• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kendimizden farklı olan insanları neden kabullenemiyoruz?

Kuralcı değil ama disiplinliyim. Kendim de öyleydim kızımı da öyle yetiştiriyorum :)



İşte ben de bundan korkuyorum. Ben bir yerde hata yaptım da kendisini eziliyor olarak hissetmesine mi sebep oldum?
En başından beri iyi davrandığımı düşünüyorum aslında. Yaz tatiline gittiğimde dönüşte minik bir hediye ile döndüm, bunu yapmamdan bile hoşlanmadı sanırım. Ben de gidecektim oraya ama diye bir cümle kurdu. Ama ben hep böyleyim ve bir gün gelecek de bir insanın bu konudan rahatsız olduğunu hiç düşünmemiştim.



Evet olabilir. Düşünmeden konuştuğuna eminim ben de ama dalgaya vurmasından rahatsızım. Kesinlikle farklı dünyaların insanıyız ama keşke birbirimizi olduğumuz gibi kabullenebilsek.



Odamı değiştirme imkanım yok malesef, değiştirsem bile ortak bir çalışmada yer alıyoruz hep yüzyüze bakacağız. Yapı olarak sakin bir insanım, kimseye sert çıkmam. Belki de böyle dediğiniz gibi sert olmadığım için yüzümü yumuşak bulup her şeyi yapma hakkını buluyor kendinde.



İkisi birlikte de olabilir :)



Çok teşekkür ederim.
Danışmanımın sözü geçer ama ona yansıtmak istemiyorum. Lisanstan beri tanıyor beni ve hiçbir sorunumu yansıtmadım bu saatten sonra nasıl karşılayacağını bilmiyorum açıkçası. Odamı değiştirme imkanım yok ama olsa bile aynı çalışmada yer alıyoruz uzun bir süre daha yüzyüze bakacağız bu kişiyle. Takmamaya çalışıyorum, muhabbeti minimuma indirdiğim zaman da peşimde dolaşıyor bütün gün 'Bir sorun mu var, neden böylesin' diye.
Bu senin yapında olabilir, kendini kastığını sanmıyorum entel davranmak için. Yazım tarzından belli..
Ama arkadaşının müzeden falan hoşlanmaması da onu hödük yapmaz. Ben de üni bitirmiş biriyim her ne kadar araştırma görevlisi olmasam da emin ol çevre artık bu şekilde; kitap okumak zaten Türk insanın yapısında yok dizileri daha çok seviyor. Osmanlı tarihini bile Muhteşem Yüzyıl'dan öğrenen bir halkız. Neyse arkadaşın kesinlikle kötü niyetli değil, seni de kıskandığını sanmıyorum. Sadece sade, doğal biri. Olduğu gibi davranıyor. Başka açıklaması yok.
 
Bence okumuş cahillerden okurken yaptıklarına söylediklerine şok oldum resmen sizi acayip kıskandıgı belli muhattap olamamanız daha da çıldırtmış sanki Allah yardım etsin ne diyeyim umarım düzelir yada bi şekilde yeri değişir

Ben de düzeleceğini umuyorum. Düzelmesine gerek yok aslında herkesi olduğu gibi kabullense yeterli.

Her insanın sanatsal yetenekleri hobileri olmaz. Anladığım kadarıyla sizin düzenli mutlu bi hayatınız var.

Ek olarak hobileriniz, sanatsal yönünüz de var. Karşı tarafta boşsa kendi eksikliğini böyle dolduruyodur aklı sıra.

Muhattap olmayın derim mümkünsede odanızı değiştirin

Odamı değiştirme imkanım yok ama iletişimi minimuma indirmeye çalışıyorum ben de.

Kendisi sığ ve basit biri olduğu için sizin gibi gelişmiş birini deli gibi kıskanıyor. Çok açık.

Keşke kıskanmasa, kıskanması gereken bir ortama ben zemin mi hazırladım diye kendimi eleştiriyorum bir süredir. Her zaman olduğum gibi davrandım ama sanırım bir yerde hata yapmışım?

