç anlamam, anlayanı da sevmem' diyerek güldü. Bu kişi daha önce benim kitap okumayı sevmem konusu hakkında 'Ben en son ortaokulda falan kitap okumuştum, hiç işim olmaz romanla' demişti.

Başka bir gün kızımın yanıma gelmesi gerekti ama mesai saatlerinin dışında, diğer çalışma arkadaşlarım da kızımı çok sever yine ilgileniyorlardı kızımla. Ben yanlarından ayrılırken kızımın kucağında olduğu arkadaşıma dedim ki 'Canım bu ara müzik yapmaya hevesli, müzik falan derse eline kalem verirsin masaya ritm yapar'. Oda arkadaşım hemen atıldı yine 'Ne gerek var, ben senin gibi anneleri anlamıyorum, aç tabletten youtube' dan izlesin videosunu neden çocuk kalemle oynasın'. Bu arada ben kızımın televizyon izlemesine, tablet-telefon ile oynamasına izin vermiyorum, daha önce konusu geçmişti sanırım ona laf çarpıttı.

Yine bir gün kahve almaya gidecektim, sen de ister misin diye sordum oda arkadaşıma. Evet dedi. 'Nasıl olsun kahven, aroma falan koydurayım mı?' dedim. 'Ben öyle şeyler bilmem, onları senin gibi zengin züppeleri bilir, normal sütlü kahve olsun işte' dedi. Ben zengin züppesi lafından sonra dondum kaldım zaten. O zamana kadar kendisi hakkında kötü düşünmemiştim ama artık şok oldum. Aynı gün yoğunluktan öğle yemeğine çıkamadım, diğer arkadaşlarla yemek söyledik, gelmesini bekliyoruz. Yemeklerden bahsediyorduk, bana döndü dedi ki 'Senin gibiler anca boğazda balık falan yer'.

Herkes şaşırdı, daha sonra diğer arkadaşlar bana neden böyle dedi diye sordular ama cevabım yok çünkü gerçekten bilmiyorum. Aramızda hiçbir şey geçmedi olumsuz olarak, sadece beni olduğum gibi kabullenemedi bir türlü. Her şeyimle dalga geçiyor ama aklınıza gelebilecek her şeyle. Eşimle tiyatro gittik birkaç gün önce, onu bile dalga konusu yaptı. Kızıma alışveriş yapmıştım, onun poşetlerini gördü, onunla da dalga geçti yani tam olarak anlatabiliyor muyum bilmiyorum nasıl davrandığını ama genel olarak düşüncesi bu: Redvelvetcupcake' in yaptığı, dediği her şeyi küçümseyeyim, dalga geçeyim'.

Ben bu kişi ile uzun bir süre daha sürekli bir arada olmak zorundayım. Dediklerini kişisel algılamamaya çalışıyorum ama yalnızca neden böyle düşündüğünü, davrandığını anlamaya çalışıyorum. Ben lisanstan beri aynı üniversitedeyim ve hep bu şekildeydim yani yaptıklarımda, davranışlarımda bir değişiklik yok. Bu kişiye karşı nasıl davranacağımı bilmiyorum ama hayatımdan ruh emici insanları çıkarmaya çalıştıkça yenisi geliyor ve beni yoruyor. Bu sebeple bu kişiyi anlamak istiyorum.
Anlattığın kadarı ile senin her halin normal. Kitap okumayı sevmen entellektüel olman vs . Ama bana ol desen olamam okadar fazlası isterim ama olamam. Ama olana gıpta ederim. Bu arkadaşın da bence aynen benim gibi. Tek fark o deli gibi kıskanıyor.
 
Biraz terslesen çekinir sanırım yumusak davranıyosunuz.. züppe nedir ya akademisyenin ağzına yakısıyomu.. o lafi diyen daha ağırını hak eder gerçi.. uçardım heralde..
 
Eleman sığ biraz. Sizde durumu bildiğinize göre kendisine aromalı kahve istermisin diye sormayın. Farklılıklarınızı vurgulamayın yani. İnsanoğlu tuhaf bir varlık. Aklından ne geçiyor kimbilir.
 
Uzun süredir bu konuyu açmayı düşünüyorum aslında ancak yeni fırsat buldum. Farklı bakış açıları görüp, bahsedeceğim arkadaşımın neler hissettiğini anlayabilmeyi umuyorum. Karşımdakini anlarsam, neler yapabileceğimi daha iyi planlarım. Hem benim hatalarım varsa da görmek ve düzeltmek isterim.

