• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kendime ihanet ediyormuşum gibi

Evlenen gelin ve damat olmuyor malesef aileler kendi dügünlerinde yapamadıklarını sidik yarışı içinde kendi istefiklerini yapıyorlar . Ama sonuç ne gelin damat mutsuz oluyor .

Bende senin gibiyim eşya için yaşamam ucuz olsun ama mutlu olayım . Ne öyle 50 parça misafir porselen takımı bu hayatta benden daha degerli misafir mi var , biz eşimle ne yaptıysak kendimiz mutlulugumuz için yaptık .

KOCAN KADAR KONUŞ filmi var ya tamda bu konuyu öyle güzel işlemiş ki nişanlına zorla izlet filmi, belki yaşadıklarını bu şekilde algılar kendine gelir ve ailesine dur der. film 1 ve 2 olarak var kesin izlet.
 
bizimkilerde de düğün ev kurma isteği olmuştu. biz kesin bir dille yapmıyoruz bizim paramız yok siz istiyorsanız siz yapın dedik susturduk. onların istedikleri şeyler için siz niye birikiminizden harcadınız ki. biz bir nikah yaptık, kısa süreli eşyalı bir ev tuttuk oldu bitti. hayalleriniz yine çok uzaklara gitmiş değil. bundan sonrası için kararlı olun.
 
Konunun bi kısmı mantıklı gelsede çoğunluk kısmı bi bana saçma geldi sanirim:işsiz:
Banada çok anlamsız geldi...

Konu sahibi sizin madem yurt dışında yaşama hayaliniz var neden herşeye (ikna edemiyorum bahanesine sığınarak) tamam diyorsunuz? Neden ev alıyorlar size mesela?

Ben size söyliyim; eşiniz yurtdışı hayalinden vazgeçmiş oyüzden bunca masraf, ev alınması vs. Ciddi anlamda o da hayallerinizi paylaşıyor olsa elele verip tüm aileleri karşınıza alabilirdiniz...

Şuan boşuna kendinize ihanet ediyor gibi hissetmeyin, baştan kabul etmişsiniz zaten herşeyi...
 
Sizin onayınız çok olmadan evi, kına düğün için yapılan masrafları siz değil aileler karşılıyor değil mi? Ev de onların üzerine hatta. O zaman sorun nedir? İstediğiniz zaman çıkar yine gidersiniz başka ülkeye. Mobilyaları pahalı seçtim birikimimden harcadım diye mi üzülüyorsunuz? Bi onları kendiniz ödediniz sanırım.
 
Sevgili arkadaşım,

Rica ediyorum senden, kimsenin hayallerini elinden almasına izin verme. Ben de senin gibi insanları kırmamak adına türlü türlü fedakarlıklar yapan biriyim. Sen her ne kadar "ben hayır dedim." desen de güçlü kuvvetli bir "hayır!" karşısında ne annenin, ne babanın, ne de eşinin ailesinin durabileceğini ikimiz de biliyoruz. İradeyi koruyabilmenin çok güç olduğunun farkındayım; fakat sen bir şeyleri öyle ya da böyle kabul ettikçe senden daha fazlasını isteyeceklerini unutma lütfen. Bunları nasihat etmek için söylemiyorum sana, kaldı ki nasihat verebilecek bir konumda da değilim bir başkasına; ama senin gibi toplumsal önyargılardan bir nebze olsun sıyrılabilmiş kadınların hayallerinin erteletilmesine, başkaları için bir şeyler yapmak adına kendini ikinci plana atmasına, tam da sıyrılmaya çalıştığı o ön yargılara bu biçimde adapte edilmesine üzülüyorum. Sana verebileceğim tek tavsiye, müstakbel eşini alıp karşına konuşman olur. Hayallerinden vazgeçmediğini, bir sene sonra da üç sene sonra da aynı hevesleri sürdüreceğini, tüm bunları onunla yapmak istediğinden bu evlilik kararını verdiğini kararlı bir biçimde söylersen, her şey daha yerli yerine oturacaktır diye ümit ediyorum.