Ben olsam senin benimle derdin ne diye çıkışırdım. Nasılsa size kafayı takmış her türlü laf söyleyip üzüyor. Dis gosterince sesini keser belki. Sakince konuşmayı da deneyebilirsiniz bu sizin yapinizla alakalı.

Yapı olarak sakin bir insanım kimseyle tartışmaya girmem ama sakince konuşmak uzun vadeli planlarım arasında. Beni yıpratıyor ama bence kendini de yıpratıyor, kimse en azından kendine bunu yapmamalı.
 
hiç cevabını vermedinmi

Şu ana kadar ciddi olarak bir cevap vermedim, gülüp geçiştirdim.

Kıskanç değil bence. Sadece kendisi o şekilde yetişmediği için yadırgıyor sizin hayatınızı..
Bana öyle geldi.

Evet yadırgıyor bence de ama nereye kadar yadırgayacak, kabullenmek istemiyor gibi ve beni rahatsız eden kısım burası.

Vhalla kiskancligindan mi yoksa odunlugundan mi bilmem...
ama bence ona cok şık bir cevap vermenin zamani geldi :KK66:

Uzun vadede ben de sakince konuşmayı düşünüyorum ama olayı büyütmeyi istemiyorum.

Bu senin yapında olabilir, kendini kastığını sanmıyorum entel davranmak için. Yazım tarzından belli..
Ama arkadaşının müzeden falan hoşlanmaması da onu hödük yapmaz. Ben de üni bitirmiş biriyim her ne kadar araştırma görevlisi olmasam da emin ol çevre artık bu şekilde; kitap okumak zaten Türk insanın yapısında yok dizileri daha çok seviyor. Osmanlı tarihini bile Muhteşem Yüzyıl'dan öğrenen bir halkız. Neyse arkadaşın kesinlikle kötü niyetli değil, seni de kıskandığını sanmıyorum. Sadece sade, doğal biri. Olduğu gibi davranıyor. Başka açıklaması yok.

Ben hiçbir zaman kötü niyetli olduğunu düşünmedim. Bahsettiğiniz gibi ilgi alanları çok farklı, bunu ben hiç sorun etmiyorum. Sonuç olarak yalnızca beraber çalışmak zorunda olduğum bir kişi kendisi, ötesi önemli değil. Ben onu olduğu gibi kabullendim ama o her yaptığım ile dalga geçince artık ben de rahatsız olmaya başladım. Başlarda hiç kafaya takmamıştım oysa ki.
 
İşte neden böyle anlayamıyorum. Ben onu olduğu gibi kabul ettim aslında yeni geldiği için ilk günlerde elimden gelen yardımı da yaptım ama bir türlü yaşadığım hayatı kabullenemedi.
Kendisi gibi olsam ancak rahatlayacak sanırım.
Çocukluğunda yasadıgı bişeyde olabilir. bazı insanlar karşılarında imrenilecek Bi hayatı olan insanları eleştirerek egolarını tatmin ediyorlar. Kompleks, kıskançlık veya maddi manevi zor Bi çocukluk geçirdiyse, imreniyordur ama imrendirigini göstermeyecek kadar gururlu oldugu icin böyle yaparak alt etmeye çalışıyordur
 
Çocukluğunda yasadıgı bişeyde olabilir. bazı insanlar karşılarında imrenilecek Bi hayatı olan insanları eleştirerek egolarını tatmin ediyorlar. Kompleks, kıskançlık veya maddi manevi zor Bi çocukluk geçirdiyse, imreniyordur ama imrendirigini göstermeyecek kadar gururlu oldugu icin böyle yaparak alt etmeye çalışıyordur

Umarım böyle hissetmiyordur oda arkadaşım da çünkü böyle hissetmek çok zor ve yıpratıcı olmalı. Keşke böyle davranarak bir süre sonra benden çok kendisini yıpratacağını anlasa...
 