Konuya geçecek olursam; 25 yaşında evli ve bir kız çocuğu annesiyim. Bir üniversitede araştırma görevlisiyim, doktoramın tez aşamasındayım. Bu seneye kadar çok sevdiğim bir oda arkadaşım vardı. Bu sene doktorasını bitirdi doktora sonrası araştırması için yurtdışına gitti. Yerine yeni bir araştırma görevlisi arkadaş başladı. İlk günlerde soğuktu, zamanla bana alıştı ama sanırım beni kabullenemedi. Kendisinden farklı mı görüyor bilmiyorum ancak öyle olduğunu düşünüyorum çünkü her fırsatta seçimlerim ve hobilerim ile dalga geçiyor. Bunu da çok net bir şekilde yapıyor, ima yolu ile değil.

Birkaç örnek vermem gerekirse...

Bir arkadaşım, ben ve oda arkadaşım kahve içiyoruz bahçede, diğer arkadaş yurtdışına tatile gidecekti dedi ki redvelvetcupcake sen gitmiştin oraya nasıldı? Ben de anlattım biraz, hem orada benim çok sevdiğim bir sergi ve müze vardı ondan bahsettim. Ne tür bir sergi? dedi, ben de bahsettim biraz. Sonra sevdiğim bir ressamla ilgili bir bilgi geldi aklıma ve onu da ekledim. Oda arkadaşım da hemen atıldı 'İşte redvelvetcupcake de başladı hemen entel dantel konuşmaya, ben onun dediklerini hiç anlamıyorum, resimden müzikten falan hiç anlamam, anlayanı da sevmem' diyerek güldü. Bu kişi daha önce benim kitap okumayı sevmem konusu hakkında 'Ben en son ortaokulda falan kitap okumuştum, hiç işim olmaz romanla' demişti.
hepsini anladım da kırmızıladığım kısım ne yahu, resmen şunu demek istemiş.'resim müzikten anlamam,anlayana acayip hasetlenirim'

Başka bir gün kızımın yanıma gelmesi gerekti ama mesai saatlerinin dışında, diğer çalışma arkadaşlarım da kızımı çok sever yine ilgileniyorlardı kızımla. Ben yanlarından ayrılırken kızımın kucağında olduğu arkadaşıma dedim ki 'Canım bu ara müzik yapmaya hevesli, müzik falan derse eline kalem verirsin masaya ritm yapar'. Oda arkadaşım hemen atıldı yine 'Ne gerek var, ben senin gibi anneleri anlamıyorum, aç tabletten youtube' dan izlesin videosunu neden çocuk kalemle oynasın'. Bu arada ben kızımın televizyon izlemesine, tablet-telefon ile oynamasına izin vermiyorum, daha önce konusu geçmişti sanırım ona laf çarpıttı.

Yine bir gün kahve almaya gidecektim, sen de ister misin diye sordum oda arkadaşıma. Evet dedi. 'Nasıl olsun kahven, aroma falan koydurayım mı?' dedim. 'Ben öyle şeyler bilmem, onları senin gibi zengin züppeleri bilir, normal sütlü kahve olsun işte' dedi. Ben zengin züppesi lafından sonra dondum kaldım zaten. O zamana kadar kendisi hakkında kötü düşünmemiştim ama artık şok oldum. Aynı gün yoğunluktan öğle yemeğine çıkamadım, diğer arkadaşlarla yemek söyledik, gelmesini bekliyoruz. Yemeklerden bahsediyorduk, bana döndü dedi ki 'Senin gibiler anca boğazda balık falan yer'.

Herkes şaşırdı, daha sonra diğer arkadaşlar bana neden böyle dedi diye sordular ama cevabım yok çünkü gerçekten bilmiyorum. Aramızda hiçbir şey geçmedi olumsuz olarak, sadece beni olduğum gibi kabullenemedi bir türlü. Her şeyimle dalga geçiyor ama aklınıza gelebilecek her şeyle. Eşimle tiyatro gittik birkaç gün önce, onu bile dalga konusu yaptı. Kızıma alışveriş yapmıştım, onun poşetlerini gördü, onunla da dalga geçti yani tam olarak anlatabiliyor muyum bilmiyorum nasıl davrandığını ama genel olarak düşüncesi bu: Redvelvetcupcake' in yaptığı, dediği her şeyi küçümseyeyim, dalga geçeyim'.