Buraya pek yazmıyorum, sık sık okuduğum halde yazılanları. Fakat dikkatimi çeken bir durum var. İnsanlar başkalarını zayıf oldukları, aptallık ettiklerini düşündükleri gerekçesi ile azarlar gibi bir üslupla yazıyor lar çoğunlukla. "kocan seni aldatmış, hala barışsam mı diye düşünüyorsun." minvalinde onlarca şey okuduğumu hatırlıyorum. Senin başlığın altında da benzer üslupla yazılmış birkaç mesaj olunca, bununla ilgili de birkaç şey yazmak istedim. Senin yeterince güçlü bir şekilde isteklerini dile getirememen, yahut buna benzer başka tavırların, kimseyi senin kadar ilgilendirmiyor. Sen bunları benden iyi biliyorsundur eminim; fakat moralinin bozuk olduğu bir dönem olduğundan, belki bu tür yorumlar daha çok canını sıkar diye hatırlatmak istedim. Bir hata yapıyorsan da bu senin hatan olacak ve her daim düzeltme şansına sahip olacaksın, eğer istersen tabi. Yalnızca, şimdi hayır diyemezsen, bir sonrakinde hayır deme gücün daha da azalacak, işler biraz daha güçleşecek. Umarım kendin için en doğru kararı verirsin.
 
Bu kadar net hayalleri olan ve yıllarca bu hayal peşinde emek vermiş bir kadının davasından 3-5 kişiyi kırmamak için vazgeçmesi bana tuhaf geldi. Çok mu yumuşak yüzlüsünüz? Ne kendi anne babam ne kv kp evimin tek eşyasını görmedi fikirlerini bile sormadım. Ne tuttuğum evi gördüler ne satın aldığım evi. Benim ve eşimin parası , benim ve eşimin kararı.. kimse karışamaz. Nasıl bu kadar dahil ettiniz herkesi bu olaya?
 
Benim anlayamadığım şu, siz yurtdışına yerleşmek istediğinizi açık ve net olarak ailenize söyledinizmi?söylediyseniz acaba sabotemi ediyorlar bu kararınızı :) sizi nasıl olsa vazgeçiririz diyemi düşünüyorlar.Eğer açıkca söylemediyseniz ailenizi suçlamayın,hoş şu anda suçlamanızı gerektirecek bir durum yok bence.29 yaşında olduğunuzu söylemişsiniz,ne iş yapıyorsunuz bilmiyorum ama 3 yıl sonra 32 yaşında olacaksınız.Hangi ülkeye yerleşmeyi düşünüyorsunuz mesela?Orda kendi.mesleğinizimi yapacaksınız?Yurtdışına yerleşmek,orda hayat kurmak,iş sahibi olmak yaşamak sanıldığı kadar kolay değil.Ayrıca aileniz yurtdışında yaşama kararınızı desteklemiyorsa maddi olarakta desteklemeyebilir.Hayalinizi gerçekleştirmek istiyorsanız tamamen kendi imkanlarınıza göre şekillendirin derim.Bu arada nişanlınızda bir birey yurtdışına yerleşmek onun hayali olmayabilir.Yada sizin kadar istemiyor olabilir diyeyim.Yani sizin hayaliniz hayal olarak kalacak gibi duruyor
 
Bence yaptıklarını yapsınlar.
Bizim de eşimle hayalimizdi ve çocuklar varken hem de bir fıtsatını bulduk çıktık yola.
Ama Türkiye de bir evimiz olmasaydı, az da olsa birikimimiz olmasaydı cesaret edemezdik.
Ailelerin yaptığı maddi yardımlar her türlü işe yarar.
Ama düğün sevmeyen insana eziyettir, o kısımda keşke daha kararlı olsaydınız. Ama aileler kendileri için düğün yapabilirler, bunu çok görmemek lazım.
 
bence olaya rasyonel tarafından bakın. en güzel eşyayı alsınlar, evi alsınlar, istediklerini taksınlar, düğün müğün güzel bir yerde kaliteli bir şekilde olsun. hatta balayına da yollasınlar, boşverin. sadece dini nikah ve şu iğrenç ötesi kırmızı kuşak olayını sert bir dille reddedin. sonra basar gidersiniz yurt dışına, neden bu kadar kafaya takıyorsunuz anlamadım. gidecek olanı kim durdurabilir?
 
Ben aslında içimi dökmek istemiştim size.. O kadar net hayır dedim ki. Kavga da çıkarttım ama kimseye kendimi dinletemedim. Ne kadar hayır da desem olmuyor bazı şeyler. Yine de sonuna kadar kendimi düşünerek hayır diyeceğim bir çok şey var. Siz sadece sabır dileyin bana.
 
Farklı fikirlere ve isteklere açık değiller ki. Mevzu siz de değilsiniz. Toplum ne der. Toplumun uygun gördüğü ritüeller olmadan nasıl evlenilir? Kendileri için değil elalem için yaşayıp sizi de bahane ediyorlar.
Bu ritüellete "hemen çocuk yapın da torun sevelim"i de eklediniz mi bırakın ülkeyi,şehir bile değiştiremezsiniz:KK53:
 
derdinizi neden anlatmadınız. evlilik yaşına gelmişsiniz demekki sorunlarınızı anlatabilecek yaştasınız.
 
Back
X