Umarım böyle hissetmiyordur oda arkadaşım da çünkü böyle hissetmek çok zor ve yıpratıcı olmalı. Keşke böyle davranarak bir süre sonra benden çok kendisini yıpratacağını anlasa...
Kendini yıprattığının farkında değildir şimdilik,Senide yıpratmasına izin verme, kulak ardı et. Belkide zor Bi çocukluk yaşamıştır diyerek söylediklerini hoş gör, Bi süre sonra bırakacaktır tepkisizligin Karsısında
 
Ben de yazdıklarının benzerini yaşıyorum.Kurallarım vardır,prensiplerimden ödün vermem.Ayrıntıcıyımdır,bu yüzden çok eleştiren oluyor.Ancak eleştirdikleri konular onları ilgilendiren ,etkileyen şeyler değil. :) yani üstlerine vazife olamayan durumlar...
 
Uzun süredir bu konuyu açmayı düşünüyorum aslında ancak yeni fırsat buldum. Farklı bakış açıları görüp, bahsedeceğim arkadaşımın neler hissettiğini anlayabilmeyi umuyorum. Karşımdakini anlarsam, neler yapabileceğimi daha iyi planlarım. Hem benim hatalarım varsa da görmek ve düzeltmek isterim.

Konuya geçecek olursam; 25 yaşında evli ve bir kız çocuğu annesiyim. Bir üniversitede araştırma görevlisiyim, doktoramın tez aşamasındayım. Bu seneye kadar çok sevdiğim bir oda arkadaşım vardı. Bu sene doktorasını bitirdi doktora sonrası araştırması için yurtdışına gitti. Yerine yeni bir araştırma görevlisi arkadaş başladı. İlk günlerde soğuktu, zamanla bana alıştı ama sanırım beni kabullenemedi. Kendisinden farklı mı görüyor bilmiyorum ancak öyle olduğunu düşünüyorum çünkü her fırsatta seçimlerim ve hobilerim ile dalga geçiyor. Bunu da çok net bir şekilde yapıyor, ima yolu ile değil.

Birkaç örnek vermem gerekirse...

Bir arkadaşım, ben ve oda arkadaşım kahve içiyoruz bahçede, diğer arkadaş yurtdışına tatile gidecekti dedi ki redvelvetcupcake sen gitmiştin oraya nasıldı? Ben de anlattım biraz, hem orada benim çok sevdiğim bir sergi ve müze vardı ondan bahsettim. Ne tür bir sergi? dedi, ben de bahsettim biraz. Sonra sevdiğim bir ressamla ilgili bir bilgi geldi aklıma ve onu da ekledim. Oda arkadaşım da hemen atıldı 'İşte redvelvetcupcake de başladı hemen entel dantel konuşmaya, ben onun dediklerini hiç anlamıyorum, resimden müzikten falan hiç anlamam, anlayanı da sevmem' diyerek güldü. Bu kişi daha önce benim kitap okumayı sevmem konusu hakkında 'Ben en son ortaokulda falan kitap okumuştum, hiç işim olmaz romanla' demişti.

Başka bir gün kızımın yanıma gelmesi gerekti ama mesai saatlerinin dışında, diğer çalışma arkadaşlarım da kızımı çok sever yine ilgileniyorlardı kızımla. Ben yanlarından ayrılırken kızımın kucağında olduğu arkadaşıma dedim ki 'Canım bu ara müzik yapmaya hevesli, müzik falan derse eline kalem verirsin masaya ritm yapar'. Oda arkadaşım hemen atıldı yine 'Ne gerek var, ben senin gibi anneleri anlamıyorum, aç tabletten youtube' dan izlesin videosunu neden çocuk kalemle oynasın'. Bu arada ben kızımın televizyon izlemesine, tablet-telefon ile oynamasına izin vermiyorum, daha önce konusu geçmişti sanırım ona laf çarpıttı.

Yine bir gün kahve almaya gidecektim, sen de ister misin diye sordum oda arkadaşıma. Evet dedi. 'Nasıl olsun kahven, aroma falan koydurayım mı?' dedim. 'Ben öyle şeyler bilmem, onları senin gibi zengin züppeleri bilir, normal sütlü kahve olsun işte' dedi. Ben zengin züppesi lafından sonra dondum kaldım zaten. O zamana kadar kendisi hakkında kötü düşünmemiştim ama artık şok oldum. Aynı gün yoğunluktan öğle yemeğine çıkamadım, diğer arkadaşlarla yemek söyledik, gelmesini bekliyoruz. Yemeklerden bahsediyorduk, bana döndü dedi ki 'Senin gibiler anca boğazda balık falan yer'.