Ben bu kişi ile uzun bir süre daha sürekli bir arada olmak zorundayım. Dediklerini kişisel algılamamaya çalışıyorum ama yalnızca neden böyle düşündüğünü, davrandığını anlamaya çalışıyorum. Ben lisanstan beri aynı üniversitedeyim ve hep bu şekildeydim yani yaptıklarımda, davranışlarımda bir değişiklik yok. Bu kişiye karşı nasıl davranacağımı bilmiyorum ama hayatımdan ruh emici insanları çıkarmaya çalıştıkça yenisi geliyor ve beni yoruyor. Bu sebeple bu kişiyi anlamak istiyorum.
 
resim müzikten anlamam,,anlayanı dA sevmem ne demek yaa:KK70: resmen çok entelsin ben olamıyorum oyuzden hasetimden çatlıyorum sana demek istemiş:KK69:
 
ben de mutlu oldum size destek olduğum için :)
üstün zekalı olmak aslında çok büyük bir şans ve nimetken maalesef bu ülkede bir şanssızlık... kızımın bazı tepkileri kafamı karıştırdığı için (yaşıtlarından farklı davranıyor) paranoyak bir anne olduğumdan dolayı bir özel eğitim uzmanına götürmüştüm, uzman endişelerimin yersiz olduğunu, ilerde çocuğuma parlak veya üstün zeka teşhisi konulabileceğini söylediğinde ne yalan söyleyeyim biraz endişelendim çünkü içinde yaşadığımız toplumu biliyorum, eğitim sistemini biliyorum. çok yakın bir tanıdığım var üstün zekalı olduğu için çok problem yaşıyor. Siz nispeten şanslısınız büyük bir şehirde çok iyi okullardan mezun olarak, bilinçli ve bilgili ebeveynler rehberliğinde bu özelliğinizi artıya çevirmişsiniz. ama şanssızlığınız böyle bir oda arkadaşı olmuş :) emin olun bu şahıs kimin karşısına çıksa kendi ezikliğini bir şekilde belli ederdi. bu konunun üstesinden geleceğinize inanıyorum.

diğer meseleyi eksik anlatmış olabilirim. evet geçim kaygısı insanları maddi ve pratik sonuçlara yöneltiyor ama kendini yetiştirip geliştirmeye uğraşan çok güzel insanlarımızda var bizim. özellikle eski devirlerde... terzi dedemin annemi ve teyzemi üniversiteye gönderme konusundaki titizliği, bugün bize kalan eski basım birçok kitabı, çocuklarının araştırması öğrenmesi ve bilinçlenmesi için yapmış olduğu pek çok çaba beni çok mutlu ediyor. ama dediğim gibi artık toplum yapısı çok değişti. "evladım okuyun öğrenin kendinizi geliştirin" diyen insan sayısı elbette çok ama nereden türedilerse "enayilik etmeyin, hazır yoldan köşe dönmeye bakın bu uğurda her yol mübah, okuyup da ne olacaksın sanki" diyenlerin de sayısı oldukça fazla...

yine konuyu siyasete çekmek üzereyim sanki ama bu ülkede sanatsal aktiviteler belli bir eğilimde olan insanların daha iyi yapabildiği bir alan olageldi. bu yüzden "entel dantellik" aslında derininde siyasi bir kalıp. tiyatro örneğini vermişsiniz fakat inanın tiyatrolar bedava olsa yine giden olmaz bu maddiyat değil zihniyet meselesi artık... devlet kütüphaneleri de ücretli değil ama dediğim gibi artık edebiyat ve sanat, bilim ve teknoloji yapamayanların ilgi duymayanların aşağılamaya çalıştığı bir alan oldu bu ülkede...
çünkü yükselen değer kısa yoldan köşe dönmek... popüler kültür aktörlerine bakın Acun Ilıcalı örneği mesela... artık gençlerin beyinleri bu tür insanların hayatlarına imrenmekle zehirleniyor.

