Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Akıl almaktan çok, içimi dökmek ve belki birazda sakinlestirilmek için açıyorum bu konuyu.. Çünkü biliyorum ki aklın yolu bir, ve alinicak karar da bu yüzden belli.Zaten mesele o değil, mesele nasıl bu kadar aptal olduğum...
Daha önceki konularimdanda bilen bilir, derdim hep aynı. Problemli sevgilim! Özetle; sırf onun için ailemi dinlemeyerek okumaya geldiğim bu şehir, yine onun sayesinde bana ızdırap olmuş durumda.neyse ki 25 gün sonra mezun olup ailemin yanına dönüyorum ve bu ilişkiyi bitiricem mutlaka.Fakat asıl sorun nasıl bu kadar aptal olduğum, bu kadar yanlış tercihler yaptığım... Ağır ithamlarda bulunmak istemiyorum, yerine göre sevecen, ve aslen iyi niyetli olmasi çok düşman olmama engel oluyor neyse ki.Ama artık bana yaptığı psikolojik baskılar esnasında, içimden "karşında artık aptal yok" diyerek, boş boş suratına bakıyorum. Çünkü biliyorum ki haksız değilim.
Herşeyi çok bildiğini zanneden, her konu hakkında itici bir yorumu, itirazı olan, sinirlendigi anda hakaret eden, ama daha sonra hemen pişman olmuş gibi davranan biri olmasi onu iyice gözümde karaktersiz ve saygısız yaptı. Eğer bir insan bir şeye çok sinirlenirse olmadık kelimeler sarfedebilir, insaniz. Ama bu "çok sinirlenme" takriben 15 dk'da bir saygisizca bir kelime kullanicak kadarsa, ve 5 dk sonra da hemen normale donuyorsa bence bunun adı sizofrenlik artık.
Örnekle; Bir konu hakkında farklı görüşlere sahibiz.Ben onun söylediğinin aksine bir fikir beyan ettiğim anda mutlaka ya hakaret var "Salak misin sen", ya da gözlerini baya baya kafasını cevirmeler var "çok gerizekalısin" anlamı içeren.Hatta çok sinir olduysa (sadece aksini belirtmeme) küfür bile Ettiği olur.
-Piknige gidicektim ama vazgeçtim.
-Zaten güzel olmaz napicaktiniz mangal mi yakicaksiniz 50 kişiye Allahım yaa.. (kucumsemeler)
-Yo bence güzel olur ama Ben bunaldigim zaman kalkmam lazım, öyle bir şansım yok diye vazgeçtim.
-Neyi güzel olucak yaa Allahımmm..
-Niye güzel olmasın?
-Kızım bak çok yorum yapıyorsun boş konuşma (küfür küfür küfür) yorumcu olma bu kadar (küfür) kapanış.
Sonra da yatarken yanıma uğrar (aynı evde kalıyoruz ama Birlikte yatmiyoruz odalarimiz farklı)
-Yatmadan bi gelip iyi geceler diyim dedim utanirsin belki kisiliginden diye, ne de olsa biz senin gibi gotumuzu dönüp yatamiyoruz, bosveremiyoruz
dedi.
Pardon da, ağzıma geleni söyleyip içimi rahatlattiktan sonra bende gelir ferah ferah iyi geceler derim, içimde kalmadı ağzına ettim sonuçta.
Yanılıyor muyum? Terbiyesizlikleri had safhada, anlamadigim şey ise, birincisi bu hale nasıl geldi bu anlayamiyorum, ikincisi bu kadar yanlış bi tercih yapıcak kadar nasıl aptal olabildim? Kendimi akıllı bişey sanardim. Ailemi karşıma alıp "Yok ben o şehirde okumak istiyorum" derken hiç dusunememistim bu kadar kendime olan saygimi yitirmek zorunda kalacagimi.... Neyse ki "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" demişler, 25 gün sonra gittigimde herseyi konusma vakti gelicek. Ne cevap vericeginide hiç merak etmiyorum açıkçası. Beni suclicak kadar yuzsuz olabiliceginden pek şüphem yok çünkü. Babama, aileme bi borcum olduğunu dusunmesem, bu okulu bırakıp çoktan giderdim bu şehirden.. Çünkü buradan gitmeden ayrılık konusunda bana rahat yoktu.Allah bana büyük sabır vermiş.. Aptal bir anahtari ayakkabının içine değilde semsiyenin içine koyduğum için
-Sen ne kadar gerizekalısin ya, eğer kardeşim kapıda kalsın o semsiyeyi senin g.... sokucam gelip
derken, sadece yüzüne bakarak dinlicek kadar.. Bu ilişki bittiğinde ilk isim, kendime olan saygimi geri kazanmak olucak.