Herkes şaşırdı, daha sonra diğer arkadaşlar bana neden böyle dedi diye sordular ama cevabım yok çünkü gerçekten bilmiyorum. Aramızda hiçbir şey geçmedi olumsuz olarak, sadece beni olduğum gibi kabullenemedi bir türlü. Her şeyimle dalga geçiyor ama aklınıza gelebilecek her şeyle. Eşimle tiyatro gittik birkaç gün önce, onu bile dalga konusu yaptı. Kızıma alışveriş yapmıştım, onun poşetlerini gördü, onunla da dalga geçti yani tam olarak anlatabiliyor muyum bilmiyorum nasıl davrandığını ama genel olarak düşüncesi bu: Redvelvetcupcake' in yaptığı, dediği her şeyi küçümseyeyim, dalga geçeyim'.

Ben bu kişi ile uzun bir süre daha sürekli bir arada olmak zorundayım. Dediklerini kişisel algılamamaya çalışıyorum ama yalnızca neden böyle düşündüğünü, davrandığını anlamaya çalışıyorum. Ben lisanstan beri aynı üniversitedeyim ve hep bu şekildeydim yani yaptıklarımda, davranışlarımda bir değişiklik yok. Bu kişiye karşı nasıl davranacağımı bilmiyorum ama hayatımdan ruh emici insanları çıkarmaya çalıştıkça yenisi geliyor ve beni yoruyor. Bu sebeple bu kişiyi anlamak istiyorum.
Kıskandığını zannetmiyorum çünkü bahsettiğiniz şeyler kendi elimizde olan tercih ettiğimiz şeyler. Yani kıskanıyorsa sizi yargılamak yerine kendini değiştirirdi. Kıskanmak genellikle bizim dışımızda olan elimizde olmayan konular üzerine olur. Böyle davranmak yerine sizi olduğunuz gb kabul etse ne güzel olurmuş, farklı dünyalara ait ama aynı ortamda bulunmak zorunda olan iki insan olarak birbirizden birşeyler öğrenirdniz belki. Bence konuşun, ben seni böyle kabul ediyorum sen de beni böyle kabul et diyebilirsiniz. Eleştirirken kırıcı olduğunu söyleyebilirsiniz. Ben diliyle konuşursanız, bir sorun yaşamazsınız sanırım. Son olarak isterse profesör olsun, kişinin mayası kolay kolay değişmez.
 
Ben gayet art niyetli ve kompleksli buldum kendisini..

Bir bilim insanı nasıl kitap okumaktan, müzeden, pedagojiden öcü gibi bahseder .. Yazık ya kimler ünilerde bilim yapıyor . Rezalet resmen.. Mesafe koy arana.. Yoksa cok yıpratır seni bu insan.

Bu arada tebrik ederim seni 25 yasında ve doktoranın tez aşaması.. Süper ya..

Yüksek lisansta da tez yazdın mı merak ettim.
 
Ben gayet art niyetli ve kompleksli buldum kendisini..

Bir bilim insanı nasıl kitap okumaktan, müzeden, pedagojiden öcü gibi bahseder .. Yazık ya kimler ünilerde bilim yapıyor . Rezalet resmen.. Mesafe koy arana.. Yoksa cok yıpratır seni bu insan.

Bu arada tebrik ederim seni 25 yasında ve doktoranın tez aşaması.. Süper ya..

Yüksek lisansta da tez yazdın mı merak ettim.

Hayır yüksek lisans yapmadım, lisans sonrası bütünleşik doktora programına başladım. Yeterliliği daha geçen baharda verebildim araya bir hamilelik soktuğum için :) Bu sene 5.senem olacak yani doktorada. Bakalım ne zaman bitecek? :)

Mesafe koymaya çalışıyorum ama ortak bir çalışma yapıyoruz o yüzden çok zor oluyor mesafe koymak.
 