oda arkadaşınız yıprandığının farkına varabilir mi bilemiyorum, hırs gözünü bürümüş. siz yorumlarda iyi niyetle "kıskandığını düşünmüyorum isterse kendisinin de ulaşabileceği şeyler bunlar" diyorsunuz ama ben öyle düşünmüyorum. sizde şu an ailenizin 25 yıllık özeni var. kabaca 15-18 yılda geliştirilmiş seçkin bir zevk, hassasiyetler, kültür ve bilgi birikimi var. bunlar çok kıymetli ve öyle çabucak elde edilen şeyler değil. hızlandırılmış bir kursla alınacak bir formasyon değil :)
arkadaşınızın en büyük başarısı ciddi bir hırsla seçkin bir üniversiteye araştırma görevlisi olarak alınmak olmuş ve şu an bunu satacağı, bunun üzerinden böbürleneceği bir yok karşısında... o da size muadil bir durum yaratamayacağı için "cehalete övgü" komedisiyle yaşama bakış açınızı aşağılamaya çalışıyor kendini iyi hissetmek için... siz ne derseniz deyin hiç iyi niyetli bulmuyorum kendisini...
sınıf atlayınca kendini şaşıran ve makam mevki sahibi olunca ne olduğu açığa çıkan insanlar işte böyle tiplerden türüyor.
kendi yıpranmışlığı ve iç kemirmesini size yaşatmaya çalışıyor bu oyuna gelmeyin :)

Çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Gerçekten hem bakış açımı genişlettiniz hem de mutlu ettiniz beni.

Kızınız şu an çok şanslı hem sizin gibi bir annesi olduğu için hem de imkanlar açısından ülke daha iyi durumda olduğu için. Benim zamanımda üstün zekalı çocuklar için ayrı bir eğitim kurumu yokmuş, bu sebeple özel bir sınıf açan okulda okudum yine de iyi bir eğitim aldık ve sosyal becerilerimizin gelişmesi için çok uzun süre terapi süreci gördük, birçok arkadaşım lisede kalanı üniversitede sosyal hayata girmeyi başardı (birkaçı hariç). Şu an sadece özel çocuklara yönelik eğitim kurumları var, doğru yönlendirmeyle kızınız çok iyi yerlere gelecek eminim ki :)

Gerçekten çok haklısınız her cümlenizde evet öyle dedim içimden ama bir yandan da gerçeklerle yüzleşmek zor oldu. Ben mesleğine aşık bir insanım, günde 18 saat çalışsam ertesi gün hayatıma hiçbir şey yapmadan devam edebiliyorum çünkü bana yorgunluk koymuyor severek yaptığım için. Sonra bir de böyle insanlarla karşılaşıyorum bu ülkede bu meslek yapılır mı diyorum ki alanım gereği yurtdışına çıktığım an çok daha iyi yerlerde olabilirim, sonra bu ülkede çocuk yetiştirmekle iyi mi yapıyorum acaba diyorum. Bu çocuk kreşe başladığında tablette oyun oynamayı, çizgifilmleri bilmediği için dışlanır mı diyorum? En azından babasının ülkesinde daha mı iyi yetişirdi diyorum. Diyorum da diyorum yani endişelerimi anlarsınız bir anne ve akademisyen olarak :)
 
bunun siyaseyle ilgisi oldugu dusunmuyorum ben her iki cevredende tanidiklarim yani her iki siyasi gorusten boyle bir insanla karsilasmadim ozelikle sizin dediginiz siyasi gorusten olanlarla bunun gorguyle alakasi var aile telbiyesi ile alakasi var R redvelvetcupcake hanimin oda arkadasi buyuk ihtimalle sonradan gorme ACI AMA GERCEK BENCE KONU SAHIBININ ODA ARKADASI GUNAHINI ALMAYAYIM AMA BENCE ORAYA KENDI EMEGI ILE GELMEMIS OLABILIR TANIDIKLARININ YARDIMI ILE GELMIS OLABILIR GENEDE KESIN KONUSMAYAYIM GUNAHINI ALMAYAYIM R redvelvetcupcake hanim oraya kendi emekleri ile gelmis oda arkadasida onu cekemiyor olan bu

hak veriyorum size, tabi ki sadece siyasi görüşle açıklayamayız bunu, genelleme yapmaktan pek hoşlanmıyorum ama maalesef benim de gözlemim bu yönde... hem yıllardır gözlemlediğim hem de yıllardır içinde bulunduğum bir durum... daha detaya inmeyelim, siyasetten bahsedersek konu kapanabilir :)
günahını almayalım evet torpil de akla gelen ilk ihtimal tabi ama bizim ülkemizde genel kültür bilgisiyle mesleki bilgi çok ayrışmış durumda, bazıları var ki össden dereceye girer ama en temel deyimleri kavramları bilmez. bilgi yarışması programlarında da görüyoruz. bir saat hangi okulları kazandığını ne dereceler yaptığını böbürlenerek anlatan tipler ilk soruda bırakın bir edebi eseri ya da sanat yapıtını, halk dilinde kullanılan bir deyimi bile bilemeyip hayatlarında hiç duymadıklarını söylüyorlar. belki de bu arkadaşın hayatında okuduğu kitaplar ders kitabından ibarettir onları da ezberleyip durmuştur.