Aşırı uzun oldu biliyorum, ama dedigim gibi, içimi dokmem şarttı. Okuyanlara çok teşekkürler...
Kendime Not:Önce kendini sev..
EDIT: Haklı olarak herkes son verdiğim şemsiye orneginden sonra "o dakika ayrilman gerekiyordu" demiş. Ona da açıklama getirmek istiyorum bu yüzden. Daha önce bir kaç defa ayrılık girisiminde bulundugumda beni çok zor durumlar da bıraktı, hatta bir süre okula gidemeyisime bile sebep oldu, bende bu yüzden daha kötü şeyler yasanip ailemin duyup uzulmemesi adına, mezun olana kadar Susma kararı aldım. Aldığım tek hasar kendime olan saygimi kaybetmem oldu, belki küçük bişey değil bu da ama, rezillikler yaşayıp, babama "bunun için mi ısrarla o şehir dedin" dedirtmemek için durdum. 25 gün sonra, sıra bende artık.. ama tabi ki asla saygimi yitirmeden. Allah musibeti sabriyla birlikte verdi saniyorum.. :)
bu karakteri bozuk adam inş sen evine döndüğünde seni yine ailenle tehdit edip benimle aynı evde kaldı su bu die geri döndürmez karsısına bile cıkmaz ayrıldıgını söyle telefon nonu değiştir eger tehdit edecek durumla karsılasırsan suc duyurunda bulun savcılıga bulasacak karakterde biri gibi geldi banaAkıl almaktan çok, içimi dökmek ve belki birazda sakinlestirilmek için açıyorum bu konuyu.. Çünkü biliyorum ki aklın yolu bir, ve alinicak karar da bu yüzden belli.Zaten mesele o değil, mesele nasıl bu kadar aptal olduğum...
Daha önceki konularimdanda bilen bilir, derdim hep aynı. Problemli sevgilim! Özetle; sırf onun için ailemi dinlemeyerek okumaya geldiğim bu şehir, yine onun sayesinde bana ızdırap olmuş durumda.neyse ki 25 gün sonra mezun olup ailemin yanına dönüyorum ve bu ilişkiyi bitiricem mutlaka.Fakat asıl sorun nasıl bu kadar aptal olduğum, bu kadar yanlış tercihler yaptığım... Ağır ithamlarda bulunmak istemiyorum, yerine göre sevecen, ve aslen iyi niyetli olmasi çok düşman olmama engel oluyor neyse ki.Ama artık bana yaptığı psikolojik baskılar esnasında, içimden "karşında artık aptal yok" diyerek, boş boş suratına bakıyorum. Çünkü biliyorum ki haksız değilim.
Herşeyi çok bildiğini zanneden, her konu hakkında itici bir yorumu, itirazı olan, sinirlendigi anda hakaret eden, ama daha sonra hemen pişman olmuş gibi davranan biri olmasi onu iyice gözümde karaktersiz ve saygısız yaptı. Eğer bir insan bir şeye çok sinirlenirse olmadık kelimeler sarfedebilir, insaniz. Ama bu "çok sinirlenme" takriben 15 dk'da bir saygisizca bir kelime kullanicak kadarsa, ve 5 dk sonra da hemen normale donuyorsa bence bunun adı sizofrenlik artık.
Örnekle; Bir konu hakkında farklı görüşlere sahibiz.Ben onun söylediğinin aksine bir fikir beyan ettiğim anda mutlaka ya hakaret var "Salak misin sen", ya da gözlerini baya baya kafasını cevirmeler var "çok gerizekalısin" anlamı içeren.Hatta çok sinir olduysa (sadece aksini belirtmeme) küfür bile Ettiği olur.
-Piknige gidicektim ama vazgeçtim.
-Zaten güzel olmaz napicaktiniz mangal mi yakicaksiniz 50 kişiye Allahım yaa.. (kucumsemeler)
-Yo bence güzel olur ama Ben bunaldigim zaman kalkmam lazım, öyle bir şansım yok diye vazgeçtim.
-Neyi güzel olucak yaa Allahımmm..
-Niye güzel olmasın?
-Kızım bak çok yorum yapıyorsun boş konuşma (küfür küfür küfür) yorumcu olma bu kadar (küfür) kapanış.
Sonra da yatarken yanıma uğrar (aynı evde kalıyoruz ama Birlikte yatmiyoruz odalarimiz farklı)
-Yatmadan bi gelip iyi geceler diyim dedim utanirsin belki kisiliginden diye, ne de olsa biz senin gibi gotumuzu dönüp yatamiyoruz, bosveremiyoruz
dedi.
Pardon da, ağzıma geleni söyleyip içimi rahatlattiktan sonra bende gelir ferah ferah iyi geceler derim, içimde kalmadı ağzına ettim sonuçta.