Ben de yazdıklarının benzerini yaşıyorum.Kurallarım vardır,prensiplerimden ödün vermem.Ayrıntıcıyımdır,bu yüzden çok eleştiren oluyor.Ancak eleştirdikleri konular onları ilgilendiren ,etkileyen şeyler değil. :) yani üstlerine vazife olamayan durumlar...

Durum tam olarak bu aslında. Sonucu hiçbir şekilde kendisini etkilemeyecek olan durumlar için insanlar eleştiri yağmuru gerçekleştirerek neden boş yere enerji harcarlar hiç bilmiyorum?

Kıskandığını zannetmiyorum çünkü bahsettiğiniz şeyler kendi elimizde olan tercih ettiğimiz şeyler. Yani kıskanıyorsa sizi yargılamak yerine kendini değiştirirdi. Kıskanmak genellikle bizim dışımızda olan elimizde olmayan konular üzerine olur. Böyle davranmak yerine sizi olduğunuz gb kabul etse ne güzel olurmuş, farklı dünyalara ait ama aynı ortamda bulunmak zorunda olan iki insan olarak birbirizden birşeyler öğrenirdniz belki. Bence konuşun, ben seni böyle kabul ediyorum sen de beni böyle kabul et diyebilirsiniz. Eleştirirken kırıcı olduğunu söyleyebilirsiniz. Ben diliyle konuşursanız, bir sorun yaşamazsınız sanırım. Son olarak isterse profesör olsun, kişinin mayası kolay kolay değişmez.

Genel olarak hep ben diliyle konuşurum, sakin bir insanım zaten. Uzun vadede ben de konuşmayı düşünüyorum ama bunu da yanlış anlamasından çekiniyorum, keşke böyle olmasaydı.
 
Bence sizin ondan farklı olmanızı kabullenememiş. Bu zamanda güzelce okuyup,araştıran,gezen ve farklı zevkleri olan insanlar çok az. Muhtemelen o da sizin gibi olmak isteyip olamayanlardan ama sizi eleştiriyor gibi yapıp aslında kendini eleştirenlerden.
"Ben anlamam,ben yapmam,ben gitmem..v.s." Gibi şeyler söylemiş olması bunu gösteriyor zaten.
 
Durum tam olarak bu aslında. Sonucu hiçbir şekilde kendisini etkilemeyecek olan durumlar için insanlar eleştiri yağmuru gerçekleştirerek neden boş yere enerji harcarlar hiç bilmiyorum?



Genel olarak hep ben diliyle konuşurum, sakin bir insanım zaten. Uzun vadede ben de konuşmayı düşünüyorum ama bunu da yanlış anlamasından çekiniyorum, keşke böyle olmasaydı.
Artık onu da yanlış anlarsa kendi problemi. Nasılsa böyle de huzursuzsunuz. En azından sizin herşeyin farkında olduğunuzu bilir.
 
Belli ki ortada dönen bir kıskançlık, kompleks olayı var. Ne gerek var böyle şeylere hiç anlamam. Ben kendi arkadaş çevremi falan özellikle benden daha birikimli, daha sosyal, daha dolu hatta ve hatta daha zeki insanlardan seçmeye çalışıyorum ki bana bişeyler katsın. Bu benim boş, asosyal olduğum anlamına gelmiyor elbette ama tek istediğim şey bişeyler katsın yani daha önce yemediğim bir yemeği tadayım, daha önce okumadığım bir kitabı okuyayım, daha önce gitmediğim bir yere gideyim onların sayesinde falan. Ben de birilerine bişeyler katıyorumdur mutlaka ama isterim ki sohbet ettiğimiz zaman sohbetimiz dedikodu yapmak ya da boş şeyler hakkında konuşmak olmasın. Ne var birilerinden bişey öğrenmek kötü mü sanki de işin içine kıskançlıklar falan giriyor? Ben insanları anlayana kadar kaç yıl geçecek kim bilir. :)
 