Torpil durumu olduğunu düşünmüyorum ama akademik kadroda yapılacak bazı değişiklikler sebebiyle şansı yaver gitti diyebilirim. Normalde belirli başlı üniversiteler hariç diğer üniversitelerden gelenlerin kadroya alınmadığı bir üniversitedeyim, bu arkadaş istisna oldu.
 
Eleman sığ biraz. Sizde durumu bildiğinize göre kendisine aromalı kahve istermisin diye sormayın. Farklılıklarınızı vurgulamayın yani. İnsanoğlu tuhaf bir varlık. Aklından ne geçiyor kimbilir.

Açıkçası o zamanlar durumun bu derece farkında değildim bir de herkese sorarım nasıl istersin kahveni diye yani bir gün bu durumun bile yanlış anlaşılacağı hiç aklıma gelmemişti.
 
Bu arada züppe dediği an atak yaparak konuyu açabilirdin aslında fırsat vermiş ama kaçırmışsın.

Malesef...

Ben en çok 25 yaşında hem çocuk sahibi hem de araştırma görevlisi olmanıza takıldım. Bende ikisi de yok, kıskandım valla. :KK70:

Bebek bize de sürpriz oldu yoksa planlarım dahilinde değildi :))
 
Size özeniyor. Hobileriniz saygı gören türden etkinlikler. O bunlardan hoşlanacak şekilde büyümemiş, kendini buna da koşullamamış anlaşılan. Her uğraşınızla, her sorunuzla karşınızda eziliyor.
Bir insan bir farklılık gördüğünde kendi kalitesine göre iki tutum sergiler.Ya saygı duyar susar.Konuşacaksa zırt pırt laga luga değil nadiren zevklerini uygulama noktasındaki çatışmalarında nezaketlice yada karşıdaki bunlarla ego yapıyorsa silkeleme amacıyla konuşur.Yada her fırsatta dalga geçerek saygısızlık yapar.
.Siz bu farklılıklardan çok bahsediyor musunuz?

Farklı olduğumuz kişilerle beraber olmak zorundaysak farklılıklarımızı dile getirmeyi törpülemeliyiz biraz..
 
Son düzenleme:
Bir insan bir farklılık gördüğünde kendi kalitesine görw iki tutum sergiler.Ya saygı duyar susar.Konuşacaksa zırt pırt laga luga değil nadiren zevklerinin çatıştığı konuda yada k arşıdaki bunlarla ego yapıyorsa konuşur.Yada her fırsatta dalga geçerek saygısızlık yapar.Siz bınlardan çok bahsediyor musunuz?Farklı olduğumuz kişilerle beraber olmak zorundaysak farklılıklarımızı törpülemeliyiz biraz..

Böyle mi diye düşündüm ben de ama ben kendim hakkında konuşmayı seven bir insan değilim aslında, konu açılırsa fikrimi belirtirim. Hatta bu davranışlarından rahatsız olmaya başladığımdan beri doğru düzgün konuşmamaya gayret ediyorum. Diyalogları da o yüzden yazdım, genel olarak konuşulan bir konuda bile benim dediğimi cımbızla çekiyor. Mesela tiyatro konusunu şöyle öğrendi, kargo gelmişti kampüse ağır olduğu için eşimi çağırdım tiyatroya gideceğimiz gün zaten kampüse gelecekti beraber gidecektik, kargoyu odadan arabaya götürmesini rica ettim ben de. Eşim geldi odaya girdi aldı kargoyu 'Canım ben arabada bekliyorum, sen çıkabilecek misin trafik vardır oyuna geç kalmayalım' dedi. Ben de şimdi çıkıyorum dedim. Eşim çıktıktan sonra bu arkadaş 'Ne oyunu?' dedi, tiyatroya gidiyoruz dedim söyledim ismini. 'Ayy hiç güleceğim yoktu, tiyatroya da mı gidiyorsun sen ?' dedi. Olay aynen böyle oldu, ne bir eksik ne bir fazla.
 