Yanılıyor muyum? Terbiyesizlikleri had safhada, anlamadigim şey ise, birincisi bu hale nasıl geldi bu anlayamiyorum, ikincisi bu kadar yanlış bi tercih yapıcak kadar nasıl aptal olabildim? Kendimi akıllı bişey sanardim. Ailemi karşıma alıp "Yok ben o şehirde okumak istiyorum" derken hiç dusunememistim bu kadar kendime olan saygimi yitirmek zorunda kalacagimi.... Neyse ki "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" demişler, 25 gün sonra gittigimde herseyi konusma vakti gelicek. Ne cevap vericeginide hiç merak etmiyorum açıkçası. Beni suclicak kadar yuzsuz olabiliceginden pek şüphem yok çünkü. Babama, aileme bi borcum olduğunu dusunmesem, bu okulu bırakıp çoktan giderdim bu şehirden.. Çünkü buradan gitmeden ayrılık konusunda bana rahat yoktu.Allah bana büyük sabır vermiş.. Aptal bir anahtari ayakkabının içine değilde semsiyenin içine koyduğum için
-Sen ne kadar gerizekalısin ya, eğer kardeşim kapıda kalsın o semsiyeyi senin g.... sokucam gelip
derken, sadece yüzüne bakarak dinlicek kadar.. Bu ilişki bittiğinde ilk isim, kendime olan saygimi geri kazanmak olucak.
Aşırı uzun oldu biliyorum, ama dedigim gibi, içimi dokmem şarttı. Okuyanlara çok teşekkürler...
Kendime Not:Önce kendini sev..
EDIT: Haklı olarak herkes son verdiğim şemsiye orneginden sonra "o dakika ayrilman gerekiyordu" demiş. Ona da açıklama getirmek istiyorum bu yüzden. Daha önce bir kaç defa ayrılık girisiminde bulundugumda beni çok zor durumlar da bıraktı, hatta bir süre okula gidemeyisime bile sebep oldu, bende bu yüzden daha kötü şeyler yasanip ailemin duyup uzulmemesi adına, mezun olana kadar Susma kararı aldım. Aldığım tek hasar kendime olan saygimi kaybetmem oldu, belki küçük bişey değil bu da ama, rezillikler yaşayıp, babama "bunun için mi ısrarla o şehir dedin" dedirtmemek için durdum. 25 gün sonra, sıra bende artık.. ama tabi ki asla saygimi yitirmeden. Allah musibeti sabriyla birlikte verdi saniyorum.. :)
seviyodur belki ama sevme sekli farklidir.. sevme'yi algilayisi farklidir.. senin bekledigin sekilde degildir.. veya derinlik beklersin, karsidaki yuzeyseldir.. vs vs : )O zaman fark etmez ya, o süreçten sonra ailem duysada mesele.değil çünkü donmusum yani artık. Bir de acikcasi hiç sanmiyorum, gider gitmez ayrildin filan diye beni suclayip bidaha asla Aramayabilir. Yüksek ihtimalle bu olucak zaten. Çünkü korkusu; aynı sehirdeyiz baskasiyla görürsem kalbim dayanmaz'di muhtemelen çünkü "ayrilicaksan burda kalamazsin ailenin yanına git sen burda burnumun dibindeyken olmaz filan diyodu.çok takilicagini sanmıyorum o yüzden. Zaten çok sevdiginide sanmıyorum, mutlaka takıntı sadece. Aksi halde kimse sevdiğine bu şekilde davranmaz. Doğru tektir netice de :)))
Kendini ne sanıyor bu adam çok sinirlendim terbiyesiz saygısı olmayan insanın sevgisinden nolur ayrıl gitsinAkıl almaktan çok, içimi dökmek ve belki birazda sakinlestirilmek için açıyorum bu konuyu.. Çünkü biliyorum ki aklın yolu bir, ve alinicak karar da bu yüzden belli.Zaten mesele o değil, mesele nasıl bu kadar aptal olduğum...
Daha önceki konularimdanda bilen bilir, derdim hep aynı. Problemli sevgilim! Özetle; sırf onun için ailemi dinlemeyerek okumaya geldiğim bu şehir, yine onun sayesinde bana ızdırap olmuş durumda.neyse ki 25 gün sonra mezun olup ailemin yanına dönüyorum ve bu ilişkiyi bitiricem mutlaka.Fakat asıl sorun nasıl bu kadar aptal olduğum, bu kadar yanlış tercihler yaptığım... Ağır ithamlarda bulunmak istemiyorum, yerine göre sevecen, ve aslen iyi niyetli olmasi çok düşman olmama engel oluyor neyse ki.Ama artık bana yaptığı psikolojik baskılar esnasında, içimden "karşında artık aptal yok" diyerek, boş boş suratına bakıyorum. Çünkü biliyorum ki haksız değilim.