Ne yazık ki bizim toplumumuz böyle, merak edeni kendini geliştirmek isteyeni ve 'eski köye yeni adet getireni' sevmeyiz biz. Etrafınızda gerçekten çalışan kim var ki, çalışkan öğrenciye inek, aptal, çalışan insana keriz, saf deriz biz. Şark kurnazlığını zeka olarak görürüz. 'Düşün düşün b..tur işin ' diye özlü sözü olan bir milletiz :) Düşünmeyi , sevmeyiz. Hatta avrupalıları pratik zekaları yok diye aşağılarız, sanki biz bir yaraya merhem olmuşuz gibi. En güzel örneği çok dindar olduğunu söyleyen, bu uğurda bıraksan adam öldürecek milletin kendi kitabını bile okumamış olması, okudum diyenin de be beyli bala bula camburleyli cap cup diye anlamadığı sesleri tekrar edip okuduğunu sanmasıdır, gözümde 2 yaşında kitap okuyomuş gibi numara yapan bir çocuktan farkları yok. Özellikle kadınlar kendini geliştirmek isterse hor görülür, işgüzar 'entel dantel' denir, erken evlenmiş, 3 de çocuk yapmış kadın her zaman okumuş çalışan çabalayan kadından yeğdir.

Ben artık takmamayı öğrendim, daha bir hafta önce bir arkadaşımla gezerken bir kitaba 60tl verdim diye eleştirildim, 'Sen de kıyafetlere pahalı dersin, beğenmemek için bir sürü bahane bulursun, kitabı hiç düşünmeden alırsın' dedi. Dış görünüşüne çok önem veren ama resmi okul süresi bittikten sonra kendini entellektüel olarak geliştirmesi durmuş bir insan. Bu aralar 1080 tl.lık orijinal bir textbooku nasıl alacağımı düşündüğümü bilse beni deli diye doktora götürür sanırım :) Bu insan iyi bir üniversiteden mezun bir lise öğretmeni, sizin çocuğunuzu yetiştirecek., ona örnek olacak güya. Ne zaman ilgi duyduğum şeyleri insanlarla paylaşmak istesem aynı tepkiyi almışımdır, entel dantel, işgüzar, sen de hep böyle şeylerle uğraşırsın vs. Oysaki yaptığım tek şey dünyada olan bitene merak duymam ve daha iyi olmak istemem. :)

Bazılarının yazdığı gibi sizi kıskandığını düşünmüyorum, kıskanan insan sizin gibi olmaya çalışır, imkansız şeyler yapmıyorsunuz, müze gezmek, kitap okumak, dünyada olana bitene ilgi duymak için ne para ne gerek ne başka birşey. Bu insana çok yabancı anlaşılmaz şeyler yapıyorsunuz o kadar . Neyse çok uzattım, çok doluyum bu konuda :) Özetle 'he he' deyin, kendi bildiğinizi yapın geçin :)

Bırakın ne derlerse desinler, kendileri bitki gibi yaşamaktan mutlu olabilirler, kendi çocuğunuz bile sizi örnek alsa yeterli, bir dünya vatandaşı yetiştirmiş olacaksınız, sebze değil :)
 
Arkadasınız trdeki universitelerin durumuna bir ozet niteliginde. Kitap okumamakla ovunen bir arastırma gorevlisi... Ne denilebilir ki.

Turk insanı cahili sever, samimi bulur. Entelektueli otekilestirir, kasıntı olmakla suclar. Arkadasın 20 kusur yasındayım bir ilgi alanım yok diye hayıflanacagına kompleksini seni karalayarak gidermeye calısıyor. Sen su an onun gozunde tatillere cıkan, iyi bir aileden gelen, entel dantel islerle ugrasan bir beyaz turksun:) ana muhalefet partisini de hep boyle kucumserler ya, aynı sey iste:)

Arkadasın su cehalete ovgu durumundan sıyrılır umarım. Bilmemekle ovunmek gelismeye bu kadar kapalı olmak cok kotu ya. Ama hata sende degil kesinlikle. Sorun onun. Tiyatroya giden insana bu konuda nasıl laf sokulur aklım almadı. Ulan ben niye gitmiyorum diye eksikligini hissetmez mi insan. Ama iste o samimi, halkın icinden gelen saf ve temiz anadolu insanı, sen ise entel ve halktan kopuk sosyete kızı:)
 
Back