Bence sizi fazlasıyla kıskanıyor sahip olduklarınızı,zevklerinizi belkide tarzınızı. Ama size özenip aynılarını yapma görüntüsü çizemeyecek kadar kibirli olduğundan oda sizi aşağılamayı tercih ediyor. Hiç umursamayın bence keyfinize bakın duymazdan gelin ve tatlı tatlı iğneleyin gerekirse. Böyle çaktırmadan dokundurup :)
 
Böyle mi diye düşündüm ben de ama ben kendim hakkında konuşmayı seven bir insan değilim aslında, konu açılırsa fikrimi belirtirim. Hatta bu davranışlarından rahatsız olmaya başladığımdan beri doğru düzgün konuşmamaya gayret ediyorum. Diyalogları da o yüzden yazdım, genel olarak konuşulan bir konuda bile benim dediğimi cımbızla çekiyor. Mesela tiyatro konusunu şöyle öğrendi, kargo gelmişti kampüse ağır olduğu için eşimi çağırdım tiyatroya gideceğimiz gün zaten kampüse gelecekti beraber gidecektik, kargoyu odadan arabaya götürmesini rica ettim ben de. Eşim geldi odaya girdi aldı kargoyu 'Canım ben arabada bekliyorum, sen çıkabilecek misin trafik vardır oyuna geç kalmayalım' dedi. Ben de şimdi çıkıyorum dedim. Eşim çıktıktan sonra bu arkadaş 'Ne oyunu?' dedi, tiyatroya gidiyoruz dedim söyledim ismini. 'Ayy hiç güleceğim yoktu, tiyatroya da mı gidiyorsun sen ?' dedi. Olay aynen böyle oldu, ne bir eksik ne bir fazla.
O zaman son söyledğim şık.Ayıp yaptığı.
Siz cevaben hiç silkelediniz mi onu?Hakediyor hani.


Benim kurtlar sofrasında böyle biraz başa çıkabiliyorum..Hala da tam çözümlemiş değilim.30kişi ekip:)Üstelik işleri de ekip şeklinde yapıyoruz.:KK14:
 
Son düzenleme:
Sizi alttan alta kıskanıyor. Azıcık diş gösterseniz. Bazen dişe diş göze göz olmak lazım. Bazı insanlar agresif çalışıyor malesef...

Bence sizi fazlasıyla kıskanıyor sahip olduklarınızı,zevklerinizi belkide tarzınızı. Ama size özenip aynılarını yapma görüntüsü çizemeyecek kadar kibirli olduğundan oda sizi aşağılamayı tercih ediyor. Hiç umursamayın bence keyfinize bakın duymazdan gelin ve tatlı tatlı iğneleyin gerekirse. Böyle çaktırmadan dokundurup :)

O zaman son söyledğim şık.Ayıp yaptığı.
Siz cevaben hiç silkelediniz mi onu?Hakediyor hani.

Malesef hiç ciddi anlamda konuşmadım bu konuyla ilgili bugüne kadar, hep alttan aldım gülüp geçiştirdim. Bu da benim bu konuyla ilgili en büyük hatam sanırım..
 
Malesef hiç ciddi anlamda konuşmadım bu konuyla ilgili bugüne kadar, hep alttan aldım gülüp geçiştirdim. Bu da benim bu konuyla ilgili en büyük hatam sanırım..
Aynı odayı paylaşıyorsunuz diye her kahrını çekmek zorunda değilsiniz. Bende olay çıkmasından hoşlanmam ama bildiğin sürekli laf sokuyorsa biraz aynayı ona çevirmeniz lazım. En azından size yakışan şekilde tavrını beğenmediğinizi söylemeniz yada bir iğnelemesinde ne demek istedin diye sormanız gerekir ki devam ederse sizinde cevap verebileceğinizi anlasın
 
Kiskanclik tavan yapmis zavallida , ne yapsan bosuna sorunlu bi kisilik yapisi olmali .bence o insanla ayni ortamlarda bulunmamaya calis seni cileden cikartmaya dahada calisacaktir .
 
Aynı odayı paylaşıyorsunuz diye her kahrını çekmek zorunda değilsiniz. Bende olay çıkmasından hoşlanmam ama bildiğin sürekli laf sokuyorsa biraz aynayı ona çevirmeniz lazım. En azından size yakışan şekilde tavrını beğenmediğinizi söylemeniz yada bir iğnelemesinde ne demek istedin diye sormanız gerekir ki devam ederse sizinde cevap verebileceğinizi anlasın

Tatilden sonraki ilk vukuatında konuşmayı düşünüyorum. Olayların bu noktaya gelmemesi için uğraştım ama ne yaparsam yapayım tavrı değişmedi dediğiniz gibi en iyisi konuşmak.
 
Back