Herşeyi çok bildiğini zanneden, her konu hakkında itici bir yorumu, itirazı olan, sinirlendigi anda hakaret eden, ama daha sonra hemen pişman olmuş gibi davranan biri olmasi onu iyice gözümde karaktersiz ve saygısız yaptı. Eğer bir insan bir şeye çok sinirlenirse olmadık kelimeler sarfedebilir, insaniz. Ama bu "çok sinirlenme" takriben 15 dk'da bir saygisizca bir kelime kullanicak kadarsa, ve 5 dk sonra da hemen normale donuyorsa bence bunun adı sizofrenlik artık.
Örnekle; Bir konu hakkında farklı görüşlere sahibiz.Ben onun söylediğinin aksine bir fikir beyan ettiğim anda mutlaka ya hakaret var "Salak misin sen", ya da gözlerini baya baya kafasını cevirmeler var "çok gerizekalısin" anlamı içeren.Hatta çok sinir olduysa (sadece aksini belirtmeme) küfür bile Ettiği olur.
-Piknige gidicektim ama vazgeçtim.
-Zaten güzel olmaz napicaktiniz mangal mi yakicaksiniz 50 kişiye Allahım yaa.. (kucumsemeler)
-Yo bence güzel olur ama Ben bunaldigim zaman kalkmam lazım, öyle bir şansım yok diye vazgeçtim.
-Neyi güzel olucak yaa Allahımmm..
-Niye güzel olmasın?
-Kızım bak çok yorum yapıyorsun boş konuşma (küfür küfür küfür) yorumcu olma bu kadar (küfür) kapanış.
Sonra da yatarken yanıma uğrar (aynı evde kalıyoruz ama Birlikte yatmiyoruz odalarimiz farklı)
-Yatmadan bi gelip iyi geceler diyim dedim utanirsin belki kisiliginden diye, ne de olsa biz senin gibi gotumuzu dönüp yatamiyoruz, bosveremiyoruz
dedi.
Pardon da, ağzıma geleni söyleyip içimi rahatlattiktan sonra bende gelir ferah ferah iyi geceler derim, içimde kalmadı ağzına ettim sonuçta.
Yanılıyor muyum? Terbiyesizlikleri had safhada, anlamadigim şey ise, birincisi bu hale nasıl geldi bu anlayamiyorum, ikincisi bu kadar yanlış bi tercih yapıcak kadar nasıl aptal olabildim? Kendimi akıllı bişey sanardim. Ailemi karşıma alıp "Yok ben o şehirde okumak istiyorum" derken hiç dusunememistim bu kadar kendime olan saygimi yitirmek zorunda kalacagimi.... Neyse ki "Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" demişler, 25 gün sonra gittigimde herseyi konusma vakti gelicek. Ne cevap vericeginide hiç merak etmiyorum açıkçası. Beni suclicak kadar yuzsuz olabiliceginden pek şüphem yok çünkü. Babama, aileme bi borcum olduğunu dusunmesem, bu okulu bırakıp çoktan giderdim bu şehirden.. Çünkü buradan gitmeden ayrılık konusunda bana rahat yoktu.Allah bana büyük sabır vermiş.. Aptal bir anahtari ayakkabının içine değilde semsiyenin içine koyduğum için
-Sen ne kadar gerizekalısin ya, eğer kardeşim kapıda kalsın o semsiyeyi senin g.... sokucam gelip
derken, sadece yüzüne bakarak dinlicek kadar.. Bu ilişki bittiğinde ilk isim, kendime olan saygimi geri kazanmak olucak.
Aşırı uzun oldu biliyorum, ama dedigim gibi, içimi dokmem şarttı. Okuyanlara çok teşekkürler...
Kendime Not:Önce kendini sev..
EDIT: Haklı olarak herkes son verdiğim şemsiye orneginden sonra "o dakika ayrilman gerekiyordu" demiş. Ona da açıklama getirmek istiyorum bu yüzden. Daha önce bir kaç defa ayrılık girisiminde bulundugumda beni çok zor durumlar da bıraktı, hatta bir süre okula gidemeyisime bile sebep oldu, bende bu yüzden daha kötü şeyler yasanip ailemin duyup uzulmemesi adına, mezun olana kadar Susma kararı aldım. Aldığım tek hasar kendime olan saygimi kaybetmem oldu, belki küçük bişey değil bu da ama, rezillikler yaşayıp, babama "bunun için mi ısrarla o şehir dedin" dedirtmemek için durdum. 25 gün sonra, sıra bende artık.. ama tabi ki asla saygimi yitirmeden. Allah musibeti sabriyla birlikte verdi saniyorum.. :)